Türkiye-Suriye krizi ABD'nin çıkışından sonra Ortadoğu'daki risklerin bir göstergesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters-Arşiv)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters-Arşiv)
TT

Türkiye-Suriye krizi ABD'nin çıkışından sonra Ortadoğu'daki risklerin bir göstergesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters-Arşiv)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters-Arşiv)

Suriye'nin ‘Gerginliği Azaltma Bölgeleri’ olarak bilinen bazı bölgelerinde yeni bir bölgesel çatışma hızla artıyor mu? Bundan sadece birkaç ay önce, Türkiye, Suriye rejimi ve onu destekleyen Rusya yeni bir ittifak kurmaya hazır görünüyordu. Ancak bunun yerine, her iki taraf birbirlerinin askerlerini öldürdü.
Suriye savaşında yaşanan bu yeni gelişme, Ortadoğu'daki çok daha geniş bir fotoğrafı yansıtıyor.
Reuters’da yer alan bir analize göre ABD’nin çekilip, bölgeye ilgisini kaybetmesiyle bölgesel çatışmadaki karmaşa hızla artıyor.
Suriye, Libya, Yemen, Irak ve çatışmaların yaşandığı başka yerlerde, bölgesel güçler zaman zaman kanlı bir boyut alan çekişmelerde daha fazla yer almaya başladı.
Suriye'nin Halep ve İdlib şehirlerinde bu ay yaşananlar durumu biraz daha netleştiriyor.
Rus Hava Kuvvetleri tarafından desteklenen Suriye rejim güçleri, muhalefetin son kalelerini ele geçirmeyi ve başkent Şam'a giden yolların yanı sıra ülke genelindeki tedarik yollarını açmayı umuyor.
Türkiye ise son on gün içinde rejimin saldırılarında 13 askerin şehit olmasının ardından bölgeye askeri takviye yapmaya devam ediyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre 2 Şubat’tan bu yana zırhlı tanklar da dahil 650’den fazla Türk askeri aracı Suriye’ye giriş yaptı. Aynı dönemde İdlib ve Halep'te konuşlanan Türk askerlerinin sayısı da en az 6 bin 500’e ulaştı.
SOHR tarafından geçtiğimiz Pazartesi günü yapılan açıklamada, Türk güçlerinin İdlib kırsalında Esed rejimine ait bir saldırı helikopterini düşürdüğünü ve helikopterde bulunan biri pilot üç kişinin öldüğünü bildirdi.
Aynı zamanda, Rusya’nın, Suriye topraklarına giren Türk askeri konvoyunun yakınlarına hava saldırısı düzenlediğine ilişkin haberler ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz Salı günü AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Askerlerimize en küçük bir zarar gelmesi halinde İdlib'le ve Soçi Muhtırası sınırlarıyla bağlı kalmadan rejim güçlerini her yerde vuracağız” şeklinde bir uyarıda bulundu.
Ancak bu çatışmanın, yakın zamana kadar Erdoğan'ın diplomatik önceliklerinden biri olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakınlaşması üzerinde yıkıcı bir etkisi olabilir. 
Türkiye geçtiğimiz yıl, NATO’ye üye ülkelerin protestolarına rağmen, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerini teslim aldı.
Buna ilaveten, Washington’un, Ankara’nın F-35 savaş uçağı programına katılımını askıya almasının ardından Ankara’nın Moskova’dan savaş uçakları alacağına ilişkin haberler ortaya çıktı.
Rusya, Soğuk Savaş'tan bu yana sınırları dışındaki en büyük askeri müdahalesini 2015’ten itibaren Suriye’de gerçekleştirdi.
Putin ve diğer üst düzey yetkililer, Arap Baharı’nın başlamasıyla ilişkileri kötüleşmeden önce bir zamanlar müttefik olan Erdoğan ve Esed ile düzenli toplantılar yaptı.
Tunus'ta yaklaşık on yıl önce başlayan protesto ve ayaklanmaların yankıları, birçok bölgesel ilişkiyi altüst etti.
Obama yönetimindeki yetkililer, ABD'nin Suriye'de tutarlı bir politikaya sahip olmadığını kabul etti. Trump yönetiminin ise Suriye'ye çok az ilgi gösterdiği açık.
ABD Başkanı Donald Trump'ın askerlerini Suriye'den çekme ve Suriyeli Kürt müttefiklerinden vazgeçme kararı, Türkiye'nin askeri müdahalesini başlattı. Bu karar, ABD’nin nüfuzuna ilişkin tüm bölgede büyük soru işaretleri oluşturdu.
Batı politikasında, Yemen ve Libya’daki diğer ciddi çatışmalara ilişkin de belirgin bir eğilim yok. Çatışmanın kanlı hale geldiği bu iki ülkede durum daha karmaşık hale gelerek,  bunun bölge üzerinde olumsuz yankıları oldu.



ABD, İran'ın gölge filosu içindeki 29 tankere yaptırım uyguladı

ABD yaptırımları İran'ın petrol gelir akışını hedef alıyor (Reuters)
ABD yaptırımları İran'ın petrol gelir akışını hedef alıyor (Reuters)
TT

ABD, İran'ın gölge filosu içindeki 29 tankere yaptırım uyguladı

ABD yaptırımları İran'ın petrol gelir akışını hedef alıyor (Reuters)
ABD yaptırımları İran'ın petrol gelir akışını hedef alıyor (Reuters)

ABD, İran'ın "gölge filosu"nu hedef alan ve İran petrolü ile petrol ürünleri ihraç ettiğini söylediği operasyon kapsamında dün 29 gemi ve gemi yönetim şirketine yaptırım uyguladı.

Reuters'e göre, ABD Hazine Bakanlığı, hedef alınan gemi ve şirketlerin "aldatıcı nakliye uygulamaları" yoluyla yüz milyonlarca dolar değerinde mal taşıdığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre “Gölge filo” terimi, yaptırım uygulanan petrolü taşıyan gemileri ifade eder. Bu gemiler genellikle eski, sahipleri belirsiz ve büyük petrol şirketleri ile birçok liman için uluslararası standartlar gereği zorunlu olan kapsamlı sigorta kapsamı olmadan seyrediyorlar.

Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı John Hurley, yaptığı açıklamada, Hazine Bakanlığı'nın “rejimin askeri ve silah programlarını finanse etmek için kullandığı petrol gelirlerini engellemeye devam edeceğini” söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Tahran'ın nükleer programı ve Ortadoğu'daki silahlı gruplara verdiği destek nedeniyle İran'a yaptırımlar uyguladığını söylüyor. İran ise nükleer programının sivil amaçlı olduğunu savunuyor.

İki ülke arasında yapılan beş tur dolaylı nükleer müzakerenin ardından Tahran ve Washington arasındaki gerilim arttı. Bu müzakereler haziran ayında 12 gün süren bir hava savaşıyla sonuçlandı; bu savaş sırasında İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri İran'ın nükleer tesislerini bombaladı.

ABD, bu ay halihazırda İran petrolü taşıdığı için ABD yaptırımları altında olan Venezuela ham petrolü taşıyan bir petrol tankerine karşı ek önlemler aldı.

Washington, 10 Aralık'ta Venezuela kıyıları açıklarında Venezuela'dan petrol taşıyan Skipper adlı petrol tankerine el koydu; bu hamle Washington ve Karakas arasındaki gerilimi daha da artırdı.

Eski Başkan Joe Biden'ın yönetimi, 2022'de "Adisa" adıyla anılan tankere, İran petrol ticaretine karışması gerekçesiyle yaptırımlar uygulamıştı.


ABD'de meydana gelen uçak kazasında eski NASCAR pilotu Greg Bevel de dahil olmak üzere 7 kişi hayatını kaybetti

Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)
Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)
TT

ABD'de meydana gelen uçak kazasında eski NASCAR pilotu Greg Bevel de dahil olmak üzere 7 kişi hayatını kaybetti

Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)
Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)

Ulusal Otomobil Birliği (NASCAR), dün Kuzey Carolina'daki Statesville'de bir Cessna 550 özel uçağının düşmesi sonucu, eski NASCAR pilotu Greg Bevel de dahil olmak üzere 7 kişinin öldüğünü açıkladı.

Kuzey Carolina Eyalet Karayolu Devriyesi, Bevel ve aile üyelerinin ölenler arasında olduğuna inanıldığını, ancak kazadan sonra çıkan büyük yangın nedeniyle bunun henüz resmi olarak doğrulanmadığını söyledi. Uçak, Bevel ile bağlantılı bir şirkete kayıtlıydı. Yetkililer, adli tıp ofisi isimleri doğruladıktan sonra 7 yolcunun listesini yayınlayacak.

Uçuş takip sitesi FlightAware, uçağın Florida'ya doğru gittiğini ancak kalkıştan kısa bir süre sonra, yerel saatle 15:15 civarında kötü hava koşulları nedeniyle Kuzey Carolina'daki havaalanına geri dönmeye çalıştığını gösterdi. Yerel medya ve sosyal medyada yayınlanan bir fotoğrafta, enkazın ortasında pistte büyük bir yangın görülüyordu. Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu, kaza yerine bir ekip göndereceğini ve bugün soruşturmayla ilgili olarak medyaya bilgi vereceğini açıkladı.

Yetkililer düzenledikleri basın toplantısında, olaydan sonra havaalanının kapatıldığını ve yeniden açılabilmesi için pistten enkazın kaldırılması gerektiğini belirtti.

Havalimanının internet sitesinde, Statesville Bölgesel Havalimanı'nın Amerika'daki Fortune 500 şirketlerine ve çeşitli NASCAR yarış takımlarına özel havacılık hizmetleri sağladığı belirtiliyor.


Amerika'da Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırının şüphelisi ölü olarak bulundu

Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
TT

Amerika'da Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırının şüphelisi ölü olarak bulundu

Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)

Fox News, bir kaynağa dayandırdığı dünkü haberinde, Brown Üniversitesi'nde birkaç gün önce meydana gelen toplu silahlı saldırı şüphelisinin silahla intihar ettiğinin tespit edildiğini bildirdi.

Yerel polisin X platformunda yaptığı paylaşıma göre, ABD yetkilileri geçen cumartesi günü Brown Üniversitesi'nde 2 kişinin ölümüne ve 9 kişinin yaralanmasına neden olan silahlı saldırıyla bağlantılı olarak ikinci bir kişiyi arıyordu. Polis soruşturmacıların, şüpheliye yakın yerde görülen bir kişinin kimliğini belirlemek için bölge sakinlerinden yardım istediğini belirtti.

Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeydoğusunda yer alan Rhode Island eyaletinin Providence şehri polisi, yüzü net olarak görünmeyen şahsın üç fotoğrafını yayınladı. Şahsın lacivert kıyafetler giydiği, başının örtülü olduğu ve bir çanta taşıdığı görülüyor.

Güvenlik güçleri daha önce, "yaklaşık 1,73 metre boyunda ve iri yapılı", koyu renk kıyafetler, yüz maskesi ve yün şapka giyen bir şüphelinin çeşitli fotoğraflarını ve videolarını yayınlamıştı. Şüphelinin kimliği henüz bilinmiyor.

Yetkililer, failin tespit edilip tutuklanmasına yol açacak her türlü bilgi için 50 bin dolarlık ödül teklif etti ve şüphelinin "silahlı ve tehlikeli" olduğu konusunda uyarıda bulundu.