Fatih Terim’in Fenerbahçe karnesi

Fatih Terim’in Fenerbahçe karnesi
TT

Fatih Terim’in Fenerbahçe karnesi

Fatih Terim’in Fenerbahçe karnesi

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, teknik adamlık kariyerinde Ankaragücü ve sarı-kırmızılılar ile olmak üzere toplam 34 kez Fenerbahçe'ye rakip oldu. Terim, sarı-lacivertlileri 10 kez yenerken, 10 defa da mağlup oldu. 14 maç ise berabere sona erdi.
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, bugüne kadar kariyerinde iki takımla Fenerbahçe’ye rakip oldu. Terim, ilk olarak Ankaragücü’nü çalıştırırken, 31 Ekim 1987 yılında Süper Lig’de oynanan maçta sarı-lacivertliler ile karşılaştı. Başarılı teknik adam, Galatasaray ile ise ligde ilk kez 8 Eylül 1996 yılında Fener’in karşısına çıktı.

Fenerbahçe ile 35. maç
Fatih Terim, kariyerinde Ankaragücü ve Galatasaray ile Fenerbahçe’ye karşı 34 maç yaptı. Söz konusu müsabakalarda Terim’in öğrencileri 10 kez sahadan galip ayrılırken, 10 defa da rakibine mağlup oldu. 14 mücadelede ise kazanan taraf çıkmadı. Terim, Ankaragücü’nü çalıştırırken, sarı-lacivertliler ile 4 maç yaptı ve 3 beraberlik, 1 yenilgi aldı.
Galatasaray, Fatih Terim yönetiminde Fenerbahçe ile daha önce 30 derbi mücadelesine çıktı. Sarı-kırmızılılar, söz konusu derbilerde 10 defa galip gelirken, 9 kez de mağlup oldu. 11 karşılaşmada ise berabere kaldı.

Terim’in 62. derbisi
Galatasaray, Terim yönetiminde Fenerbahçe ve Beşiktaş ile Süper Lig, Türkiye Kupası, TFF Süper Kupa, Cumhurbaşkanlığı Kupası, Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası ve Gurbet Kupası’nda toplam 61 maç yaptı. Deneyimli teknik adam, bu müsabakalarda 22 galibiyet, 16 mağlubiyet ve 23 beraberlik aldı.

 


Kadınların erkekleri geçmesi beklenen ekstrem sporlar açıklandı

Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
TT

Kadınların erkekleri geçmesi beklenen ekstrem sporlar açıklandı

Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)

Yeni bir araştırmaya göre kadın sporcular, erkek rakipleriyle aralarındaki performans farkını kapatıyor ve yakında ultra maraton gibi ekstrem spor etkinliklerinde onları geçebilir.

Erkekler tarihsel olarak Olimpik 100 metre müsabakaları gibi atletizm yarışlarında kadınlardan daha iyi performans gösterirken, kadınlar atıcılık ve binicilik gibi sporlarda üstünlük sağlıyor.

Atletizmde cinsiyetler arasındaki performans farkı da 20. yüzyıldan bu yana daraldı ve sonrasında bir durağanlık dönemi yaşandı.

Hakemli dergi Frontiers in Physiology'de yayımlanan yeni bir çalışma, kadın atletlerin ultra maraton ve Arktik keşif gezilerinde erkeklerle aralarındaki performans farkını hızla kapattığını ve bu alanlarda bir gün onları geçebileceklerini ortaya koyuyor.

Bilim insanlarının egzersiz veya spor performansındaki cinsiyete özgü farklılıklar hakkında bildiklerinin çoğu bugüne kadar laboratuvar temelli çalışmalardan elde edildi.

Araştırmacılar bu çalışmaların iyi kontrol edilmesine ve fizyolojik mekanizmalarla ilgili bilgiler ortaya koymasına rağmen "gerçek dünya"yla pratik bir bağlantı eksikliği taşıdığını söylüyor.

Ekstrem sporlarda gerçek dünyadaki atletik performans daha yakından gözlemlendiğinde, erkekler ve kadınlar arasındaki farkın genel olarak kapandığı ortaya çıkıyor.

Örneğin erkekler maraton dünya rekoru halihazırda 2 saat 35 saniyeyle, hayatını kaybeden Kenyalı atlet Kelvin Kiptum'a ait ve bu rekor 2023'teki Chicago Maratonu'nda kırılmıştı.

Buna karşılık, kadınlar rekoru aynı etkinlikte yine Kenyalı Ruth Chepng'etich tarafından 2 saat 9 dakika 56 saniyeyle kırılmuştu. Bu rekor, erkek atletin sadece 10 dakika kadar gerisinde.

Daha önce 2002'de koşu efsanesi Pamela Reed, Kaliforniya'daki Death Valley'de düzenlenen 218 km'lik zorlu bir yarış olan Badwater Ultra Maratonu'nu tüm erkek rakiplerini yenerek kazanmıştı.

Güç, kuvvet ve hız gibi özellikler genellikle erkeklerde daha yüksek olsa da son zamanlarda yapılan çalışmalar, bir etkinliğin mesafesi veya süresi arttıkça cinsiyetler arasındaki atletik performans farkının azaldığını gösteriyor.

Bilim insanları rüzgarı kesmek için geliştirilmiş ayakkabılar ve tavşan atletler gibi gelişmelerin yanı sıra daha iyi beslenmenin, bu türden ekstrem atletizm etkinliklerinde performans açığını kapatabileceğini söylüyor.

Ayrıca ekstrem koşullar altında kadınlar erkeklerden daha fazla metabolik verimlilik sergiliyor gibi görünüyor.

Özellikle aşırı soğuk koşullarda gerçekleştirilen etkinlikler sırasında böyle bir durum olduğu anlaşılıyor.

Son çalışmaya göre uzak bir yerde desteksiz bir şekilde yapılan 200 kilometrelik bir Arktik kış keşif gezisi olan Alaska Mountain Wilderness Ski Classic sırasında, kadınların yük taşımada harcadığı toplam enerji erkeklere kıyasla daha düşüktü.

Kadın sporcularda soğuğa bağlı vücut ısısı üretiminin, erkeklere kıyasla daha düşük bir sıcaklıkta aktive olduğunu fark eden araştırmacılar, bu olguya "Arktik kayma" adını veriyor.

Bilim insanları, bu fizyolojik sürecin soğuk stresi altındaki metabolik taleplerini azaltıyor olabileceğinden şüpheleniyor.

Son 40 yılda, 6, 72, 144 ve 240 saat süren etkinliklerde erkekler ve kadınlar arasındaki yarış süreleri arasındaki fark yaklaşık yüzde 3 oranında azaldı.

Erkekler ve kadınlar benzer sayılarda yarıştığında fark daha da azalıyor ancak elit erkek sporculara kıyasla bu tür ultra etkinliklere daha az sayıda elit kadın sporcu katılıyor.

Bilim insanları, dünyanın en uzun ve en soğuk ultra maratonu olan Yukon Arktik Ultra (YAU) gibi zorlu ekstrem spor etkinliklerine katılanlardan alınan plazma, serum, dışkı, saç, kas ve yağ dokusu örneklerini analiz eden daha ileri çalışmalar yapmayı umuyor.

Araştırmacılar şöyle diyor: 

Ekstrem ortamlarda gerçekleştirilen dayanıklılık etkinliklerinden elde edilen veriler, kadınların fiziksel ve besinsel stres altında metabolik olarak daha fazla olmasa da eşit derecede dirençli olabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe