Almanya İçişleri Bakanı aşırı sağ tehlikesi konusunda uyardı

Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer ve Adalet Bakanı Christine Lambrecht basın toplantısında (AFP)
Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer ve Adalet Bakanı Christine Lambrecht basın toplantısında (AFP)
TT

Almanya İçişleri Bakanı aşırı sağ tehlikesi konusunda uyardı

Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer ve Adalet Bakanı Christine Lambrecht basın toplantısında (AFP)
Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer ve Adalet Bakanı Christine Lambrecht basın toplantısında (AFP)

Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Hanau şehrinde iki kafeye düzenlenen silahlı saldırıda 9 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından aşırı sağın yarattığı tehlikenin artması nedeniyle Almanya’daki polis varlığının artırılacağını söyledi.AFP’ye göre Seehofer, Adalet Bakanı Christine Lambrecht ile Berlin’de düzenlediğini basın toplantısında,  havalimanlarında, tren istasyonlarında ve sınırda polis sayısının artırılacağını belirtti.
Seehofer, “Aşırı sağ, anti-semitizm ve ırkçılıktan kaynaklanan güvenlik tehdidi çok yüksek” dedi.
Hanau şehrinde meydana gelen olayın ırkçı terör saldırısı olduğunu dile getiren Almanya İçişleri Bakanı, bu olayın Almanya'da birkaç ay içinde gerçekleşen üçüncü aşırı sağcı terör saldırısı olduğunu vurguladı.
Hanau şehrinde 19 Şubat gecesi iki kafeye saldırı düzenleyerek 9 kişiyi öldüren 43 yaşındaki aşırı sağcı saldırgan evinde annesini öldürdükten sonra intihar etmişti.



Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
TT

Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)

Danimarka, denizaltı kablolarını Rusya'ya karşı korumak için ABD yapımı yelkenli drone'lar kullanmaya başladı.

Danimarka, Rusya'nın hibrit saldırı tehdidine karşı denizaltı altyapısını korumak ve denetimi güçlendirmek için Baltık Denizi'ne özel drone’lar yerleştirdi. 

Kaliforniya merkezli Saildrone merkezinin ürettiği yelkenli drone’lar, 10 metre uzunluğa sahip. Yapay zeka destekli yazılımlar, sensörler, kameralar ve radarlarla donatılmış bu insansız tekneler, denizcilik faaliyetleriyle ilgili veri topluyor. 

Önceden ABD donanmasıyla da ortak çalışmış olan şirket, Danimarka’yla yapılan sözleşmeyle ilk kez Avrupa sularında faaliyet gösteriyor. 

Şirketin CEO’su Richard Jenkins, “Saildrone'un amacı, daha önce gözümüzün ve kulağımızın ulaşamadığı yerlere erişim sağlamak” diyor.

Baltık ülkeleri, Rusya'nın “gölge filosuyla” denizaltı kablolarına yönelik sabotajlar düzenlediğini öne sürüyor. Sözkonusu gemiler, Çin ve Hindistan'a ham petrol taşıyarak yaptırımları atlatmak için kullanılan eski tankerlerden oluşuyor. Yelkenli drone’ların özellikle bu gemilerin hareketlerini takip edeceği belirtiliyor. 

Guardian’ın aktardığına göre Danimarka ordusu, deniz gözetleme ve istihbarat toplama kapasitesini geliştirmek için Baltık Denizi'nde 4 adet insansız tekneyi test etmeye başladı. 

Diğer yandan Danimarka’yla ABD’li şirket arasındaki drone anlaşması ülkede tepki çekti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Grönland’ı topraklarına katma tehditleri nedeniyle Washington ve Kopenhag arasında gerginlik yaşanmıştı.

Danimarkalı yazılım mühendisi David Heinemeier Hansson, ABD’nin veri kaçırabileceğini savunarak şunları söylüyor: 

Amerikan şirketlerinin sorunu, Amerikan yasalarına, Amerikan kararnamelerine ve Amerikan Başkanı’na uymak zorunda olmalarıdır. Başkan istediği zaman veri talep edebilir ve istediği zaman bir hesabı kapatabilir.

Danimarka Siber Güvenlik Konseyi Başkanı Jacob Herbst de “Karşı karşıya olduğumuz uluslararası durum göz önüne alındığında, bu alanda Amerikan tedarikçileri seçerken çok dikkatli düşünmek gerekiyor” ifadelerini kullanıyor. 

Firmanın CEO’su Jenkins ise veri toplanmayacağını ve dataların güvenli şifreleme sistemleriyle korunacağını savunuyor.

Independent Türkçe, Guardian, AP