Yenmesi yasaklanan pangolinler hala tehdit altında

Çin pangolinleri  kritik düzeyde tehlideki türler arasında yer alıyor (AFP)
Çin pangolinleri kritik düzeyde tehlideki türler arasında yer alıyor (AFP)
TT

Yenmesi yasaklanan pangolinler hala tehdit altında

Çin pangolinleri  kritik düzeyde tehlideki türler arasında yer alıyor (AFP)
Çin pangolinleri kritik düzeyde tehlideki türler arasında yer alıyor (AFP)

Çevre savunucuları, Çin'in yeni koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte vahşi hayvanları yemeye resmi bir kısıtlama getirmiş olmasına karşın pangolin (pullu karıncayiyen) türlerinin hala tehdit altında olduğu konusunda uyardı.
Kaynağının Vuhan'daki bir deniz ürünleri pazarı olduğu düşünülen ölümcül virüsün yayılmasını kontrol altında tutmaya çalışan yetkililer, ülkede az bulunan bir lezzet kabul edilen pangolin etinin tüketimini yasakladı.
Sekiz pangolin türünden biri olan ve kritik düzeyde tehlikedeki türler arasında yer alan Çin pangolini, yaban hayvanlarının yenilmesini yasaklayan karara dahil edildi.
Ancak çevre savunucuları, bu kabuklu memeli türünün üzerindeki "esas tehdidin" etinin tüketimi olmadığı konusunda uyardı.
Hayvanları korumayı amaçlayan ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Humane Society International'ın (HSI) hayvan refahından sorumlu başkan yardımcısı Dr. Teresa Telecky, The Independent'a şunları söyledi: "Pangolinlerin etleri yiyecek olarak tüketilirken pullarıysa ilaç olarak kullanılıyor."
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Dr. Telecky şöyle devam ediyor: "Her ne kadar yeni yasak pangolinlerin yenmesini durdurmayı hedeflese de, pangolinlerin sekiz türü içinde esas tehdit olan pangolin yetiştiriciliği ve kabuğunun ticaretini engellemeyecek."
Dr. Telecky, Dünya Doğa Koruma Birliği (IUCN) verilerine göre Çin genelinde sayıları azalmakta olan bu hayvanların tüketim yasağından nasıl etkileneceğinin "belirsiz" olduğunu ifade ediyor.
Çinli araştırmacılar, şimdiye dek yaklaşık 80 bin kişiye bulaşan yeni koronavirüsün (Kovid-19) yayılmasıyla pangolinler arasında bir bağlantı bulunduğunu düşünüyor.
Fakat dünya genelinde diğer bilim insanları bu iddiaya karşı çıkıyor.
Pangolinler Çin'de koruma altında olan türlerden biri ve tüm yaban hayvanların tüketim için ticaretini engelleyen yeni yasaktan önce de ticaretinin yapılması zaten kısıtlanmıştı.
Ama ülke çapında yüksek talebin devam etmesi, bu hayvanların yasadışı ticaretiyle sonuçlandı.
Yeni koronavirüs salgınıyla savaşan Çin, geçen hafta porsuk, kaplumbağa ve pangolin gibi vahşi hayvanların yenmesi konusunda yurttaşlarına kısıtlama getirdi.
HSI'dan Dr. Telecky şunları söyledi: "Çin'in yaban hayvanlarının yiyecek olarak tüketilmesini engelleyen yasağını olumlu karşılıyoruz, yasağın katı bir şekilde uygulanacağını ve arkasında durulacağını varsayarsak, her yıl binlerce hayvanı ticaretleri sırasındaki gaddar uygulamalardan kurtaracak."



2 bin yıl önce beraber gömülen ikiz bebeklerin gizemi aydınlandı

Sanatçının çifte defin çizimi (M. Daniel Watkins)
Sanatçının çifte defin çizimi (M. Daniel Watkins)
TT

2 bin yıl önce beraber gömülen ikiz bebeklerin gizemi aydınlandı

Sanatçının çifte defin çizimi (M. Daniel Watkins)
Sanatçının çifte defin çizimi (M. Daniel Watkins)

Yeni bir araştırmaya göre Hırvatistan'da bulunan ve 2 bin yıl önce birbirine dönük halde gömülen çift yumurta ikizi bebeklerin ölümünde kurşun zehirlenmesi rol oynamış olabilir.

Bebeklerin nasıl öldüğü tam olarak bilinmese de Mississippi Eyalet Üniversitesi'nden Anna Osterholtz'un da aralarında bulunduğu araştırmacılar, kurşun zehirlenmesinin rol oynadığından şüpheleniyor.

Nadir görülen çifte defin, MÖ 47 civarında Roma'nın İlirya eyaletinin parçası olan, Hırvatistan'ın Trogir kentindeki Dragulin mezarlığında keşfedildi.

Arkeologlar mezarlıktaki ilk kazıyı, yeni bir otopark inşaatında antik taş vazoların ortaya çıkarması üzerine 2016'da yapmıştı.

DNA analizi, bebeklerin MS 1. ya da 2. yüzyılda birlikte gömülen ve biri kız, diğeri erkek olan çift yumurta ikizleri olduğunu ortaya çıkardı.

Journal of Archaeological Science'ta yayımlanan çalışmada, "Tek seferde gömülmüş olmaları, aynı anda öldüklerine ve muhtemelen ölü doğduklarına işaret ediyor" sonucuna varıldı.

İskeletlerin analizi, ikiz bebeklerde "ciddi bir metabolik hastalık" ve "deniz ürünleri içeren tipik bir Roma beslenme düzeni"ne işaret ediyor. İkizler muhtemelen iskorbüt veya raşitizm gibi beslenme yetersizliklerinden muzdaripti ve vücutları bazı besinleri kullanamıyordu.

Araştırmacılar annelerinin yetersiz beslendiğinden veya metabolik bir hastalıktan muzdarip olduğundan, bunun da bebeklerin sağlık durumunun kötüleşmesine katkıda bulunduğundan şüpheleniyor. Çalışmada buna alternatif olarak bebeklerin kurşun zehirlenmesinin yol açtığı metabolik komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetmiş olabileceği öne sürülüyor.

Çalışmada, "Kurşun zehirlenmesi düşük, ölü doğum ve bebek ölüm oranlarının artmasıyla bağlantılı" ifadeleri yer alıyor. 

Bunun nedeni, annenin maruz kaldığı kurşunun plasenta yoluyla fetüse ve daha sonra anne sütü yoluyla bebeğe geçmesi sonucu çocuğun patolojik değişiklikler göstermeye başlaması.

Daha önceki çalışmalar, Roma İmparatorluğu'nun çöküşünde kurşun zehirlenmesinin oynadığı kilit rolü belgelemişti.

Roma dünyası bu zehirli metali boru ve mutfak gereçlerininde geniş çapta kullanmanın yanı sıra gıdaları korumak ve şarabı tatlandırmak için de tercih ediyordu.

Araştırmacılar ikizlerin iskeletinde, kemiklerdeki gözeneklerin artması gibi kurşun zehirlenmesinin etkileriyle tutarlı rahatsızlıklar saptadı.

Hırvatistan'daki antik kazı alanlarından 150 kişi üzerinde yakın zamanda yapılan bir çalışma da "Roma döneminde kurşun seviyelerinde muazzam bir artış" yaşandığını göstermişti. 

Benzer bir eğilimin Tragurium'un yakın çevresindeki birkaç Roma dönemi yerleşiminde de görülmesi, bu hipoteze ek bir doğrulama sunabilir.

Independent Türkçe