Tebbun'dan yetkililere 'Yeni Cezayir' inşasını tamamlayın çağrısı

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun dün başkent Cezayir’de bir toplantıya katıldı
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun dün başkent Cezayir’de bir toplantıya katıldı
TT

Tebbun'dan yetkililere 'Yeni Cezayir' inşasını tamamlayın çağrısı

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun dün başkent Cezayir’de bir toplantıya katıldı
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun dün başkent Cezayir’de bir toplantıya katıldı

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, ülkedeki yerel yetkililerden ‘Yeni Cezayir’in inşasını tamamlamalarını ve halka ‘yalan vaatlerde bulunmayı bırakmalarını’ istedi. Öte yandan protestocular, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika rejimini deviren gösterilerin birinci yıldönümünü kutlamak amacıyla yeniden sokaklarda indi.
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, dün, başkentte hükümet üyeleri, valiler ve çok sayıda yerel yöneticinin yer aldığı bir toplantıda yaptığı konuşmada, “Sizler bu özel süreçte eski yönetimin tarzından tamamen uzak bir halde yerel değişiklikler yapmakla ve vatandaşlara eski dönemin ördüğü duvarı yıkarak yaklaşmakla yükümlüsünüz. Bununla birlikte vatandaş ile hükümet arasında kaybolan güveni inşa etmelisiniz” ifadelerini kullandı.
Bu sözlerle eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın 20 yıllık iktidar dönemine işaret eden Tebbun, Buteflika yönetiminde bakanlık ve başbakanlık yapan bir isim olmasından dolayı, muhalifleri tarafından ‘Buteflika rejiminin bir parçası’ olarak niteleniyor.
Konuşmasında, ‘vatandaşların sorunları karşısında kayıtsız kalmak ve bu sorunları küçümsemekle mücadele’nin önemini vurgulayan Tebbun, bunun ancak geçmiş dönemden bağımsız yüksek kabiliyetli kadrolara duyulan güvenle mümkün olacağını söyledi.
Cumhurbaşkanının değişmesine rağmen halk hareketini devam ettirenlere seslenen Tebbun, “Barışçıl halk hareketi (Hirak), yakında birinci yılını tamamlayacak. Geçtiğimiz Aralık ayında yapılan şeffaf seçimler halkın iradesini ortaya koydu. Seçimler değişime olan bağlılığı bir kez daha yineledi. Kadın-erkek tüm vatandaşların katıldığı halk ayaklanmasının başlamasının üzerinden bir yıl geçti. Halk, ordusunun koruması altında değişim talebinde bulundu. Halk, ulus devleti çöküşün eşiğine getiren maceranın ve 1990’lı yılların kan ve gözyaşıyla geçmesine neden olan trajedinin yeniden yaşanmasına karşı çıktı. Bunu da barış içinde gerçekleştirdi” şeklinde konuştu.
Tebbun, ‘macera’ ifadesiyle halk hareketi sonucu 2 Nisan 2019’da istifaya zorlanan Buteflika’nın beşinci kez cumhurbaşkanlığına aday oluşuna atıfta bulunuyordu. ‘Trajedi’ ifadesiyle de 150 bin Cezayirlinin öldüğü silahlı gruplar arasında çatışmaların yaşandığı döneme işaret ediyordu.
Kendisini iktidara taşıyan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ‘şeffaf’ bir şekilde yapıldığını ve ‘halk iradesinin bir tezahürü’ olduğunu vurgulayan Tebbun, seçimlerin ardından halk hareketinin geriye kalan taleplerine de ulaşıldığını belirtti.
Ancak Cumhurbaşkanı Tebbun’un görüşlerinin aksine çok sayıda gösterici, her hafta Cuma ve Cumartesi günleri yapılan protesto gösterilerinin devam etmesi gerektiğinin yanı sıra özgürlükler, gözaltında tutulanların serbest bırakılması ve demokratikleşme konularında neredeyse bir yıldır dile getirilen taleplerin hiç birinin somutlaşmadığına inanıyorlar. Bununla birlikte protestocular Buteflika dönemine kıyasla hiçbir değişikliğin olmadığını düşünüyorlar.
Dün valiler ve yerel yetkililerle yaptıkları toplantıyı, ‘iktidar ile yerel yönetimleri bir araya getiren bir fırsat’ olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Tebbun, “Bu toplantı, yeni bir dönem ve yeni bir cumhuriyet ışığında Yeni Cezayir’i inşa etmek için vatandaşların taleplerini yerine getirmeyi ve acılarını azaltmayı amaçlıyor” diye konuştu.
Öte yandan dün Hirak aktivistlerinin başkentteki bir otelde düzenlemek istedikleri toplantı yetkililer tarafından engellenirken toplantılarını terörle mücadele sırasında binlerce kişinin kaybolmasıyla bağlantılı olmakla suçlanan bir kuruluşun karargahına taşımaya zorlandılar. Bununla birlikte Hirak temsilcileri, 22 Şubat 2019'da milyonlarca Cezayirlinin sokağa dökülmesinin birinci yıldönümünü kutlamak için bu ayın 20'sinde başkentteki bir spor salonunda konferans düzenlemek istediklerini açıkladılar. Gözlemciler, ‘aylardır sokaklardaki protestocuların alanını daraltarak, tutuklayıp hapse atarak gösterileri bastırmaya çalışan’ yetkililerin konferansın düzenlenmesine izin vermeyebileceğini düşünüyorlar.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.