Filistin’e 'İsrail' ibaresiyle yollanan Amazon paketleri iade edilecek

Amazon paket teslimatlarını İsrail’a gönderiyor. (Getty)
Amazon paket teslimatlarını İsrail’a gönderiyor. (Getty)
TT

Filistin’e 'İsrail' ibaresiyle yollanan Amazon paketleri iade edilecek

Amazon paket teslimatlarını İsrail’a gönderiyor. (Getty)
Amazon paket teslimatlarını İsrail’a gönderiyor. (Getty)

Halil Musa
Filistin hükümeti, ABD’li e-ticaret devi Amazon’un yerleşim yerlerini İsrail'in bir parçası olarak kabul etmesine ve Filistinlilere karşı “ırksal ayrımcılık” uygulamasına yanıt olarak şirkete karşı bir dizi prosedürü hayata geçirdi. Şirket ise söz konusu suçlamaları reddediyor.
Batı Şeria'daki Filistinlileri İsrail'de ikamet ettiklerini belirtmeleri halinde kargo ücretinden muaf tutan Amazon, Filistin topraklarında ikamet ettiğini bildiren Filistinlilere ise ücret uyguluyor.
Filistin hükümeti, Amazon şirketine ait prosedürlerin “Filistinlileri ulusal kimliklerini reddetmeye teşvik etme ve şirketin ücretsiz hizmeti karşılığında İsrail'in bir parçası olduklarını kabul ettirme” amacı taşıdığını savunuyor.
Amazon ise İsrail'e uygulanan ücretsiz kargo prosedürünün yalnızca lojistik kaygılardan kaynaklandığını öne sürerek Filistinlilere karşı ayrımcılık yaptığı iddialarını kabul etmiyor.
 
Amazon Sözcüsü Nick Caplin konuya dair şu açıklamalarda bulundu:
“Asıl mesele teslimatların İsrail tarafından kontrol edilen sınırlarda gümrük vergisi ve ek kontrol prosedürlerinden geçmek zorunda olmasıdır. Bu teslimatlar daha sonra yerel bir dağıtım şirketine teslim ediliyor.”
 
Ayrımcı uygulama
Amazon'a gönderdikleri mektupta “ayrımcı uygulamalardan” derhal vazgeçme çağrısında bulunan Filistin Maliye ve Ekonomi Bakanlığı, aksi takdirde uluslararası hukuka uygun şekilde yasal işlem yürütüleceğini bildirdi. Mektupta aynı zamanda “Şirketin politikası, uluslararası hukuku ihlal etmeye devam etmesi için işgal gücü İsrail’i cesaretlendiriyor” ifadeleri kullanıldı.
Filistin Ekonomi Bakanı Halid el-Usayli, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada Amazon’un söz konusu uygulamalarından geri adım atmaması halinde yasal yollara başvurulacağının altını çizdi. Usayli, yerleşim yerlerinin uluslararası hukuk uyarınca yasa dışı olduğunu, bu yüzden de buralarda faaliyet göstermenin yasaklandığını vurguladı.
Filistin’de  posta hizmetinden sorumlu şirket olan Filistin Postası, topraklarındaki özel dağıtım şirketlerini üzerinde Filistin değil de İsrail yazan Amazon paketlerinin dağıtılmaması konusunda bilgilendirdi.
Posta Genel Müdürü Hazar el-Kab, Filistin İletişim Bakanı İshak Sidr’in Amazon şirketi CEO'su Jeff Bezos'a Filistin Devleti’nin egemenliğine saygı duymasını talep eden bir mektup gönderdiğini belirtti.
 
Dünya Posta Birliği
İletişim Bakanlığı, Dünya Posta Birliği'ne Amazon’un Filistinlilerin kargolarını kendi ülkelerindeki adreslerine yerel posta aracılığıyla teslim alma hakkı konusunda uluslararası hukuku ve birlik tarafından alınan kararları ihlal etme tehlikesinin altını çizdiği bir mesaj gönderdi.
Posta İşçileri Sendikası'ndan uluslararası ilişkiler yetkilisi İmad et-Tamizi, Filistinlilerin haklarını ihlal ettiği ve ırksal ayrımcılık uyguladığı için Amazon şirketini boykot etme çağrısında bulundu.
Tamizi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada Filistin’in egemenliğine saygı duyulmadığı takdirde şirketten gelen paketlerin iade edileceğini vurguladı.

