Peçe ya da puşi takmak koronaya karşı koruma sağlıyor mu?

Peçe, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde yaygın olarak kullanılıyor. (Reuters)
Peçe, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde yaygın olarak kullanılıyor. (Reuters)
TT

Peçe ya da puşi takmak koronaya karşı koruma sağlıyor mu?

Peçe, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde yaygın olarak kullanılıyor. (Reuters)
Peçe, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde yaygın olarak kullanılıyor. (Reuters)

Eymen El Gabyavi
Ürdün Sağlık Bakanı Saad Cabir, vatandaşlara koronavirüs salgınından korunmak için “maske yerine puşi takma” çağrısında bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise Cabir’in çağrsınma verdiği cevapta  virüse karşı kullanılan maskenin kıyafet üretiminde kullanılan kumaşlardan üretilmediğini, bu yüzden de etkisinin görülmeyeceğini bildirdi.
Peki kadınların kullandığı peçe, bazılarının iddia ettiği gibi virüsün bulaşmasını engeller mi?
 
Peçe, koronavirüsten korur mu?
Peçenin veya yazın güneşten, kışın ise soğuktan korunmak için takılan puşinin koronayı kesinlikle engellemeyeceğini belirten Suudi Doktor Safuk el-Anzi, zirâ bunların solunum damlacıklarını engellemeyen, giysi kumaşlarından yapıldığını vurguladı. Safuk el-Anzi “Tıbbi maske takılması, ellerin düzenli olarak güzelce yıkanması ve yemeklerin iyice pişirilmesi gerekiyor” dedi.
Suudi Arabistan her ne kadar henüz herhangi bir koronavirüs vakası bildirmemiş olsa da sıkı tedbirler almaya devam ediyor. Söz konusu tedbirlerden sonuncusu, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi ülkeleri vatandaşlarının Mekke ve Medine’ye girişinin yasaklanmasıydı.
 
Parmak izi sistemi bir virüs taşıyıcısıdır
Dr. Anzi, koronanın patlak vermesiyle Kuveyt’in kaldırdığı parmak izi uygulamasıyla çalışan sistemler hakkında “Hastanın parmak izi ve kişisel eşyaları da virüs taşıyıcısıdır” dedi.
Koronavirüse bağlı ölümlerin önceki virüslerin bilançosunu geçmemiş olması, söz konusu virüsü daha ez tehlikeli bir sınıfa sokuyor. Anzi konuya dair yaptığı açıklamada “SARS’a bağlı ölümler yüzde 9, domuz gribine bağlı ölümler ise yüzde 16’yı aşarken koronavirüste bu rakam yüzde 2’yi aşmadı” ifadesini kullandı.
WHO’nun tanımı göre koronavirüs, soğuk algınlığından ağır akut solunum sendromu gibi daha ciddi hastalıklara neden olan bir virüs ailesine üye.

 


Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe