​G-20: Korona salgını ve iklim değişikliği küresel ekonomiye yönelik birer tehdittir

G-20’nin maliye bakanları ve merkez bankaları başkanlarının bir araya geldiği Riyad'daki toplantının ardından dün basın toplantısı düzenlendi. (EPA)
G-20’nin maliye bakanları ve merkez bankaları başkanlarının bir araya geldiği Riyad'daki toplantının ardından dün basın toplantısı düzenlendi. (EPA)
TT

​G-20: Korona salgını ve iklim değişikliği küresel ekonomiye yönelik birer tehdittir

G-20’nin maliye bakanları ve merkez bankaları başkanlarının bir araya geldiği Riyad'daki toplantının ardından dün basın toplantısı düzenlendi. (EPA)
G-20’nin maliye bakanları ve merkez bankaları başkanlarının bir araya geldiği Riyad'daki toplantının ardından dün basın toplantısı düzenlendi. (EPA)

G-20’de dün gerçekleştirilen maliye bakanları ve merkez bankaları başkanları toplantısında koronavirüs salgını ve iklim değişikliğinin küresel ekonomi ve finansal istikrara karşı birer tehdit oldukları vurgulandı. Uluslararası düzeyde düzenleyici çerçevenin güçlendirilmesi istendi.
G-20’nin Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen maliye bakanları ve merkez bankaları başkanları toplantısında iklim değişikliğinin küresel mali istikrar üzerindeki etkisinin birlikte değerlendirilmesi amacıyla Finansal İstikrar Kurulu (FSB) tarafından bir çalışma yapılması çağrısında bulunuldu.
İki gün süren toplantıların sonuç bildirisinde, küresel ekonominin bu yılki büyüme tahminlerine rağmen jeopolitik gerilimler ve ticaret savaşları gibi ekonomik beklentiler açısından risk oluşturan gelişmeler nedeniyle büyümenin yavaş ilerlediği kaydedildi. Bildiride ayrıca bu riskler konusunda ek önlemler almaya hazır olunması gerektiği vurguladı.
Maliye bakanları ve merkez bankası başkanları, olumsuz riskleri önlemek amacıyla güçlü, sürdürülebilir, dengeli ve kapsamlı bir büyüme sağlamak için mevcut tüm politika araçlarını kullanılması gerektiğini altını çizdiler. Bununla birlikte sonuç bildirisinde kamu ve özel sektördeki borçluların borç şeffaflığının seviyesini artırmak için ortak çaba göstermelerinin yanı sıra sürdürülebilirliklerini sağlama ve borç kaynaklı güvenlik açıklarını ele alma çabalarını iki katına çıkarmanın önemine işaret edildi.
Toplantılara katılan maliye bakanları ve merkez bankası başkanları, ekonominin dijitalleştirilmesinden kaynaklanan vergi sorunlarına yönelik kaydedilen son gelişmelerden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Bu konudaki istişarelerin temeli olarak ilk etapta ortak bir yaklaşımın ana hatlarını desteklediklerini vurgulayan katılımcılar, G20 ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) arasında vergi şeffaflığı ve kâr transferi için yapılan kapsamlı çalışma çerçevesinde üzerinde anlaşmaya varılan ikinci etabın da başarılı olmasını memnuniyetle karşıladılar.
Sonuç bildirisinde, geri kalan anlaşmazlıkların üstesinden gelmek için her iki etapta da daha fazla ilerleme kaydedilmesini tavsiye edilirken 2020 yılı sonuna kadar toplu bir çözüme ulaşılması ve nihai bir rapor sunulması gerektiği vurgulandı.
Bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Temmuz 2020'ye kadar vergi şeffaflığının sağlanması için G20 ve OECD arasındaki kapsamlı anlaşmasının önemini vurguluyoruz. Hem G20 üye ülkelerin hem de bu standartlara uymayan ülkelerin yer aldığı OECD listesini gözden geçirmeye devam ediyoruz. Listedeki ülkelere karşı savunma amaçlı önlemler alınacak.”
Vergi Amaçlı Şeffaflık ve Bilgi Değişimi Küresel Forumu aracılığıyla sağlanan koordinasyon da dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerdeki vergi kapasitesini artırma çalışmalarının devam edeceği ifade edilen bildiride, tüm ülkeler vergi konularında karşılıklı idari olarak yardımlaşmaya, çok taraflı anlaşmayı imzalamaya ve onaylamaya davet edildi.
Ülkelerin tamamen ve sürekli olarak mutabık kalınan finansal reformları uygulama taahhüdünü teyit etmiş oldukları belirtilen bildiride, yetkiler ve FSB daha büyük finansal kurumlarla ilgili reformların etkilerini değerlendirmeyi sürdürürken kırılganlıkları ve finansal istikrarı tehdit eden riskleri belirlemeye, izlemeye ve gerektiğinde bunları ele almaya devam edileceği kaydedildi.
Diğer yandan G20’de siber güvenliği artırmak için sürdürülen çabalara da dikkat çekilirken FSB’nin siber saldırılara müdahale edilmesi ve bunlardan kaçınılması için etkili uygulamaları sabırsızlıkla beklediği vurgulandı. Teknolojik gelişmelerin finansal sistem ve bir bütün olarak ekonomi için büyük faydalar sağlayabileceğine dikkat çekilen bildiride dijital çağa ayak uydurmak için denetim ve düzenleme konularının belirlenmesine yönelik çalışmalara destek verildi.
Dünkü toplantıda ayrıca piyasaların Londra Bankalar Arası Faiz Oranı’ndan (LIBOR) ayrılması ve 2021 yılı bitmeden kendileri için alternatif endeksler belirlemeleri gerektiğine işaret edildi. Bununla birlikte finansal kapsam için küresel ortaklığa verilen desteğin yanı sıra özellikle kadınlar ve gençler ile küçük ve orta ölçekli işletmelerin dijital finans dünyasına katılmalarına verilen önem de vurgulandı.
Toplantıda ‘kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadele ile ilgili  standartları belirleyen Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü (FATF) çalışmalarının desteklendiği vurgulayan G20 katılımcıları, FATF’dan yeni yasa dışı finansman yolları yaratabilecek mali teknolojiler konusunda duyarlı olmasını istedi.
Diğer yandan Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan dün düzenlediği basın toplantısında, G20’nin koronavirüs salgının risklerini izlemeye ve küresel ekonomi üzerindeki etkilerini azaltmak için uygun politikaları benimsemeye devam etmeyi kabul ettiğini söyledi. Bakan Cedan, üye ülkelerin daha fazla uyum sağlamaya yönelik politikaların geliştirilmesi ve teknolojik altyapının savunulması, mali kapsamın artırılması ve sınır ötesi ödemeler için kapsamlı bir yol haritasının geliştirilmesi ile özellikle küçük işletmelerin teşvik edilmesi konusunda hemfikir olduklarını kaydetti.



Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
TT

Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanında kaydettiği nitelikli ilerlemeyi övgüyle değerlendirerek, ülkenin ulaştığı seviyenin uluslararası ölçekte örnek teşkil ettiğini ve yenilikçi, etkili kamu hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik açık bir kararlılığı yansıttığını söyledi.

Guterres, beraberindeki heyetle birlikte Riyad’daki Dijital Hükümet Kurumu (DGA) İnovasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyarette Kurum Başkanı Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Suudi Arabistan’ın New York’taki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Dr. Abdulaziz el-Vasıl da hazır bulundu.

BM Genel Sekreteri, gelişmiş bir dijital geleceğin inşasına katkı sağlayacak girişimleri desteklemek için ortak iş birliğinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

cds
Fotoğraf: DGA

Taraflar, görüşmede dijital hükümetlerin geliştirilmesi, inovasyonun desteklenmesi, dijital dönüşüm ekosistemlerinin sürdürülebilirliğinin artırılması gibi ortak konuları ele aldı. Ayrıca Suudi Arabistan’ın sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek ve kamu sektörünün etkinliğini yükseltmek için yürüttüğü dijital yetkilendirme çabaları da değerlendirildi.

Toplantıda, kurum ile BM kuruluşları arasındaki iş birliği imkânları; özellikle bilgi paylaşımı, dijital standartların geliştirilmesi, ortaya çıkan teknolojiler ve yapay zekânın etkinleştirilmesi, kapasite geliştirme ve hizmet kalitesini uluslararası ölçekte yükseltecek ortaklıkların kurulması konularında incelendi.

dsec
Guterres'e Suudi hükümetinin dijital stratejisi hakkında görsel bir sunum yapıldı (SPA)

Guterres, İnovasyon Merkezi’nin dijital kapsayıcılık, hizmet tasarımı, eğitim deneyimleri, yapay zekâ ve yeni teknolojiler gibi alanlarda uzmanlaşmış laboratuvarlarını gezerek merkezde sunulan imkânlara ilişkin bilgi aldı.

Kurum ekibi, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet stratejisine ve ilgili BM göstergelerinde kaydedilen ilerlemeye dair bir sunum gerçekleştirerek ülkenin dijital altyapısının olgunlaştığını ve ulusal deneyimin gelişmişliğini ortaya koydu.


Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
TT

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)

Suudi Arabistan'dan gelen yeni bir insani yardım sevkiyatı, Gazze Şeridi'ndeki mağdurlara ulaştırılmak üzere dün Refah sınır kapısından geçirildi.

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’nin (KSRelief) "Gazze'deki Filistin Halkına Yardım Halk Kampanyası" kapsamında sağladığı yardımlar arasında büyük miktarda gıda sepeti ve çadır yer aldı.

Merkez, kampanya kapsamında bugüne kadar 75 uçak ve 8 gemiyle 7 bin 685 tondan fazla gıda, tıbbi malzeme ve barınma malzemesi ulaştırarak, hava ve deniz köprüsü kurdu. Ayrıca Filistin Kızılayı'na 20 ambulans teslim etti.

sdfg
Suudi Arabistan'dan Gazze'deki afetzedelere yeni bir insani yardım sevkiyatı yolda (KSRelief)

KSRelief ayrıca Gazze içinde 90 milyon dolar ve 350 bin avro değerinde yardım projeleri uygulamak üzere uluslararası kuruluşlarla anlaşmalar imzaladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre sınır geçişlerinin kapatılmasını aşmak ve yardımların ulaşmasını sağlamak için Ürdün ile ortaklaşa havadan yardım operasyonları gerçekleştirdi.

Bu yardım, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının çektiği acıları hafifletmek amacıyla merkez aracılığıyla sağladığı yardım çalışmalarının bir uzantısı niteliğindedir. Soğuk ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle çocuklar ve kadınlar da dahil olmak üzere Filistinliler insani tehlike altındadır.

 


Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
TT

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)

Suudi Arabistan'dan gelen yeni bir insani yardım sevkiyatı, Gazze Şeridi'ndeki mağdurlara ulaştırılmak üzere dün Refah sınır kapısından geçirildi.

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’nin (KSRelief) "Gazze'deki Filistin Halkına Yardım Halk Kampanyası" kapsamında sağladığı yardımlar arasında büyük miktarda gıda sepeti ve çadır yer aldı.

Merkez, kampanya kapsamında bugüne kadar 75 uçak ve 8 gemiyle 7 bin 685 tondan fazla gıda, tıbbi malzeme ve barınma malzemesi ulaştırarak, hava ve deniz köprüsü kurdu. Ayrıca Filistin Kızılayı'na 20 ambulans teslim etti.

Suudi Arabistan'dan Gazze'deki afetzedelere yeni bir insani yardım sevkiyatı yolda (KSRelief)Suudi Arabistan'dan Gazze'deki afetzedelere yeni bir insani yardım sevkiyatı yolda (KSRelief)

KSRelief ayrıca Gazze içinde 90 milyon dolar ve 350 bin avro değerinde yardım projeleri uygulamak üzere uluslararası kuruluşlarla anlaşmalar imzaladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre sınır geçişlerinin kapatılmasını aşmak ve yardımların ulaşmasını sağlamak için Ürdün ile ortaklaşa havadan yardım operasyonları gerçekleştirdi.

Bu yardım, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının çektiği acıları hafifletmek amacıyla merkez aracılığıyla sağladığı yardım çalışmalarının bir uzantısı niteliğindedir. Soğuk ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle çocuklar ve kadınlar da dahil olmak üzere Filistinliler insani tehlike altındadır.