Irak'taki protestolar toplumsal önyargıları kırdı

Basra’daki protestolarda genç erkek ve kızlar yan yana sloganlar atıyor (AFP)
Basra’daki protestolarda genç erkek ve kızlar yan yana sloganlar atıyor (AFP)
TT

Irak'taki protestolar toplumsal önyargıları kırdı

Basra’daki protestolarda genç erkek ve kızlar yan yana sloganlar atıyor (AFP)
Basra’daki protestolarda genç erkek ve kızlar yan yana sloganlar atıyor (AFP)

Irak’ın başkenti Bağdat’ta bir genç, protestolar sırasında tanıştığı kadına sürpriz yaparak göstericilerin önünde evlilik teklifi yaptı. Gencin evlilik teklifi sırasında orada bulunan 28 yaşındaki Ali Harbit, Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’nin istifasıyla göstericilerin yönetimin kalesine bir gol attığını belirtiyor. Ancak Harbit, hükümeti kurma görevinin aynı yönetimin adamı olan Muhammed Tevfik Allavi’ye verildiğini sözlerine ekliyor.
AFP’nin haberine göre, dini partilerin baskın olduğu muhafazakâr bir toplumda kadınların erkekler ile birlikte protestolara katılmaları ve din adamlarının da aralarında bulunduğu siyasetçilerin aleyhinde slogan atmaları, Ekim protestoları öncesinde bunu hayal bile edemeyen Iraklılar arasında şok etkisi yarattı. Geçtiğimiz aylarda protesto meydanlarında kadınların, duvarlara resimler çizerken, erkeklerle omuz omuza yürürken, tartışma grupları ve müzik grupları içinde görülmesi Irak toplumu için pek alışılagelen manzaralar değildi.
Gösterici kadın ve erkekler protesto yürüyüşlerinde yan yan yürüdü, siyasi elitlerin aleyhinde slogan attı ve meydanlarda kaybettikleri arkadaşları için birlikte gözyaşları döktü.
Bir Twitter kullanıcısı, Tuk Tuk aracını kullanan arkadaşının varlıklı bir ailenin kızı olan sağlık çalışanına âşık olması hikayesinden bahsederken, gösterilerdeki genel durumu şu sözlerle özetliyor: “Tahrir Meydanı hayal etmemizi sağladı.”
Halkının yüzde 20’sinin açlık sınırında bir yaşam sürdüğü petrol zengini Irak’ta yolsuzluk ve işsizliği protesto etmek için gösteriler patlak verdi. Saddam Hüseyin’in 1979’da iktidara gelmesiyle çatışmalarla dolu uzun bir tünele giren Irak’ın uluslararası toplum tarafından izole edilmesi, binlerce eğitimli genci ve düşünürü beyin göçüne zorladı.
Iraklılar DEAŞ’a karşı zafer ilan edilen 2017 yılı ile protestolar arasındaki süreyi son 40 yıldan bu yana hayatlarının en istikrarlı dönemi olarak niteliyorlar.
Irak daima gerilimden uzak durmaya çalıştı. Ancak gözlemcilere göre, komşu İran’da 1979’da yaşanan devrim, içerdeki baskı zira vatandaşların uydu cihazı alması bile yasaktı, ardından gelen etnik ve mezhep savaşları Iraklıları bu gerilimlere ayak uydurmaya zorladı.
Iraklıların sosyal medya hesaplarından ülkenin 1970’li yıllarına ait paylaştığı video kesitlerinde, kadınların erkeklerin yanında açık elbiseler giydiği görülüyor. Son protestolar özellikle geçim kaynağı tarım olan güneydeki Şii nüfusun yoğun yaşadığı bölgelerde bir çeşit toplumsal dönüşümü beraberinde getirdi.
Bağdat’ın 200 kilometre güneyindeki Divaniye kentindeki kadın eğitimci Heyyam Şayi, geçen 50 yıllık yaşamı boyunca kadın ve erkeklerin bir arada olmasını ve şehirde özgürce görüşlerini dile getirmesini hayal bile edemezdi. Protesto gösterilerine yakın bir bölgede bulunan ve siyah aba giyen Şayi, “Şaşırtıcı biçimde birçok toplumsal değişim meydana geldi” dedi.
Şayi’ye göre, 550 Iraklı gösterici ‘ülkenin daha da geriye gitmesi için değil, çağdaş ve medeni bir ülke için’ canlarını verdiğini söyledi. Elbette toplumdaki bu değişimler siyasilerin ve hatta kadın ve erkeklerin bir arada olmasına tepki gösteren vatandaşların direnişiyle karşılaştı. Göstericiler uyuşturucu ve içki kullanmakla suçlandı. Bir Twitter kullanıcısı, hesabından paylaştığı mesajda, “Şehitlerin kanı peçeyi açma ve terbiyesizlik için dökülmedi. Bu bir kültürlülük değil, bilinçsizliktir” diye yazdı.
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, daha önce göstericilere hitaben paylaştığı bir dizi tavsiye mesajında, protesto meydanlarında kadın ve erkeklerin bir arada olmaması gerektiğini belirtmişti. Sadr’ın ifadelerine yönelik tepkiler sosyal medya üzerinde çığ gibi büyüdü.
Bağdat’ta bir araştırma merkezinin başkanı olan Halid Hamza, protestoların, hayatları savaşlarla geçen eski nesil ile değişim ve ilerleme konusunda acele eden yeni nesil arasındaki yabancılaşmaya son verdiğini belirtti. 40 milyonluk nüfusa sahip Irak’ta 25 yaşın altındaki gençlerin oranı ülke nüfusunun yüzde 60’ını oluşturuyor. 60’lı yaşlarında olan Hamza, “Biz, kendiliğinden gelişen bir hareketle karşı karşıyayız. Neslimizin başaramadığı görevleri başaran gençlerin böyle bir sorumluluk üstlenebileceği beklenmeyen bir durumdu” dedi.
Basra’daki gösterilere katılan Hiba, protestoları toplumsal dönüşüm için bir dönüm noktası olarak gördüğünü ifade etti. Tanınma korkusuyla yüzünün yarısını maskeyle kapatan Hiba, “Gösteriler kişiliğimizi güçlendirdi ve yanlış ile doğruyu ayırt etmemizi sağladı. Haklarımızı istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Protestolara yönelik katılımlar son haftalarda giderek azalırken, göstericiler artık bir yol ayrımındalar. Muhammed el-Acil, artık yeni bir vizyon altında birliği sağlamanın ve Iraklıların ihtiyaçlarına cevap verecek bir plan oluşturmanın zamanının geldiğini söyledi. Acil, “Yaşananlar gerçekten büyüktü. Ancak aynı zamanda bizler için yeniydi. Her şeyin bir gece çözülmesini bekleyemeyiz” dedi.



Rapor: İsrail, askeri gerilimi tırmandırmadan kuzey cephesinde diplomatik bir çözüm görmüyor

Beyrut'un güney banliyösünde İsrail saldırısının hedef aldığı bir binanın önünde toplanan İnsanlar ve ilk müdahale ekipleri (AFP)
Beyrut'un güney banliyösünde İsrail saldırısının hedef aldığı bir binanın önünde toplanan İnsanlar ve ilk müdahale ekipleri (AFP)
TT

Rapor: İsrail, askeri gerilimi tırmandırmadan kuzey cephesinde diplomatik bir çözüm görmüyor

Beyrut'un güney banliyösünde İsrail saldırısının hedef aldığı bir binanın önünde toplanan İnsanlar ve ilk müdahale ekipleri (AFP)
Beyrut'un güney banliyösünde İsrail saldırısının hedef aldığı bir binanın önünde toplanan İnsanlar ve ilk müdahale ekipleri (AFP)

Axios'a konuşan İsrailli bir yetkili, İsrail'in askeri bir tırmanışa geçmeden kuzey sınırındaki duruma diplomatik bir çözüm getiremeyeceği sonucuna vardığını belirtti.

Yetkili şunları söyledi: “Bu nedenle eldivenlerimizi yavaş yavaş çıkarıyor ve Hizbullah'a yönelik saldırılarımızı arttırıyoruz.”

İsrail dün (Cuma) Beyrut'un güney banliyölerinde kalabalık bir bölgeyi vurarak, Hizbullah'ın üst düzey askeri yetkililerinden İbrahim Akil'i hedef aldı. Saldırı çok sayıda kişinin yaralanmasına ve ölmesine neden oldu.

Bu saldırı, Hizbullah savaşçıları tarafından kullanılan çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılması sonucu yaklaşık 40 kişinin ölmesi ve 3,000'den fazla kişinin yaralanmasından birkaç gün sonra gerçekleşti.