​Cezayir ve BAE görüşmesinin gündemi Libya

Cezayir ve BAE Dışişleri Bakanları, dün, Cezayir’in başkentinde bir araya geldi (AFP)
Cezayir ve BAE Dışişleri Bakanları, dün, Cezayir’in başkentinde bir araya geldi (AFP)
TT

​Cezayir ve BAE görüşmesinin gündemi Libya

Cezayir ve BAE Dışişleri Bakanları, dün, Cezayir’in başkentinde bir araya geldi (AFP)
Cezayir ve BAE Dışişleri Bakanları, dün, Cezayir’in başkentinde bir araya geldi (AFP)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan’ın, dün, Cezayir’e gerçekleştirdiği ziyarette Libya konusu ön plana çıktı. Zayed, sabah saatlerinde Cezayirli mevkidaşı Sabri Bukadum ile görüştü. BAE’li bakan daha sonra ise Cezayir Başbakanı Abdulaziz Cerad ve Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile görüştü.
Diplomatik kaynakların Şarku’l Avsat’a aktardığına göre Cezayir hükümeti BAE tarafıyla yapılan görüşmede askeri gerilimin tırmanması durumunda çok sayıda terörist ve silahlı paralı askerin Libya'da yayılmasından duyduğu endişeyi dile getirdi. Cezayir, çatışan tarafların, dahili bir çözüm aramak üzere katılmayı kabul etmeleri halinde Libya krizi konulu bir konferansa ev sahipliği yapma isteğini ifade etti.
Söz konusu kaynakların aktardığına göre Libya krizi ve terör tehditlerinden duyulan endişe BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan ile Cezayir Dışişleri Bakanı Sabri Bukadum arasında geçen görüşmede en önemli gündem maddeleri oldu. Kaynaklar, Cezayir tarafının Libya sorununu barışçıl yollarla ve Libyalılar arasında kurulacak bir diyalogla çözme isteğini vurguladığını kaydetti. Diplomatik kaynağın, Bukadum'dan aktardığına göre Cezayir, Libya'daki askeri eylem döngüsünün genişlemesinden ve bölgedeki yabancı tarafların Libya çatışmasına müdahale etmesinden ciddi endişe duyuyor. Cezayir, hem Libyalıların hem de komşu ülkelerin güvenliği için risk oluşturduğu gerekçesiyle dış müdahaleyi şiddetle reddediyor.
Cezayir, sınır ötesinden ülkeye sızan silah miktarına ve silahlı unsurlara bakıldığında, 2011'deki Libya savaşının yol açtığı zararın yan etkilerine en çok maruz kalan bölge ülkelerinden biri olduğuna inanıyor. Cezayir ordusu sınır ötesinden ülkeye sızan silahlara el koymuş, çok sayıda silahlı unsur da tutuklanmıştır. Diplomatik kaynağa göre Cezayir'in Libya diyaloğu için bir yol haritası bulunuyor. Çatışan tarafların görüşeceği bir konferansa ev sahipliği yapmak isteyen Cezayir, bunun en erken zamanda gerçekleşmesinin Libya’nın ve komşu ülkelerin yararına olduğuna inanıyor.
Diplomatik bir kaynak, Cezayir yetkililerinin, BAE tarafı ile gerçekleşen görüşmeler sırasında Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un Berlin Konferansı’nda yaptığı konuşmada, söylediklerini yinelediklerini aktardı. Tebbun, Berlin Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Libyalı taraflara silah akışı sağlanıyor ve bu da durumun karmaşıklaşmasına yol açıyor. Yabancı savaşçıların çatışmaya dahil olması ile birlikte şiddetin dozu arttı ve aşırılık yanlısı terör örgütleri son zamanlarda yaşanan askeri tırmanışın ardından faaliyetlerini artırdı. Söz konusu terör örgütleri yerel, bölgesel ve uluslararası barışı tehdit ediyor” ifadelerini kullanmıştı.
Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından basına açıklamalarda bulunan Sabri Bukadum, “Toplantıda ekonomi, ortaklık ve yatırım alanlarında ikili iş birliği dosyaları ele alındı. Çevre, enerji, çöl tarımı, turizm ve mekanik endüstrileri gibi iki ülkeyi ilgilendiren bazı sektörler masaya yatırıldı. Çeşitli konular hakkında fikir alışverişinde bulunmak ve her iki ülkenin yönetim alanındaki deneyimlerinden karşılıklı yarar sağlamak üzere bir anlaşmaya varıldı. Uluslararası siyasetle ilgili dosyalar da masaya yatırıldı. Bu dosyalardan şu anda bizi ilgilendireni ve en önemlisi Libya'daki durum” dedi.
Cezayir Haber Ajansı’nın aktardığına göre BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan, Cezayir Dışişleri Bakanı Sabri Bukadum ile iki hafta içinde üçüncü kez görüşmekten dolayı mutlu olduğunu ifade etti. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid et-Tebbun'a BAE üst düzey yetkililerinin davetini ileten BAE Dışişleri Bakanı, "Bu, yakın zamanda görmek istediğimiz bir ziyaret ve her bakımdan ikili ilişkilerin gelişmesini dört gözle bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Cezayir hükümetine bağlı petrol şirketi ‘Sonatrach’ aracılığıyla petrol sektörünün geliştirilmesi alanında Cezayir'in ülkesine sağladığı yardıma övgüde bulunan Abdullah bin Zayed, "İki ülke arasındaki iş birliği geçtiğimiz yüzyılın yetmişli yıllarının başına denk geliyor. Cezayir'in yeni yönetimi ile birlikte ikili ilişkilerde yeni bir atılım meydana geleceğine inanıyoruz. Bölgesel düzeyde zor koşulların olduğu doğru, ancak bu zorluklar iki ülke ve halkına daha iyi bir gelecek kurmak için kullanılabilecek fırsatlar oluşturmaktadır” ifadelerine yer verdi.



Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi’nde işgal ettiği yeni bölgelerden çekilme görüşmelerinin son iki aydır tıkanması, Katar’ın başkenti Doha'daki (yedinci gününe giren) ateşkes müzakerelerini yeni bir ‘karanlık tünele’ soktu. Hamas Hareketi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti tarafından önerilen yeniden konuşlandırmayı reddetti.

Medyada yer alan sızıntılara göre arabulucular, özellikle Washington, müzakerelerin sonuna kadar çekilme maddesinin ertelenmesini talep ettiler. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar bu durumu, müzakereleri ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin istemediği yeni bir başarısızlıktan kurtarmak için son bir girişim olarak görüyorlar ve bu yüzden Netanyahu'ya esneklik göstermesi için baskı yapabileceğini düşünüyorlar. Uzmanlara göre bunun aksi bir durum söz konusu olursa Hamas, İsrail'in bu şekilde kalmasının, sürgün planını hızlandırmak, olası ateşkesin sona ermesinden sonra askeri bölgeler dayatmak ve anlaşmayı bozmak için bir manevra olduğunu düşünerek bunu reddedecek.

İki Filistinli kaynak cumartesi günü, Doha’daki müzakerelerin, İsrail'in cuma günü sunduğu, İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması ve konumlandırılması için hazırladığı çekilme haritasında ısrar etmesi nedeniyle, karmaşık zorluklarla karşı karşıya olduğunu bildirdi. Bu plan, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasında kalmasını öngörüyor, ancak Hamas bunu reddediyor.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan kaynaklardan biri, ‘Hamas’ın müzakere heyetinin İsrail'in sunduğu haritaları kabul etmeyeceğini, çünkü bu haritaların Gazze Şeridi'nin yaklaşık yarısının yeniden işgalini meşrulaştırdığını ve İsrail'in insani olduğunu söylediği ve Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alacak ve yaklaşık 600 bin Filistinliyi barındıracak olan şehre atıfla Gazze Şeridi'ni Nazi kampları gibi geçiş noktaları ve seyahat özgürlüğü olmayan izole bölgeler haline getirdiğini’ vurguladı.

Diğer kaynak, Hamas'ın İsrail güçlerinin 2 Mart'tan sonra, yani iki ay süren ateşkesin çökmesinden sonra yeniden kontrol altına aldığı tüm bölgelerden çekilmesini talep ettiğini belirtti. İsrail’i, ‘soykırım savaşını sürdürmek için oyalamaya devam etmek ve anlaşmayı engellemekle’ suçladı.

Kaynak, Katarlı ve Mısırlı arabulucuların ‘taraflara, ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un Doha'ya gelene kadar çekilme müzakerelerini ertelemelerini’ istediklerini, ancak ‘yardımlar ve esir takası konusunda ilerleme’ kaydedildiğini belirtti.

ABD merkezli haber sitesi Axios, bazı kaynaklardan, ABD'nin Hamas'tan İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini tartışmayı ertelemesini ve diğer konulara geçmesini istediğini, böylece esir takası anlaşması müzakerelerinin çökmesini önlemeye çalıştığını aktardı.

juı
Yaralıları Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan Kızıl Haç kliniğine taşıyan Filistinliler (AFP)

