SOHR: Bir haftada bin 240 Türk askeri aracı Suriye'ye girdi

Suriye'nin İdlib bölgsindeki Türk askeri konvoyu (AP)
Suriye'nin İdlib bölgsindeki Türk askeri konvoyu (AP)
TT

SOHR: Bir haftada bin 240 Türk askeri aracı Suriye'ye girdi

Suriye'nin İdlib bölgsindeki Türk askeri konvoyu (AP)
Suriye'nin İdlib bölgsindeki Türk askeri konvoyu (AP)

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait 200 askeri araçtan oluşan konvoy bugün İdlib’e giriş yaparken, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), geçtiğimiz hafta bin 240 kamyon ve askeri aracın Suriye topraklarına girdiğinin gözlendiğini bildirdi.
Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığına göre mühimmat ve zırhlı tank içeren konvoy, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinden İdlib'deki gözlem noktalarına doğru sıkı güvenlik önlemleri altına yola çıktı.
SOHR ise Türkiye’nin ‘benzeri görülmemiş bir şekilde’ askeri takviye göndererek, Halep ile İdlib’de yeni askeri noktalar oluşturmaya devam ettiğini belirtti.
SOHR’un aktardığına göre 2-8 Şubat tarihleri arasında zırhlı tank, zırhlı personel taşıyıcı (ZPT), zırhlı güvenlik kabini ve askeri radarları içeren bin 240'tan fazla Türk kamyonu ve askeri aracı Suriye’ye giriş yaptı. Aynı dönemde İdlib ve Halep'te konuşlanan Türk askerlerinin sayısı da en az 5 bine ulaştı.
Öte yandan Rusya’dan İdlib’deki gelişmeleri görüşmek üzere Ankara’ya gelen heyet, dün Dışişleri Bakanlığı’nda Türk diplomat, askeri ve istihbarat yetkilileri ile sahada sükûneti sağlamak ve siyasi süreci ilerletmek için atılabilecek adımları görüştü.
Türkiye, Suriye rejimine İdlib'deki gözlem noktalarının gerisine çekilmesi için Şubat ayı sonuna kadar mühlet vermiş, bunun gerçekleşmemesi halinde askeri güç kullanabileceği uyarısında bulunmuştu.
Rejim güçleri, geçtiğimiz hafta yoğun topçu atışı İdlib’deki Türk askerlerini hedef almış, 8 asker şehit olmuştu.



Trump Netanyahu ile görüştü ve Hamas'ın ateşkes isteğini teyit etti

Trump Netanyahu ile görüştü ve Hamas'ın ateşkes isteğini teyit etti
TT

Trump Netanyahu ile görüştü ve Hamas'ın ateşkes isteğini teyit etti

Trump Netanyahu ile görüştü ve Hamas'ın ateşkes isteğini teyit etti

ABD Başkanı Donald Trump dün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Beyaz Saray'da ağırlarken İsrailli yetkililer, ABD'nin arabuluculuğunda Gazze'deki rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkesin sağlanması için Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) ile dolaylı görüşmeler yaptı.

Trump’ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiğini açıklayan Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenlenen toplantıda milyarder Cumhuriyetçi Başkan’a ödül komitesine gönderdiği adaylık mektubunun bir kopyasını sundu. Netanyahu, Beyaz Saray'da Trump ile yediği akşam yemeğinde, ABD Başkanı’nın ‘şu anda bir ülkeden diğerine, bir bölgeden diğerine barışı tesis ettiğini’ söyledi. Trump ise sık sık Norveç’teki Nobel Barış Ödülü Komitesi'nin Hindistan ile Pakistan ve Sırbistan ile Kosova arasındaki anlaşmazlıkları çözme çabalarını görmezden gelmesinden şikayet etti.

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasını istediğine inandığını belirten Trump, Beyaz Saray'da gazetecilerin İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi’nde devam eden çatışmaların, taraflar arasında sürmekte olan ateşkes görüşmelerini engelleyip engellemeyeceği sorusuna verdiği yanıtta “Hamas görüşmek ve ateşkes istiyor” dedi.

Öte yandan Filistinlilerle barış istediğini söyleyen Netanyahu, ancak gelecekte kurulacak herhangi bir bağımsız Filistin devletinin İsrail'i yok etmek için bir platform olacağını belirterek, güvenlik konusunda egemenliğin İsrail'in elinde kalması gerektiğini savundu.

Netanyahu, şunları söyledi:

“Filistinlilerin kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğini düşünüyorum, ancak bizi tehdit edecek hiçbir yetkiye sahip olmamalılar. Bu, genel güvenlik gibi egemenlik yetkilerinin her zaman bizim elimizde kalacağı anlamına geliyor.”

İsrail Başbakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“7 Ekim'den sonra insanlar Filistinlilerin bir devleti olduğunu, Gazze'de Hamas devleti olduğunu söylediler ve bakın ne yaptılar. Onlar bunu inşa etmediler. Onlar bunu sığınaklarda, terör tünellerinde inşa ettiler ve sonra halkımızı katlettiler, kadınlarımıza tecavüz ettiler, erkeklerimizin kafalarını kestiler, şehirlerimizi, kasabalarımızı ve çiftliklerimizi işgal ettiler. İkinci Dünya Savaşı ve Nazilerin işlediği Holokost’tan bu yana görmediğimiz korkunç katliamlar işlediler.”

İsrail Başbakanı, şöyle devam etti:

“Filistinli komşularımızla, bizi yok etmek istemeyenlerle barışa ulaşmak için çalışacağız ve güvenliğimizin ve egemenliğimizin her zaman bizim elimizde kalacağı bir barışa ulaşmak için çalışacağız. Şimdi insanlar, ‘Bu tam bir devlet değil, bir devlet bile değil’ diyecekler. Umurumuzda değil. Bunu bir daha asla tekrarlamayacağımıza söz verdik. Bir daha asla ve asla olmayacak.”

Diğer taraftan İran'a uygulanan sert yaptırımları uygun zamanda kaldırmak istediğini söyleyen Trump, Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasının Şam'ın ilerlemesine yardımcı olacağını belirtti. İran'ın da benzer bir adım atmasını umduğunu ifade eden Trump, “Uygun zamanda bu yaptırımları kaldırmak ve onlara yeniden inşa fırsatı vermek istiyorum. Çünkü İran'ın barışçıl bir şekilde yeniden inşa olmasını istiyorum, eskisi gibi ‘Amerika'ya ölüm, İsrail'e ölüm’ gibi sloganlar atmaktan çekinmemesini istiyorum” şeklinde konuştu.

Beyaz Saray'ın geçtiğimiz hafta Kiev'e bazı silah sevkiyatlarını durdurduğunu açıklamasının ardından, ABD'nin Ukrayna'ya ‘daha fazla savunma silahı’ göndereceğini duyuran Trump, “Öncelikle savunma silahları olmak üzere daha fazla silah göndermemiz gerekecek” diyerek, barışa yanaşmaması nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den duyduğu ‘memnuniyetsizliğini’ bir kez daha yineledi.