Yoksulluk hayaleti Tunus'a musallat oluyor

Tunus'taki yoksulluk oranının ülkenin toplam nüfusunun yüzde 15,2'sine denk düştüğü tahmin ediliyor (AFP)
Tunus'taki yoksulluk oranının ülkenin toplam nüfusunun yüzde 15,2'sine denk düştüğü tahmin ediliyor (AFP)
TT

Yoksulluk hayaleti Tunus'a musallat oluyor

Tunus'taki yoksulluk oranının ülkenin toplam nüfusunun yüzde 15,2'sine denk düştüğü tahmin ediliyor (AFP)
Tunus'taki yoksulluk oranının ülkenin toplam nüfusunun yüzde 15,2'sine denk düştüğü tahmin ediliyor (AFP)

Hüda Trablesi
Her ne kadar Dünya Bankası Tunus’u Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun en fakir ülkelerinden biri olarak nitelemese de, son on yılda ülkedeki satın alım gücünün azaldığı, işsizlik ve yoksulluğun ise arttığı açıktır.
Merkez Bankası raporu hakkındaki haberlerin yerel medyada bir anda yayılmasıyla, Başbakan Yusuf Şahid, mütedavil rakamlara şüpheyle yaklaşarak bu haberin yayınlanmasını reddetti.
Sosyal İşler Bakanlığı’na bağlı Toplumsal Araştırma ve Çalışmalar Merkezi Genel Müdürü el-Hadi Buker, Independent Arabia’ya verdiği demeçte, böyle bir raporun varlığını reddetti. Buker, Bakanlığın doğrudan Dünya Bankası ile temasa geçtiğini, böylece Tunus’un en yoksul ülkeler sınıfına girdiğini öne süren herhangi bir raporun bulunmadığının onaylandığını açıkladı.
Buker, Dünya Bankası’nın 2019 raporuna göre Tunus’un Fas ve Mısır’a göre daha az yoksul konuma konduğunu ifade etti.
Tunus Sosyal İşler Bakanı Muhammed Trablusi, daha önceki açıklamasında, Tunus'taki yoksulluk oranının ülkenin toplam nüfusunun yüzde 15,2'sine denk düştüğünün tahmin edildiğini belirtmişti.
Yarı uykuda bir ekonomi
Ulusal İstatistik Enstitüsü, yoksulluk sınırı altında yaşayan Tunusların bir milyon 700 bin kişiden 11 milyon kişiye ulaştığını (yüzde 15,4) bildirmişti. Dünya Bankası ise aşırı yoksulluk olarak sınıflandırılan Tunusluların yüzde 3,5 oranında olduğunu tahmin ediyor.
Independent Arabia’ya konuşan eski Maliye Bakanı Hasan ed-Dimasi ise, “Ülkedeki kötüleşen ekonomi, yoksulluğu doğrudan artırıyor” ifadelerini kullandı. Devlet harcamaları karşılığında zayıf üretimin vatandaşların satın alma gücünü olumsuz yönde etkilediğini, zirâ ucunun yüksek fiyatlardan muzdarip düşük ve orta tabakaya dokunduğunu açıkladı.
Dimasi, devlet politikasının başarısız, ülke ekonomisinin yarı uykuda olduğunu, bu buhranlı durumdan on yıldır çıkılamadığını vurguladı.
Neredeyse tüm sektörlerde yolsuzluğun görüldüğünden şikayet eden Dimasi, bunun milli ekonomiyi ve tüm reform girişimlerine set koyduğuna değindi.
Yüksek derecede umutsuzluk
Ülkenin iç kısımlarında, yani devrimin başladığı noktalarda yoğunlaşan yoksulluğun sıralamasında ilk sırayı Kayravan, ikincisini ise Kassarin ili alıyor. Arap Baharı’nın başladığı yer olan Sidi Bu Zeyd ise yedinci sırada bulunuyor.
Bu bölgelerdeki yaşam şartlarındaki düşüşün protesto edilmesi sırasında Kassarin ilindeki onlarca işsiz mezun, başkent Tunus’daki Tunus Halk Meclisi’ne zorla girmeye çalıştı. Bazıları, iş oluşturma ve kalkınma dosyaları açma vaatlerinde bulunan milletvekillerini protesto ederek buranın girişinin duvarlarına tırmandı.   
Protestocular, mevcut durumun kötüleşmesini veumutsuzluk derecesinin artmasını önlemek ve işsizlik konusunda acil çözümler üretmek için Meclis Başkanı Raşid Gannuşi’nin müdahale etmesini talep eden sloganlar kaldırdı.
Günde iki dolardan az
İktisatçı İzzeddin Saidan, Tunus'ta kişi başına düşen gelirin 2008'de 4 bin 300 dolar iken şuan ise 3 bin dolara düştüğünü belirterek şöyle söylüyor:

“Günde ortalama dört dinar veya iki dolardan az miktar ile geçinmeye çalışan yaklaşık 500 bin Tunuslu var. Dolayısıyla, beş kişilik bir aile, ayda yaklaşık 200 dolarla yani temel ihtiyaçlarını karşılamayacak olan bir miktarla yaşamaya çalışıyor”
Resmi uluslararası raporlara göre yoksulluk, orta gelirli ülkelerde günde 20,3 dolardan az bir miktar ile yaşayanların içinde bulunduğu durumdur. Aşırı yoksulluk ise günde iki dolardan az bir para birimiyle yaşamak anlamına geliyor.  
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Gazeteci yazar Fazıl et-Tayyaşi ise, şu ifadeleri kullanıyor:
“Tunus, 2011'den beri yoksulluk ve işsizlikle mücadele, yaşam kalitesi, ekonomik atmosfer, eğitim, sağlık, hijyen gibi raporlarda alt sıralarda yer alıyor. Zaten tüm bunlar kötü hizmetler sayesinde kolayca fark ediliyor. Fosfat,  zeytinyağı, hurmalar ve turunçgiller gibi birçok doğal kaynağa sahip bir ülkemiz var. Turistik nimetler, insan zenginliği, ılıman iklim, Avrupa’ya yakınlık, endüstriyel kumaş ve petrol zenginliği… Bunların hepsi bizde mevcut. Ancak maalesef tüm bunlara karşılık, Tunus geçmiş yıllarda binlerce milyar dolarlık dış yardım, bağış ve kredilerle yaşadı.”



Trump'a yakın aşırı sağcılar, Barrack'ın Suriye dosyasından uzaklaştırılmasını sağlar mı?

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
TT

Trump'a yakın aşırı sağcılar, Barrack'ın Suriye dosyasından uzaklaştırılmasını sağlar mı?

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)

Medyada yer alan, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın Suriye ve Lübnan dosyalarını takip etme görevinden alınabileceği yönündeki haberler “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” atasözünü hatırlatıyor.

Sosyal medya platformlarında son birkaç saat içinde ABD Başkanı Donald Trump'ın en büyük destekçilerinden biri olan sağcı cumhuriyetçi medya mensubu ve aktivist Laura Loomer'ın, Barrack'ın Suriye'deki görevinden alınmasını talep ettiği paylaşımları dolaşıma girdi.

dsv
Barrack, Lübnan’ın başkenti Beyrut'taki hükümet merkezinde açıklama yaparken (AFP)

Spekülasyonlar Barrack'ın Suriye'deki rolünün ötesine geçerek Lübnan'daki rolünü de kapsarken, ABD Dışişleri Bakanlığı Donald Trump, onu Lübnan dosyasından uzaklaştırmayı planladığı iddialarını yalanladı. Trump, Barrack’ın Suriye dosyasındaki sorumluluğuna ise değinmedi.

Loomer, “Trump yönetiminin denetim krizi sadece çalışanlarla sınırlı değil, ABD büyükelçilerine de uzanıyor” başlıklı uzun bir paylaşımda milyarder emlakçı, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın, ‘İslam'ın dış çıkarlarını Amerikan değerlerinin üzerinde tutması ve ABD'nin Ortadoğu'daki itibarını zedeleyen cihatçı şiddeti açıkça desteklemesi’ nedeniyle giderek daha yoğun bir şekilde incelemeye maruz kaldığını yazdı.

cvs
Trump ve Şara, Suudi Arabistan'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (AP)

Haber ajansı Associated Press (AP) cumartesi günü yayınladığı bir haberde, Başkan Trump'ın sosyal medyada tanınan sağcı provokatör Laura Loomer'ın yönetimindeki karar alma sürecindeki etkisini küçümsese de Loomer'ın öfkesini çeken Trump yönetimi yetkililerinin listesinin giderek uzadığını ve bu yetkililerin kısa sürede başkan tarafından görevden alındığını vurguladı.

Loomer, Barrack’ı geleneksel diplomatik veya güvenlik niteliklerinden yoksun olarak nitelendirerek, her ne kadar deneyimli bir bağış toplayıcı, politikacı ve bölge ülkeleriyle iyi ilişkilere sahip olsa da bu deneyiminin onu Suriye gibi çalkantılı bir ülkede ABD'nin politikalarını uygulamaya uygun hale getirmediğini belirttiği uzun paylaşımında “Barrack'ın felaket getiren ataması, Ortadoğu'da cihatçıların yayılmasını sağladı” dedi.

vfghty
Sağcı aktivist Laura Loomer, geçtiğimiz haziran ayında ABD Kongre Binası önünde (Getty)

Barrack'ın 2021 yılında Adalet Bakanlığı tarafından dış finansal ve siyasi bağlantıları nedeniyle sorgulandığını ve suçlandığını hatırlatan Loomer, “(Barrack) her ne kadar beraat etse de bu olay onun yöntemlerini ortaya çıkardı” ifadelerini kullandı. Loomer, bu bilgiyi, eski bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisinden aldığını söyledi.

Barrack'ın yolsuzluk iddialarıyla dolu bir geçmişi olduğunu belirten Loomer, onun mali faaliyetlerinin ülkesinin politikalarının uygulanmasıyla çelişip çelişmediğini sorguladı. Barrack'ın Ankara Büyükelçisi olarak görev yaptığı sırada ABD politikasını Türkiye'nin çıkarlarıyla uyumlu hale getirmesi, Müslüman Kardeşler gibi İslamcı grupları koruması da dahil olmak üzere bazı eylemlerinin büyük öfkeye neden olduğunu söyleyen Loomer, bu tür eylemlerin ‘İsrail gibi ABD müttefiklerini ihanete uğrattığını ve cihatçıların yayılmasını önleme çabalarını baltaladığını’ söyledi.

dsdfrgt
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, İstanbul'da ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. Görüşmeye Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani de katıldı (EPA)

ABD'nin ulusal güvenlik çıkarları için Tom Barrack'ın diplomatik görevinden derhal alınması gerektiğini öne süren Loomer, Trump yönetiminin birçok üyesinin Barrack'ı bir dost, hatta bağışçı olarak gördüğünü anladığını ekleyerek, “O halde büyükelçi olmak yerine, yine bir dost ve bağışçı olmaya devam etsin” ifadelerini kullandı.

Barrack'ın tüm diplomatik ve danışmanlık görevlerinden alınmasıyla başlayan bir mekanizma ile hareket edilmesi çağrısında bulunan Loomer, ardından, Yabancı Temsilciler Kayıt Yasası’nın (FARA) ihlali, adaletin engellenmesi ve terörizme maddi destek sağlama suçlarının soruşturulması için özel bir soruşturmacı atanmasını istedi.

Şimdiye kadar bu yorumların Barrack'ın geleceğini nasıl etkileyeceğine dair kesin tahminler yürütülmese de Barrack'ın Lübnan dosyasında üstlendiği rol, ABD’nin yeni Beyrut Büyükelçisi Michel İsa'nın, 1 Eylül'e kadar yaz tatiline giren Senato tarafından adaylığı onaylandıktan sonra göreve başlamasıyla sona erebilir. Başkan Trump'a çok yakın bir isim olan Büyükelçi İsa, Trump’la doğrudan iletişim halinde olduğundan Lübnan'a özel bir elçi atanmasına gerek kalmayacak ve bu görevi büyükelçi üstlenecek.