Beyoğlu'ndaki Sent Antuan Kilisesi'nde büyük kriz: Kilise ve müştemilatına tedbir kararı

Beyoğlu'ndaki Sent Antuan Kilisesi'nde büyük kriz: Kilise ve müştemilatına tedbir kararı
TT

Beyoğlu'ndaki Sent Antuan Kilisesi'nde büyük kriz: Kilise ve müştemilatına tedbir kararı

Beyoğlu'ndaki Sent Antuan Kilisesi'nde büyük kriz: Kilise ve müştemilatına tedbir kararı

İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Sent Antuan Kilisesi, avlusu ve avlunun önündeki altışar katlı birbirlerine bir geçitle bağlanan 2 adet apartmanla ile 4 adet iş yeri, geçmişte üzerilerine kayıtlı olan kişiler tarafından satışa çıkartıldı. Durum kiliseye bildirilince kilise başrahibi İulian Pişta, kilise ve müştemilatına tedbir kararı koydurdu.
Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde bulunan en büyük Katolik Kilisesi ve en büyük cemaati olan Sent Antuan Kilisesi, avlusu ve avlunun önündeki altışar katlı, birbirlerine bir geçitle bağlanan 2 adet apartmanla ile 4 adet iş yeri, dönemin İtalyan Kraliyet ailesine mensupları üzerine kayıt edildi. Dünya çapında 1,2 milyar üyesi bulunan Katolik Kilisesi'nin ruhani lideri Papa Francesco ve kraliyet ailesi mirasçıları, 29 Ocak 1971 tarihinde Beyoğlu 1. Noterliği'nce söz konusu bölgedeki haklarından feragat ettiler. Hatta Tapu Müdürlüğü'nce yapılan düzenlemeler nedeniyle, 2013 yılı 11 Mart günü, İtalya Başkonsolosluğu'nca (Consolata Generale D'italia), Sent Antuuan rahipleri olarak bilinen, 'Ordine Dei Frati Minoro Conventuali' rahiplerinin ve yasal temsilcilerinin talepleri üzerine Konsolosluk, söz konusu kilisenin namı müstear adına kayıtlı olduğunu, tescilin dönemin mevzuatına göre mecburen yapıldığını gösterir bir belge Tapu Müdürlüğü'ne sundular.

Mirasçıları kilise ve müştemilatını satmak istedi
Aradan yıllar geçtikten sonra Sebahattin Gök isimli bir kişi, İtalya, Amerika, Fransa ve başka ülkelere giderek söz konusu taşınmazın kayıtlı olduğu isimlerin varislerine ulaştı. Varislere, söz konusu kilise taşınmazları üstünde hakları olduğunu belirterek, şahıslara Çerkezköy Sulh Hukuk Mahkemesi'nce mirasçılık belgesi aldırdı. Böylece kilisenin sahiplerinin varisleri ortaya çıktı. Varislerin mahkemeden aldığı, 'Mirasçıdır' belgesi ardından, vekâletnamelerini de alan Gök, Beyoğlu Tapu Müdürlüğü'ne başvurarak taşınmazları satmak istedi. Tapu Müdürlüğü'nce Sent Antuan kilisesine satış durumunu bildirince, kilise başrahibi ve yetkilisi İulian Pişta ve Vatikan avukatı Afşin Hatipoğlu aracılığıyla mahkemeye başvurdu.

Satış durduruldu
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce Hatipoğlu'nun talebi üzerine, kilisenin ve müştemilatlarının usulsüz şekilde Sebahattin Gök tarafından satılmak istendiğini bu satışın gerçekleşmemesi için kilise ve müştemilatları üzerine tedbir koydurdu. Gök ise, tebdir kararının kalkması için açılan davaya itiraz etti. Mahkeme, ilerleyen günlerde kilise hakkındaki kararını vereceği öğrenildi.

“Tedbir kararı aldırarak satışları durdurduk”
Konu hakkında konuşan Vatikan avukatı Afşin Hatipoğlu, “Sent Antuan Kilisesi 1902 yılında yapımına başlanan Türkiye'deki en bilinen ve en meşhur Katolik kilisesidir. 100 yılı aşkın süredir Katolik cemaatine hizmet veriyor. Kilise o dönemin şartlarında İtalyan Kraliyet ailesinin bazı mensupları üzerine hukuktan nam-ı müstear olarak belirttiğimiz bir kavram üzerinden tescili yapılıyor. Ancak 100 yıldır kilise bu şekilde kullanılıyor. 1970'li yıllarda kilisenin ana binası Bakanlar Kurulu kararıyla Sent Antuan Kilisesi adına kaydediliyor. Müştemilatı olan apartman ve altındaki dükkanları ise o dönemde kullanılmaya devam ediliyor. Fakat tescili henüz üzerine alınmıyor. Burada bazı kötü niyetli kişiler, kilisenin bazı özellikleri ve hukuki boşluklarından faydalanmaya çalışarak kiliseyi satma girişiminde bulunuyor. Özellikle burada Sebahattin Gök isimli vatandaşın Katolik Kiliselerine ve azınlıklara yönelik bilinci ve organize bir faaliyetini görüyoruz. Hakkında 34 farklı soruşturma dosyası bulunan Gök, buradaki nam-ı müsteara kayıtlı kişilerin ailelerine ulaştığını iddia ederek bazı belgelerle Tapu Müdürlüğüne müracaat ediyor. 2016 yılında bu müracaat neticesinde müdürlük olayın vahametini fark edip kiliseye bilgi veriyor. Biz o süreçte dava açmak suretiyle önce tedbir kararı aldırarak satışları durdurduk. Ardından da tapu iptal tescil davasına takip etmeye başladık” ifadelerini kullandı.

“Katolik cemaatine yapılan bu saldırıyı ortadan kaldıracağımıza inanıyoruz”
Avuakt Hatipoğlu, “Bu süreçte Gök, Katolik Kiliselerinden bir başkası olan Bulgar Katolik Kilisesi'ne de aynı teşebbüste bulunuyor. Hakimler bu teşebbüsü son derece hukuk dışı olduğunu fark etmek suretiyle onun aleyhine karar veriyor. Burada bilinçli, belli bir grubun Katolik cemaatine karşı bir faaliyeti söz konusudur. Ciddi manada bir hukuk garabetiyle karşı karşıyayız. Bu garabeti Türkiye'nin yüce yargısının ortadan kaldıracağına inancımız tamdır. Katolik cemaatine hukuk yol



Talk show sunucusu Tucker Carlson: İran Cumhurbaşkanı ile röportaj yayınlayacağım

Amerikalı muhafazakar talk-show sunucusu Tucker Carlson (videodan)
Amerikalı muhafazakar talk-show sunucusu Tucker Carlson (videodan)
TT

Talk show sunucusu Tucker Carlson: İran Cumhurbaşkanı ile röportaj yayınlayacağım

Amerikalı muhafazakar talk-show sunucusu Tucker Carlson (videodan)
Amerikalı muhafazakar talk-show sunucusu Tucker Carlson (videodan)

Muhafazakar Amerikan talk show sunucusu Tucker Carlson, dün internette yayınladığı bir mesajda, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile röportaj yaptığını ve röportajın bir veya iki gün içinde yayınlanacağını belirtti.

Carlson, röportajın uzaktan bir tercüman aracılığıyla yapıldığını ve montajın tamamlanmasının ardından yayınlanacağını, “ki bu bir veya iki gün içinde tamamlanacak” dedi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Carlson, röportajda “Amacınız nedir? ABD ile savaş mı istiyorsunuz? İsrail ile savaş mı istiyorsunuz?” gibi basit sorularla sınırlı kaldığını belirtti.

Carlson şöyle devam etti: “İran cumhurbaşkanına sormadığım bir dizi soru var, özellikle de dürüst bir cevap alamayacağımı bildiğim sorular, örneğin ‘Bir buçuk hafta önce ABD hükümeti tarafından gerçekleştirilen bombardıman kampanyası nedeniyle nükleer programınız tamamen durduruldu mu?’ gibi.”

Carlson ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere yarın Washington'u ziyaret edecek olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmek için son birkaç ay içinde üçüncü kez talepte bulunduğunu belirtti.

Trump, cuma günü, pazartesi günü (yarın) Beyaz Saray'da Netanyahu ile İran meselesini görüşeceğini söylemişti.

Trump, İran'ın nükleer programının, geçen ay İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıların ardından ABD'nin saldırıları nedeniyle kalıcı olarak gerilediğini, ancak İran'ın başka bir yerde bu programı yeniden başlatabileceğini düşündüğünü belirtti.

Trump ayrıca İran'ın nükleer programının denetlenmesini veya uranyum zenginleştirmeyi bırakmayı kabul etmediğini de belirtti. Tahran'ın nükleer programını yeniden başlatmasına izin vermeyeceğini söyleyen Trump, İran'ın kendisiyle görüşmek istediğini de ifade etti.

Pezeşkiyan, geçen ay İran'ın nükleer silah geliştirmeyi düşünmediğini, ancak nükleer enerji hakkını kullanmaya ve nükleer araştırmalar yapmaya devam edeceğini söylemişti.