Reuters, cumartesi günü Filistinli ve İsrailli kaynaklardan benzer bir doğrulama aktardı. Doha görüşmelerinin, İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesi konusunda tıkanma yaşadığını, Hamas Hareketi’nin İsrail'in önerdiği çekilme haritalarını reddettiğini, çünkü bu haritaların toprakların yaklaşık yüzde 40'ını İsrail kontrolünde bırakacağını, bunların arasında güneydeki Refah bölgesi ve Gazze'nin kuzeyindeki ve doğusundaki diğer bölgelerin de bulunduğunu belirtti. Kaynaklar, ‘görüşmelerin devam etmesinin beklendiğini’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, İsrail'in, güneydeki Morag Ekseni de dahil olmak üzere birçok yerden çekilmeyerek Filistinlileri sürmeye devam etmek gibi kendi şartlarını dayatmak istediğini düşünüyor. Kuzey bölgesini askeri olarak kontrol altına alarak buradaki nüfusu sürme olasılığı olduğunu ifade eden Hasan, böylece ateşkes sona erdikten sonra Filistinlilerin sürülmesinin kolaylaşacağına dikkati çekti. Hasan, ABD'nin İsrail'e baskı yapmamasının müzakerelere zarar verdiğini ve bu tür konuların ertelenmesinin bir fayda sağlamayacağını, bunların erken çözülmesi gerektiğini, çünkü bu konuların belirleyici olduğunu vurguladı.

Hasan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Anlaşmaya varılmasının gecikmesi, engellerin devam etmesi ve Filistinlilerin hedef alınması nedeniyle, direnişin İsrail'e teslim olmasını isteyen bir manevra ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz ve Hamas bunu kabul etmeyecektir. ABD’nin İsrail'e baskı yapmaktan başka seçeneği yok. Özellikle Kahire'nin talep ettiği Mısır sınırındaki Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’ndan çekilme gibi henüz çözülmemiş ve belirsizliği devam eden başka konular da var.”

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal, Hamas'ın talebi olan İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesinin gerçekleşmemesi halinde bunun müzakereleri engelleyebileceğini düşünüyor. Nazzal, çekilme maddesinin ertelenmesinin müzakereleri kurtarmak için yapılan bir girişimden ibaret olduğunu ve Netanyahu hükümetinin çekilme gibi siyasi konularda taviz vermediği sürece, Washington veya İsrail'in iddia ettiği gibi anlaşmanın yakın zamanda imzalanmayacağını belirtti.

Cuma günü ABD ziyaretinden dönmeden önce, ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, perşembe günü yaptığı açıklamada, “Birkaç gün içinde (anlaşmayı) tamamlayabileceğimizi umuyorum” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta Beyaz Saray'da Netanyahu ile iki kez görüşen Trump, yakın zamanda ateşkes sağlanacağına dair açıklamalarını yineledi ve bu haftayı (yani birkaç gün sonra) olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da perşembe günü yaptığı açıklamada, anlaşmaya varılması konusunda ‘büyük umutları’ olduğunu söyledi.

dfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Ancak sahada durum bu umutların aksine gelişiyor. Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal yaptığı açıklamada cumartesi günü 20'den fazla Filistinlinin öldüğünü ve İsrail ordusunun son 48 saat içinde Gazze Şeridi'nde ‘yaklaşık 250 terörist hedefi vurduğunu’ söyledi.

Hamas, İsrail ordusuna karşı operasyonlarını sürdürürken, İsrail ordusu cuma günü, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde çıkan çatışmalarda Golani Tugayı'na bağlı keşif biriminden bir subayın öldürüldüğünü, ayrıca Gazze'nin kuzeyinde çıkan çatışmada iki askerin yaralandığını açıkladı. Bu açıklamadan iki gün önce Gazze'nin güneyinde kaçırılmak üzere olan bir İsrail askerinin öldürüldüğü bildirilmişti.

Birleşmiş Milletler (BM), cumartesi günü yaptığı ortak açıklamada, Gazze'deki yakıt kıtlığının kritik seviyelere ulaştığı konusunda uyarıda bulundu. BM’nin aralarında İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Gıda Programı (WFP) da bulunduğu yedi ayrı kuruluşu tarafından yapılan ortak açıklamada, “Yakıt, Gazze'de hayatta kalmanın bel kemiğidir” denildi.

Bu olumsuz gelişmeler devam ederken Reha Ahmed Hasan, Trump'ın dün değil, bugün bir anlaşma sağlayabileceğini düşünüyor. Hasan’a göre ABD'nin tutumu, İsrail'e baskı uygulayarak bir anlaşma sağlamaya ve Gazze'yi yerinden etme ve yok etme planlarından vazgeçmeye yönelik gerçek bir adım atarak tüm bu sorunları sona erdirebilir.

Bu görüşe katılan Nizar Nazzal da Washington'ın, Nobel Barış Ödülü almayı uman Trump'ın çabalarının başarısız olmaması için müdahale edeceğini ve Netanyahu'yu daha geniş çaplı yayılma haritasını kabul etmeye zorlayacağını (bu cümle tuhaf geldi ama böyle yazıyordu) vurguladı. Ateşkes yapılmaması halinde İsrail Başbakanı’nın popülaritesinin daha da zarar göreceği ve İran'a karşı savaşından elde ettiği son siyasi kazanımlarını kaybedebileceği uyarısında bulunan Nazzal, bu nedenle Netanyahu'nun çıkarlarına en uygun olanın anlaşmayı geçici olarak kabul etmek olduğunu belirtti.