​Irak’ta kabine oylaması anlaşmazlıklar nedeniyle ertelenebilir

Nasıriye kentindeki öğrenci protestoları (AFP)
Nasıriye kentindeki öğrenci protestoları (AFP)
TT

​Irak’ta kabine oylaması anlaşmazlıklar nedeniyle ertelenebilir

Nasıriye kentindeki öğrenci protestoları (AFP)
Nasıriye kentindeki öğrenci protestoları (AFP)

Irak’ta hükümeti kurma görevi verilen Muhammed Tevfik Allavi’nin oluşturduğu kabinenin parlamentoda ne zaman oylamaya sunulacağı hususu halen belirsizliğini koruyor. Geçtiğimiz günlerde Irak devlet televizyonunda oylama oturumunun bugün düzenleneceği duyurusu yapıldı. Ancak gözlemciler, taraflar arasında süren anlaşmazlıklara işaret ederek, Allavi ile müzakerelerinde istediklerini alamayan siyasi partilerin oturuma katılmayabileceğini belirtiyor.
Irak Parlamentosu Başkan Yardımcısı ve Sadr Hareketi yöneticilerinden Hasan el-Kaabi, hükümet kabinesinin oylanması amacıyla parlamento oturumunun Çarşamba günü yapılması çağrısında bulundu. Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi ise oturum düzenleme mekanizmasını ve kabineye seçilen isimlerin öz geçmişlerini tartışma teklifinde bulundu.
Irak’ta birinci parlamento seçimlerinin düzenlendiği 2005’ten bu yana ilk kez böyle bir durumla karşı karşıya geliniyor. Zira bu gibi konularda işler daima demokrasi veya Irak’taki ismiyle ‘uzlaşıya dayalı demokrasi’ yoluyla çözülürdü. Ancak Allavi, siyasi partilerin müdahalesi olmadan kabineye bağımsız isimler seçme niyetini açıkladığında ‘uzlaşıya dayalı demokrasi’ modeline alışan çevrelerde kafa karışıklığı meydana geldi. Ancak Allavi’nin, ülkenin içine girdiği anayasal krizden kurtarmak için taraflarla görüşmelerini arttırarak herkesin kabul göreceği bir formül üzerinde çalıştığını belirtmesi, ‘uzlaşıya dayalı demokrasi’ konusunda kapıdan çıkıp pencereden girme anlamına gelir.
Irak’ta görevinden istifa eden Başbakan Adil Abdulmehdi, daha önceki açıklamasında, siyasi taraflara Allavi kabinesinin geçmemesi durumunda 2 Mart’ta görevi bırakma uyarısında bulundu. Abdulmehdi’nin böyle bir adım atması halinde anayasanın 81’inci maddesi uygulamaya konulacak. Anayasanın 81’inci maddesine göre, cumhurbaşkanı, yeni hükümet kurulana kadar başbakanlık makamına oturabiliyor veya parlamentoyu feshederek ülkeyi iki ay içinde erken seçime götürme yetkisine sahip oluyor. Cumhurbaşkanlığı’nda görev yapan bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı Berhem Salih hiçbir bahane altında başbakanlık makamına geçmez. Hükümet çalışmalarının sürdürülebilmesi için siyasi partilerin ortak bir çözüm bulmaları gerekir yoksa ülke boğucu bir krize girer” dedi.
Yeni hükümet kabinesindeki bazı bakanların Salih tarafından seçildiği yönündeki iddiaları yalanlayan kaynak, “Cumhurbaşkanı bu konuda ne Kürt adaylar ne diğer adaylarla ilgili müdahalede bulunmadı veya bakan belirlemedi. Muhammed Allavi bizzat kendisi isimleri seçti. Parlamento ve siyasi partilere karşı kabinedeki bakanların sorumluluğunu üstlenecek de Allavi’dir” ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan parlamento oturumuyla ilgili Parlamento Başkanı Muhammed el-Habusi ile Parlamento Birinci Başkan Yardımcısı Hasan el-Kaabi’den oylama oturumuyla ilgili yapılan açıklamalar ikisi arasında anlaşmazlığın olduğunu açıkça gösteriyor.
Nitekim Mukteda es-Sadr’ın öncülüğündeki Sadr Hareketi’nin bir üyesi olan Kaabi, hareket lideri Sadr’ın daha önce Allavi kabinesinin geçmemesi halinde Bağdat’taki Yeşil Bölge çevresinde ‘milyonluk gösteri’ düzenleme tehdidiyle uyumlu olarak parlamento oturumunun Çarşamba günü yapılması çağrısında bulundu.
Ancak Parlamento Başkanı ve Sünni Güçler Birliği Koalisyonu lideri Halbusi, henüz Allavi ile kabinedeki Sünni payı konusunda engelleri aşamaması nedeniyle oturumu düzenleme mekanizmasını belirleme ve kabinede yer verilen isimlerin öz geçmişlerini inceleme talebinde bulundu.
Parlamento İkinci Başkan Yardımcısı ve Kürtlerin temsilcisi olan Beşir Haddad, dün yaptığı açıklamada, Kürt heyetinin Allavi ile uzlaşamaması halinde bugün gerçekleşecek oturuma katılmayabileceğini belirtti.
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Milletvekili Macid Şengali, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Açıkçası Muhammed Allavi artık Kürtlere karşı daha esnek davranıyor. Ancak iki taraf arasında nihai bir anlaşmanın yapılmasını istiyoruz. Kabineden sızdırılan Kürt isimler noktasında bir problem yok. Fakat ihtilaf, isim hususunda değil, Allavi’nin bu konuda izleyeceği mekanizmadan kaynaklanıyor. Kabineyi kolayca geçirebileceği düşünülüyordu ancak farklı tarafların duruma itiraz etmesi üzerinde son dakikalarda orta yolu bulmak için zorlu müzakerelere girişti” dedi.
Şengali, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) işlerinden sorumlu bir Devlet Bakanlığı’nın kurulması yönündeki iddialar hakkında, “Eğer bu doğruysa gerçekten çok iyi bir adım olur. Çünkü bu adım, merkezi hükümet ile IKBY arasındaki meseleleri oldukça kolaylaştırır” ifadelerini kullandı.
Beyarık El-Hayr Partisi’nin lideri Muhammed el-Halidi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Özellikle Kürtler ile olan engellerin ortadan kaldırılması Çarşamba günkü oturumda kabinenin kolayca geçmesini sağlayacak” diye konuştu.
Allavi’nin çalışma ekibinde yer alan Halidi, Sünni Güçler Birliği Koalisyonu ile yürütülen müzakerelere ilişkin bir soruya, “Sünnilerin durumu farklı. Ancak yine de Sünni çoğunluk kabinenin geçmesini destekliyor” diye yanıt verdi.



Guterres: Husi kontrolünde bulunan bölgelerdeki çalışma ortamı sürdürülemez durumda

Guterres: Husi kontrolünde bulunan bölgelerdeki çalışma ortamı sürdürülemez durumda
TT

Guterres: Husi kontrolünde bulunan bölgelerdeki çalışma ortamı sürdürülemez durumda

Guterres: Husi kontrolünde bulunan bölgelerdeki çalışma ortamı sürdürülemez durumda

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, güneydeki ayrılıkçıların ilerlemesinin ardından Yemen'deki tüm taraflara azami itidal çağrısında bulundu. Bu gelişme, uzun bir sakinlik döneminin ardından on yıldır süren iç savaşı yeniden alevlendirme tehdidi taşıyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre Guterres, uluslararası örgütün faaliyetlerinin, özellikle Yemen'in başkenti Sana'a ve ülkenin yoğun nüfuslu kuzeybatısı olmak üzere, Husi grubunun kontrolündeki bölgelerde sürdürülemez hale geldiğini belirtti.

Öte yandan, Yemen Enformasyon, Kültür ve Turizm Bakanı Muammer İryani, bazı medya platformları ve sosyal medya sitelerinde yer alan, geçici başkent Aden limanına gemi giriş izinlerinin askıya alındığı yönündeki haberlerin doğru olmadığını belirterek, bu iddiaların asılsız olduğunu ve ülkedeki ekonomik ve denizcilik ortamını bozmayı amaçlayan söylentiler çerçevesinde kaldığını vurguladı.


Lübnan ordusu ülkenin güneyinde Hizbullah tüneli buldu

Hizbullah tünelini denetleyen Lübnan Ordusu, Litani Nehri'nin güney bölgesindeki tüneli etkisiz hale getirdi (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Hizbullah tünelini denetleyen Lübnan Ordusu, Litani Nehri'nin güney bölgesindeki tüneli etkisiz hale getirdi (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
TT

Lübnan ordusu ülkenin güneyinde Hizbullah tüneli buldu

Hizbullah tünelini denetleyen Lübnan Ordusu, Litani Nehri'nin güney bölgesindeki tüneli etkisiz hale getirdi (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Hizbullah tünelini denetleyen Lübnan Ordusu, Litani Nehri'nin güney bölgesindeki tüneli etkisiz hale getirdi (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)

Lübnan basını, Lübnan ordusunun Mekanizma Komitesi’nin talebi üzerine yapılan soruşturma sonucunda, ülkenin güneyindeki Tulin beldesinde Hizbullah tarafından inşa edilen tünellerden birini keşfettiğini bildirdi. Basında yer alan haberlerde, bu bölgenin daha önce İsrail tarafından bombalandığı belirtildi.

Lübnan ordusu, daha önce de Mekanizma Komitesi ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) arasındaki koordinasyon çerçevesinde Mekanizma Komitesi'nin talebi üzerine ve İsrail'in tehdidi sonrasında bazı yerleri ortaya çıkarmıştı. Bu son olay ise geçtiğimiz hafta İsrail'in bir evi bombalamakla tehdit etmesinin ardından Lübnan ordusunun güneydeki Yanuh beldesinde bir binayı kapsamlı bir şekilde aramasının ardından geldi. Yapılan aramada evde herhangi bir silah bulunamadı.

Bu olay, İsrail’in Lübnan’ın güneyinde bombardımanlarına devam ettiği ve çarşamba günü Kefer Kila beldesini hedef alan bir hava saldırısı düzenlediği bir dönemde meydana geldi. Ulusal Haber Ajansı (NNA), saldırının el-Aziziye ve eş-Şahrub beldeleri arasındaki Sari Tepesi’ni hedef aldığını bildirdi, ancak herhangi bir can kaybından bahsetmedi.

Başbakan Yardımcısı Mitri: Lübnan Ordusu sonraki aşamalara geçmeye hazır

Öte yandan Lübnan Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri, Mekanizma Komitesi’ni bir tartışma forumu ve anlaşmalara uyumu denetleme ve doğrulama çerçevesi olarak nitelendirdi.

Beyrut'ta düzenlenen Carnegie Ortadoğu Merkezi'nin sekizinci konferansının ilk oturumunun açılışına katıldığı sırada İsrail'in sık sık tekrarlanan ihlallerine karşın, Lübnan'ın ilk günden itibaren bu anlaşmalara bağlılığını teyit eden Mitri, Hizbullah'ın silahlarına ilişkin olarak “Genelkurmay Başkanı Rudolf Heykel, ordunun kapasitesinin güçlendirilmesiyle başlayan beş aşamalı bir plan önerdi” dedi. Litani Nehri çevresindeki bölgede devlet otoritesinin genişlemesinin kademeli bir ilerleme kaydettiğini ve ordunun Litani Nehri'nin güneyindeki görevini tamamlamak üzere olduğunu ve sonraki aşamalara geçmeye hazırlandığını vurguladı.

jgıu
Sınır kasabası Alma eş-Şaab'da bir askeri aracın üzerinde duran Lübnan askerleri, 28 Kasım 2025 (Reuters)

Yeniden yapılanma konusunda uluslararası toplumun desteğinin ön koşulu olarak devletin otoritesini tesis etmesini istediğini belirten Mitri, Arap ülkelerinin uluslararası ilişkiler yoluyla destekleyici bir rol oynayacağını umduğunu ifade etti.

Lübnan ve İsrail'den sivillerin katıldığı ikinci oturum

Olay, Lübnan-İsrail müzakerelerinde Lübnan heyetinin başkanı Büyükelçi Simon Kerem'in, aralık ayı başlarında gerçekleşen önceki oturumda İsrailli bir sivil ile birlikte iki ülke arasındaki ilk doğrudan görüşmelerde bulunduktan sonra katılacağı ikinci oturum olacak olan ateşkesin izlenmesinden sorumlu Mekanizma Komitesi'nin 19 Aralık'ta yapılması planlanan yeni oturumundan iki gün önce yaşandı. Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, çarşamba günü Kerem ile bir araya geldi ve komitenin yaklaşan toplantısı öncesinde kendisine talimatlarını iletti.

Ateşkes İzleme Komitesi'nde Lübnan, İsrail, Fransa, ABD ve BM yer alıyor. Ateşkes anlaşması, düşmanlıkların durdurulmasını ve Hizbullah'ın Litani Nehri'nin kuzeyine çekilmesini, bunun sonucunda Lübnan genelinde silahsızlandırılmasını ve İsrail ordusunun son savaş sırasında ilerlediği mevzilerden çekilmesini öngörüyor. Ancak İsrail, Lübnan topraklarındaki beş stratejik noktada askeri olarak varlığını sürdürürken, Hizbullah silah bırakmayı reddediyor.


Lübnan ordusunu desteklemek için "Paris toplantısında" üç öncelik belirlendi

Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)
Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)
TT

Lübnan ordusunu desteklemek için "Paris toplantısında" üç öncelik belirlendi

Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)
Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)

İsrail'in Lübnan ile ateşkes anlaşmasını bozabilecek bir gerilime yol açabileceği endişeleri arasında, Lübnan ordusuna destek yollarını görüşmek ve Hizbullah'ı silahsızlandırma çabalarını gözden geçirmek üzere bugün Paris'te Fransa, Suudi Arabistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Lübnan temsilcilerinin katılımıyla dörtlü bir toplantı düzenleniyor.

Fransız kaynakları, İsrail'in savaşa geri dönme yönündeki tekrarlanan ve aleni tehditleri göz önüne alındığında, Paris'in Lübnan üzerinde ciddi bir tehlike hissettiğini belirtiyor.

Paris'teki bilgili kaynaklar, bugün yapılacak toplantının üç ana öncelik çerçevesinde gerçekleştiğini söylüyor; bunlardan ilki, İsrail ve Lübnan arasındaki düşmanlıkların sona ermesini izlemekle görevli mekanizmanın gözden geçirilmesi ve geliştirilmesinin değerlendirilmesidir.

Lübnan'da İsrail'in gerilimi tırmandırmasını engellemek, toplantının ikinci önceliği olacak. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre toplantıya Lübnan Ordu Komutanı General Rudolph Heykel de katılacak ve silahların devletin elinde kalmasını sağlamaya yönelik Lübnan çabalarına dair bir genel bakış sunacak.

Üçüncü öncelik, ABD elçisi Morgan Ortagus'un ülkesinin Lübnan'daki planlarıyla ilgili olarak ne söyleyeceği ile ilgilidir.