Irak'ta Acil Durum Hükümeti tartışması: Göstericiler destek veriyor, siyasi partiler reddediyor

Irak'ta Acil Durum Hükümeti tartışması: Göstericiler destek veriyor, siyasi partiler reddediyor
TT

Irak'ta Acil Durum Hükümeti tartışması: Göstericiler destek veriyor, siyasi partiler reddediyor

Irak'ta Acil Durum Hükümeti tartışması: Göstericiler destek veriyor, siyasi partiler reddediyor

Ahmed es-Suheyl
Irak’ta özellikle siyasi ve güvenlik krizinin patlak verdiği dönemlerde, Acil Durum Hükümeti’nin (ADH) kurulması tartışmaları sık sık gündeme gelir.
Irak’ta hükümeti kurma görevi verilen Muhammed Tevfik Allavi’yi reddeden göstericiler, ADH veya Ulusal Kurtarma Hükümeti yoluyla, mevcut siyasi partilerden uzak bağımsız bir kabinenin oluşturulması, göstericileri öldürenlerin yargıya teslim edilmesi ve milis grupların silahlarının gölgesinin dışında bir seçim düzenlenmesini talep ediyor.
Allavi, yeni kabineyi oluşturmak için siyasi çevrelerle diyaloglarını sürdürüyor. Kaynaklardan edinilen bilgiler, yönetimin tepesindeki siyasi partilerin, protesto meydanlarının giderek büyüyen tepkisine rağmen Allavi kabinesine güvenoyu verme niyetinde olduklarına işaret ediyor.
Irak siyaseti ve kamuoyu ADH’ye nasıl yaklaşıyor? Birçok siyasi parti ‘ülkeyi diktatörlük dönemine geri götürebileceği ve iç savaşa neden olabileceği’ gerekçesiyle böyle bir hükümete karşı çıkıyor. Gözlemciler ise partilerin bu konudaki endişelerinin yolsuzluk ve protestoları bastırılmasıyla ilgili dosyaların açılmasından kaynaklandığını belirtiyor.
Ülkedeki mevcut siyasi düzen nedeniyle değişim imkanına karşı duyulan ümitsizlik ve ülkede demokrasinin geleceğine dair endişeler göstericileri ADH fikrini desteklemeye zorluyor.
İç savaş
Sairun Koalisyonu Milletvekili Cevad el-Musevi, “Acil Durum Hükümeti, anayasaya aykırıdır. Bu anayasa böyle bir hükümetin kurulması için uygun değil” dedi.
Independent Arabia’ya konuşan Musevi, “Allavi bazı şartlara uymakla mükelleftir. Geçici hükümetin ömrünün bir yılı aşmaması ve erken seçimlerin düzenlemesi, bu şartlar arasında yer alıyor. Ortada anayasaya aykırı bazı durumlar var ancak bunun için anayasaya tamamen aykırı bir hükümet kurmak mantıklı değil. Anayasanın devre dışı bırakılması, devlet yönetiminde sorunların baş göstermesine ve diktatörlüğe dönüş konusunda endişelere neden olur” dedi.
Musevi, “Burada sorulması gereken daha önemli bir soru var: ADH’yi kurmakla görevlendirilecek kişi herkesi memnun edecek mi? Bana göre ADH, devlet kontrolü dışında silahların olduğu böyle bir ortamda iç savaşa yol açar” ifadelerini kullandı.
Uluslararası barışın tehdidi
Iraklı hukuk uzmanı Ali et-Temimi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal Kurtarma Hükümeti Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 7. Bölümü’nde yer alan 39. Madde uyarınca kurulabilir. Bu hükümet, uluslararası barışın tehdit edildiği ülkelerde kurulur” dedi.
Temimi, “Bu hükümet, tıpkı 2. Dünya Savaşı sonrasında sömürgeci devletlerde görüldüğü gibi uluslararası gözetim altında kurulur ve buna geçiş dönemi adı verilir. Bu dönemde ülke, milli şahsiyetler tarafından ve BM gözetiminde yönetilir. Bu hükümetin ömrü, anayasaya uygun yeni bir hükümetin kuruluşuyla sona erer. ADH’nin kurulması hususu anayasada yer almamakta. Ancak Irak’ın yeniden BM Anlaşması’nın 7’inci bölümünde yer alan duruma dönmesi böyle bir hükümetin kuruluşunu mümkün kılabilir. Irak, 7’inci bölümde yer alan hükümlere doğru gidiyor. Fakat ADH’nin kurulması, devletlerin doğal veya cezai anlamda olsun felaketleri önlemek ve vatandaşların güvenliğini korumak için başvurduğu bir tedbirdir” diye konuştu.
