Afganistan: Seçim tartışmaları ve ABD-Taliban anlaşması

Afganistan: Seçim tartışmaları ve ABD-Taliban anlaşması
TT

Afganistan: Seçim tartışmaları ve ABD-Taliban anlaşması

Afganistan: Seçim tartışmaları ve ABD-Taliban anlaşması

Afganistan’ın gündeminde yaklaşık 5 aydır yeni devlet başkanının kim olacağı sorusu var. Halihazırda ülkeyi yöneten Eşref Gani mi yoksa rakibi Abdullah Abdullah mı? Ülkede seçimlerin geçen eylül ayında yapılmış olmasına rağmen sonuçların açıklanmasının gecikmesinin nedeni merak konusu. Devlet Başkanı Gani, Afganistan İcra Kurulu Başkanı Abdullah Abdullah’ın meydan okumasıyla karşı karşıya. Peki, seçim sonuçları üzerindeki bu ihtilaf hükümetin çalışmalarını nasıl etkiliyor?
Bağımsız, kâr amacı gütmeyen bir araştırma kurumu olarak tanımlanan Afganistan Analiz Ağı (AAN) Genel Müdürü Kate Clark, ülkenin yeni devlet başkanının kim olacağının açıklanmasındaki gecikmenin nedenleri hakkında Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulundu. Clark, kısmi sayım işlemlerine göre Gani’nin önde olduğunu, ikinci sırada Abdullah Abdullah’ın geldiğini, büyük bir farkla üçüncü sırada ise eski Başbakanlardan Gülbeddin Hikmetyar’ın bulunduğunu söyledi.
Clark, Kabil’deki mevcut hükümetin aylardır “dondurulduğunu” belirttiği açıklamasında ABD’nin Taliban ile yaptığı anlaşmayı da eleştirerek hareketten sadece “küçük tavizler” alındığını vurguladı.
Taliban’ın Kabil’e hakim olduğu 1990’larda gazeteci olarak çalışmış bir isim olan Clark, 2001 yılındaki ABD işgalinden sonra, Taliban yönetiminin devrilmesinin ardından başkente geri dönmüş. Clark, Afganistan’daki devlet başkanlığı seçimlerine ve ABD ile Taliban arasındaki sürece ilişkin sorularımızı cevapladı.
Afganistan seçimlerinin sonuçlarının açıklanmasındaki gecikmenin sebebi ne?
Sonuçların ilan edilmesindeki gecikmenin arkasında iki sorun yatıyor. Bunların başında kullanılan seçim sistemi ve özellikle biyometrik doğrulama süreci var. İkinci olarak ise seçim organları arasındaki siyasi farklılıklar geliyor. Dolayısıyla burada siyasi ve teknik olmak üzere iki yönlü bir sorundan bahsediyoruz.
Seçimleri ve sonuçlarını denetlemesi gereken organ Bağımsız Seçim Komisyonu’dur. Ancak seçim ve oylama ile ilgili şikayetleri ele alan bir diğer organ olan Seçim Şikayet Komisyonu da var. Seçim Şikayet Komisyonu’nun kendisine ulaşan şikayetlerden hangisinin doğru olduğu konusunda karar vermesi gerekiyordu. Ancak bu süreç sağlıklı bir biçimde yürütülemedi ve meselelerin çözümü ertelendi.
Afganistan anayasasında söz konusu anlaşmazlıkta son sözün Bağımsız Seçim Komisyonu’na mı, Seçim Şikayet Komisyonu’na mı ait olacağı konusu çok açık değil. Fakat zaten genel anlamda Afgan seçim sistemine yönelik güven eksikliği var. Taliban hareketi tarafından kontrol edilen bölgelerde kalmaları sebebiyle geçen yıl yapılan seçimlerde birçok seçmen oy kullanmadı. Diğer bir kısım seçmen de evlerinde kalarak oy kullanmaya gitmedi.
Şu anda iki aday ön planda, yani Gani ve Abdullah. Hikmetyar ise üçüncü sırada yer alıyor. Fakat seçimler maalesef güvenilir olmaktan oldukça uzak.
Peki, seçim sonuçları krizi nasıl çözülecek?
Bu kriz bize 2014 seçimlerini hatırlatıyor. Söz konusu seçimin sonuçları kazananın Eşref Gani olduğunu gösteriyordu. Ancak Abdullah Abdullah seçimlere hile karıştırıldığı iddiasında bulunarak gerçek kazananın kendisi olduğu konusunda diretti. Çatışmanın sonlandırılması için ABD’den müdahale etmesi istendi. ABD, Gani’nin başkan, Abdullah’ın da yürütme organının başı olduğu Ulusal Birlik Hükümeti’nin kurulmasını öngören bir çözümü dayattı. Fakat ortaya çıkan hükümet, birlik hükümeti olmanın uzağında, başka bir şeydi.
Hükümetin icraatları seçim sonuçları üzerindeki anlaşmazlığı etkiledi mi?
Afgan hükümeti birkaç aydan beri adeta donmuş durumda. Bunun nedeni büyük ölçüde seçim sonuçlarının çözümlenmemiş olmasından kaynaklanıyor. Ancak bu seçim anlaşmazlığından önce dahi ABD Büyükelçisi Zalmay Halilzad’ın müdahalesi yönetime gölge düşürmüştü. Halilzad’ın seçim sonuçlarına dayalı olmaktan ziyade Taliban üyelerini de içeren bir atamayla geçici bir hükümet kurulması yönündeki girişimleri, yapılacak seçimlere gölge düşürerek seçimlerin önemini azaltmıştı. Birçok politikacı seçimin zaten geçerli olmayacağı görüşündeydi.
Peki, ABD ile Taliban arasında varılan sözde anlaşmaya ne olacak?
Bu zaten bir barış anlaşması değil. Taliban’ın verdiği imtiyazlar son derece az. Hareket ateşkes dahi sunmadı. Yalnızca, ABD güçlerinin bir kısmını geri çekmeye başlamadan önce 7 gün süreyle şiddeti azaltmayı önerdi. ABD de Taliban’ın birçok talebini yerine getirdi. Esas tehlike, Taliban’ın savaş meydanındaki en büyük düşmanı olan ABD kuvvetlerinin geri çekilmesidir. Bu çekilme, şu anda askeri bakımdan gerilemiş durumunda olan Taliban hareketinin Afgan hükümetine karşı savaşı kazanabileceğini düşünmesine yol açacak. Bu sebeple de savaş devam edecektir.



Vatikan, Papa Francis'in 88 yaşında öldüğünü açıkladı

Papa Francis (AFP)
Papa Francis (AFP)
TT

Vatikan, Papa Francis'in 88 yaşında öldüğünü açıkladı

Papa Francis (AFP)
Papa Francis (AFP)

Papa zatürre nedeniyle Roma'daki bir hastanede uzun süre kaldıktan sonra geçtiğimiz günlerde taburcu olmuştu.

Vatikan, Papa Francis'in 88 yaşında hayatını kaybettiğini açıkladı.

Vatikan, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda yalnızca Papa'nın konutunda hayatını kaybettiğini belirtti, detay paylaşılmadı.

13 Mart 2013'te papa olan Papa Francis, iki gün gibi kısa bir seçim süreci sonunda 115 kardinal arasından seçilmişti.

266'ncı papa olarak seçilen Francis, Latin Amerika doğumlu olarak Amerika'dan ve Güney yarımküreden seçilen ilk papa olma ünvanını taşıyordu.

Vatikan'da Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis son olarak, Aziz Petrus Meydanı'ndaki binlerce kişiyi kutsamak ve onlara meydanda sürpriz bir papa arabası turu yaptırmak için pazar günü nekahat döneminden çıkmıştı.