Hamas, İsrail ile çatışma sahasını Batı Şeria'ya mı kaydırıyor?

Hamas, İsrail karşıtı direnişin artacağını ve direniş sahasının genişleyeceğini vurguluyor (Independent Arabia)
Hamas, İsrail karşıtı direnişin artacağını ve direniş sahasının genişleyeceğini vurguluyor (Independent Arabia)
TT

Hamas, İsrail ile çatışma sahasını Batı Şeria'ya mı kaydırıyor?

Hamas, İsrail karşıtı direnişin artacağını ve direniş sahasının genişleyeceğini vurguluyor (Independent Arabia)
Hamas, İsrail karşıtı direnişin artacağını ve direniş sahasının genişleyeceğini vurguluyor (Independent Arabia)

İzeddin Ebu Ayşe
İsrail ile yapılan çatışmalar nedeniyle Gazze sahasında sükunet gözlemlenen bir şey değil. Batı Şeria da artık İsrail askerleriyle çatışma alanına dönüştü. İsrail güvenlik yetkilileri Batı Şeria’daki Hamas yöneticilerini, Gazze’deki yönetimden aldığı talimat doğrultusunda Batı Şeria’da gerilimi tırmandırmaya çalışmakla suçladı.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, İsrail, Hamas’ı, Batı Şeria’daki yöneticileri aracılığıyla bölgedeki İsrail askerlerini ve yerleşimlerini hedef alma amacıyla sistematik bir sessizlik içinde çalışmakla suçluyor.
İsrail güvenlik yetkilileri, özellikle Mescid-i Aksa’da yaşanan gerginlik ve Savunma Bakanlığı’nın El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim’de değişiklik yapma kararı sonrasında Hamas’ın çatışmanın kurallarını değiştirerek, çatışma sahasını Batı Şeria’ya kaydırdığı görüşünde.
Batı Şeria nispeten sakin
Hamas Hareketi yöneticilerinden Hamad er-Rakb, İsrail’in suçlamalarını yalanlamadı.
Rakb, İsrail'in Batı Şeria'daki genişleme faaliyetlerinin yeni olmadığını belirterek, Hamas'ın Filistin'in her yerinde bir direniş eylemi olarak var olduğunu ve durmadığını söyledi.
İsrail’in suçlamalarına rağmen siyasi gözlemciler, Batı Şeria’yı nispeten sakin olarak gördüklerini, İsrail askerlerine karşı herhangi bir saldırı veya direniş eylemi gerçekleştirilmediğini belirtiyorlar.
Siyasi analist Abdussettar Kasım, İsrail’in Batı Şeria üzerinde ‘yumruğunu sıktığını’ söyledi. Kasım, İsrail’in Batı Şeria’da silahlı grupların üyelerine kontrol ve denetim operasyonları düzenlediğini, gözaltına aldığını, haklarında soruşturma açtığını ve bazen de ev hapsi verdiğini ifade etti.
Kasım, “İsrail’in Batı Şeria’daki tedbirleri, grupların İsrail askerleri ile çatışma gücünü zayıflatıyor. Ama yine de İsrail projelerine karşı gelen ve çoğunlukla da başarılı olan pek çok organize hareket var. Bu da direnişin tüm alanlarda imkanlar dahilinde faaliyet yürüttüğünü gösteriyor” dedi.
Kasım, çatışma sahasının Gazze yerine Batı Şeria’ya kaydırılmasına dair, “İki sahanın da hareketli olması bekleniyor. Özellikle Gazze’ye kıyasla çok daha büyük ihlallerin yaşandığı Batı Şeria sahası” ifadelerini kullandı.
İsrail’in bir taraftan Hamas’ı suçlarken, Independent Arabia’ya konuşan kaynaklar, İsrail makamlarının Batı Şeria’daki İslami Cihad örgütü yönetici ve kadrolarından 4 kişi hakkında soruşturma başlattığını bildirdi. Söz konusu kişilerin halen gözaltında bulunduğu belirtiliyor.
Güvenlik riskleri
İsrail, Gazze ve Batı Şeria’da güvenlik risklerinin bulunduğunu reddetmiyor ve Batı Şeria’daki çatışmaların Gazze’den daha büyük olduğunu belirtiyor. Ancak sahada meydana gelen olaylar tam tersi sonuçlara işaret ediyor. Nitekim geçen hafta İsrail savaş uçakları Gazze’de farklı bölgeleri bombalamış ve buradaki insanların ölümüne neden olmuştu.
Batı Şeria’da ise İsrail askerlerine karşı şimdiye kadar herhangi bir vur-kaç operasyonu kaydedilmedi. Ancak buna rağmen, İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) Başkanı Nadav Argaman, son bir yıl içinde, çoğu silahlı saldırı olmak üzere 560'tan fazla ciddi direniş operasyonu planını engellediklerini açıkladı.
Argaman’ın açıklamasını yorumlayan Hamad er-Rakb, bunun Hamas’ın saldırı düzenlemekte başarılı olduğu aynı zamanda İsrail’in de saldırıları engellemeyi başardığı anlamına geldiğini ancak İsrail Filistin topraklarından çıkarılana kadar İsrail'e karşı direnmekten ve askerleri püskürtmekten vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Rakb, Filistin’in her yerinde İsrail’e karşı direnişin olduğunu belirterek, silahlı grupların durumuna bağlı olarak direniş eylemlerinin sıklığında bazen gelgitlerin yaşanabildiğini kaydetti.
Şabak’a göre, 2019 ve 2020’nin ilk haftalarında birçok güvenlik riski meydana geldi. Argaman, Batı Şeria’da 10 intihar eylemi, 4 kaçırma ve 300’ün üzerinde silahlı saldırı girişimini engellediklerini ve böylece yüzlerce İsraillinin hayatını kurtardıklarını belirtti.
Direniş devam edecek
Şabak’ın Batı Şeria’daki operasyonlarını açıklamasından gurur duyan Hamas, direniş eylemlerinin artacağını ve direniş sahasının genişleyeceğini vurguladı. Hamas, İsraillilerin Filistin’den atılarak, başkenti Kudüs olan Filistin Devleti’nin kuruluncaya kadar direnişin devam edeceğini söylüyor.
Hamas yöneticilerinden Rakb, Batı Şeria’daki direnişin büyük darbeler almasına ve baskılara maruz kalmasına rağmen hiçbir zaman durmayacağını belirterek, direniş grupları ve eylemlerinin değil, İsrail’in çaldığı topraklarda bulunmasının suç olduğunu ifade etti.
Sonucu ve yansımaları ne olursa olsun Hamas’ın direniş sözüne bağlı kalacağını söyleyen Rakb, en iyi direniş yolunun silahlı mücadele olduğunu savundu.
İsrail tarafı ise Hamas’ın, Gazze’deki uzlaşı anlaşmasını biran önce yürürlüğe koyması için İsrail makamlarına baskı uygulama çerçevesinde çatışma sahasını Batı Şeria’ya kaydırmaya çalıştığı görüşünde. Şabak yetkilileri de Hamas’ın, çatışma sahasını Batı Şeria’ya kaydırmasının, İsrail askerleri ile silahlı çatışmaya girmek değil, Tel Aviv ile olan gerginliği canlı tutmaya çalıştığını ifade ediyor.



Gazze ateşkesi: Anlaşmanın imzalanacağına dair sinyaller artıyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir mülteci kampına düzenlenen saldırıda yaralanan ve tedavisi altına alınan küçük bir kız çocuğu (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir mülteci kampına düzenlenen saldırıda yaralanan ve tedavisi altına alınan küçük bir kız çocuğu (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Anlaşmanın imzalanacağına dair sinyaller artıyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir mülteci kampına düzenlenen saldırıda yaralanan ve tedavisi altına alınan küçük bir kız çocuğu (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir mülteci kampına düzenlenen saldırıda yaralanan ve tedavisi altına alınan küçük bir kız çocuğu (AFP)

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes müzakereleri, arabulucu ABD'nin Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes için sunduğu yeni öneriyle yeni bir aşamaya girdi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın yaptığı açıklamada, ilk kez Hamas'ın talep ettiği savaşın sona erdirilmesi konusunun tartışılacağı vurgulanırken Hamas’ın öneriyi kabul etmesi gerektiği, aksi takdirde durumun daha da kötüye gideceği belirtildi. Şarku’l Avsat’a konuşan Hamas liderlerinden biri, bu sözlerin müzakerelere ivme kazandırdığını ve ABD tarafından İsrail üzerinde gerçek bir baskısı oluşturulması durumunda bir ateşkes anlaşması imzalanabileceğine dair yeni bir işaret taşıdığını söyledi.

Hamas Hareketi tarafından dün yazılı olarak yapılan basın açıklamasında, arabulucu kardeş ülkelerin, savaşan taraflar arasındaki uçurumun kapatılması, bir çerçeve anlaşmaya varılması ve ciddi müzakerelerin başlatılması için yoğun çaba sarf ettikleri belirtildi. Açıklamada Hamas’ın yüksek sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini ve arabulucuların önerilerini tartışmak üzere ulusal istişareler yürüttüğünü, saldırıların sona erdirilmesi, geri çekilmenin sağlanması ve Gazze Şeridi'ndeki halkımızın acil olarak yardım alması için bir anlaşmaya varılması için çalıştığını vurguladı.

gthy
Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir mülteci kampına düzenlenen saldırıda ölen Filistinlilerin cenaze töreninde yakınlarını kaybedenlerin gözyaşları ve feryatları (AFP)

Hamas'tan üst düzey bir yetkili dün Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, müzakere masasında, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un daha önce önerdiği çerçeve anlaşmasını içeren ve Katar'ın arabuluculuğunda üzerinde değişiklikler yapılan bir öneri olduğunu ve bu önerinin 60 günlük bir ateşkes ve bu süre içinde savaşı tamamen sona erdirecek bir anlaşma sağlanmasını öngördüğünü söyledi.

Hamas’ın İsrail'in Filistinlilere yönelik soykırımını sona erdirecek tüm önerilere açık olduğunu vurgulayan kaynak, Kahire'de bir Hamas heyetinin bulunduğunu belirterek, savaşın tamamen durdurulması, yardımların ulaştırılması ve İsrail'in Gazze'den çekilmesi olmak üzere üç temel talebin yerine getirilmesinin önemine dikkati çekti.

Hamas'ın şu anki tutumunu, Trump'ın Washington'da ABD’li ve İsrailli yetkililerle yaptığı toplantının ardından sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı, “İsrail, 60 günlük ateşkesin tamamlanması için gerekli şartları kabul etti ve bu süre zarfında savaşı sona erdirmek için tüm taraflarla birlikte çalışacağız” şeklindeki açıklamasından sonra sergilemeye başladı.

frgty
İsrail'in Han Yunus'un kuzeyindeki mülteci kampına düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Barışı sağlamak için yoğun çaba sarf eden arabulucular Katar ve Mısır’ın bu nihai öneriyi sunacaklarını söyleyen Trump, “Ortadoğu'nun iyiliği için Hamas'ın bu anlaşmayı kabul etmesini umuyorum. Aksi takdirde durum düzelmeyecek, hatta daha da kötüye gidecek” ifadelerini kullandı.

Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Witkoff, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Başkan Yardımcısı JD Vance ve İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ile bir araya geldi.

İsrail gazetesi Haaretz, İsrailli bir kaynağın Dermer'in yeni öneriye insani yardım ve ateşkes süresince İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden kademeli olarak çekilmesini öngören maddeyi kabul ettiğini söylediğini bildirdi. Bunu ‘İsrail'in verdiği bir taviz’ olarak değerlendiren kaynak, buna karşın önerinin savaşı sona erdirmek için açık ve net bir taahhüt içermediğinin altını çizdi.

ABD Başkanı Trump salı günü gazetecilere yaptığı açıklamada, önümüzdeki hafta rehinelerin serbest bırakılması karşılığında ateşkes anlaşması sağlanmasını umduğunu söyledi. ABD merkezli haber sitesi Axios'a göre Trump, pazartesi günü Beyaz Saray'da Netanyahu ile görüşecek.

“Temel sorun”

Filistinli siyasi analist ve Hamas uzmanı İbrahim el-Medhun, mevcut bilgilere göre önerinin Hamas liderlerinin sınır dışı edilmesi veya silahlarının toplatılmasına ilişkin açık bir madde içermediğini söyledi. Medhun, “Öneri, ateşkesin sağlanmasına ve aşamalı bir takas anlaşmasının uygulanmasına odaklanıyor. Anlaşma, ilk günlerde sekiz rehinenin serbest bırakılmasıyla başlayacak ve 60’ıncı güne kadar aşamalı olarak devam edecek” dedi.

Ancak Medhun, Hamas’a göre önerinin savaşın kalıcı ve kapsamlı bir şekilde durdurulması için gerçek garantiler sunmaması ve özellikle Gazze Şeridi'ndeki felaketi ele almak için etkili bir insani protokolün uygulanmasını garanti etmemesi temel bir sorun teşkil ediyor.

cdfrgth
Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde yer alan ve yerinden edilmiş kişilerin sığındığı UNRWA'ya ait bir okuldaki yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)

Hamas'ın bu konudaki tutumuna değinen Medhun, Hamas’ın devam eden girişimlere büyük bir ciddiyet ve açıklıkla yaklaşacağını ve anlaşmanın sağlanacağına dair işaretlerin artmasıyla birlikte şartlı bir esneklik sergilediğini düşünüyor. Medhun’a göre bu tutum, iki önceliğe dayanıyor. Bunlardan biri saldırıların tamamen durdurulması, ikincisi ise herhangi bir bahaneyle soykırım ve açlık politikasına geri dönülmeyeceğine dair gerçek garantiler verilmesi ve bunun süre dolduğunda kapsamlı bir anlaşmaya varılamaması durumunda da geçerli olması.

Medhun'a göre Hamas, aşamalı çözümleri kabul etmeye karşı değil, ancak bunun için ‘önce savaşın durdurulması, ardından saldırı sonrası düzenlemelere geçilmesi, şantaj veya askeri baskı yapılmaması’ gibi açık ve kesin şartlar konulması gerektiğini savunuyor.

Washington'ın müzakerelere başlamadan önce savaşın durdurulmasını şart koşarak İran meselesini ele aldığı önceki deneyiminin, bu konuda örnek alınabilecek bir model olduğunu vurgulayan Filistinli siyasi analist, “Bombardıman altında müzakere yapılamaz ve katliamlar devam ederken güven inşa edilemez” dedi.

Trump'ın savaşı sona erdireceğine dair sözleri müzakerelere ivme kazandırsa da bu sözlerin ötesine geçip somut adımlar atılması gerekiyor.

“Fırsat kaçırılmamalı”

İsrail'in tutumu da bu gelişmelerden uzak değildi. ABD Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Gazze Şeridi'nde tutulan rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla bir anlaşmaya varılması için ‘bu fırsatın kaçırılmaması’ gerektiğini söyledi. İsrailli Bakan paylaşımında “Halkın ve hükümetin büyük çoğunluğu rehinelerin serbest bırakılmasına yol açacak bir anlaşmayı destekliyor. Böyle bir fırsat kaçırılmamalı” diye yazdı.

Eski muhalefet lideri Yair Lapid, dün X platformundaki hesabından Netanyahu'ya tüm rehineleri geri getirmesini tavsiye ederek, “(Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar) Ben-Gvir ve (Maliye Bakanı Bezalel) Smotrich'in 13 milletvekiline karşı durmak için, rehine anlaşması için 23 milletvekilini güvenlik ağı olarak kullanabilirsiniz. Hepsini şimdi evlerine geri getirmeliyiz” diye seslendi.

İsrail televizyonu Kanal 12’nin aktardığına göre Lapid, Ben-Gvir ve Smotrich'in, Gazze Şeridi'nde ateşkes ve esir takası anlaşmasının imzalanmasını engellemek için hükümet koalisyonu içinde ortak hareket etme niyetinde olduklarını belirtti.

İsrail'de hem iktidar hem de muhalefet tarafından ateşkesin önemi hakkında konuşulurken, medya da bu konuya büyük ilgi gösteriyor. İsrail Yayın Kurumu (IBA), İsrail'e sunulan yeni öneriye göre 60 günlük bir ateşkesin ilan edileceğini, ilk gün sekiz rehinenin serbest bırakılacağını ve 50’nci günde iki rehinenin daha serbest kalacağını aktardı.

Haaretz gazetesi ise, yeni esir takası anlaşması taslağında, 60 günlük ateşkes süresi içinde bir anlaşmaya varılamaması halinde, arabulucuların İsrail ile Hamas arasındaki müzakereleri nihai bir anlaşmaya varılana kadar sürdürmekle yükümlü olacağını belirten bir maddenin yer aldığını doğruladı.

Bu değişiklikler çerçevesinde Medhun, yakında bir anlaşmaya varılması olasılığını dışlamazken, aksine ABD'nin uluslararası bir irade ortaya koyması ve İsrail’e saldırılarını açıkça ve kesin olarak durdurması için baskı yapması halinde, ateşkes anlaşmasına varılmasının her zamankinden daha mümkün olduğunu düşünüyor.

O, topun artık arabulucuların, özellikle de ABD'nin sahasında olduğunu ve onların girişimlerinin sadece bir kriz yönetimi değil, savaşın sona ermesi ve yeni bir dönemin başlaması için bir kapı olduğunu kanıtlamaları gerektiğini düşünüyor.

Topun artık arabulucuların, özellikle de ABD'nin sahasında olduğunu söyleyen Medhun, arabulucuların girişimlerinin sadece bir kriz yönetimi değil, savaşın sona ermesi ve yeni bir dönemin başlaması için aralanacak bir kapı olduğunu kanıtlamaları gerektiğini vurguladı.