İsrail uçakları artık Sudan hava sahasını kullanabilecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
TT

İsrail uçakları artık Sudan hava sahasını kullanabilecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazar günü yaptığı açıklamada, İsrail Havayolları’na ait uçakların Sudan hava sahasını kullanmaya başladığını duyurdu. Netanyahu, açılan yeni hava koridorunun, Egemenlik Konseyi Başkanı ve Sudan’ın fiili yöneticisi olan Abdulfettah el-Burhan ile yaptığı toplantının bir sonucu olduğuna dikkat çekti.
Hartum yönetiminden 5 Şubat’ta yapılan açıklamada da Burhan ve Netanyahu’nun gerçekleştirdiği görüşmeden iki gün sonra İsrail Havayolları’na ait uçakların Sudan hava sahasını kullanmalarına izin verildiği belirtilmişti.
Netanyahu, bir grup ABD’li Yahudi komutanla yaptığı görüşmede “Şu an hızlı bir normalleşmenin yollarını arıyoruz. İlk İsrail uçağı dün itibariyle Sudan seferini yaptı” ifadelerini kullandı. Reuters haber ajansının aktardığına göre Netanyahu ayrıca Sudan hava sahasının açılmasıyla birlikte İsrail’den Güney Amerika’ya uçuş süresinin yaklaşık 3 saat kısaldığını söyledi.
Sudan, İsrail’le ilişkilerin normalleşmesinin Filistin’le ilgili hassasiyetler kapsamında geldiği söylentilerini ise reddetti. İsrail, yaşanan son gelişmeler öncesinde İran’ın Gazze Şeridi’ne mühimmat kaçakçılığı yapmak için Sudan topraklarını koridor olarak kullandığı şüphesi nedeniyle Sudan’ı bir güvenlik tehdidi olarak görüyordu.
Bölge kaynakları İsrail uçaklarının 2009 yılında Sudan’daki bir silah konvoyunu bombaladığını bildirmişti.
İsrail’de 2 Mart’ta düzenlenecek seçimlere az bir süre kala Sudan’la ilişkilerin normalleşmesi, Netanyahu’nun diplomatik hamlelerini ön plana çıkarmasına yardımcı olacağı belirtiliyor.
Arap liderler 1967’de Sudan’ın başkenti Hartum’da bir araya gelmişler, İsrail’i “tanımamak”, İsrail’le “müzakerede bulunmamak” ve “barış yapmamak” maddeleri üzerinde ortak karara varmışlardı.
Netanyahu-Burhan görüşmesinde açık bir şekilde müzakere edilen en önemli başlığın hava koridoru meselesi olduğu kaydediliyor.



Rubio: Avrupa, İran'a yaptırımların yeniden uygulanıp uygulanmayacağına karar vermeli

Dışişleri Bakanı Marco Rubio (DPA)
Dışişleri Bakanı Marco Rubio (DPA)
TT

Rubio: Avrupa, İran'a yaptırımların yeniden uygulanıp uygulanmayacağına karar vermeli

Dışişleri Bakanı Marco Rubio (DPA)
Dışişleri Bakanı Marco Rubio (DPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio bugün Washington ve Tahran arasında Tahran'ın nükleer programı konusunda yapılacak ikinci tur görüşmeler öncesinde yaptığı açıklamada, Avrupa'nın, nükleer silah geliştirmenin eşiğinde olduğu anlaşıldığında İran'a yeniden yaptırım uygulamaya hazır olup olmadığına karar vermesi gerektiğini söyledi.

Avrupalı liderlerle görüştükten sonra Paris'te konuşan Rubio; “Avrupalılar bir karar vermek zorundalar, çünkü Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan İran'ın sadece uyumsuz değil, aynı zamanda tehlikeli bir şekilde silah sahibi olmaya her zamankinden daha yakın olduğuna dair bir rapor almak üzere olduklarını hepimizin beklemesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

ABD yönetiminin İran ile barışçıl bir çözüm arayışında olduğunu, ancak nükleer silah geliştirmesine asla müsamaha göstermeyeceğini kaydetti.

Rubio, olası bir anlaşmanın “İran'ın sadece şimdi değil, sadece 10 yıl için değil, gelecekte de nükleer silah edinmesini engelleyecek bir anlaşma olması gerektiğini” söyledi.

ABD'nin tek taraflı olarak çekildiği 2015 anlaşmasına atıfta bulunarak “İran açıkça mevcut anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmiyor” dedi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Direktörü Rafael Grossi, ABD ve İran'ın yeni bir nükleer anlaşmaya varmak için çok az zamanları olduğunu vurgularken, İran Dışişleri Bakanlığı ajansın devam eden görüşmelere katılması önerisini “çok erken olduğu için” reddetti.

Şarku’l Avsat’ın UAEA'dan aktardığına göre İran, uranyumu yüzde 60 gibi yüksek bir seviyede zenginleştiren nükleer silah sahibi olmayan tek devlet; nükleer silah için gereken yüzde 90'a yakın ve büyük miktarlarda bölünebilir madde stoklamaya devam etmekte.