İş yapmak için en iyi imkânlara sahip ülkeler belli oldu

İş yapmak için en iyi imkânlara sahip ülkeler belli oldu
TT

İş yapmak için en iyi imkânlara sahip ülkeler belli oldu

İş yapmak için en iyi imkânlara sahip ülkeler belli oldu

İş yapmak için en iyi olan ülkeler açıklanırken, 2020 verilerine göre farklı kıstaslardan geçerek birinci sıraya yerleşen ülkenin Yeni Zelanda olduğu görüldü. En iyi iş yapılan ülkelerde yüksek şeffaflığa sahip iş düzenlemeleri olduğu görülürken, Türkiye’nin de ilk 50’de yer aldığı saptandı.
Medya takip kurumu Ajans Press, iş dünyası ile alakalı basına yansıyan haber adetlerini inceledi. Ajans Press ve PRNet’in dijital basın arşivinden derlediği bilgilere göre iş dünyası ile alakalı geçen yıl basına yansıyan haber adedi 23 bin 115 olarak kayıtlara geçti. Sadece bu yıl ki haber çıkışlarına bakıldığında ise bin 767 haberin medyada yansıma bulduğu görüldü. Haber içerikleri incelendiğinde de yeni yatırımların ön planda olduğu görülürken, işsizlik oranının da bir hayli konuşulduğu kaydedildi.
Ajans Press’in, World Bank verilerinden elde ettiği bilgilere göre iş yapmak için en iyi olan ülkeler açıklandı. 2020 verilerine göre farklı kıstaslardan geçerek birinci sıraya yerleşen ülkenin Yeni Zelanda olduğu görüldü. Yeni Zelanda’dan sonra ilk 5’te yer alan diğer ülkeler Singapur, Hong Kong (China), Danimarka ve Güney Kore olarak kayıtlara geçti. En iyi iş yapılan ülkelerde yüksek şeffaflığa sahip iş düzenlemeleri olduğu görülürken, Türkiye’nin de ilk 50’de yer aldığı saptandı. Böylelikle Türkiye’nin iş yapmak için en iyi olan ülkeler arasında 33’üncü sırada olduğu görüldü.

 


Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal