Erdoğan: Rejim Şubat ayında çekilmezse gereğini yapacağız, gözlem noktalarımızdan ikisi rejim hattının gerisinde

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da parti toplantısında (Reuters)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da parti toplantısında (Reuters)
TT

Erdoğan: Rejim Şubat ayında çekilmezse gereğini yapacağız, gözlem noktalarımızdan ikisi rejim hattının gerisinde

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da parti toplantısında (Reuters)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da parti toplantısında (Reuters)

Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirdi. Erdoğan "Sayın Putin’e, rejim gözlem noktaları gerisine çekilmeli dedim. 12 gözlem noktamızın ikisi rejim hattının gerisinde. Şubat ayı içerisinde rejimin gözlem noktalarımızın gerisine çekilme işleminin bitirilmesini umut ediyoruz. Askerimiz gerekirse serbestçe hareket edip operasyon yapacak" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. "Askerlerimize yapılan saldırı Türkiye açısından Suriye'de yeni bir dönemin ilanıdır" diyen Erdoğan, "Türk askerinin kanının aktığı yerde hiçbir şeyin aynı şekilde devam etmesine izin veremeyiz" dedi.
Türkiye'nin Suriye politikası hakkında değerlendirmede bulunan Erdoğan, "İdlib'ten kontrolümüz altındaki bölgelere ve sınırlarımıza doğru harekete geçen kişi sayısı 1 milyona yaklaştı. Kimsenin böyle bir yükü omuzlarımıza yüklemeye hakkı yoktur" dedi.
Erdoğan, "Bundan sonra vardığımız mutabakatların ihlali anlamına gelen hiçbir adıma göz yummayacağız. İdlib'te rejimin biran önce Soçi mutabakatı sınırlarına yani gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesini dün akşam da Putin ile yaptığım görüşmede ifade ettim. Şu anda 12 gözlem noktamızın 2'si rejim hattının gerisinde kalmıştır. Şubat ayı içerisinde rejimin gözlem noktalarımızın gerisine çekilme işleminin bitirilmesini umut ediyoruz. Rejim bu sürede geri çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır" ifadelerini kullandı.



İran: Irak'taki "İran muhaliflerini silahsızlandırma anlaşması" tam manasıyla uygulanmalı

(AA)
(AA)
TT

İran: Irak'taki "İran muhaliflerini silahsızlandırma anlaşması" tam manasıyla uygulanmalı

(AA)
(AA)

İranlı Öğrenciler Haber Ajansına (ISNA) göre, Ahmediyan, başkent Tahran'da Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarı Kasım Araci ile bir araya geldi.

Görüşmede Ahmediyan, "Yapılan güvenlik anlaşması, iki ülke arasında sınır emniyetini ve güvenlik sorunlarını ortadan kaldırılmasına yönelik makul ve uygun bir yol haritasını garanti altına almaktadır. Bu anlaşma tam manasıyla uygulanmalıdır." dedi.

Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarı Araci de iki ülke arasında ortak çabayla, ilişkilerin geliştirilebileceği çeşitli alanların olduğunu belirtti.

Araci, Bağdat hükümeti ve Irak güvenlik güçlerinin söz konusu anlaşmayı hayata geçirme konusundaki kararlılığını vurguladı.

İran, mart ayında Bağdat ile imzalanan güvenlik anlaşması uyarınca Irak'ın kuzeyinde faaliyet gösteren İKDP, Komele, PAK ve terör örgütü PKK'nın İran kanadı PJAK'ın da aralarında olduğu örgütlerin 19 Eylül'e kadar Bağdat yönetimi tarafından belirlenen kamplara taşınmasını ve silahsızlandırılmasını istiyordu.

Irak yönetimi, 19 Eylül'de İran rejimi karşıtı grupların silahsızlandırılarak, sınırdan uzak bölgeye yerleştirildiğini duyurmuştu. İran ise Bağdat hükümetinin anlaşmanın bazı hükümlerini yerine getirdiğini açıklamıştı.

Tahran, söz konusu anlaşmanın uygulanmaması durumunda daha önce Irak'ın kuzeyine düzenlediği saldırılara yeniden başlayacağı uyarısında bulunmuştu.

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, 22 Eylül'de yaptığı açıklamada, anlaşmanın tam olarak yerine getirilmesi için birkaç gün daha bekleyeceklerini söylemişti.


İspanya'da eğlence mekanında çıkan yangında 13 kişi öldü

(AA)
(AA)
TT

İspanya'da eğlence mekanında çıkan yangında 13 kişi öldü

(AA)
(AA)

Murcia Acil Müdahale Koordinasyon Merkezi'nden yapılan açıklamada, kent merkezindeki Atalayas Mahallesi'nde bir eğlence mekanında sabaha karşı saat 06.00 sıralarında yangın çıktığı ifade edildi.

Yangında 13 kişinin öldüğü, 4 kişinin yaralandığı belirtildi.

Ölenlerin 22 ila 45 yaşlarında olduğu, acılı ailelere psikolojik destek için uzman ekiplerin gönderildiği vurgulanan açıklamada, eğlence mekanında oldukları tahmin edilen bazı kişilerden de haber alınamadığı kaydedildi.

Açıklamada, İtfaiye ekiplerinin mekan içindeki çalışmaları sürerken ölü sayısının artmasından endişe edildiği vurgulandı.

3 günlük yas ilan edildi

Murcia Belediyesi, yangın faciası nedeniyle 3 günlük yas ilan ettiğini duyurdu.

Murcia Belediye Başkanı Jose Ballesta, İspanyol basınına, yangının çıkış nedeninin henüz belirlenemediğini açıkladı.

Ballesta, 40'tan fazla itfaiye görevlisinin çalıştığını ve hayatlarını kaybedenlerden dolayı "büyük bir acı yaşadıklarını" söyledi.

Görgü tanıkları, mekanda doğum günü kutlaması yapıldığını, içeride birden oluşan alev ve duman nedeniyle panik yaşandığını aktardı.


Pakistan, Hindistan'ı terör saldırılarının arkasında olmakla suçladı

(AA)
(AA)
TT

Pakistan, Hindistan'ı terör saldırılarının arkasında olmakla suçladı

(AA)
(AA)

Ulusal basındaki haberlere göre Bugti, Kuetta şehrinde Belucistan ve Hayber Pahtunhva eyaletlerinde Mevlid Kandili için bir araya gelen vatandaşları hedef alan terör saldırılarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Bugti, terör gruplarını ve faaliyetlerini destekleyenin kim olduğunu iyi bildiklerini belirterek RAW'ı 57 kişinin hayatını kaybetiği terör saldırılarının arkasında olmakla suçladı.

Bakan Bugti, RAW'ın Pakistan Talibanı'na (TTP) destek sağladığını iddia etti.

Yeni Delhi yönetiminden ise Bugti'nin suçlamalarına yönelik henüz cevap verilmedi.

Belucistan eyaletine bağlı Mastung bölgesindeki cami yakınında 29 Eylül'de Mevlid Kandili için toplanan vatandaşların bulunduğu alanda bombalı terör saldırısı, Hayber Pahtunhva eyaletine bağlı Hangu bölgesinde de camide intihar saldırısı düzenlenmişti.

Saldırılarda 57 kişi hayatını kaybetmiş, 140'tan fazla kişi yaralanmıştı.


Ukrayna: Rusya, ülke geneline 30 İHA ve füzeler ile saldırı düzenledi

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)
TT

Ukrayna: Rusya, ülke geneline 30 İHA ve füzeler ile saldırı düzenledi

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)

Ukrayna Hava Kuvvetlerinden yapılan açıklamada, Rusya'nın düzenlediği saldırıda 30 İran yapımı "Shahed" İHA kullanıldığı belirtildi.

Açıklamada, söz konusu İHA'ların 16'sının Ukrayna hava savunma sistemlerince vurulduğu kaydedildi.

Harkiv'e S-300 füzeleriyle saldırı

Harkiv Bölgesi Askeri İdareden yapılan açıklamada da Rus ordusunun kente yönelik 3 adet S-300 füzesiyle saldırı düzenlediği belirtildi.

Füzelerin bir işletmeye isabet etmesi sonucunda yangın çıktığı aktarılan açıklamada, saldırıda ölü veya yaralı olup olmadığına ilişkin bilgi verilmedi.


İngiltere Başbakanı Sunak: Savaşmak için Ukrayna'ya İngiliz askeri gönderilmeyecek

Rishi Sunak (AA)
Rishi Sunak (AA)
TT

İngiltere Başbakanı Sunak: Savaşmak için Ukrayna'ya İngiliz askeri gönderilmeyecek

Rishi Sunak (AA)
Rishi Sunak (AA)

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, İngiliz The Telegraph gazetesinin dün gece "İngiltere, askerlerini Ukrayna'ya gönderecek" başlığıyla yayımladığı ve daha sonra başlığını değiştirdiği habere ilişkin açıklamalarda bulundu.

İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps ile röportaj yapan The Telegraph'ın haberine atıfta bulunan Sunak, İngiliz askerlerinin Ukrayna'ya gönderileceği şeklinde birtakım yanlış haberlerin yer aldığının altını çizdi.

Sunak, halihazırda Ukraynalı askerlere İngiltere'de eğitim verildiğini hatırlatarak, şu değerlendirmede bulundu:

Bu konuda öncülük ettik ve pek çok başka ülke de bu çabamıza katıldı ve bu, büyük fark yaratıyor. Bunu yapmaya devam edeceğiz. Savunma Bakanı'nın (Shapps) söylediği şey, gelecekte bir gün bu eğitimin bir kısmını Ukrayna'da yapmamızın mümkün olabileceğiydi ancak bu, uzun vadeli bir şey. Şu anda ve mevcut çatışmada savaşmak üzere (Ukrayna'ya) gönderilecek hiçbir İngiliz askeri yok. Şu anda olan şey bu değil. Yaptığımız şey, Ukraynalıları eğitmek. Bunu burada, İngiltere'de zaten yapıyoruz.

"Gazetenin manşeti, Bakan'ın röportajda söylediği gibi değildi"

Gazetenin haberine ilişkin İngiltere Silahlı Kuvvetlerden Sorumlu Devlet Bakanı James Heappey de sosyal medya platformu X'ten yaptığı paylaşımda, "Telegraph'ın orijinal (şimdi değiştirilen) manşeti faydasızdı ve Savunma Bakanı'nın röportajda söylediği gibi değildi." ifadesini kullandı.

Heappey, Ukrayna'ya uzun vadeli desteğin, özgür ve güvenli Ukrayna'da sağlanacağını vurgulayarak, "Bakan Shapps, iki ay içinde Kiev'e iki kez gitti, savaş sırasında olduğu kadar sonrasında da desteğe ihtiyaç duyulduğunu anlıyor." görüşünü paylaştı.

Rusya'dan, İngiliz askerlerinin "meşru hedefler" olabileceği uyarısı

Gazetenin haberinin ardından Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev de açıklamada bulundu ve Ukrayna'da Ukraynalı birlikleri eğiten İngiliz askerlerinin Rus güçleri için "meşru hedefler" olabileceğini vurguladı.

Eski Rusya Devlet Başkanı Medvedev, "Acımasızca yok edileceklerini gayet iyi anlıyoruz ve paralı askerler olarak değil İngiliz NATO uzmanları olarak." ifadesini kullandı.

The Telegraph gazetesi, dün gece "İngiltere, askerlerini Ukrayna'ya gönderecek" başlığıyla verdiği haberin başlığını daha sonra "Grant Shapps, (Ukrayna Devlet Başkanı) Volodimir Zelenskiy'e desteğini artıracak" şeklinde değiştirdi.


Ukrayna'da 1 Ekim Savunmacılar Günü'nde savaşta ölen askerler anıldı

(AA)
(AA)
TT

Ukrayna'da 1 Ekim Savunmacılar Günü'nde savaşta ölen askerler anıldı

(AA)
(AA)

Ukrayna'nın genelinde 1 Ekim Savunmacılar Günü'nde düzenlenen törenlerde, çatışmalarda hayatını kaybeden askerler anıldı.

Rusya-Ukrayna savaşı devam ederken, başta başkent Kiev olmak üzere Ukrayna'nın birçok kentinde 1 Ekim Savunmacılar Günü'nde törenler düzenlendi.

Savaşta hayatını kaybeden askerlerin mezarları ziyaret edildi, anıtlara çiçek bırakıldı.

Ukrayna'nın Harkiv kentindeki mezarlıkta çatışmalarda hayatını kaybeden askerler için özel ayin yapıldı.

Ukraynalı vatandaşlar, mezarları ziyaret ederek çiçek bıraktı.

Zelenskiy: "Zor zamanlar bizi güçlü kıldı

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, sosyal medya hesabından yayımladığı görüntüde, günün önemine işaret etti.

Zelenskiy, "Ukrayna'nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü savunanların cesareti ve kahramanlığına, Ukrayna halkının askeri geleneklerine ve zaferlerine saygı gösteriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Ukrayna'yı savunanlara minnettar olduklarını belirten Zelenskiy, "Zor zamanlar bizi güçlü kıldı. Güçlü olanlar zaferi her geçen gün adım adım yakınlaştırıyor. Kimse gücümüzü kıramaz. Arkamızda tarihimiz, önümüzde ise zaferimiz, savunduğumuz ve savunacağımız özgür ülkemiz." diye konuştu.


Medvedev: Ukrayna’daki İngiliz eğitim birlikleri meşru hedefler olabilir

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski Devlet Başkanı Dmitri Medvedev (AP)
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski Devlet Başkanı Dmitri Medvedev (AP)
TT

Medvedev: Ukrayna’daki İngiliz eğitim birlikleri meşru hedefler olabilir

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski Devlet Başkanı Dmitri Medvedev (AP)
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski Devlet Başkanı Dmitri Medvedev (AP)

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, Taurus füzeleri üreten Alman fabrikaları gibi tedarik sağlayanların yanı sıra Ukrayna’daki Kiev birliklerini eğiten İngiliz askerlerinin, Rus kuvvetleri için meşru hedefler olacağını öne sürdü.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Rusya siyasetinde giderek daha Batı karşıtı bir figür haline gelen Medvedev, Batı’nın bu tür adımlarının Üçüncü Dünya Savaşı’nı yaklaştırdığını söyledi.

Medvedev, bugün Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps’a tepki gösterdi.

Shapps, Sunday Telegraph’a verdiği röportajda, ülkesinin Ukrayna’ya askeri eğitmenler göndermek istediğini bildirmişti.

Ukrayna askerleri, İngiltere ve diğer Batılı ülkelerde halihazırda eğitim alıyor.

Medvedev açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü;

(Bu) eğitmenlerini silahlı kuvvetlerimiz için yasal bir hedef haline getirecek. Acımasızca yok edileceklerini çok iyi anlıyorum. Onların paralı askerler olarak değil, özellikle İngiliz NATO uzmanları olarak acımasızca ortadan kaldırılacaklarını çok iyi bilerek.

Medvedev daha sonra eleştiri oklarını Almanya’ya çevirdi.

Berlin’in Ukrayna’ya Rus topraklarını vurabilecek ‘Taurus’ seyir füzeleri sağlamasını talep edenleri şiddetle eleştirdi.

Medvedev söz konusu açıklamasında, “Bunun uluslararası hukuka uygun olduğunu söylüyorlar. Peki, bu durumda bu füzelerin üretildiği Alman fabrikalarına saldırmak da uluslararası hukuka tamamen uygun olacaktır. Bu moronlar bizi aktif olarak Üçüncü Dünya Savaşı’na doğru itiyor” diye ekledi.


Burkina Faso'da siyasi geçiş sürecinin önündeki belirsizlik

Cuma günü Başkent Vagadugu’da darbenin birinci yıl dönümü kutlandı (Reuters)
Cuma günü Başkent Vagadugu’da darbenin birinci yıl dönümü kutlandı (Reuters)
TT

Burkina Faso'da siyasi geçiş sürecinin önündeki belirsizlik

Cuma günü Başkent Vagadugu’da darbenin birinci yıl dönümü kutlandı (Reuters)
Cuma günü Başkent Vagadugu’da darbenin birinci yıl dönümü kutlandı (Reuters)

Burkina Faso’da askeri cunta tarafından yapılan seçimlerin ertelenmesi ve anayasada değişiklik yapma niyetiyle ilgili açıklama, terörist grupların güçlenmesiyle güvenlik durumunun giderek bozulduğu ülkedeki siyasi geçiş sürecinin geleceğiyle ilgili tartışmaların başlamasına yol açtı.

Burkina Faso'da bir yıl önce darbeyle başa gelen geçiş hükümetinin Cumhurbaşkanı İbrahim Traore, cuma günü devlet televizyonundan yaptığı açıklamada, ülkesinde önümüzdeki yıl temmuz ayında yapılması planlanan seçimlerin ‘öncelik’ olmadığını söyledi. Traore, anayasada ‘kısmi değişiklik’ yapmayı planladığını da açıkladı.

Traore, ‘önceliğin güvenlik olduğunu’ söylediği açıklamasında, “Güvenliğin sağlanmasıyla insanlar özgürce hareket edebilecek ve seçim kampanyası yapmak istedikleri yere rahatça gidebilecekler” dedi. Traore, mevcut anayasaki bazı maddelerin, ülkenin ‘barışçıl bir şekilde gelişmesine izin vermediğini’ de sözlerine ekledi.

Öte yandan cuma günü ülkenin dört bir yanından binlerce kişi, askeri cuntayı desteklemek amacıyla yürüyüş düzenlerken, yeni bir anayasanın kabul edilmesini talep ettiler.

zxsc
Burkina Faso’da iktidardaki askeri cuntanın lideri İbrahim Traore (AP)

Burkina Fasolu yazar ve Afrika meseleleri uzmanı Muhammed Emin Sawadogo, Traore'nin açıklamalarını değerlendirdi. Geçtiğimiz yıl ekim ayından bu yana geçiş aşamasına ilişkin hazırlanan tüzük taslağını hatırlatan uzman, güvenlik şartlarının kötüleşmesi nedeniyle seçimlerin dayatılmasının ret edilmesine değindi. Sawadogo, kararın Traore’nin ilkeli duruşuyla uyumlu olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Sawadogo, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Traore’nin tamamlamak istediği savunma planı ile yasal ve anayasal reformların yanı sıra bazı kalkınma projelerinin başlamayacağını belirtti. Uzman, Traore’nin 2025 yılı sonlarından önce cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin yapılmasını kabul etmeyeceğini söyledi.

Sawadogo, seçimlerin ertelenmesine neden olabilecek faktörler arasında, Liptako-Gourma Sözleşmesi adı verilen Sahel Devletleri Ortak Savunma İttifakı çerçevesinde Mali ve Nijer ile birlikte teröre karşı kapsamlı bir savaş açmak amacıyla harekete geçme kararlılığının yer aldığını söyledi. Sawadogo, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin yapılmasının ‘bu ittifakın çabalarına engel olacağını’ değerlendirdi.

xcdf
Askeri cunta destekçileri, cuma günü Başkent Vagadugu’da darbenin birinci yıl dönümü kutladı (Reuters)

Sawadogo, Mali'deki askeri cuntanın da aynı politikayı izlediğine dikkati çekti. Mali askeri yönetiminin geçtiğimiz pazartesi günü teröristlere karşı kapsamlı, ortak bir savaş başlatma hedefi doğrultusunda olduğuna değinen uzman, bu yılın sonlarında yapılması planlanan genel seçimlerin iptal edildiğini hatırlattı. Sawadogo, önümüzdeki şubat ayında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ertelendiğini söyledi.

Radikal gruplar uzmanı Ahmed Sultan da konuyla ilgili değerlendirmede bulundu. Burkina Faso askeri yönetiminin, terörizmin giderek artan nüfuzuyla mücadelede henüz önemli ilerlemeler kaydedemediğini ifade etti. Ülke topraklarının yaklaşık yarısını terör örgütlerinin kontrol ettiğini ifade eden Sultan, seçim kampanyalarında güvenliğin sağlanamayacağı için seçimlerin ertelenmesi yönünde bir açıklamanın halihazırda beklendiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı uzman, Liptako-Gorma Sözleşmesi’nin Batılı güçler ile Rusya’nın bölgedeki jeostratejik rekabeti bağlamında ortaya çıkan siyasi bir sözleşme olduğunu ve herhangi bir fark yaratmayacağı değerlendirmesinde bulundu. Üç ülkenin de ordularının zayıf olduğunu ve hiçbirinin kendi ülkesinin sınırları içerisinde güvenliği sağlayamadığını belirtti. Terörle mücadele planının da sosyal adaleti sağlayan ırk, etnik köken ve diğer gerekçelerle çıkan çatışmalara değinen Sultan, tüm bunlara son veren ekonomik kalkınma ve iyi yönetim gibi terörist grupların ortaya çıkış nedenlerini kapsamadığının altını çizdi.

Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Burkina Faso, El Kaide ve DEAŞ ile bağlantılı grupların, bu küçük Afrika ülkesinin topraklarının yaklaşık yüzde 40'ını kontrol etmesi nedeniyle, 2015 yılından bu yana terör tehdidi artışıyla karşı karşıya. Ülkedeki şiddet olayları, şimdiye kadar 10 binden fazla insanın ölümüne ve iki milyon insanın yerinden edilmesine neden oldu.

Öte yandan Burkina Faso geçiş hükümeti, 26 Eylül'de düzenlenen bir ‘darbe girişimini’ önlediğini duyurdu. Geçiş hükümeti, ‘istikrarı bozmayı amaçladığını’ belirttiği darbe girişimine karıştığı iddia edilen subay ve sivillerin tutuklandığını, bazı kişilerin ise halen arandığını açıkladı.


İsrailli emekli subay: 1973 savaşı Tel Aviv’i uyandıran bir tokattı

İsrailli emekli subay Avigdor Kahalani (AFP)
İsrailli emekli subay Avigdor Kahalani (AFP)
TT

İsrailli emekli subay: 1973 savaşı Tel Aviv’i uyandıran bir tokattı

İsrailli emekli subay Avigdor Kahalani (AFP)
İsrailli emekli subay Avigdor Kahalani (AFP)

1973 yılında yaşanan Arap-İsrail savaşında (Yom Kippur Savaşı) Suriye cephesinde görev alan İsrailli emekli subay Avigdor Kahalani, bu savaşı ‘ağır bedeline rağmen’ İsrail’in şiddetle ihtiyaç duyduğu ‘bir tokat’ olarak nitelendirdi.

scrgeg
Suriye ordusu askerleri, 1973’teki Arap-İsrail savaşı sırasında Suriye’deki İsrail mevzilerine saldırdı (AFP)

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Kahalani, 1967 Arap-İsrail çatışmasında aldığı ciddi yanıkların tedavisi için hastanede bir yıl geçirdikten sonra aktif görevine yeni dönmüştü.

6 Ekim 1973’te İsrail ile Mısır ve Suriye arasında savaşın patlak verdiğinde, Golan Tepeleri’nde Suriye’ye bakan 77. tank taburuna komuta eden 29 yaşında bir yarbaydı.

sdef
İsrail kuvvetleri 1 Mart 1974’te Süveyş Kanalı’nın batısındaki mevzilerden çekildi (AFP)

Mısır ve Suriye’nin 6 Ekim’de, Yahudilerin en kutsal bayramlarından biri olan ve devlet hareketinin neredeyse durma noktasına geldiği Yom Kippur’da düzenlediği çifte saldırıları İsrail’i şaşırttı.

