Irak’ta siyasi partiler ve protestocu grupların yolları, genel planda ülkenin geleceği özel planda ise yarın hükümet kabinesinin oylanacağı parlamento oturumunda kesişiyor. İki tarafın da pozisyonunda ısrarcı olması halinde ülkenin krizden çıkmasının zorlaşması öngörülüyor.
Irak’ta siyasi partiler sahip oldukları bakanlık kotalarını yeni hükümette de sürdürme çabası verirken, meydandaki göstericiler son günlerde sosyal medya hesapları üzerinden düzenledikleri kampanyalarda Muhammed Tevfik Allavi’nin oluşturduğu hükümet kabinesinin yarın parlamento oturumunda geçmesi halinde gerginliği tırmandırıcı eylemler düzenleyecekleri uyarısında bulunuyor.
Göstericiler aynı zamanda siyasetçilerin halk hareketinden faydalanma girişimlerini püskürtüyor. Nitekim geçtiğimiz günlerde Sünni Güçler Birliği Koalisyonu Milletvekili Muhammed el-Kerbuli’nin Twitter hesabından paylaştığı mesaj göstericiler tarafından büyük tepkiyle karşılandı.
Kerbuli, mesajında, “Allavi kabinesinin geçmesini reddetme konusunda koalisyonumuz halkın ve göstericilerin taleplerinin tarafında yer alıyor” ifadesini kullanmıştı.
Göstericiler Kerbuli’nin mesajını, ‘yeni hükümette makam elde etmek için meydanın taleplerini yönetime karşı şantaj aracı olarak kullanma çabası’ şeklinde yorumladı. Gözlemciler de Sünni Güçler Birliği Koalisyonu’nun son günlerde hükümet kabinesinde koltuk kapmak için yürüttüğü görüşmelere dikkati çekerek, koalisyonun, aylardır şiddet, korku ve baskı politikalarına maruz kalan göstericileri savunma noktasında ses çıkarmadığını ancak yeni hükümette kotaları tehlikeye girince bu tür söylemlere başvurdukları değerlendirmesinde bulunuyor.
Göstericiler aynı şekilde Güçler Birliği Koalisyonu lideri ve Irak Parlamentosu Başkanı Muhammed el-Halbusi’nin kabineye güvenoyu verilmesi için yarın düzenlenmesi beklenen parlamento oturumunu itiraz ettiği açıklamayı kabul etmediklerini vurguluyor. Halbusi, söz konusu mesajında, “Irak’ta geçtiğimiz aylarda çok kan döküldü. Siyasi partilerin göstericilerin taleplerini kabul edecek net bir vizyon ile çıkmak için açık bir pozisyon benimsemeleri gerekiyor” dedi. Halbusi’nin mesajını da aynı çerçevede değerlendiren göstericiler, Halbusi’nin göstericilerin taleplerini destekleme kılıfı altında Sünni liderler arasında öne çıkmaya çalışma ve yeni kabinede ‘Sünni bileşenine ait’ kotayı (payı-hisseyi) alabilmek adına bu tür ifadeler kullandığı görüşünde.
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ise Twitter hesabından dün paylaştığı mesajında Allavi kabinesinin parlamentodan geçmemesi halinde başkent Bağdat'taki Yeşil Bölge çevresinde ‘milyonluk gösteri’ düzenleyecekleri uyarısında bulundu.
Sadr, Twitter hesabı üzerinden paylaştığı mesajda, “Biz, mazlum Irak halkının fertleri olarak herhangi bir siyasi parti kotasının bulunmadığı yeni kabinenin meclisten geçmesi için düzenlenecek olağanüstü oturumu bekliyoruz. Kabinenin ilk görevi, erken seçimler için zaman ve uygun ortam hazırlamaktır. Kabinenin görevi ayrıca yolsuzluk yapanlardan ve barışçıl göstericilerin katillerinden hesap sormak, barışçıl devrimcileri korumak ve Irak’ın egemenliği için çalışmaktır” ifadelerini kullandı.
Sadr, mesajın devamında, parlamento oturumunun bu hafta içinde düzenlenmemesi veya düzenlenip de kabinenin güvenoyu almaması durumunda, Bağdat'ta hükümet binaları ve yabancı misyon temsilciliklerinin bulunduğu korunaklı Yeşil Bölge çevresinde milyonluk gösteri düzenleyeceklerini belirtti.
Bağdat’taki gösterilerin merkezi Tahrir Meydanı’nda protestolara katılan Muhammed el-Ezirvaci, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Meydanlar Allavi kabinesini geçmesini tamamen reddediyor. Bu sebeple biz de buna yanıt vermek için Salı gününe (güvenoyu oylamasından bir gün sonra) hazırlık yapıyoruz” dedi.
Ezirvaci, “Tahrir Meydanı ve diğer protesto meydanları, Allavi kabinesinin geçmesi için baskı yapmak isteyen Sadr’ın milyonluk gösteri çağrısıyla ilgilenmiyor. Biz, bu kabinenin geçmesini kesinlikle reddediyoruz. Yönetim ve başındaki partiler halen kendi kriterleri ve çıkarlarına uygun bir başbakan adayı ile gelmeye devam ediyor, bunlar göstericilerin taleplerini önemsemiyor. Ancak göstericiler partilerle bağlantısı olmayan ve ulusal bir kişi dışında hiç kimseyi kabul etmeyecek” diye konuştu.
Ezircavi, gösteriler için neden ayın 25 Şubat’ın seçildiği sorusuna, “Bu tarih aynı zamanda Nuri el-Maliki hükümetine karşı 25 Şubat 2011 tarihinde çıkan protestolara göndermedir. Şu an devam eden protestolar da 25 Ekim’de başladı ve bu tarih aynı zamanda parlamentoda yapılacak güvenoyu oylamasından bir sonraki güne denk geliyor” diye yanıt verdi.
Irak’ın güneyindeki Vasıt kentinden avukat ve aktivist Seccad Salim, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, göstericilerin Sadr’ın çağrısıyla ilgilenmediğini söyledi.
Salim, “Düzenlemeleri halinde Sadr destekçileriyle onların protestolarına katılmayacağız. Onlar, Allavi kabinesinin geçmesini isterken biz bunu reddediyor. Gösterici gruplar, son günlerde bütün meydanlarla koordinasyon içerisinde gerginliği tırmandırmak ve böylece yönetime baskı uygulamak için çabalıyor” ifadelerini kıllandı.
Nasıriye kentindeki aktivistler daha önce sosyal medya üzerinden aktivistlerden Ala er-Rukkabi’nin Kut kentindeki göstericileri ziyareti sırasında saldırıya uğradığı görülen videolar paylaşmıştı.
Salim, söz konusu görüntülere de değinerek, “Doktor Ala er-Rukkabi, göstericiler arasında koordinasyonu sağlamak için Kut meydanındaki protesto alanına geldi. Ancak Sadr yanlıları Rukkabi’nin orada bulunmasını reddettiklerini belirtti. Rukkabi saldırıya uğramadı” dedi.
Irak’ın başbakanı İyad Allavi de göstericilerin Salı günü gerginliği tırmandırma kararına desteğini açıkladı. Allavi, söz konusu kararı ‘kota politikalarına verilecek en iyi yanıt’ olarak niteledi.
Irak’ta nefesler tutuldu: Parlamento oturumunda Allavi kabinesi güvenoyu alabilecek mi?
Irak’ta nefesler tutuldu: Parlamento oturumunda Allavi kabinesi güvenoyu alabilecek mi?
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة