Osman Kavala tutuklandı

Osman Kavala tutuklandı
TT

Osman Kavala tutuklandı

Osman Kavala tutuklandı

Gezi Parkı olaylarına ilişkin davada hakkında verilen beraat ve tahliye kararının ardından başka bir soruşturma kapsamında yeniden gözaltına alınan Osman Kavala, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Gezi Parkı olaylarına ilişkin 1'i tutuklu 16 sanığın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yargılandığı davada 2,5 yıldır tutuklu bulunan Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu 9 sanık beraat etmiş ve Kavala tahliye edilmişti. Beraat kararının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Osman Kavala hakkında 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin başka bir soruşturma bulunduğu gerekçesiyle ‘Anayasal Düzeni Bozmaya Teşebbüs' suçundan gözaltı kararı vermişti.
Savcılığın gözaltı kararının ardından İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu'ndan gözaltına alınan Kavala, dün gece saatlerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Caddesi Yerleşkesine götürülmüştü.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan Kavala, polis ekiplerince Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Adliyeye getirilen Kavala, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletinin anayasal düzenini cebir, şiddet kullanarak değiştirmeye teşebbüs' suçundan tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Sevk yazısında şüpheli Hanrey Barkey ile irtibatlı olduğu kaydedildi
Savcılığın sevk yazısında, “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin anayasal düzenini değiştirmeyi amaçlayan darbe girişiminde bulunduğu, hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletinin anayasal düzenini değiştirmeye teşebbüs' suçundan soruşturma yürütülüp yakalama kararı ile aranmakta olan şüpheli Hanrey Barkey'in FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün ABD ülkesindeki onursal başkanlığını FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yaptığı, Rumi Forum Vakfı'nın organizasyon komitesinde görev yaptığı, örgüt liderinin çalışmalarını tanıtmak için lobi faaliyeti yürüttüğü, darbe girişimi sabahında yurtdışından İstanbul'a geldiği ve doğrudan Büyükada'da Splendit Otele yerleştiği, 18 Temmuz'da ülkeden ayrıldığı, şüpheli Osman Kavala'nın Hanrey Barkey ile 18 Temmuz'da Karaköy'de bir restoranda buluştukları, bunun yanında yapılan iletişim analizlerinden de anlaşılacağı üzere; darbe girişimi öncesi ve sonrasında yoğun irtibatlarının bulunduğu, yine iletişim analizine göre şüpheli Osman Kavala'nın diğer şüpheli Hanrey Barkey ile darbe girişimi öncesi 27 Haziran 2016 tarihinde önce Şişli'de şüpheli Osman Kavala'ya ait Menka anonim şirketi adlı işyerinde devamında da 30 Haziran 2016'da Diyarbakır'da bir araya gelerek PKK terör örgütü irtibatlı kişilerle buluştuklarının tespit edildiği” kaydedildi.
"Darbe teşebbüsünün karar sürecine katıldığına dair bulgulara ulaşıldı"
15 Temmuz darbe teşebbüsü süresinde şüpheli Hanrey Barkey ile şüpheli Osman Kavala'nın suç tarihlerindeki irtibatlarının belirtildiği sevk yazısında, “Şüpheli Hanrey Barkey'in FETÖ/PDY ile olan irtibatları dikkate alındığında şüpheli Osman Kavala'nın 15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe teşebbüsünün karar sürecine katıldığına dair bulgulara ulaşıldığı; 26 Haziran 2016'da başlatılan bu soruşturma kapsamında başka suçtan tahliyesine müteakip kaçma şüphesi göz önünde bulundurularak 18 Şubat'ta gözaltı kararı verildiği, hakkında Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebir, şiddet kullanarak çalışamaz hale getirmek suçu yönünden kovuşturma bulunan Osman Kavala'ya ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletinin anayasal düzenini cebir, şiddet kullanarak değiştirmeye teşebbüs suçunun niteliği, mevcut delil durumu, şüphelinin kaçma ihtimalinin bulunması, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz olduğu dikkate alınarak, şüpheli Osman Kavala'nın atılı ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletinin anayasal düzenini cebir, şiddet kullanarak değiştirmeye teşebbüs' suçu yönünden tutuklanmasına karar verilmesi talep olunur” denildi.
Tutuklanarak cezaevine gönderildi
Çıkarıldığı nöbetçi 8. Sulh Ceza Hakimliğinde ifade veren Osman Kavala, “Daha önceki ifademde belirtmiş olduğum gibi 15 Temmuz darbe girişimine destek olmakla ilgili tüm iddialar asılsızdır” ifadelerini kullandı.
Kavala'nın ifadesinin alınmasının ardından hakimlik tutuklanmasına hükmetti. Hakimlik tutuklama kararında, Kavala hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 11 Ekim 2019'da resen tahliye kararı verildiğini hatırlatarak kamuoyunda Gezi Parkı davası olarak bilinen dosyadan verilen tahliye kararı nedeniyle adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağını ve bu nedenle tutuklanmasına hükmedildiği kaydedildi. Kararın ardından Kavala, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Öte yandan Kavala'nın hakimliğe sevk edilmesinin ardından CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekilleri Hüda Kaya ile Ahmet Şık ve Kavala'nın eşi Ayşe Buğra hakimliğe geldi.

 


Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildi

Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
TT

Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildi

Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)

Kritik öneme sahip Maya kenti Caracol'un ilk hükümdarı olduğu düşünülen birine ait mezar keşfedildi. Mezarda bulunan eserler dönemin büyük kentleri arasındaki ilişkiye ışık tutuyor.

Maya dünyasının en büyük ve en önemli şehirlerinden Caracol'un nüfusunun zirve döneminde 100 bine ulaştığı tahmin ediliyor. Ancak diğer pek çok Maya şehrinde olduğu gibi, bilinmeyen nedenlerle MS 900 civarında çöküşe geçti.

Kalıntıları Belize'de yer alan antik kentin harabelerindeki kazılar en az 40 yıldır sürüyor. Fakat bugüne kadar yapılan çalışmalarda hiçbir kraliyet üyesine ait mezara rastlanmamıştı. 

Kazılara liderlik eden Houston Üniversitesi arkeologları Diane ve Arlen Chase, etkileyici bir keşifle bu durumu değiştirdi. 

İlk kez Caracol'da bir kraliyet mezarı ortaya çıkaran ekip, bunun kentin bilinen ilk hükümdarına ait olduğunu düşünüyor.

Houston Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre Te K'ab Chaak adlı kralın mezarı yaklaşık MS 350'ye tarihlendi. Araştırmacılar tahta 331'de çıkan Te K'ab Chaak'ın hanedanının en az 460 yıl varlığını sürdürdüğünü söylüyor.

Field Museum'dan arkeolog Gary Feinman, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Çok erken bir döneme ait hükümdar buldular, ki bu çok önemli ve bir hanedanın kurucusu olduğu iddia ediliyor" diyerek ekliyor: 

Bu büyük bir bulgu.

Araştırmacılar mezarda bulunan kalıntılara dayanarak Te K'ab Chaak'ın 1,7 metre boyunda ve öldüğünde dişi olmayan yaşlı bir adam olduğunu tespit etti.

Chase çifti kalıntılarla birlikte gömülen seramik kapların tarzından mezarın son derece eski olduğu sonucuna vardı. Kırmızı zincifre mineraliyse, çok yüksek statüye sahip birine ait olduğunu anlamına geliyordu.

Arlen Chase "Eşyalar zincifreyle kaplanmışsa kraliyet ailesinin en üst seviyedeki kişileri sözkonusu demektir" diye açıklıyor.

Ekip mezarda yeşim taşından yapılmış üç set kulak süsü de buldu. Maya elitlerinin kullandığı bu değerli eşyalara pek sık rastlanmıyor. 

ghyjudcfv
Çömlek kaplar üzerinde daha önce görülmeyen tasvirler bulundu (Houston Üniversitesi)

Ayrıca mozaik bir ölüm maskesi de keşfeden araştırmacılar bunun çok daha nadir olduğunu belirtiyor. Chase çifti daha önce sadece bir adet ölüm maskesi bulmuştu.

Arkeologlar mezarda gördükleri çömleklerin de etkileyici olduğunu ifade ediyor. Bu kaplarda Mayaların ticaret tanrısı, bir sinek kuşu ve mızrak tutan bir hükümdarla ona adak adayan kişiler resmedilmişti. Bazılarında maymun, baykuş ve nasua gibi hayvanlar tasvir edilmişti. 

Arlen Chase bazı tasarımlar için "Bunları daha önce hiç görmemiştik" diyor.

Araştırmacılar mezardaki bazı eserlerin, yine MS 350'lere tarihlenen diğer iki Caracol mezarındakilere çok benzediğini söylüyor. Bunlar arasında Meksika'nın orta kesiminden gelen yeşil obsidyen bıçaklar ve mızrak fırlatmak için kullanılan bir alet de vardı. 

Ekip bu aletlerin genellikle Caracol'un 1200 kilometre uzağındaki Teotihuacán kentiyle ilişkilendirildiğini belirtiyor. 

Chase çiftine göre bu durum iki kent arasındaki büyük mesafelere rağmen erken Maya halkının, Orta Meksika topluluklarıyla sanılandan onlarca yıl önce ilişki kurduğuna işaret ediyor. Te K'ab Chak zamanında Teotihuacán'dan Caracol'a yürümek muhtemelen en az 150 gün sürüyordu.

İkili, ellerindeki bulgulara dayanarak kentler arasında ticari ve diplomatik ilişkiler kurulduğunu düşünüyor. Öte yandan bazı uzmanlar net çıkarımlar yapmadan önce daha net kanıtlara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Independent Türkçe, Live Science, New York Times, Smithsonian Magazine, Houston Üniversitesi