Mali ve Burkina Faso'daki terör saldırıları artıyor

Burkina Faso’daki terör saldırılarından kaçanlar Pissila yakınındaki Kaya şehrine sığınıyor (Reuters)
Burkina Faso’daki terör saldırılarından kaçanlar Pissila yakınındaki Kaya şehrine sığınıyor (Reuters)
TT

Mali ve Burkina Faso'daki terör saldırıları artıyor

Burkina Faso’daki terör saldırılarından kaçanlar Pissila yakınındaki Kaya şehrine sığınıyor (Reuters)
Burkina Faso’daki terör saldırılarından kaçanlar Pissila yakınındaki Kaya şehrine sığınıyor (Reuters)

Fransa Savunma Bakanı'nın ABD’yi Afrika’nın Sahel bölgesindeki askeri varlığını azaltma kararından vazgeçirme girişimleri devam ederken Mali ve Burkina Faso'da terör saldırıları artıyor.
Yerel güvenlik kaynakları dün, terörist gruplardan birine mensup olduğu düşünülen kimliği belirsiz silahlı kişilerin cumartesi günü kuzeydoğu Burkina Faso'daki bir köye saldırdığını bildirdi. Birçok ölümün yaşandığı saldırının ayrıntıları ise henüz açıklanmadı.
Kaynaklar, saldırının Kuzey Burkina Faso'nun Soum bölgesindeki Silgadji köyünde düzenlendiğini bildirdi. İslami Mağrip El Kaidesi (AQIM) örgütüyle bağlantılı terörist grupların aktif olduğu bölgede yerel nüfusun korkutularak okul açma veya devlet ve güvenlik kurumlarıyla iş birliği yapma yönünde hareket etmemeleri için zaman zaman saldırıları düzenleniyor.
Saldırının söz konusu köyde kurulan yerel bir pazarı hedeflediğini belirten bir güvenlik kaynağı, “Ölenlerin sayısını belirlemek kolay değil. Ancak 10 ila 30 kişi arasında olduğu düşünülüyor” dedi.
Yerel bir yetkili, teröristlerin önce pazardaki insanları bir çember içine aldıklarını, ardından iki gruba ayırdıklarını belirtti. Görgü tanıklarının ifadelerini aktaran yetkili, teröristlerin erkekleri idâm ettiğini, kadınlardan ise köyden ayrılmalarını istendiğini söyledi.
Mali’de ise, El Kaide bağlantılı Nusret'ul İslam örgütü, pazartesi günü gerçekleşen ve Mali jandarma kuvvetlerinden 20 kişinin öldürüldüğü saldırının sorumluluğunu üstlendi. Söz konusu saldırı, Moritanya sınırı yakınlarındaki Sokolo Askeri Üssü’nü hedef almıştı.
Öncesinde ise Mali ordusu, askeri üsse düzenlenen saldırıda 20 kişinin öldüğünü, 5 kişinin yaralandığını, saldırganlardan 4’ünün etkisiz hale getirildiğini açıklamıştı. Söz konusu örgütten yapılan açıklamada 3 militanın öldüğü duyurulmuştu.
Kampın kontrol altına aldığını belirten örgüt, 9 araç, 20'den fazla Kalaşnikof, çok sayıda mühimmat ve çeşitli silahları da ele geçirdiğini açıkladı. Mali hükümeti de açıklamayı teyit etti.
Mali, Fransız ve uluslararası güçlerin konuşlanmasına rağmen 2012'den bu yana yaşanan şiddeti sonlandıramadı. Ülkenin kuzeyinde başlayan terör saldırıları merkezine, komşu Burkina Faso’ya ve Nijer'e de sıçradı.
ABD Savunma Bakanı Mark Esper, ABD’nin uluslararası alandaki askeri kuvvetlerini azaltmaya gideceğini, bu durumdan Afrika’daki operasyonların da etkilenebileceğini belirtmiş ancak konuyla ilgili ayrıntı vermemişti.
Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, pazartesi günü düzenlenen ve Esper’in de katıldığı ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada Pentagon’un buradaki operasyonlarını azaltmasının başta Sahel bölgesi olmak üzere Afrika'daki terör örgütlerine yönelik mücadeleyi baltalayacağını söylemişti.
Parly açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Yürüttüğümüz operasyonlarda ABD’nin desteği oldukça önemli. Bu desteğin azaltılması operasyonlarımızı ciddi şekilde etkileyecektir. ABD ve Fransa'nın Sahel’de yardıma ihtiyaç duyan dostlarımızı desteklemeye devam edeceğini umuyorum.”
4 bin 500 kişilik Barkhane adlı Fransız gücünün önemli bir müttefiki olan Washington, istihbarat ve keşif uçuşlarının yanı sıra havada yakıt ikmali ve lojistik destek de sağlıyor. Tüm bu yardımların yıllık 45 milyon dolara mâl olduğu biliniyor.



İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.


Trump: Ortadoğu'da daha önce hiç yaşanmamış büyük bir barış ortamımız var

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump: Ortadoğu'da daha önce hiç yaşanmamış büyük bir barış ortamımız var

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Ortadoğu'da büyük bir barış sağlandığını söyledi.

Trump dün, "Ortadoğu'da daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir barış var. Bence bu barış aslında çok güçlü" ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı gazetecilere yaptığı açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri'nin bu bölgede çok çalıştığını ve anlaşmanın ikinci aşamasına hazırlandığını belirterek şunları söyledi: "Gazze meselesi üzerinde çok çalışıyoruz, evet, Gazze konusunda yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Ortadoğu'da zaten gerçek bir barış var, 59 ülke bunu destekliyor ve bu daha önce hiç yaşanmamış bir şey."

Şöyle devam etti: “Örneğin, Hamas'la mücadele etmek için müdahale etmek isteyen ülkeler var, bir başka örnek olarak da Lübnan'daki Hizbullah'la mücadele etmek için müdahale etmek isteyen ülkeler var. Ben de onlara diyorum ki: Şu anda buna gerek yok, belki daha sonra ihtiyacınız olabilir, ancak gönüllü olarak müdahale etmeyi ve her şeyi kelimenin tam anlamıyla devralmayı teklif eden ülkeler var.”


İngiliz Donanması, üç gün boyunca kanalda seyreden bir Rus denizaltısını tespit etti

Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)
Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)
TT

İngiliz Donanması, üç gün boyunca kanalda seyreden bir Rus denizaltısını tespit etti

Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)
Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)

İngiliz Kraliyet Donanması dün yaptığı açıklamada, İngiliz Kanalı'nda bir Rus denizaltısını tespit ettiğini ve üç gündür izlediğini duyurdu. Donanma, bu tür tehditlere karşı İngiliz sularını koruma çabalarını yoğunlaştırıyor.

Donanma açıklamasında, Krasnodar denizaltısı ve Altay römorkörünü izlemek için helikopterle donatılmış bir İngiliz ikmal gemisinin görevlendirildiğini belirtti.

Rus denizaltısı ve römorkörü Kuzey Denizi'nden kanala girdi.

Açıklamada ayrıca, "Krasnodar'ın batması durumunda denizaltı karşıtı operasyonlara geçmek üzere özel bir hava mürettebatının hazırda bekletildiği" ifade edildi.

Olumsuz hava koşullarına rağmen denizaltının yüzeyde seyretmeye devam ettiği belirtildi.

İngiltere, Fransa'nın kuzeybatı kıyısındaki Ouessant Adası yakınlarında bulunan denizaltının izlenmesi görevini, kimliği açıklanmayan bir NATO müttefikine devrettiğini duyurdu.

İngiliz ordusu, Rus denizaltısı Novorossiysk'i kendi karasularında tespit ettikten sonra geçen temmuz ayında benzer bir izleme operasyonu gerçekleştirmişti.

İngiliz Savunma Bakanı John Healey pazartesi günü, "Rus deniz tehditleri" karşısında Kraliyet Donanması'nın yeteneklerini geliştirmek için milyonlarca sterlinlik bir programın başlatıldığını duyurdu.

Londra'ya göre, Rus denizaltılarının İngiliz sularındaki faaliyetleri son iki yılda yaklaşık üçte bir oranında arttı.

Aralık ayı başlarında İngiltere ve Norveç, Kuzey Atlantik'te bu denizaltılara karşı koymayı amaçlayan ortak bir fırkateyn filosu işletmek üzere bir iş birliği anlaşması imzaladı.