Suudi Arabistan'ın turizm cenneti: Farasan Adaları

Farasan geyiği, yok olma tehlikesi altında (Halid Hamzi)
Farasan geyiği, yok olma tehlikesi altında (Halid Hamzi)
TT

Suudi Arabistan'ın turizm cenneti: Farasan Adaları

Farasan geyiği, yok olma tehlikesi altında (Halid Hamzi)
Farasan geyiği, yok olma tehlikesi altında (Halid Hamzi)

İsa Nehari
Farasan Adaları’nı ziyaret edenler, feribotlarla başladıkları keyifli yolculuklarında deniz ve huzurla baş başa kalıyor, çeşitli kaya oluşumlarının bulunduğu doğal alanlarını seyrediyor, inci kıyılarında serbest dalış yaparak ziyaretlerine farklı deneyimler katıyor ya da kayıklarla tuttukları balıkları kızartarak yolculuklarını daha da özelleştiriyor.
Kızıldeniz’in güneyinde Suudi Arabistan’a ait takımadalar, jeolojik yaşlarının yaklaşık 3 milyon 500 yüz bin yıl olduğu tahmin edilen 264 farklı adadan oluşuyor. Dahran’da bulunan Kral Fahd Petrol ve Mineraller Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Abdullah ed-Dabba’nın çalışmaları, Cizan bölgesi ve buradaki sıra dağların yaklaşık 3 milyon yıl yaşında olduğunu gösteriyor.
Nadir hayvanlar
Farasan doğal alanındaki buradaki başka hayvanlar gibi nesli tükenmekte olan geyikler yaşıyor. Türü tam olarak netleştirilmese de Farasan geyiği olarak adlandırılan bu geyikler, 1820’lerde alınan örneklere göre dağ ceylanı sınıfına mensup. Bu doğal alanda aynı zamanda beyaz kuyruklu gelincikler, kemirgenler, kaplumbağalar, yunuslar, mercan resifleri, balık kartalları, gri pelikanlar, kara martılar, balıkçıllar, isli doğanlar gibi çeşitli hayvan türleri de bulunuyor.
Bu alanın bitki örtüsünde ise şemsiye ağacı, cam güzeli (impatiens bitkisi), Arap kiraz ağaçları, misvak ağaçları, tuzlu su kıyılarında yaşayan mangrovlar, bu bölgede yeni yetişmekte olan mesquite bitkisi, yaşam ağacı (prosopis cineraria) ve üç metre yükseklikteki avicennia bitkisi yer alıyor.
Köklü tarihi
Takımadalardan biri olan Farasan Adası’nda; Portekiz Kalesi, Lokman Kalesi, en-Necdi Camii, yağmur vadisi, er-Rifai’nin Evi, Alman Yerleşkesi eski yerleşim yerleri olan Gazin, el-Kedmi ve el-Ardi gibi yüzyıllar öncesine ait tarihi yapılar da bulunuyor.
Kızıldeniz’deki en fazla nüfusa sahip, en büyük ve toprakları en verimli ada kabul edilen Farasan Adası’nda; balıkçıların yaşadığı el-Muharrak köyü, halkının ziraat ve hayvancılıkla uğraştığı el-Hüseyin köyü, inci ticaretiyle bilinen Sır köyü, el-Kisar ve el-Mesile köyleri bulunuyor.
Kültürel miras
Aynı zamanda Farasan, sıkıntılarla bezenmiş, denizin mavisine boyanmış ve denizcilerin dillerine dolanmış eşsiz şiiriyle meşhur. Adanın bir simgesi haline gelen İbrahim Meftah ise bu şiirinin önde gelen şairlerinden.
Meftah’ın bir Farasan şiir kitabı ile birlikte birkaç kitabı ve divanı var.
Buradaki şiirlerinden birinde ise şöyle diyor:  
“Ey hayali beni sarıp sarmalayan dünün Kisar’ı!
Ne zaman sana gelsem, yorgunluğumdan şikayet ediyorum
Ne zaman sana gelsem, yitip gitmiş bir ömrü ve verimsiz zamanın kırışıklarını da beraberimde getiriyorum”
Dün, hayal, yorgunluk, şikayet, yitip gitmişlik, verimsizlik ve kırışıklıklar… Tüm bu imgeler, yaklaşık 400 evin bulunduğu, bereketli palmiye ağaçlarıyla ve tatlı su kuyularıyla meşhur Kisar köyünün geçmişine atıfta bulunuyor. Tarihçilere göre bu kuyuların bazılarının tarihi Roma dönemine kadar dayanıyor. Hatta bazılarında Himyar Krallığı’na ait kitabe ve resimler görülüyor.
Harid Festivali
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığına göre Adada her sene düzenlenen Harid Festivali’nde çeşitli etkinlikler, konserler ve sahile akın eden harid balıklarını yakalama yarışları düzenleniyor. Bu festival, adını harikulade renk ve desenlerdeki bu mercan balıklarından alıyor. 
Geçtiğimiz Aralık ayında kültürel miras konusunda atağa geçen Kültür Bakanlığı, ülkedeki birçok yeri UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dâhil etme çabalarını yürütüyor. Farasan Adaları’nın tarihi önemini belgeleme sorumluluğu ise Mirası Koruma Ulusal Derneği’ne ait. 

