Ebu Gayt: Arap ülkeleri iki devletli çözümden vazgeçmedi ve vazgeçmeyecek

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt Münih Güvenlik Konferansı’nda
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt Münih Güvenlik Konferansı’nda
TT

Ebu Gayt: Arap ülkeleri iki devletli çözümden vazgeçmedi ve vazgeçmeyecek

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt Münih Güvenlik Konferansı’nda
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt Münih Güvenlik Konferansı’nda

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Filistinlilerin çok acı çektiklerini ancak yenilmediklerini söyleyerek, bundan sonra da teslim olmayacaklarına vurgu yaptı.
Münih Güvenlik Konferansı kapsamında Filistin sorununun tartışıldığı bir oturumda konuşan Gayt, Filistinlilerin gelecekleri hakkında bir şeye karar vermeleri halinde tüm Arap ülkelerinin onları destekleyeceğini söyledi.
Gayt, iki devletli çözüme alternatif olarak bilinen iki halkı içeren tek devletli çözüm konusunda uyararak, İsraillilerin Filistinlilere eşit vatandaş muamelesi yapılmasından memnun olmayacağını ve bu durumun apartheid (ırk ayrımı) sistemine dayanan bir devlet olacağı anlamına geleceğine dikkat çekti.
Bunun kimsenin kabul edemeyeceği bir sonuç olduğunu söyleyen Gayt, iki devletli çözümü kurtarmak için hızlı bir şekilde çalışarak böyle bir senaryodan kaçınmaya dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.
Arapların Filistin meselesini terk ettiğine ilişkin iddiaları reddeden Gayt, Arap Birliği olağanüstü toplantısında ABD Başkanı Donald Trump'ın açıkladığı Barış Planı’nın tamamen reddedildiğini hatırlattı.
2002’de sunulan ‘barış için toprak’ ilkesine dayanan kapsamlı Arap Barış Girişimi’nin, Araplar açısından İsrail ile bir barış anlaşmasının temellerini temsil ettiğini söyleyen Gayt, İsraillilerin bunu kabul etmediğini belirtti.
Filistinlilerin, İsraillilerle yürütülen müzakere turları sırasında rasyonel ve ılımlı davrandıklarını dile getiren Gayt, askersizleştirilen devlet ve İsrail ile aralarındaki uluslararası güç varlığı bulunmasını kabul ettiklerini söyleyerek, Filistin’in ‘uzlaşmaz’ olarak tanımlanamayacağını vurguladı.
Bazı İsraillilerin, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın ‘bir sorun ya da barışın önünde bir engel olarak’ görülmesiyle ilgili ifadelerinden endişelendiğini söyleyen Ebu Gayt, İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi’nin bunu birkaç gün Barış Planı’nın tartışıldığı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) oturumunda açıkça ifade ettiğini hatırlattı.
Bu yaklaşımın çok tehlikeli olduğunu ve İsraillilerin Arafat ile olan deneyimlerinin tekrar edebileceğine işaret eden Gayt, “Abbas’ın kabul etmeyeceğini hiçbir Filistinli kabul etmez. Sorun Filistin liderliğinde değil, barış istemeyen İsrail tarafında” diye konuştu.



Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
TT

Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)

Suriye'nin Süveyda vilayetindeki kanlı olaylar, Bedevi aşiretleri ile Dürzi toplumu arasındaki eski gergin ilişkilerin iç içe geçtiği yönündeki tartışmaları yeniden canlandırdı. Bu tartışmalar, kötüleşen ekonomik durum ve temel hizmetlerin yetersizliği gibi günümüz zorluklarıyla daha da derinleşti.

Yerel gruplar ve güvenlik güçleri arasında son dönemde yaşanan çatışmalar, bu topluluklar arasındaki derin ayrışmayı ve güven eksikliğini yansıtan çelişkili anlatıları ve "şikayetleri" ortaya çıkardı.

Uzmanlar ve Suriye sahnesindeki aktörler “Bedevi kabilelerin kendilerini tarihsel ve süregelen ötekileştirmeden muzdarip bir bileşen olarak sunduklarını”, Dürzi toplumunun ise her azınlık gibi “sürekli bir tehlike ve tehdit hissiyle yaşadığını, bunun da onları kümelenmeye ve izole olmaya ittiği” değerlendirmesinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hükümetin olaylara yaklaşımı “devletin egemenliği, silah sahibi olma hakkı ve güvenliği sağlama görevi” üzerine kurulu olsa da Suriye'nin farklı kesimlerinden analistler “bölünmenin kökenine inen sosyo-politik bir çözüm” çağrısında bulunuyor.