Greenpeace: Hava kirliliği nedeniyle Türkiye her yıl 21 milyar dolar kaybediyor

İHA
İHA
TT

Greenpeace: Hava kirliliği nedeniyle Türkiye her yıl 21 milyar dolar kaybediyor

İHA
İHA

Greenpeace’in bugün yayımladığı “Zehirli Hava: Fosil Yakıtların Bedeli” adlı rapora göre fosil yakıt kaynaklı hava kirliliğinin bir günde yarattığı küresel ekonomik kayıp 8 milyar dolara ulaştı. 
Bu, küresel gayri safi hasılanın yüzde 3,3’ne, yıllık 2,9 trilyon dolarlık kayıp anlamına geliyor. 
Raporda Çin, yıllık 900 milyar dolarla birinci, ABD 600 milyar dolarla ikinci, Hindistan ise yıllık 150 milyar dolar ekonomik kayıpla üçüncü sırada. 
Türkiye’nin hava kirliliği nedeniyle yılda kaybettiği miktar ise ortalama 21 milyar dolar. 
Türkiye'de 40 bin bebek ölüyor 
Kömür, benzin, gaz gibi yakıtları kullanmak ayrıca, tüm dünyada bir yılda 4,5 milyon prematüre ölüme yol açıyor. Çocukların 40 bini beş yaşına gelmeden hayatını kaybediyor. 
Türkiye’de prematüre ölümlerin sayısı ise yılda ortalama 40 bin. 
Küresel çapta kara trafiğinin, hava kirliliği kaynaklı prematüre ölümlerdeki payı yüzde 5. Elektrik üretiminin ise yüzde 14. 
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, trafik kaynaklı kirliliğin en çok olduğu ülkeler raporda ABD, Almanya, Rusya, Türkiye ve Japonya olarak sıralandı. 
Elektrik üretiminin prematüre ölümlere katkısının en yüksek olduğu ülkeler ise ABD, Rusya, Türkiye, Çin ve Japonya. 
30 yıl içinde 2 derece daha ısınabiliriz 
Greenpeace’e göre sera gazı emisyonlarının engellenmemesi durumunda dünya, 2050’ye kadar 2 santigrat derece ısınmış olacak. Oxford Economics’in verilerine göre böyle bir durumda küresel gayri safi hasıla yüzde 2,5 ile yüzde 7,5 azalabilir. 
Raporda ayrıca, dünya nüfusunun yüzde 91’inin yaşadığı bölgelerde, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği hava kirliliği seviyesinin aşıldığı bilgisi yer aldı. 



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”