Ünlü aktör Kirk Douglas hayatını kaybetti

Ünlü aktör Kirk Douglas hayatını kaybetti
TT

Ünlü aktör Kirk Douglas hayatını kaybetti

Ünlü aktör Kirk Douglas hayatını kaybetti

Hollywood, Altın Çağı’nın bir ikonunu kaybetti. Kirk Douglas, 103 yaşında yaşamını yitirdi.   
Douglas’ın ölüm haberini kendisi gibi aktör olan oğlu Oscarlı oyuncu Michael Douglas, Instagram hesabından duyurdu.  
Michael Douglas, açıklamasında, "Kardeşlerim ve ben büyük bir üzüntüyle Kirk Douglas'ın bugün 103 yaşında aramızdan ayrıldığını duyuruyoruz" ifadelerini kullandı.
Spartaküs (Spartacus), Zafer Yolları (Paths of Glory) ve Şampiyon (Champion) gibi unutulmaz filmler için kamera karşısına geçerek adını sinema tarihine yazdıran Douglas, üç kez Oscar’a aday gösterilmişti.
Ünlü aktör 1996’da Oscar Onur Ödülü’ne layık görülmüştü.
Douglas ünlü bir Hollywood ikonundan daha fazlasıydı. Merhum film eleştirmeni Roger Ebert’a verdiği bir röportajda, “Bir film yıldızı olmak için yola çıkmadım. Bir aktör olmak için yola çıktım. Film yıldızı imajının ardında insan olmanın izini kaybedersiniz” demişti.
9 Aralık 1916’da göçmen Rus bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Douglas, II. Dünya Savaşı’nın ardından görünüşü ve atletik yapısından faydalanarak aktör olmaya karar verdi.
Burs alıp St.Lawrence Üniversitesi’ne giren Douglas burs parasını geri ödemek için bahçıvan ve kapıcı olarak çalıştı. Ardından özel bir öğrenim bursu kazanarak New York Drama Sanatları Akademisi’ne girdi.
Aktör mezun olduktan sonra 1941’de ilk kez Broadway’de de yer aldı. İki yıl sonra evlendi ve Michael ve Joel adlarında iki çocuğu oldu.
Bir dizi sıradan filmde rol alan oyuncu ilk büyük çıkışını acımasız bir boksörü canlandırdığı Şampiyon (Champion, 1949) filmiyle yaptı. Douglas bu filmle ilk Oscar adaylığını kazandı.
Oyuncu, dönemin bir başka ikonu Burt Lancaster’la yakın bir dostluk kurdu ve ikili birlikte Vahşi Mücadele (Gunfight at O.K. Corral) ve politik gerilim Seven Days in May de dahil 7 filmde başrolü paylaştı.
1950’lerin ortalarında tıpkı Lancaster gibi kendi kariyerinin kontrolünü ele alan Douglas, kendi yapım şirketini kurdu, Spartaküs (Spartaküs) ve Zafer Yolları’nda (Paths of Glory) efsane yönetmen Stanley Kubrick’le çalıştı.
Oyuncu, Spartaküs'te Hollywood kara listesini yıkmış, 1950’lerin anti-komünist cadı avı nedeniyle yasaklı "Hollywood 10'ları" arasında yer alan senarist Dalton Trumbo’yu kadroya dahil etmiş ve adının jenerikte yazılmasını sağlamıştı.
Aktör, The Bad and the Beautiful (1952) ve Vincent Van Gogh’u canlandırdığı Lust for Life (1956) filmleriyle iki kez daha Oscar’a aday gösterildi ancak kazanamadı. Usta oyuncu 1996’da Akademi’den Oscar Onur Ödülü aldı.
Hayır işlerine verdiği önemle de bilinen Douglas, Douglas Vakfı’nı kurarak yaşlılar ve evsizler için çalışmalar yaptı.
Oyuncu 1991’de yaşadığı bir helikopter kazasından yara almadan kurtuldu. Renkli ve açık sözlü kişiliğiyle tanınan Douglas, 1996’da felç geçirince konuşması bozuldu. 1997’de People dergisine verdiği bir röportajda, “Filmlerdeki kadar cesur olmadığımı kabul etmeliyim. Ben bir insanım ve felç geçirmiş çoğu insan gibi şiddetli depresyon yaşadım” demişti.
Aktörün 1988 tarihli The Ragman’s Son adlı bir otobiyografisi de bulunuyor. New York Times kitabı, “aktörün yıllarca akşam yemeklerinde anlattığı hikayeleri okumak gibi” şeklinde tanımlamıştı.
Oyuncu, Amerikan Film Enstitüsü’nün tüm zamanların en büyük film efsaneleri listesinde 17. sırada yer aldı.
Douglas ve ikinci eşinin Peter ve Eric adlarında iki çocuğu daha oldu. Kendisi de aktör olan Eric Douglas 2004’te aşırı dozda uyuşturucudan hayatı kaybetmişti.



Gen düzenleme tedavisinde çığır açıcı adım

Bilim insanları, KJ Muldoon'ın gelişimini yakından takip edecek (AP)
Bilim insanları, KJ Muldoon'ın gelişimini yakından takip edecek (AP)
TT

Gen düzenleme tedavisinde çığır açıcı adım

Bilim insanları, KJ Muldoon'ın gelişimini yakından takip edecek (AP)
Bilim insanları, KJ Muldoon'ın gelişimini yakından takip edecek (AP)

Gen düzenleme tedavisiyle ilk kez bir bebek iyileştirildi.

New England Journal of Medicine'de perşembe yayımlanan çalışmada, CPS1 eksikliği teşhisi konan bir bebeğin gen düzenleme yöntemiyle tedavi edildiği belirtiliyor.

Yaklaşık 1 milyon bebekten birini etkileyen bu genetik rahatsızlık, amonyağın vücuttan atılmasını sağlayan bir enzimin eksikliğinden kaynaklanıyor. Amonyağın kanda birikmesiyle zehirlenme yaşanabiliyor. Bazı bebeklerde karaciğer nakli gerekebiliyor.

ABD'de yapılan araştırmanın yazarlarından Pensilvanya Üniversitesi’nden Dr. Kiran Musunuru, tedavinin çığır açıcı olduğunu vurguluyor:

Bu, henüz kesin bir çaresi bulunmayan çeşitli nadir genetik bozuklukları tedavi etmek için gen düzenlemenin kullanılmasına yönelik ilk adım.

Philadelphia Çocuk Hastanesi ve Pensilvanya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden ekiplerin ortak çalışmasıyla yürütülen tedavide, Clustered Regularly Interspaced Palindromic Repeats (CRISPR) adlı gen düzenleme teknolojisi kullanıldı. CRISPR, genetik uzmanları ve tıp araştırmacılarının DNA üzerinde ekleme-çıkarma yaparak dizilimini değiştirmelerine olanak tanıyor.

KJ Muldoon adlı bebeğe önce şubatta, daha sonra da mart ve nisanda CRISPR teknolojisiyle tedavi uygulandı.

Uzmanlar, tedavinin şimdilik olumlu sonuç verdiğini fakat bebeğin gelişiminin yıllarca takip edilmesi gerekeceğini belirtiyor. Araştırmanın yazarlarından Dr. Rebecca Ahrens-Nicklas, KJ Muldoon’ın “her geçen gün büyüdüğüne ve geliştiğine dair işaretler gördüklerini” söylüyor.

Bilim insanları, KJ Muldoon’la ilgili çalışmadan elde ettikleri verilerle gen düzenleme tedavisini yaygınlaştıracak araştırmalar yapılacağını belirtiyor. Çalışmada yer almayan nörolog Carlos Moraes, gen düzenleme tedavisinin geleceğine dair şu ifadeleri kullanıyor:

Birisi böyle bir buluşa imza attığında, diğer ekiplerin bundan elde edilen bilgilerle hareket edip ilerlemesi çok sürmez. Engeller var ama önümüzdeki 5 ila 10 yılda bunların aşılacağını tahmin ediyorum.

Independent Türkçe, CNN, New York Times