Irak'ı kritik bir hafta bekliyor: Yeni kabine güvenoyu alabilecek mi?

Irak'ı kritik bir hafta bekliyor: Yeni kabine güvenoyu alabilecek mi?
TT

Irak'ı kritik bir hafta bekliyor: Yeni kabine güvenoyu alabilecek mi?

Irak'ı kritik bir hafta bekliyor: Yeni kabine güvenoyu alabilecek mi?

Irak siyaset arenasının bu hafta oldukça kritik geçmesi bekleniyor. Ülkede yeni hükümeti kurma görevi verilen Muhammed Tevfik Allavi’nin kabinede yer verdiği isimler merak edilirken, güven oylaması için parlamento oturumunun düzenlenmesi hususu halen belirsizliğini koruyor.
Allavi, kabineye seçtiği isimler hakkında bir taraftan göstericilere, diğer taraftan siyasi partilere karşı ketum davranıyor. Ülkeyi içinde bulunduğu krizden çıkarmak için geldiğini söyleyen Allavi’nin, şimdiye kadar siyasi partilerin hiçbirine karşı taviz vermediği görülüyor. Ancak gözlemciler, Şii partilerin özellikle Sairun ve Fetih koalisyonlarının perde arkasından destek verdiğine dair birtakım izlenimlere sahip olduğunu belirtiyor.
Gözlemciler, Allavi’nin bakan seçimi konusunda sorumluluk aldığı görüşünde. Şöyle ki; Allavi, Şii partilerin neredeyse tamamına yakının kabinesine destek vereceğinden emin. Geriye kalan Sünni ve Kürt bileşenlerin de sokağın baskıları üzerine onay vermek zorunda hissedecekleri ve böylece Allavi’nin artık bu iki bileşene çok büyük tavizler verme ihtiyacı hissetmeyeceği belirtiliyor.
Allavi’ye yakınlığıyla bilinen ve hükümeti kurma sürecinde aktif rol alan Beyarık El-Hayr Partisi’nin lideri Muhammed el-Halidi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Şii partilerin yüzde 90’ı onay verdi. Bu da 150 vekilin desteği anlamına geliyor. Sünni cephede ise yaklaşık 38 milletvekilinin onayını aldık. Aynı durum Kürtler için de geçerli. Farklı Kürt partilerden yaklaşık 15 milletvekili destek verecek. Bu da kabinenin güvenoyu alması için gereken parlamento çoğunluğunu sağlayacağı anlamına gelir” dedi.
Halidi, güvenoyu oylaması için bu hafta içinde parlamentoda bir oturum düzenlenmesi ihtimalinin olup olmadığı sorusuna, “Allavi, kabinesini oylamaya sunmak için bu hafta bir oturum düzenlenmesi talebinde bulundu. Ancak durum Parlamento Başkanlığı’na bağlı. Nitekim parlamento tatilde olduğu için milletvekillerin çoğunluğu şu an yurtdışında” diye cevap verdi.
Diğer taraftan Kürt ve Sünni cephe arasında son günlerde bir yakınlaşma söz konusu. Zira iki cephe de kabineden kendilerine ayrılan hissenin Allavi’nin iradesine terk edilmemesini istiyor. Kürt ve Sünniler, bakanlıklar için kendilerinin isim belirlemesini talep ederken, Allavi bu teklife karşı çıkıyor.
Diğer taraftan siyaset arenasında ‘bakanlık satışlarıyla’ ilgili tartışmalar hükümetin kurulma aşamasında yeniden gündeme geldi.
Iraklı siyasetçi İbrahim es-Sumeydi, daha önce televizyon kanalında yaptığı konuşmada, ismini açıklamadığı bazı siyasi partilerin Allavi’nin kabinesinde bir veya birden fazla bakanlığı satın almak için milyonlarca dolar teklif ettiklerini iddia etti. Savcılık iddia üzerine harekete geçerek, soruşturma başlattı. Irak Yüksek Yargı Meclisi de hükümetle ilgili yolsuzluk şüpheleri hakkında soruşturma açılmasına karar verdi.
Allavi’nin kuzeni ve Vataniyye Koalisyonu lideri İyad Allavi, ‘bakanlık pazarı’ konusunda şaşkınlığını dile getirdi.
Allavi, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Gelecek hükümetin görevi erken seçimleri hazırlama ve göstericilerin katillerini yargılamakla sınırlıdır. Makam pazarlıklarından bahsedilmesi, bunun arkasından salya akıtanların olması ve 5 aydır göstericilerin bastırılmasının ve taleplerinin görmezden gelinmesi şaşırtıcı” diye yazdı.
Şarku’l Avsat’a konuşan İrade Hareketi Milletvekili Hüseyin Arab ve Bedir Örgütü Milletvekili Siham el-Musevi, hükümet kabinesinin oylanması amacıyla düzenlenmesi beklenen parlamento oturumuyla ilgili karamsar olduklarını belirttiler.
Arab ve Musevi, ‘siyasi partiler arasındaki keskin bölünmeler sebebiyle’ kabinenin güvenoyu alabilmesine şüpheyle yaklaştıklarını söyledi. Arab, Sünni ve Kürt cephesinin planları sonucu kabinenin geçemeyeceği görüşünde olduğunu belirtirken, Musevi, söz konusu cephenin oturuma katılmayabileceğini söyledi.



İsrail ‘kırmızı çizgileri’ aşarak Rıdvan Gücü liderliğine suikast düzenledi

 İsrail'in dün (cuma) Beyrut'un güney banliyösünde Rıdvan Gücü liderliğini hedef alan saldırısının yol açtığı yıkımdan (AFP)
İsrail'in dün (cuma) Beyrut'un güney banliyösünde Rıdvan Gücü liderliğini hedef alan saldırısının yol açtığı yıkımdan (AFP)
TT

İsrail ‘kırmızı çizgileri’ aşarak Rıdvan Gücü liderliğine suikast düzenledi

 İsrail'in dün (cuma) Beyrut'un güney banliyösünde Rıdvan Gücü liderliğini hedef alan saldırısının yol açtığı yıkımdan (AFP)
İsrail'in dün (cuma) Beyrut'un güney banliyösünde Rıdvan Gücü liderliğini hedef alan saldırısının yol açtığı yıkımdan (AFP)

İsrail, Beyrut'un güney banliyölerinin kalbinde Hizbullah'ın Rıdvan Gücü liderliğini hedef alarak ‘kırmızı çizgileri’ aştı. İki binayı yerle bir eden, aralarında çocukların da bulunduğu en az 15 kişinin ölümüne ve Lübnan Sağlık Bakanlığı'na göre 8'i ağır 59 kişinin yaralanmasına yol açan saldırıyla, Hizbullah’ın elit birliği Rıdvan Gücü'nün komutanı İbrahim Akil öldürüldü.

Hizbullah'a yakın bir kaynak, Rıdvan Gücü Komutanı İbrahim Akil'in saldırıda öldürüldüğünü açıklarken, ABD tarafından aranan Akil'in Fuad Şükür'den sonra örgütün ikinci ismi olduğunu kaydetti. İsrail Yayın Kurumu, ordunun Rıdvan Gücü'nün tüm lider kadrosunun nadiren yapılan gizli bir toplantısını öğrendikten sonra bu fırsatı değerlendirdiğini belirtti.

Sarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre suikastın ardından İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail'in kuzey sakinlerinin güvenli bir şekilde evlerine dönmesi hedefine ulaşana kadar yeni aşamadaki önlemleri sürdüreceğini söyledi.

Suikasttan saatler önce, Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalar perşembe akşamından beri görülmemiş bir tırmanışa sahne oldu. İsrail uçakları 8 Ekim'de savaşın başlamasından bu yana en ağır saldırılar olarak nitelendirilen onlarca saldırı düzenlerken, Hizbullah da İsrail'in kuzeyine 200'den fazla roket fırlattı.

İsrail ordusu, perşembe günü Genel Sekreter Hasan Nasrallah'ın, savaşçılar tarafından kullanılan binlerce çağrı cihazının patlatılmasından sonra İsrail'e ‘zor bir hesap’ sözü verdiği Hizbullah'a ait yaklaşık 100 hedefi vurduğunu duyurdu.