 



Bu yıl herkes onu konuştu: Sydney Sweeney'nin yerini alıyor

Anora'da filme adını veren karakteri oynayan Mikey Madison, bir Rus oligarkın oğluyla evlenen New Yorklu seks işçisi rolündeydi (Neon)
Anora'da filme adını veren karakteri oynayan Mikey Madison, bir Rus oligarkın oğluyla evlenen New Yorklu seks işçisi rolündeydi (Neon)
TT

Bu yıl herkes onu konuştu: Sydney Sweeney'nin yerini alıyor

Anora'da filme adını veren karakteri oynayan Mikey Madison, bir Rus oligarkın oğluyla evlenen New Yorklu seks işçisi rolündeydi (Neon)
Anora'da filme adını veren karakteri oynayan Mikey Madison, bir Rus oligarkın oğluyla evlenen New Yorklu seks işçisi rolündeydi (Neon)

Oscar ödüllü Mikey Madison, Anora'nın ardından ilk projelerinden birine imza atmaya hazırlanıyor.

Sean Baker imzalı Anora'daki performansıyla Oscar kazanan Amerikalı aktris, rol alacağı yeni filmi belirledi.

26 yaşındaki Madison, Edgar Allan Poe'nun tüyler ürpertici hikayesinin yeniden uyarlanacağı Kızıl Ölümün Maskesi'nde (The Masque of the Red Death) rol almak üzere görüşmeler yürütüyor. Projenin yönetmen koltuğunda Charlie Polinger oturacak. Filmin dünya çapındaki dağıtımını A24 üstlenirken, yapımcılığını ise Picturestart gerçekleştirecek.

Teklif yağsa da çok seçici davranıyor

Madison'ın yıldızı, Anora'nın geçen yıl Cannes Film Festivali'ndeki başarısının ardından parlamıştı. Birçok teklif alan aktris, yer alacağı projeler konusunda son derece seçici davranmıştı. 

Bu süreçte yalnızca iki projede adı geçti: Biri, Shawn Levy'nin yöneteceği bir Yıldız Savaşları (Star Wars) filmiydi. Madison, Starfighter adlı projede kötü karakteri canlandırmak için görüşmeler yaptı. Ancak bu toplantılar, ücret konusundaki anlaşmazlık nedeniyle sonuçsuz kaldı. 

Diğeri ise bir diş hijyenistinin bir denizkızına aşık olmasını konu alan Reptilia adlı proje. Madison, Monos'la tanınan Alejandro Landes Echavarría'nın yöneteceği bu filmde Kirsten Dunst'la birlikte kamera karşısına geçecek.

Şimdiyse Madison'ın kariyeri için anlamlı bir devam projesi bulduğu konuşuluyor. Hollywood Reporter'a konuşan kaynaklara göre Madison, filmde birbirinden farklı hayatlar süren ikiz kardeşleri canlandıracak. 

Hikayede, halkı kırıp geçiren bir veba salgını sırasında soyluları şatosuna toplayan çılgın bir prens ve onun ihtişam, entrika, intikam ve idamlarla dolu dünyası konu ediliyor. Soylular arasında yıllar önce kaybolmuş olan ikiz kardeş, halkın arasından çıkıp bu şatoya girerek olayların seyrini değiştirecek.

Sweeney yoğun takvimi nedeniyle projeden ayrıldı

Proje, A24 imzası taşıyan, bolca sansasyonel ve sosyal medyada gündem yaratacak, TikTok kuşağında yankı bulması beklenen sahnelerle dolu; tam anlamıyla "A24 klasiği" olarak tanımlanıyor.

Madison, bu filmde Hollywood'un bir diğer yükselen yıldızı Sydney Sweeney'nin yerini alıyor. Daha önce filmde başrol oynaması planlanan Sweeney, yoğun takvimi nedeniyle projeden ayrıldı. Şu sıralar Euphoria'nın yeni sezon çekimleriyle meşgul olan Sweeney, sonbaharda ise Japon anime serisi Gundam uyarlamasında rol almaya hazırlanıyor.

Kızıl Ölümün Maskesi'nin çekimlerinin bu yılın sonunda ya da gelecek senenin başında başlaması planlanıyor.

BAFTA ve Oscar'a damga vurdu

Madison, Anora'daki performansıyla büyük övgü toplamıştı. BAFTA ve Oscar dahil pek çok ödül kazanıp önemli başarılar elde etmişti. 

Anora, En İyi Film de dahil toplam 5 Oscar kazanarak geceye damgasını vurmuştu. Madison daha önce Çığlık 5 (Scream) ve Bir Zamanlar... Hollywood'da (Once Upon a Time... in Hollywood) gibi yapımlarla da sinemaseverlerin karşısına çıkmıştı.

Kızıl Ölümün Maskesi, Vincent Price'ın başrolünü oynadığı 1964 yapımı bir film de dahil olmak üzere birçok kez beyazperdeye uyarlanmıştı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety