​Cezayir, ülke dışına kaçırılan varlıklarını geri almak için harekete geçti

Başbakan Abdulaziz Cerad, ekibinin çalışma planını sundu. (Getty)
Başbakan Abdulaziz Cerad, ekibinin çalışma planını sundu. (Getty)
TT

​Cezayir, ülke dışına kaçırılan varlıklarını geri almak için harekete geçti

Başbakan Abdulaziz Cerad, ekibinin çalışma planını sundu. (Getty)
Başbakan Abdulaziz Cerad, ekibinin çalışma planını sundu. (Getty)

Ali Yahi
Cezayir hükümetinin çalışma planını sunmasıyla eş zamanlı olarak bakanlar ve iş adamlarının yolsuzluklarına ilişkin davalar da devam ediyor. Basında, Cezayir yönetiminin söz konusu süreçte 5 Batı ve Arap ülkesine gönderdiği elçilerle yurt dışına kaçırılan varlıklarını geri almak için harekete geçtiği haberleri yer aldı.
Parlamentoda kuşatılan Cerad
Eski rejimin yolsuzlukları ve ülke gelirinin yüzde 95’inin bağlı olduğu petrol fiyatlarında düşüş nedeniyle finansal kaynaklarda yetersizlik yaşayan ülkenin Başbakanı Abdulaziz Cerad, bakanlık ekibinin çalışma planını sundu. Ancak Cerad, vaatlerini ve projelerini nasıl yerine getireceği ile ilgili sorularla kendisini kuşatan milletvekillerinin eleştirilerinden kurtulamadı. Cumhurbaşkanı Tebbun’un geri alma ve kurtarma mekanizmaları sağlama taahhüdü sonrasında ‘yolsuzluğa bulaşan’ bakanlar ve iş adamlarının yurt dışına kaçırdıkları paralarla ilgili de sorular gündeme geldi.
‘Müzakere’ ve paraları geri almak için seferberlik
Cerad, kendisini parlamento çatısı altında kuşatılmış halde bulurken yolsuzluğa bulaşmış bakanların ve sembol isimlerin duruşmaları da devam ediyordu. Yargı makamları, Cezayirlilerin paralarını ve mülklerini kurtarma prosedürleri kapsamında Fransa, İspanya, Malta, Tunus ve Fas’a elçiler gönderildiğini açıkladı. Söz konusu ülkelerin Cezayir ile yasal anlaşmaları bulunduğu belirtiliyor.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre Cezayir’in bu hareketliliği, ilgili 5 ülkede yolsuzluğa karışanların mal ve mülklerinin belirlenmesi ve sınırlandırılması sonrasında geldi. Cezayir Adalet Bakanlığı’nda konuya dair bilgi sahibi bir kaynak, el-Harraş Cezaevi’ndeki iş adamları ve yetkililerle cezalarda hafifletmeye gitme karşılığında iş birliği için müzakerelerin yapıldığını aktardı.
Prosedürlerde yavaşlama uyarıları
Hukuk uzmanı Ahmed Buhari, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada yağmalanan paranın geri alınmasının imkansız olmadığını ancak bazı ülkelerdeki bazı bankaların buna olumsuz yanıt vermesinin beklendiğini kaydetti. Dolayısıyla bu sürecin zor bir şekilde devam ettiğini belirtti. Yetkili söz konusu durumun gerçekleşmesi halinde Cezayir’in yerel yargıyı ‘bankaları, yasaları uygulamaya zorlamak’ için harekete geçirmesi gerektiğini vurguladı.
Buhari, finansal kurumların ‘son para çekme ve para yatırma’ tarihinin üzerinden 10 yıl geçmesinin ardından yatırılan fonların geri alınabilmesi için yasal prosedürleri uzatma konusuyla ilgilendiklerini söyledi.
Yağmalanan malların yasal olarak kurtarılması uygulamalarının en az 3 yıl alacağını söyleyen Ahmed Buhari, ‘bu fon sahiplerine yönelik suçlama gerekçelerinin sağlanması, yolsuzluğa karışanların kovuşturulması ve haklarında yasal kararlar verilmesi gerektiğini, ardından da Cezayir’in söz konusu malları kurtarma sürecinin başlayabileceğini’ kaydetti. Buhari, ‘Cezayir’deki malların mevcudiyet şekilleri ya da yurt dışındaki gayrimenkul, hesap ve offshore şirketler şeklinde bulunuyor olmaları dolayısıyla’ kaçırılan paranın yüzde 20’sinden fazlasının geri alınamayacağına dikkat çekti. Bu durumun ise geri alma faaliyetlerini zorlaştırdığını belirtti.
200 milyar dolar
Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın halk hareketi baskısı altında istifa etmesinden bu yana yargı, ekonomistlerin tahminleri uyarınca Buteflika döneminde 200 milyar dolarlık ‘yolsuzluk suçları ve kamu fonlarının boşa harcanması’ suçlamasıyla iş adamları ve siyasi yetkililer hakkında hapis cezası verdi.
Soruşturmalar, yurt dışına mal kaçakçılığının ‘faturaların şişirilmesi ve sahte projeler üretilmesi’ olmak üzere’ iki şekilde gerçekleştirildiğini ortaya koydu.
Duruşmalar ve cezalarda hafifletme
Cezayir Hakimler Konseyi geçen çarşamba günü savunma heyetinin talebiyle bakanlar, eski yetkililer ve iş adamlarının ‘eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın seçim kampanyası çerçevesinde araç kurulumu ve gizli finansmanlar’ hususlarındaki duruşmalarını 26 Şubat’a erteledi.
Yargıtay, 10 Aralık 2019’da Sidi Muhammed Mahkemesi tarafından temyiz kararı sonrasında Ahmed Uyahya hakkında 15 yıl, Abdulmalik Sellal hakkında 12 yıl, eski savunma bakanları Yusuf Yusufi ve Mahcub Bidde hakkında da 19’ar yıl hapis cezası verdi. En ağır ceza, hakkında 20 yıl hapis cezası verilen ve adaletten kaçan Savunma Bakanı Abdusselam Buşavarib’e verildi. Aynı zamanda eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın seçim kampanyasını finanse etme davasında yargılanan iş adamı Ali Haddad hakkında da 8 yıl hapis cezası kararı alındı.
Medya yöneticileri, yolsuzluktan gözaltına alındı
Bir güvenlik kaynağına göre Cezayir jandarması, 12 Şubat çarşamba günü ülkenin ilk özel medya grubu en-Nahar’ın başkanı olan ve Anis Rahmani olarak da bilinen Muhammed Mukaddem’i yolsuzluk dosyası kapsamında gözaltına aldı.
Cezayir’deki özel medya organları, 49 yaşındaki Rahmani’nin, ‘imtiyazlar sağlamak için şantaj yapmak’, ‘konumundan yararlanmak’ ve ‘yurt dışında banka hesaplarına sahip olmak’ ile suçlandığını aktardı.
 En-Nahar grubu, internet sitesi aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, başkanlarının gözaltına alındığını duyurdu.
Açıklamada, Rahmani’nin başkent Cezayir’deki Bab el-Cedid’de bir jandarma merkezine götürüldüğü belirtildi.
Cezayir basını, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’ya yakın olduğu bilinen Rahmani hakkında sayısız şikayetin olduğunu vurguladı.
Aralık 2019’un sonlarında Rahmani ve en-Nahar grubundaki bir gazeteci ile söz konusu dönemde hapiste olan emekli General Huseyin bin Hadid hakkında ‘ihanet ve karalama’ suçlamalarından 6 ay hapis cezası verilmesi kararı alındı.
Pazartesi günü başkentteki bir mahkeme en-Nahar kanalını, 2016 yılında Rio de Janeiro’da düzenlenen olimpiyat oyunlarına katılan Cezayir Olimpiyat heyeti eski başkanı Ammar Brahmiye ve ailesine, ‘iftirada bulunmak’ nedeniyle tazminat ödemek zorunda bırakmıştı.
2012 yılında kurulan en-Nahar kendisini ‘Cezayir’in ilk haber kanalı’ olarak niteliyor.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.