ADH Irak krizi için en uygun çözüm
Iraklı araştırmacı Sermed el-Beyati, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “ADH Irak krizi için en uygun çözüm. Hükümetin arka planında emekli askeri yetkililer BM gözetiminde olmalı ve 6 ayın ardında hilesiz bir seçim gerçekleştirerek kendini feshetmelidir. Seçim sonrasında kendisini feshedeceğini taahhüt etmelidir” dedi.
Sermed, “Irak, gerçek anlamda bir güvenlik kontrolüne ihtiyaç duyuyor. Bu da kontrolsüz silahların devlet elinde toplanmasıyla mümkün olabilir. Siyasi partiler, bu hükümeti diktatörlüğe dönüş olacağı gerekçesiyle kabul etmiyor. Ancak asıl endişeleri, yolsuzluk ve göstericilerin ölümüyle ilgili dosyaların açılmasından kaynaklanıyor. Allavi hükümeti parlamentodan güvenoyu alamazsa bu Irak’ın karanlık bir tünele gireceği anlamına gelir ve bu tünelden ADH olmaksızın çıkamaz. Ortada henüz cevabı verilmemiş bir soru var: Allavi hükümeti erken seçimlere kadar mı yoksa Adil Abdulmehdi’den geriye kalan parlamento görev süresinin sonuna kadar mı kalacak?” diye konuştu.
Protesto grupları ile siyasi partiler arasındaki ilişkilerde son dönemeç
Iraklı yazar Falih ez-Zehebi, Independent Arabia’ya verdiği demeçte, “ADH’nin kurulmasının önünde birçok engel var. BM buna müdahale etmeyecektir çünkü ABD, Allavi hükümetine itiraz etmiyor. Allavi, kabinesine Şii partilerden 11, Sünnilerden 6 ve Kürtlerden 4 bakan seçti. Ayrıca protesto meydanlarını temsil eden bir bakandan bahsediliyor. Şimdiye kadar durumun ADH’yi gerektirecek bir sürece doğru gittiği kanaatinde değilim. Fakat bu tür talepler siyasi partiler üzerinde baskı oluşturmasını ve böylece partilerin Allavi’nin bağımsız bir kabine oluşturmasına razı olmasını sağlayabilir. Zira siyasi partiler halen kendi şartlarını dayatmaya çalışıyor. Gelecek hükümet, eski hükümetlerin bir uzantısı olacaktır” diye konuştu.
Zehebi, açıklamasının devamında, “Bu hükümet göstericiler ile siyasi partiler arasındaki ilişkilerde son dönemeç. Bu, silahlı gruplar ile onlara karşı çıkanlar arasında bir çatışmayla sonuçlanabilir. Ümitsizlik duygusu, aşiretlere bağlı silahlı göstericiler ile silahlı milis gruplar arasında çatışmanın patlak vermesine neden olabilir. Kulislerde parlamentonun feshedilmesinden ve Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in başbakanlık makamına oturarak ülkeyi 60 gün içerisinde erken seçimlere hazırlama ihtimalinin krize çözüm olabileceğinden bahsediliyor” dedi.
Göstericilerin talebi
Iraklı aktivistler, sokağın güvenini kazanmak için siyasi partilerin önünde artık ADH’den başka seçenek olmadığını dile getiriyor.
Aktivist Ala Settar, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:
“ADH veya Geçiş Hükümeti Konseyi, Irak krizi için tamamen gerçek bir çözümü temsil ediyor. Çünkü bu ihtimal erken seçimler için uygun bir atmosfer oluşturacaktır. Ekim gençleri, halihazırda kurulmaya çalışılan hükümet için sokağa çıkmadı. Bu hükümet milislerin ve yozlaşmış hükümetlerin kontrolü altında olacak. Bir önceki hükümetin kurulma şeklinin tekrarlanması yönetime daima göstericilerin taleplerini atlama fırsatı sunacak ve daha önce defalarca kez olduğu gibi bir defa daha Irak’ın yeniden başarısız olmasına sebep olacak” dedi.