 


Washington destekli yardım kuruluşu ay sonundan önce Gazze'de faaliyetlere başlayacak

Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)
Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)
TT

Washington destekli yardım kuruluşu ay sonundan önce Gazze'de faaliyetlere başlayacak

Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)
Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)

ABD destekli bir yardım kuruluşu, sert bir şekilde eleştirilen yardım dağıtım planı çerçevesinde mayıs ayı sonlarından önce Gazze Şeridi’nde faaliyet göstermeye başlamayı planlıyor.

Ancak yardım kuruluşu, İsrail'den Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşların Filistinlilere yardım ulaştırmaya devam etmesine izin vermesini istedi. Gazze Şeridi’ne 2 Mart'tan bu yana hiçbir insani yardım girmedi ve küresel açlık gözlemcilerinden biri Gazze nüfusunun dörtte biri olan yarım milyon insanın açlık riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu. İsrail, Hamas Hareketi’ni ‘insani yardımları çalmakla’ suçluyor, Hamas ise bu suçlamayı reddediyor.

İsrail, Hamas kalan tüm rehineleri serbest bırakana kadar Gazze'ye insani yardım girişini engelleyeceğini açıkladı ve öyle de yapıyor. Öte yandan İsrail, ‘ABD'nin insani yardım planını’ desteklediğini açıkladı. BM ve yardım kuruluşlarının değil, özel şirketlerin Gazze'nin güneyinde yer alacağını söylediği sınırlı sayıdaki güvenli dağıtım bölgelerinden yardım dağıtmasını öngören planı ilk ortaya atan İsrail da oldu.

Yeni kurulan Gazze İnsani Yardım Kurumu, yardım faaliyetlerini yönetecek. Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak adının açıklanmaması kaydıyla yaptığı açıklamada, ABD'li güvenlik firması UG Solutions ile ABD merkezli lojistik ve planlama firması SafeReach Solutions'ın vakfın operasyonlarında yer alacağını söyledi.

Washington, BM ve yardım kuruluşlarını vakıfla iş birliği yapmaya çağırdı. Sürecin, insanlığa saygı, tarafsızlık, bağımsızlık ve yansızlık gibi yerleşik insancıl ilkelere bağlı kalmayacağına dair endişelerini dile getirdiler. BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq dün sabah yaptığı açıklamada, BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher'ın önerilen yardım mekanizmasına yönelik sert eleştirilerine atıfta bulunarak “Biz bu mekanizmaya yönelik itirazlarımızı açıkça belirttik” dedi.

Yardım kuruluşunun icra direktörü olarak atanan Jake Wood dün İsrail'e gönderdiği mektupta endişelerin bir kısmını gidermeye çalıştı. Wood, Gazze İnsani Yardım Kurumu’nun İsrail'e yardım alanlar hakkında hiçbir kişisel bilgi vermeyeceğini söyledi. Gazze İnsani Yardım Kurumu tarafından yapılan ayrı bir açıklamada ise İsrail'in ‘Gazzelilerin tamamına hizmet ulaştırılabilmesi için dağıtım noktalarının sayısını arttırmayı ve kurumun herhangi bir noktasına ulaşamayan sivillere yardım dağıtmak için çözümler bulmayı’ kabul ettiği belirtildi.

İsrail'in BM Daimi Temsilciliği konuyla ilgili yorum yapmayı reddederken Wood, mektubunda İsrail ordusundan Gazze'nin kuzeyinde, vakıf tarafından işletilen ve 30 gün içinde faaliyete geçebilecek güvenli dağıtım tesislerine ev sahipliği yapabilecek yeterli yer belirlemesini ve bunların etrafındaki riskleri en aza indirmesini istedi. İsrail'den yardım kurumunun dağıtım altyapısı tam olarak faaliyete geçene kadar ‘mevcut yolları kullanarak’ yeterli yardım akışını kolaylaştırmasını isteyen Wood, “Devam eden insani baskıyı hafifletmek ve çalışmalarımızın ilk günlerinde dağıtım sahaları üzerindeki baskıyı en aza indirmek için bunun yapılması gerekiyor” dedi.

Gazze İnsani Yardım Kurumu’nun açıklamasının ardından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) planla ilgili endişelerinin devam ettiğini duyurdu. Kızılhaç sözcüsü Steve Dorsey, “İnsani yardımlar ne siyasileştirilmeli ne de askerileştirilmeli. Şu anda Gazze'deki siviller yardımlara büyük ihtiyaç duyuyor. İnsani yardımın derhal ve engellenmeden (Gazze Şeridi’ne) girmesine izin verilmeli” ifadelerini kullandı.