Cezayir’de DEAŞ ve el-Afgani’nin destekçilerine operasyon başlatıldı

 (Getty)
(Getty)
TT

Cezayir’de DEAŞ ve el-Afgani’nin destekçilerine operasyon başlatıldı

 (Getty)
(Getty)

Atıf Katadre
Cezayir Savunma Bakanlığı, başkentin 500 km batısında yer alan Sidi Belabbas dağlarında gerçekleşen arama-tarama ve imha operasyonu sırasında çıkan çatışmada bir askerin hayatını kaybettiğini ve bir teröristin ise etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Bu haber, resmi makamlar tarafından tanımlandığı şekliyle terör kalıntılarının ve silahlı grupların ülkenin çeşitli alanlarda insani zayiat verme kabiliyeti ile ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Bakanlığın açıklamasında, Sidi Belabbas dağlarındaki operasyonda sözleşmeli asker Merdasi Musa’nın hayatını kaybettiği belirtildi. Terörle mücadele kapsamında yürütülen arama ve tarama operasyonunun akabinde tehlikeli bir teröristin etkisiz hale getirildiğini kaydedildiği açıklamada, bir makineli tüfek ve üç mühimmat deposunun ele geçirildiği bildirildi. Açıklamada öldürülen teröristin kimliğini tespit etme sürecinin devam etmekte olduğu kaydedildi.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, hayatını kaybeden askerin ailesine başsağlığı dileklerini iletti.
Cezayir’deki bu operasyonun, yılın başından bu yana askerlerin hedef alındığı ikinci operasyon olduğu kaydediliyor. 9 Şubat'ta Savunma Bakanlığı tarafından ‘intihar saldırısı’ olarak nitelendirilen bir diğer olayda da Mali sınırında görev yapan muhafız kışlasına düzenlemem saldırıda bir asker hayatını kaybetmişti. Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Said Şangariha, saldırının ardından Timiaouine beldesine gitmişti.

Ordu hareketleri
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, 2017 sonbaharından bu yana terörle mücadele operasyonlarına ilişkin bilgilerde bir kesinti söz konusu oldu. Cezayir ordusu, 30 yıldır devam etmekte olan terörle mücadele planı kapsamında kuzeydeki dağlık tepelere konuşlandırılıyor. Ordu doğu, merkez veya batıda yer alan dağlarda ayrı ayrı arama ve tarama operasyonları gerçekleştirerek, terör hareketliliğine ilişkin gelen askeri güvenlik raporları doğrultusunda hareket ediyor. Sidi Belabbas'da yapılan operasyona bu kapsamda yapıldı.
Afrika Terörizm Araştırmaları Merkezi'nin eski çalışanlarından olan Hayouni İsmail, her ne kadar tecrit edilmiş ve hareket edecek kabiliyetten yoksun olsalar da terör hücrelerinin hala mevcut olduğunu ifade etti.
Independent Arabia’ya konuşan İsmail, bugün terörist gruplar hakkında konuşmak mümkün olmadığını belirttiği açıklamasında, daha ziyade teslim olmayı reddeden anarşist bireylerden bahsedilebileceğini söyledi. Birkaç ay önce Cezayir'in doğusundaki Jijel şehrinden bir ailenin teslim olmasının ardından aile reisinin 1990'lardan bu yana terör saflarında olduğunun ortaya çıktığını dile getiren İsmail, bu kişilerin dini bir kaygı yahut siyasi bir proje tarafından motive olarak harekete geçmediklerini, bilakis yıllardır gerçeklikten kopuk bir şekilde dağlarda yaşadıklarını söyledi.
Terör kalıntılarına ilişkin resmi makamlar tarafından yapılan açıklamaların büyük ölçüde doğru olduğu değerlendirmesinde bulunan İsmail, şu anda herhangi bir örgüte mensubiyeti olmayan unsurlara yönelik asgari düzeyde operasyonların gerçekleştirildiğini belirtti.

Afgani’nin kalıntıları?
Cezayir güvenlik birimleri üç yıldır Selim el-Afgani olarak bilinen terörist Ebu Cafer es-Selefi’nin izini takip etmeye çalışıyor. DEAŞ’a bağlı olan Hilafet Ordusu örgütünün başına geçen kişinin kimliğine ilişkin elde edilen bilgiler doğrultusunda güvenlik birimleri çalışmalarını gerçekleştiriyor.
‘Selefi Çağrının Koruyucuları’ isimli örgütün eski lideri olan Selim el-Afgani, intihar operasyonlarına ilişkin el-Kaide ile yaşadığı anlaşmazlığın ardından liderlikten ayrılmıştı.
Cezayir makamları 2017 yılında başkentin 400 km doğusunda bulunan Konstantin vilayetinde Hilafet Ordusu’nun son üyesinin ortadan kaldırıldığını açıklamıştı. O gün silahlı kişiler, bir polis karakolunu hedef almış ve bir restoranda bulunan bir subayı öldürmüşlerdi. Daha sonra yapılan resmi açıklamada, ülkede DEAŞ hikayesinin sona erdiği bildirildi.
Ebu Cafer Muhammed es-Selefi, Sidi Belabbas'da doğdu. Askeri birlikler bugünlerde, Cezayir'in 500 km batısında yer alan Tafasur Dağları'nda geniş çaplı bir arama ve tarama operasyonu gerçekleştiriyor. Ebu Cafer Selefi, cihadist bir örgüt olarak isimlendirilen grubun ilk katılımcılarındandı. Sonrasında 1996 yılında örgütten ayrıldı ve ismi Selefi Çağrının Koruyucuları olarak değiştirilen Korku Taburu adlı grubun liderliğini yaptı.
Afgani birkaç yıl önce ortadan kayboldu ve hakkında bilinen en son şey Selefi Çağrının Koruyucuları örgütünün feshedildiği beklentisiyle onun Cezayir güvenlik organlarıyla temasa geçtiğiydi. Bu örgütün yıllardır herhangi bir faaliyette bulunduğu bilinmiyor. Örgüt yaptığı açıklamalarla, el-Kaide tarafından gerçekleştirilen intihar saldırılarını sert bir şekilde reddettiğini belirtti. Ayrıca bu hususta hala sitesinde yer alan bir vizyon ortaya koydu.
Terörle mücadele güçleri, Başkentin 70 km batısında yer alan Chenoua bölgesinden Ténès beldesine kadar olan alanda, başkentin 200 km batısında yer alan Ayn Defla ve Şelf valiliklerinde ve üçüncü olarak başkentin 500 km batısında yer alan Sidi Belabbas ekseninde faaliyetlerini devam ettiriyor.

 


Kızılhaç, Sudan'ın Kordofan kentinde 5 gönüllünün hayatını kaybettiğini duyurdu

Sudan'ın Darfur bölgesindeki El Faşir sokaklarında Hızlı Destek Kuvvetleri savaşçıları kutlama yapıyor (AFP)
Sudan'ın Darfur bölgesindeki El Faşir sokaklarında Hızlı Destek Kuvvetleri savaşçıları kutlama yapıyor (AFP)
TT

Kızılhaç, Sudan'ın Kordofan kentinde 5 gönüllünün hayatını kaybettiğini duyurdu

Sudan'ın Darfur bölgesindeki El Faşir sokaklarında Hızlı Destek Kuvvetleri savaşçıları kutlama yapıyor (AFP)
Sudan'ın Darfur bölgesindeki El Faşir sokaklarında Hızlı Destek Kuvvetleri savaşçıları kutlama yapıyor (AFP)

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), dün yaptığı açıklamada, 5 Sudanlı Kızılay gönüllüsünün Kuzey Kordofan Eyaleti, Bara'da görev başındayken öldürüldüğünü, üç gönüllünün ise hala kayıp olduğunu duyurdu.

IFRC, "Tam koruma sağlaması gereken Kızılay yelekleri giydikleri" ve "Federasyonun yerel şubesi tarafından verilen kimlik kartlarını taşıdıkları" belirtilerek, insani yardım çalışanı olduklarının açıkça görüldüğünü belirtti. Açıklamada, "insani yardım ekiplerine yönelik herhangi bir saldırının kabul edilemez olduğu" ifade edildi.

Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) el Faşir'de sivillere yönelik yaygın ihlallerle ilgili suçlamaları, Batı Sudan'daki bu stratejik şehrin kontrolünü ele geçirmesinden üç gün sonra bugün yoğunlaştı. Darfur'daki en karanlık dönemleri anımsatan, uydu görüntüleriyle desteklenen çok sayıda ihlale dair rahatsız edici haberler ortaya çıktı.

Sudan ordusuyla ittifak halindeki Ortak Görev Gücü, dün HDK'yi pazar gününden bu yana El Faşir'de 2 binden fazla silahsız sivili, "çoğu kadın, çocuk ve yaşlı" olmak üzere infaz etmekle suçladı.

18 aydan uzun süren acımasız kuşatmanın ardından El Faşir, pazar günü Darfur bölgesindeki ordunun son kalesi olan HDK’nin eline geçti.Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu gelişme, HDK’nin Sudan'ın yaklaşık üçte birini oluşturan geniş bölge üzerinde tam kontrol sağlamalarına olanak sağladı.


Gazze’de İsrail’in düzenlediği hava saldırılarında 35 Filistinli öldü, Hamas iki rehinenin daha cesedini bulduğunu duyurdu

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi girişinde, İsrail'in hava saldırısında ölen bir yakını için ağlayan yaşlı bir Filistinli adam (Reuters)
Han Yunus’taki Nasır Hastanesi girişinde, İsrail'in hava saldırısında ölen bir yakını için ağlayan yaşlı bir Filistinli adam (Reuters)
TT

Gazze’de İsrail’in düzenlediği hava saldırılarında 35 Filistinli öldü, Hamas iki rehinenin daha cesedini bulduğunu duyurdu

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi girişinde, İsrail'in hava saldırısında ölen bir yakını için ağlayan yaşlı bir Filistinli adam (Reuters)
Han Yunus’taki Nasır Hastanesi girişinde, İsrail'in hava saldırısında ölen bir yakını için ağlayan yaşlı bir Filistinli adam (Reuters)

Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü bu sabah Fransız Haber Ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada, İsrail’in dün Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerini hedef alan hava saldırılarında en az 35 Filistinlinin öldüğünü ve onlarca kişinin yaralandığını duyurdu.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Basal, işgalci İsrail’in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarında en az 35 Filistinlinin öldüğünü ve onlarca kişinin yaralandığını, sivil savunma ekiplerinin halen enkaz altından ölü ve yaralıları çıkarmaya çalıştığını söyledi.

Öte yandan önemli bir gelişme olarak Hamas, Gazze Şeridi'nde iki rehinenin daha cesedinin bulduğunu açıkladı. Hamas’ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları, salı gecesi Telegram kanalında yayınladığı açıklamada, cesetleri bulduğunu ve iki rehinenin isimlerini yayınladığını belirtti, ancak cesetlerin gece boyunca İsrail'e teslim edilip edilmeyeceği konusunda net bir açıklama yapılmadı. İsrail basını genellikle cesetler resmi olarak teşhis edilip ailelerine haber verilene kadar rehinelerin isimlerini yayınlamıyor.

Hamas, Gazze Şeridi'nde şiddetin yeniden tırmanması üzerine başka bir rehinenin cesedini teslim etmeyi erteleyeceğini açıklamıştı. Kassam Tugayları, bu ertelemenin ‘işgalci İsrail’in ihlallerine’ yanıt olarak yapıldığını açıkladı. Cesedin Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir tünelde yapılan aramalar sırasında bulunduğunu ekleyen Kassam Tugaylar, İsrail'in yeni saldırılarının cesedin aranmasını ve teslim edilmesini engellediğini belirtti.

İsrail, Hamas’ı ateşkesi ihlal etmekle suçladıktan sonra dün Gazze'ye hava saldırıları düzenledi. Bu saldırı, ABD Başkanı Donald Trump'ın bu ayın başlarında arabuluculuğunu yaptığı kırılgan anlaşmayı sınayan en son gelişme oldu.

Görgü tanıkları, İsrail’in hava saldırılarının çarşamba sabahı erken saatlere kadar bölgenin genelinde devam ettiğini söyledi. İsrail ordusu, üç haftadır süren ateşkesin son şiddet olayı olan bu saldırılar hakkında henüz bir açıklama yapmadı.

Saldırılar, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ofisinin, Başbakan’ın derhal ‘şiddetli saldırılar’ başlatılması emrini verdiğini belirten bir açıklama yayınlamasının ardından gerçekleşti. Açıklamada saldırıların nedeni açıklanmadı, ancak İsrailli bir askeri yetkili, Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail kontrolü altındaki bir bölgede İsrail güçlerine saldırarak ateşkesi ihlal ettiğini öne sürdü. Yetkili, “Bu saldırı, ateşkesi bir kez daha açıkça ihlal eden bir eylemdir” diye ekledi.

ABD destekli ateşkes 10 Ekim'de yürürlüğe girerek, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırılarla başlayan ve Gazze Şeridi’nin geniş çaplı yıkıma uğramasına yol açan iki yıllık savaşı sona erdirdi. Her iki taraf da birbirlerini ihlallerle suçladı.

Geçtiğimiz hafta ABD yönetiminden bazı yetkililerle birlikte İsrail'i ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasının son zamanlardaki gerginliğe rağmen hala geçerli olduğunu söyledi. Vance gazetecilere yaptığı açıklamada “Bu anlaşma, burada ve orada küçük çatışmalar olmayacağı anlamına gelmez. Hamas veya Gazze'deki başka bir grubun İsrailli bir askere saldırdığının farkındayız. İsraillilerin buna karşılık vereceğini bekliyoruz, ancak ABD Başkanı’nın (Donald Trump) ilan ettiği barışın buna rağmen devam edeceğine inanıyorum” dedi.

İsrail basını bu sabah, İsrail ordusunun Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde Hamas üyeleriyle çatışmaya girdiğini bildirdi. İsrail ordusu yorum talebine yanıt vermezken Hamas, Refah'ta İsrail güçlerine düzenlenen saldırıdan sorumlu olmadığını açıkladı. Hamas ayrıca yaptığı açıklamada Gazze'deki ateşkes anlaşmasına bağlı kalmaya devam ettiğini vurguladı.

İsrail’in Gazze şehrine yönelik hava saldırıları, cumartesi günü Gazze’nin merkezinde İsrail askerlerine saldırı planladığı iddia edilen bir kişiye yönelik ‘hedefli saldırı’ olarak nitelendirdiği olayın ardından gerçekleşti.


İsrail bombardımanı altında Gazze anlaşması

Gazze'de dün İsrailli rehinelerin cesetlerini bulmak için çalışanlar (Reuters)
Gazze'de dün İsrailli rehinelerin cesetlerini bulmak için çalışanlar (Reuters)
TT

İsrail bombardımanı altında Gazze anlaşması

Gazze'de dün İsrailli rehinelerin cesetlerini bulmak için çalışanlar (Reuters)
Gazze'de dün İsrailli rehinelerin cesetlerini bulmak için çalışanlar (Reuters)

Gazze'deki ateşkes anlaşması, İsrail ordusunun dün Gazze Şeridi'ndeki çeşitli noktalara hava saldırıları düzenlemesiyle birlikte İsrail bombardımanı altında. Başbakan Binyamin Netanyahu, saldırıların "acil ve etkili" olmasını istedi.

Hamas'ın pazartesi günü İsrail'e iade edilen bir tutuklunun cenazesinin naaşını teslim etmesiyle ilgili kriz, İsrail'in Hamas'ı naaşları yeniden gömmek ve çıkarmakla suçlamasının ardından anlaşmaya gölge düşürdü. Refah'ta, İsrail'in Hamas'la bağlantılı olduğunu iddia ettiği kişilerle İsrail askerleri arasında çatışmalar çıktı ve bir asker ağır yaralandı.

Netanyahu, güvenlik toplantısı düzenledikten sonra saldırıya devam etme kararı aldı. Haberlere göre Netanyahu, Trump'ın İsrail ordusunun konuşlandırılması için belirlediği "sarı çizgi"nin batısındaki bölgeler üzerinde İsrail kontrolünü genişletmek için Washington'u ikna etmeye çalışıyordu.

Kassam Tugayları ise dün teslim edilmesi planlanan rehinenin cenazesinin teslimini, "İsrail ihlalleri" nedeniyle ertelediklerini duyurdu.