Irak, Güney Kore ile hava savunma sistemi anlaşması imzaladı

Güney Kore'nin Cheongung-II hava savunma sistemi (Defence Blog)
Güney Kore'nin Cheongung-II hava savunma sistemi (Defence Blog)
TT

Irak, Güney Kore ile hava savunma sistemi anlaşması imzaladı

Güney Kore'nin Cheongung-II hava savunma sistemi (Defence Blog)
Güney Kore'nin Cheongung-II hava savunma sistemi (Defence Blog)

Irak, hava ve balistik füze savunma sistemi satın almak üzere Güney Koreli bir şirketle anlaşırken, Savunma Bakanlığı, görevden alınan meclis başkanı Muhammed el-Halbusi'nin yol açtığı siyasi tartışmalara rağmen Peşmerge güçlerine ABD yapımı silahlar verilmesi kararını savundu.

Güney Koreli LIG Nex1 şirketi dün (Cuma) yaptığı açıklamada, Irak'a Kore yapımı hava ve balistik füze savunma sistemi ihraç etmek üzere bir anlaşma imzalandığını duyurdu. Gelişmiş silah sistemleri üreticisi yaptığı açıklamada, Güney Kore'nin M-SAM2 hava savunma sistemi olarak da bilinen Cheongung-II sistemini ihraç etmek için Irak Savunma Bakanlığı ile 2,78 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladığını belirtti. Irak, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan'ın ardından Ortadoğu'da Güney Kore üretimi hava ve balistik füze savunma sistemini satın alan üçüncü ülke oldu. Güney Kore'nin füze savunma stratejisinin en önemli parçasını oluşturan sistem, öncelikle Kuzey Kore tehditlerine karşı koruma sağlamak amacıyla füze ve uçakları durdurmak üzere tasarlandı.

Füzeler ve M-SAM-2 entegre sistemi LIG Nex1 tarafından üretilmekte, Hanhwa Systems şirketi radarı sağlamakta ve Hanhwa Aerospace de füze rampaları ve araçlarını üretmektedir.

Cheongung-II, Rus füze sistemlerinde kullanılan 9M96 füzesinin teknolojisi temel alınarak geliştirilen orta menzilli bir karadan havaya savunma sistemidir.

Kürt Peşmerge güçleri Haziran 2023'te Erbil'de düzenlenen bir törende (AFP)Kürt Peşmerge güçleri Haziran 2023'te Erbil'de düzenlenen bir törende (AFP)

Peşmerge silahları

Irak Savunma Bakanlığı, ABD yapımı obüslerin Peşmerge güçlerine teslim edilmesini savundu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Peşmerge güçlerine tahsis edilen 105 mm'lik obüslerle ilgili olarak medyada ve sosyal medyada dolaşan haberlere cevaben, silahların alımının Savunma Bakanı İrfan el-Hayali döneminde sözleşmeye bağlandığını ve Savunma Bakanı Cuma Anad döneminde değiştirildiğini açıklığa kavuşturmak isteriz” denildi.

Bakanlığın açıklamasına göre, meblağlar mevcut hükümetin kurulmasından önce ödendi ve silahlar 20 Kasım 2023 tarihinde Umm Kasr Limanı’na ulaştı.

Silahlar Umm Kasr Limanı’na varışlarının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Peşmerge Bakanlığı’na teslim edilmemiş. Ardından Genelkurmay Başkanı tarafından bir nota verildikten ve gerekli tüm tedbirler alındıktan sonra bu işlem gerçekleştirilmiş.

Savunma Bakanlığı, ‘Peşmerge güçlerinin Irak'a sadakatinden şüphe duyulmayan ulusal bir güç olduğunu ve daha önce bahsi geçen silahlar konusunun yedi yıldan fazla bir süre önce gerçekleştiğini, silahların ancak bu konuda tüm tedbirler alındıktan sonra teslim edildiğini’ vurguladı.

Söz konusu mesele, özellikle Tekaddum Partisi lideri Muhammed el-Halbusi'nin silahların Erbil'e teslim edilmesi anlaşmasına itiraz etmesinin ardından büyük bir siyasi tartışmaya yol açtı.

Halbusi geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “Bu tür silahlar, yetenek ve kapasitelerine sürekli ihtiyaç duyduğumuz Irak ordusunun tekelinde olmalıdır” dedi.

Ancak Halbusi kısa bir süre önce açıklamalarını tersine çevirerek, ‘bölgedeki mevcut siyasi liderliğin varlığı göz önüne alındığında, Peşmerge güçlerine teslim edilen ABD silahlarını kullanmaktan korkmadığını’ belirtti. Halbusi bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada, “IKBY liderleri mantıklı hareket ediyor ama gelecek korkuları var” ifadesini kullandı.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre siyasi partiler, özellikle de Şii Koordinasyon Çerçevesi'ndeki güçler, Mustafa Kazımi'ninki de dahil olmak üzere önceki hükümetlerin silahları IKBY'ye teslim etmeyi reddettiğini belirterek, karara itiraz ettiler.

IKBY Peşmerge Bakanı Şoreş İsmail geçtiğimiz ağustos ayında, ABD Savunma Bakanlığı'nın Irak federal hükümetinin onayıyla Peşmerge güçlerine bir dizi ağır silah verdiğini açıkladı.