Kahalani (79), Tel Aviv’deki evinde AFP’ye verdiği röportajda, o süreçte Suriye’nin İsrail’den 8 ila 10 kat daha fazla tankı olduğunu ve ‘bu tankların İsrail’in tanklarından daha iyi olduğunu’ söyledi.

İsrailli emekli subay şu ifadelerle devam etti;

“Birdenbire bunun topyekün bir savaş içerisinde olduğumuzu anladık. 24 saat içinde Golan Tepeleri’nin neredeyse tamamı Suriyelilerin eline geçti.”

xscd
İsrail güçleri 1973’te Golan Tepeleri’nde uçaksavar silahıyla mevzi alıyor (AFP)

Savaşın ilk günlerindeki zorluğa işaret eden Kahalani, “Dışarıdan bakan birinin ‘hiç şansımızın olmadığını’ söylediği anlar oldu. Ama biz kazandık” dedi.

İsrail güçleri, üç gün içinde yenilginin eşiğinde görünüyordu ve Suriye güçleri doğrudan İsrail’in ana topraklarını tehdit ediyordu.

Ancak savaş alanında gelişen ani olaylar sonucunda Kahalani’nin birliği ve 77. Zırhlı Tugay'ın taburları Suriye’nin ilerlemesini durdurmayı başardı.

zxc
İsrailli General Ariel Şaron (solda), Süveyş Kanalı Batı Cephesi komutanı, 28 Kasım 1973 (AFP)

Kahalani, söz konusu savaşta yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı;

“Neredeyse hiç yemek yemediğimiz, uyumadığımız ve tankımızda sadece birkaç mühimmatın kaldığı dört gün süren bir savaşın ardından vücudumuzdaki her kasın gerildiği kritik bir andı. Onlardan daha iyi olmak ve kazanmak için her kasınızı, her düşüncenizi kullanırsınız.”

Kahalani, İsrail’de bir savaş kahramanı olarak görülüyor ve düzenli olarak genç askerlerle konuşuyor.

1975’te Kahalani, İsrail’in en yüksek askeri nişanı olan Cesaret Madalyası’nı aldı.

Onur belgesinde, Kahalani’nin ‘Golan Tepeleri harekatının gidişatını değiştiren zor ve karmaşık bir savaşta muhteşem liderliği ve kişisel kahramanlığına’ dikkat çekildi.

İlk bocalamanın ardından İsrail, tüm yedek birimleri seferber ederek, ABD’nin de hava ikmaliyle verdiği destekle savaş alanındaki durumu düzeltmeyi başardı.

İsrail güçleri Mısır’a karşı saldırı düzenledi ve Süveyş Kanalı’nı geçerken, kuzeyde İsrail askerleri Golan’ı geri aldı.

Çatışmalar, 25 Ekim’de Birleşmiş Milletler (BM) tarafından onaylanan ateşkesle sona erdi.

Üç hafta süren çatışmalarda her iki taraf da ağır kayıplar verdi. 2 bin 600’den fazla İsrail askeri öldü ve 9 bin 500’den fazla Arap askeri öldü ve kayboldu.

zx
Cumhurbaşkanı Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat ve İsrail Başbakanı Menahem Begin, 17 Eylül 1978’de ABD Başkanı Jimmy Carter’ın gözetiminde Beyaz Saray’da barış anlaşmasını imzaladıktan sonra birbirlerine sarılıyorlar (AFP)

Kahalani, kardeşi de dahil olmak üzere yaşanan insani kayıplara rağmen, 1973 savaşının ‘yüzlerine atılan bir tokat olduğunu söyleyerek, bunun ‘akıl sağlıklarını bir dereceye kadar geri getirdiğini’ vurguladı.

Pek çok tarihçi, İsrail’in 1967’deki zaferinin, siyasi ve askeri liderlik arasında bir dokunulmazlık duygusu uyandırdığını ileri sürüyor.

Kahalani ise, “Yedek kuvvetler iki gün önce seferber edilmiş olsaydı, savaş muhtemelen önlenebilirdi” şeklinde bir yorum yaptı.

Ancak Kahalani, dönemin Başbakanı Golda Meir hükümetinin ‘savaşın çıkmak üzere olduğuna dair tüm belirtilere sahip olmalarına rağmen tereddütlü’ olduğunu vurguladı.

İsrail’in hazırlıksız yakalanmasının yarattığı şokun her şeyi değiştirdiğini, ardından gelen derin iç sorgulamalar ve yüksek profilli istifalar olduğunu dile getiren Kahalani, “Artık kutsal inekler yoktu” diye ekledi.

Savaştan bir yıl sonra, İsrail’in askeri hazırlık düzeyini ve savaşın başlamasına verdiği tepkiyi araştırmak üzere bir komisyon kuruldu.

Genelkurmay Başkanı David Elazar ve askeri istihbarat başkanı Eli Zeira istifa etti.

Meir, komisyon tarafından doğrudan suçlanmasa da 1974’te başbakanlıktan istifa etti.

zxscdf
İsrail Genelkurmay Başkanı David Elazer (sağdan ikinci) ve İsrail eski Başbakanı İzak Rabin (solda) Ekim 1973’te Golan Tepeleri’nde ön cephe mevzilerinin yakınında (AFP)

Kahalani ise orduda kaldı ve tuğgeneral rütbesine ulaştıktan sonra istifa edip 1992’de İşçi Partisi’ne katıldı.

Daha sonra merkezci bir parti kurmak üzere ayrıldı ve 1996-1999 yılları arasında Binyamin Netanyahu’nun ilk hükümetinde Kamu Güvenliği Bakanı olarak görev yaptı.

Kahalani’ye göre 1973 savaşı, İsrail’i Demir Kubbe füze savunma sistemi gibi daha karmaşık silahlar geliştirmeye ve bugün sahip olduğu askeri teknolojik üstünlüğe ulaşmaya iten bir kıvılcım oldu.

Ancak her şeyden önce bu savaş, Kahalani’ye göre İsrail’i çevreleyen -İran gibi- ‘varoluşsal tehlikeler’ konusunda bir uyarı işlevi de gördü.


Güney Kore: Kuzey Kore'nin nükleer silah edinmesi, hiçbir zaman tanınmayacak

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)
TT

Güney Kore: Kuzey Kore'nin nükleer silah edinmesi, hiçbir zaman tanınmayacak

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)

Yonhap'ın haberine göre, Güney Kore Dışişleri Bakanlığından, Kuzey Kore'nin nükleer silah edinmesine ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklamada, "Uluslararası toplum, Kuzey Kore'nin nükleer ve füze alanında gelişmesini ve provokasyonlarını açıkça yasaklamıştır. Kuzey Kore'nin eylemlerine ve ifadelerine bakılmaksızın nükleer silah edinmesi, hiçbir zaman tanınmayacak ve uluslararası toplumun yaptırımları artacaktır." ifadeleri yer aldı.

Kuzey Kore Dışişleri Bakanı'ndan "Nükleer silahlar egemenlik hakkımız" açıklaması

Kuzey Kore'nin resmi Kore Merkezi Haber Ajansına (KCNA) göre, Kuzey Kore Dışişleri Bakanı Choe Son-hui, dün yaptığı basın açıklamasında, ülkesinin nükleer silahlara sahip olmasını "egemenlik hakkı" şeklinde nitelemişti.

Choe, Kuzey'in "nükleer silah devleti pozisyonunun reddedilmesi ve ülkesinin nükleer silahsızlanmaya zorlanmasının en ciddi egemenlik ve anayasa ihlali olarak görüleceğini" kaydetmişti.

Kuzey Koreli Bakan'ın açıklamasında, ülkesinin, "egemenlik ihlaline en güçlü ve yoğun şekilde karşılık vereceği ve nükleer silah devleti olarak konumunu savunacağı" ifade edildi.

Kuzey Kore'nin Yüksek Halk Meclisi, Eylül 2022'de nükleer silahların caydırıcılık için kullanılmasına ilişkin yasa çıkarmıştı.