Ayrım duvarına maruz kalan Filistinli ailenin hapis gibi hayatı

Kudüs yakınlarındaki Ayrı Duvarı’nın bir bölümü (Arşiv- Reuters)
Kudüs yakınlarındaki Ayrı Duvarı’nın bir bölümü (Arşiv- Reuters)
TT

Ayrım duvarına maruz kalan Filistinli ailenin hapis gibi hayatı

Kudüs yakınlarındaki Ayrı Duvarı’nın bir bölümü (Arşiv- Reuters)
Kudüs yakınlarındaki Ayrı Duvarı’nın bir bölümü (Arşiv- Reuters)

Filistinli Ömer Hacacla, işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan evinde özel bir kapıya sahip. Bu kapı, Ömer ve ailesini yakınlardaki köylerden ayıran İsrail ayrım duvarının hemen bitişiğinde.
Reuters haber ajansına göre, İsrail, Filistin intifadası sırasında bomba ve silahlı kişilerin şehirlerine erişimini engellemek için 2002 yılında Batı Şeria’daki ayrım duvarını inşa etmeye başladı.
Batı Şeria’nın çevresinde uzanan duvar, bazı Filistin yerleşim bölgelerini ikiye ayırdı.
Ömer Hacacla, 1967 yılında İsrail işgali sırasında El-Velce köyündeki evinden ayrılmak zorunda kaldı. Eşi ve üç çocuğuyla birlikte bu evde yaşayan 53 yaşındaki Hacacla, “Sana ne söyleyeyim, bir hapishane içindeymişsin gibi. Kapı açıldığında izinle giriyorsun ve daha sonra kapanıyor. Sana ne söyleyeyim. Hapishanede olduğunu hissediyorsun. Demek istediğim tadı olmayan bir hayat” ifadelerini kullanarak günlük hayatta çocuklarıyla birlikte karşılaştığı zorluklara dikkati çekti.
İsrail Yüksek Mahkemesine itirazda bulunan Hacacla, 2013 yılında yazdığı bir dilekçe sayesinde İsrail Savunma Bakanlığı’nın beton duvarın altından köye ulaşmalarını sağlayan bir tünel ve kapı açtırdı.
Bu yol Hacacla’nın evine giden tek giriş. Ömer, çocukların okula gitmesi veya market ihtiyaçları için İsrail ordusundan kumanda kullanılarak izin alması gerektiğini söylüyor.
Ömer açıklamasında, izin alınmadan evine yapılacak ziyaret durumunda uzaktan kumanda ile geçişlerin iptal edildiğini belirterek, evine yapılan ziyaretlerin İsrail ordusu ile önceden koordine edilerek gerçekleştirildiğini belirtti.
Çocukların bu durumdan kötü etkilendiğini ifade eden Ömer, mümkün olduğunca eşiyle birlikte dik durmaya çalıştıklarını söyleyerek, buranın kendi toprak ve vatanları olduğu konusunda çocuklarını eğittiklerini belirtti. Ömer Hacacla açıklamasında, bir gün dahi olsa duruşlarında vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Ömer’in çocukların biri, “Burada yaşıyorum. Ne arkadaşlarım buraya gelebilir ne ben onlara gidebilirim. Kimse bana ulaşamıyor, üniformam hapishane kostümü gibi” diyerek akşam dokuzdan sonra eve girebilmesinin zor olduğunu söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz ay Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ün İsrail’e dahil edildiği Yüzyılın Anlaşması planını duyurdu. Filistinliler, Hacacla gibilerin bu bölgede az olmadığını belirterek plana karşı çıkıyor.
Trump’ın planına değinen Ömer, on yıllardır bunun uygulanmaya çalışıldığını ancak başarılı olmadığını söyledi. Hacacla açıklamasında, hali hazırda ayrım duvarının İsrail istikameti yönünde olduğuna ve ilhakın devam ettiğini söyledi.



Rapor: İsrail, askeri gerilimi tırmandırmadan kuzey cephesinde diplomatik bir çözüm görmüyor

Beyrut'un güney banliyösünde İsrail saldırısının hedef aldığı bir binanın önünde toplanan İnsanlar ve ilk müdahale ekipleri (AFP)
Beyrut'un güney banliyösünde İsrail saldırısının hedef aldığı bir binanın önünde toplanan İnsanlar ve ilk müdahale ekipleri (AFP)
TT

Rapor: İsrail, askeri gerilimi tırmandırmadan kuzey cephesinde diplomatik bir çözüm görmüyor

Beyrut'un güney banliyösünde İsrail saldırısının hedef aldığı bir binanın önünde toplanan İnsanlar ve ilk müdahale ekipleri (AFP)
Beyrut'un güney banliyösünde İsrail saldırısının hedef aldığı bir binanın önünde toplanan İnsanlar ve ilk müdahale ekipleri (AFP)

Axios'a konuşan İsrailli bir yetkili, İsrail'in askeri bir tırmanışa geçmeden kuzey sınırındaki duruma diplomatik bir çözüm getiremeyeceği sonucuna vardığını belirtti.

Yetkili şunları söyledi: “Bu nedenle eldivenlerimizi yavaş yavaş çıkarıyor ve Hizbullah'a yönelik saldırılarımızı arttırıyoruz.”

İsrail dün (Cuma) Beyrut'un güney banliyölerinde kalabalık bir bölgeyi vurarak, Hizbullah'ın üst düzey askeri yetkililerinden İbrahim Akil'i hedef aldı. Saldırı çok sayıda kişinin yaralanmasına ve ölmesine neden oldu.

Bu saldırı, Hizbullah savaşçıları tarafından kullanılan çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılması sonucu yaklaşık 40 kişinin ölmesi ve 3,000'den fazla kişinin yaralanmasından birkaç gün sonra gerçekleşti.