Fırtına ortasındaki sükûnet: Irak'ın müstakbel başbakanı Muhammed Tevfik Allavi

Fırtına ortasındaki sükûnet: Irak'ın müstakbel başbakanı Muhammed Tevfik Allavi
TT

Fırtına ortasındaki sükûnet: Irak'ın müstakbel başbakanı Muhammed Tevfik Allavi

Fırtına ortasındaki sükûnet: Irak'ın müstakbel başbakanı Muhammed Tevfik Allavi

Irak’ta yeni hükümeti kurma görevi Doktor Muhammed Tevfik Allavi’ye verildi.
65 yaşındaki Allavi, Ebu Hadi ismiyle tanınıyor. Tam anlamıyla ismiyle müsemma bir şahsiyet. Arapçada sükunet, sessizlik ve dinginlik gibi anlamlara gelen ‘hadi’ sıfatı Allavi’nin şahsında adeta vücut bulmuş. Sabırlı, sakin ve oldukça dindar bir kişi.
1980’de Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta bulunan Amerikan Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. 2006’da milletvekili ve İletişim Bakanlığı görevlerinde bulundu.
Allavi, Şii aristokrat bir aileye mensup. Kuzenleri İyad Allavi, 2003 sonrası kurulan geçiş hükümetin başına geçerken, Ali Abdulemir Allavi de daha önce ticaret ve savunma bakanlığı yaptı. Abdulemir geçtiğimiz haftalarda başbakanlık için yürütülen müzakerelerde ismi geçen adaylar arasında yer aldı.
Allavi’ye verilen görev için son fırsat denileceği kimsenin aklına gelmezdi. Zira son fırsat ifadesi, Allavi’nin selefi Adil Abdulmehdi için kullanılmıştı ki o bile hükümet kabinesini ancak bir yıl içinde tamamlayabildi.
Bu dini bütün adamın önünde, ülkedeki bazı çarpıklıkları düzeltmekten başka bir fırsat kalmadı. Protestolarda şimdiye kadar 600’ü aşkın kişi öldü, 23 bini aşkın kişi de yaralandı. Geçtiğimiz yıl protestoların patlak verdiği Ekim ayından sonra Iraklı siyasetçilerin muhalefete geçmesi de fayda etmedi.
Şarku'l Avsat muhabiri Hamza Mustafa, hükümeti kurma görevi verilmeden bir gün önce Bağdat’taki Yeşil Bölge’de bulunan Reşid Oteli’nde Allavi ile tesadüfen karşılaştı. Kendisine ‘Doktor, aday borsası ne durumda?’ sorusunu yöneltti. Bu soruya Allavi, tebessüm ederek, "Hakikaten iş borsaya dönüştü’ diye yanıtladı. Hamza Mustafa'nın orada bulunan ortak bir arkadaşı, kulağına, "Henüz bir uzlaşı yok, her an her şey olabilir" diye cevap verdi.



İsrail, Hudeyde'deki üç limanı hedef alarak Husilere karşı sekizinci saldırı dalgasının başladığını duyurdu

İsrail tarafından Yemen'in Hudeyde limanındaki yakıt depolarına düzenlenen saldırılar büyük bir yangına yol açtı (Arşiv- AFP)
İsrail tarafından Yemen'in Hudeyde limanındaki yakıt depolarına düzenlenen saldırılar büyük bir yangına yol açtı (Arşiv- AFP)
TT

İsrail, Hudeyde'deki üç limanı hedef alarak Husilere karşı sekizinci saldırı dalgasının başladığını duyurdu

İsrail tarafından Yemen'in Hudeyde limanındaki yakıt depolarına düzenlenen saldırılar büyük bir yangına yol açtı (Arşiv- AFP)
İsrail tarafından Yemen'in Hudeyde limanındaki yakıt depolarına düzenlenen saldırılar büyük bir yangına yol açtı (Arşiv- AFP)

İsrail, savaş uçaklarının Yemen'in batı kıyısında Husilerin kontrolündeki Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarını hedef alan hava saldırıları düzenlemeye hazırlandığını duyurdu.

Saldırılarla ilgili çelişkili haberler çıktı; İsrail basını ve Husilere ait yayın kuruluşları saldırıların başladığını bildirdi. Fakat İsrailli kaynaklar, daha sonra saldırıların henüz başlamadığı açıklamasında bulundular.

Husilerin liderlerine bağlı sosyal medya hesapları, herhangi bir saldırının videoya alınmaması konusunda uyarıda bulunmakta gecikmedi. Husilere yakın görünen diğer hesaplar, İsrail'e atıfla ‘düşman’ olarak adlandırdıkları taraflara yardım ettikleri kanıtlananları tehdit etti.

İsrail ordusunun Arapça sözcüsü olan Avichay Adraee bir açıklama yayınlayarak sivillere söz konusu üç limanın çevresini derhal boşaltmaları çağrısında bulundu.

Husilerin 4 Mayıs 2025 tarihinde Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion Uluslararası Havaalanı yakınlarına isabet eden balistik füze saldırısının ardından İsrail'in çok sayıda hava saldırısı düzenledi. Hudeyde limanının ve Hudeyde'nin güneyindeki Bacil'de bulunan bir çimento fabrikasının zarar gördüğü bombardımanın ardından hava saldırıları 6 Mayıs'ta Sana Uluslararası Havaalanı, Amran ilindeki çimento fabrikası ve iki elektrik santralinin imha edilmesiyle sona erdi.

Bu son gelişme, ABD ile Husiler arasında ABD gemilerine saldırmama konusunda varılan son mutabakata rağmen, İsrail ile İran destekli Husiler arasında daha geniş çaplı bir çatışma yaşanması ve bunun bölgesel güvenlik üzerindeki etkilerine dair korkular nedeniyle bölgede tansiyonun yükseldiğini yansıtıyor.