DEAŞ'ın yeni lideri Emir Muhammed Abdurrahman el-Mevli es-Selbi kimdir?

DEAŞ’ın yeni lideri Emir Muhammed Abdurrahman el-Mevli es-Selbi (The Guardian)
DEAŞ’ın yeni lideri Emir Muhammed Abdurrahman el-Mevli es-Selbi (The Guardian)
TT

DEAŞ'ın yeni lideri Emir Muhammed Abdurrahman el-Mevli es-Selbi kimdir?

DEAŞ’ın yeni lideri Emir Muhammed Abdurrahman el-Mevli es-Selbi (The Guardian)
DEAŞ’ın yeni lideri Emir Muhammed Abdurrahman el-Mevli es-Selbi (The Guardian)

İstihbarat kaynakları, DEAŞ’ın yeni liderinin Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi olarak bilinen Emir Muhammed Abdurrahman el-Mevli es-Selbi olduğunu teyit ederek, kendisinin terör örgütünün kurucularından biri olduğunu bildirdi.
Ebubekir el- Bağdadi'nin geçen yıl Ekim ayında ABD'nin düzenlediği operasyonda öldürülmesinin ardından DEAŞ örgütün yeni liderinin Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi olduğunu duyurmuştu.
Ancak bu takma isim, terör uzmanları için bir şey ifade etmediği gibi örgütün başına geçen kişinin kimliğine dair de bir bilgi bulunmasının da önüne geçiyordu. Hatta üst düzey ABD’li bir yetkili, bu ismin takma olduğu konusuna dikkat çekmişti.
İngiltere merkezli The Guardian gazetesi, isimlerini vermediği iki istihbarat yetkilisine dayandırdığı haberinde, DEAŞ’ın yeni lideri Amir Muhammed Abdurrahman el-Mevli es-Selbi’nin terör örgütünün kurucularından biri olduğu belirtildi.
Habere göre Irak'ta Türkmen nüfusun yaşadığı Tel Afer'de doğan ve örgütün lider kadrosunda yer alan Arap olmayan ender isimlerinden biri olan es-Selbi, Musul Üniversitesi'nde Şeriat Hukuku eğitimi aldı.
DEAŞ tarafından 2014 yılında Irak'taki Ezidi azınlığa karşı yapılan zulümden sorumlu olduğu kaydedilen es-Selbi’nin DEAŞ’ın en büyük ideologlarından biri olduğu bilgisi yer alan haberde, örgütün dünya çapındaki eylemlerini denetlediği de öne sürüldü.
The Guardian, es-Selbi’nin savaşta kullandığı bir diğer takma ismin ise 'Hacı Abdullah' olduğunu belirtti.
ABD, Ağustos 2019’da, Bağdadi’nin potansiyel halefi olarak görülen es-Selbi'nin başına 5 milyon dolar ödül koymuştu. 



Lübnan, Hamas'ın ülkeyi istikrarsızlaştırmasına izin vermeyeceğini açıkladı

İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısının ardından bölgeyi inceleyen sivil savunma çalışanları (AP)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısının ardından bölgeyi inceleyen sivil savunma çalışanları (AP)
TT

Lübnan, Hamas'ın ülkeyi istikrarsızlaştırmasına izin vermeyeceğini açıkladı

İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısının ardından bölgeyi inceleyen sivil savunma çalışanları (AP)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısının ardından bölgeyi inceleyen sivil savunma çalışanları (AP)

Lübnan Yüksek Savunma Konseyi bugün, İsrail'e roket atılmasının ardından Hamas'ı Lübnan topraklarını ‘ülkenin ulusal güvenliğine zarar verecek eylemler’ için kullanmaması konusunda uyardı. İsrail söz konusu saldırıya, Güney Lübnan ve Beyrut'un güney banliyölerini bombalayarak karşılık verdi.

Konsey Genel Sekreteri Muhammed el-Mustafa, Lübnan Yüksek Savunma Konseyi toplantısında Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın Hamas ya da başka bir grubun ülkeyi istikrarsızlaştırmasına izin verilmeyeceğini vurguladığını ve Lübnan topraklarının bütünlüğünün her türlü mülahazanın üzerinde olduğunu söylediğini aktardı.

Mustafa, Avn'ın Lübnan'ı istikrarsızlaştırma platformuna dönüştürme girişimlerine müsamaha gösterilmemesinin önemini ve ulusal uzlaşı belgesi uyarınca ‘yasadışı’ silahların devlete teslim edilmesi gerektiğini vurguladığını söyledi.

Mustafa’nın ifadesine göre Avn, ülkeyi istikrara kavuşturma, güvenliği kontrol etme ve devlet otoritesini genişletme ihtiyacını vurguladı. Avn ayrıca, ülkeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik hiçbir girişime müsamaha gösterilmemesi ve Suriye'deki durumun Lübnan'daki iç duruma, özellikle de Suriyeli mültecilere yönelik yansımalarının ele alınması gerektiğini belirtti.

Avn, ilgili bakanlara belediye seçimleri için gerekli hazırlıkları yapmaları çağrısında bulunarak, tüm adaylara aynı mesafede durduğunu vurguladı.

Avn, ‘Lübnan'ın egemenliğini ihlal eden her türlü eyleme nihai olarak son vermek için gerekli azami tedbir ve prosedürlerin’ uygulanması gerektiğini ifade etti.