‘Bana sadece Harry deyin’: Sussex Dükü Kraliyet unvanını kullanmayı reddediyor

Prens Harry kürsüde konuşma yapıyor (Reuters)
Prens Harry kürsüde konuşma yapıyor (Reuters)
TT

‘Bana sadece Harry deyin’: Sussex Dükü Kraliyet unvanını kullanmayı reddediyor

Prens Harry kürsüde konuşma yapıyor (Reuters)
Prens Harry kürsüde konuşma yapıyor (Reuters)

Sussex Dükü Prens Harry, Edinburgh’da düzenlenen bir konferansa katıldığı sırada hiçbir Kraliyet unvanı olmadan, sadece ismiyle hitap edilmesini istedi.
İngiltere merkezli The Guardian gazetesinin haberine göre, Prens Harry’e genellikle ‘Sir’ ya da ‘His Royal Highness’ unvanları ile hitap ediliyor ancak 31 Mart tarihi itibariyle yani, Kraliyet ailesinin bir üyesi olarak çalışmayı bıraktığında bu unvanları kullanamayacak.
Prens Harry’nin konferansta sadece adıyla çağrılmasını istemesinin ardından konferansın sunuculuğunu yapan Ayesha Hazarika, Prens Harry’i adıyla sahneye davet etti. Harry kalabalığa seslenerek İskoçya’nın, turizm endüstrisini çevre dostu yapan ülkelerin başında yer alması sebebiyle Birleşik Krallık ve dünyanın geri kalanına örnek olabileceğini belirtti.
‘Sussex Royal’ amblemi Harry ve eşi Meghan Markle tarafından sık sık kullanılıyor. Çift kitap ve kırtasiye malzemeleri, gecelik ve çorap gibi kıyafetler, yardım kampanyaları, eğitim, spor ve sosyal bakım malzemeleri üzerinde kullanılmak üzere tasarlanan markalarında ve kendilerine ait olan web sitesinde ‘Sussex Royal’ adını kullanıyor. Geçen ay Buckingham Sarayı’ndan Harry (35) ve Meghan’ın (38) gelecekte ‘Kraliyet ailesinin çalışan üyeleri olmayacağına’ dair bir açıklama gelmişti.
Kraliçe Elizabeth’in torunu Harry ve eşi Meghan, ‘yenilikçi bir rol üstlenmek’ ve maddi bağımsızlıklarını kazanmak için çalışmak istediklerine dair yaptıkları sürpriz açıklamanın ardından geçen ay Kraliçe ile görüşerek Kraliyet ailesinin üyeleri olmaya devam etmeyecekleri konusunda anlaşmaya vardılar.
Kraliçe Elizabeth tarafından çifte, ticari markalarında ‘Kraliyet’ unvanını kullanmalarına yönelik yasak getirilmesinin ardından web sitelerinden açıklama yapan Harry ve Meghan, önümüzdeki bahar ayında faaliyet göstermeye başlayacak olan ticari markalarında ‘Kraliyet’ unvanını kullanmayı bırakacaklarını söyledi.
Daily Mail gazetesinin yayınladığı söz konusu açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Monarşinin veya Kabine Ofisinin yurtdışında 'Kraliyet' kelimesi üzerinde herhangi bir yargı yetkisi olmamasına rağmen Sussex Dükü ve Düşesi, 2020 bahar döneminde geçiş sürecinin sona ermesiyle birlikte İngiltere'nin içinde veya dışında 'Sussex Royal' veya 'Kraliyet' kelimelerini kullanma niyetinde değildir. Geçtiğimiz Ocak ayında varılan anlaşmaya göre Sussex Dükü ve Düşesi Kraliyet unvanlarını koruyacak bu yüzden Kraliyet Ekselansları Sussex Dükü ve Kraliyet Ekselansları Sussex Düşesi unvanlarının varlığı resmi olarak devam edecek. Sussex Dükü ve Düşesi 2020 bahar döneminin başından itibaren Kraliyet ailesinin çalışan birer üyesi olmayacağı için Kraliyet unvanlarını kullanamayacak.”
Söz konusu açıklamada, “Dükün halka açık bir profile sahip olması, Kraliyet ailesinde doğması, askerlik hizmeti yapması, düşesin bağımsız profili, özellikle son birkaç yıldır belgelenmiş olan ortak tehdit ve tehlikeler sebebiyle” oğulları ile birlikte Harry ve Meghan’ın korunmasına yönelik hususların devam edeceği konusunda hemfikir olunduğu bildirildi.



Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
TT

Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)

Köpekbalığı derisinden ilhamla uçaklara film kaplama geliştiren Avustralyalı bilim insanları, sürükleme kuvvetini azaltabileceklerini ve havayolu endüstrisinde milyarlarca dolarlık yakıt tasarrufu sağlayabileceklerini iddia ediyor.

Delta Air Lines, Avustralya merkezli havacılık şirketi MicroTau'yla işbirliği yaparak yakıt verimliliğini artırmak üzere uçaklara uygulanabilecek özel bir filmin kullanımını araştırdı.

Avustralya Ulusal İmalat Tesisi'yle (ANFF) birlikte geliştirilen teknoloji, köpekbalıklarının suda sorunsuzca süzülmesini sağlayan, üst üste binmiş binlerce küçük pula sahip derisini taklit ediyor.

Araştırmacılar yapay film kaplamanın da benzer şekilde uçakların türbülansı azaltmasına, uçuş hızını artırmasına ve yakıt maliyetlerini düşürmesine katkı sağladığını söylüyor.

Bir uçağın içinde ilerlediği hava, uçağın yüzeyini ovalayıp direnç yaratan, saç tokası girdabı (hairpin vortex) adlı küçük girdaplar oluşturur.

Yeni film kaplamasının üzerinde, bu girdaplardan daha dar olan ve girdapların uçak yüzeyinin yakınında oluşmasını engelleyen küçük oluklar var.

İşin zor kısmı filmi sürtünmeye dirençli hale getiren bu tür minik olukların olduğu bölümler oluşturmaktı.

Özel lazer üretim teknolojisini kullanan MicroTau, köpekbalığı derisi benzeri deseni hafif bir malzemeyle hızla üretip bunları kendinden yapışkanlı yamalar haline getirerek bu engeli aştı.

Şirket film kaplamanın, mevcut ulaşım araçlarına uyarlanabilen ölçeklenebilir bir çözüm sunarak taşımacılık endüstrilerinin karbon ayak izini en aza indirebileceğini belirtiyor.

Firma bu teknoloji sayesinde ticari havacılık ve nakliye şirketlerinin yakıt maliyetlerinde 34 milyar doların üzerinde tasarruf sağlayabileceğini ve yüzlerce milyon ton civarında karbondioksit emisyonunu azaltabileceğini iddia ediyor.

MicroTau, örneğin filmin Airbus A380 gibi bir uçağa uygulanması halinde, Sidney'den Los Angeles'a uçuş başına 5 bin dolardan fazla yakıt ve 18 tondan fazla karbondioksit emisyonu tasarrufu sağlanabileceğini ifade ediyor.

Şirket, bu rakamın bir uçağın ömrü boyunca milyonları bulabileceğini dile getiriyor.

MicroTau, kaplamayı Lockheed Martin'in devasa C-130J nakliye uçakları ve Boom Supersonic'in şık XB-1 prototipi de dahil bir dizi hava aracında halihazırda test ediyor.

New Scientist'e konuşan Boom Supersonic sözcüsü "Yamalar gözle görülür bir bozulma olmadan bu koşullara rahatlıkla dayandı" diyor.

Delta'nın Sürdürülebilir Gökyüzü Laboratuvarı Direktörü Sangita Sharma ise CBC News'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Köpekbalığı derisini taklit eden teknoloji, bu mikro oluklardan yararlanarak yüzeydeki bir tür sürükleme kuvvetini azaltıyor. Yüzeydeki bu sürükleme kuvveti yüzde 4'e varan bir yakıt avantajı sağlayabilir.

Sharma'ya göre havayolu şirketleri bu sayede yılda 15 milyar litre yakıt tasarrufu yapabilir. 

Avustralya merkezli şirket, teknolojinin daha da geliştirilmesiyle havayolu şirketlerinin verimliliği yüzde 10'a kadar artırmasını sağlamayı umuyor.

Independent Türkçe