PYD Eş Başkanı Enver Müslim: Suriye hükümetiyle ön şartsız görüşmeye hazırız

PYD’nin yeni eş başkanı Enver Müslim (Şarku’l Avsat)
PYD’nin yeni eş başkanı Enver Müslim (Şarku’l Avsat)
TT

PYD Eş Başkanı Enver Müslim: Suriye hükümetiyle ön şartsız görüşmeye hazırız

PYD’nin yeni eş başkanı Enver Müslim (Şarku’l Avsat)
PYD’nin yeni eş başkanı Enver Müslim (Şarku’l Avsat)

PYD Eş Başkanı Enver Müslim, Kürt halkının ve tüm etnik ve dini bileşenlerin haklarını anayasal olarak güvence altına alan âdem-i merkeziyetçi demokratik bir sistemin temellerinin atılması için Suriye hükümetiyle ön şartsız müzakerelere hazır olduklarını açıkladı.
25 Şubat’ta düzenlenen PYD 8’inci Olağan Kongresi’nde eş başkanlık görevlerine Enver Müslim ve Ayşe Hiso seçildi.

Ancak yeni PYD yönetimi halihazırda 4 sorunla karşı karşıya;
1- Suriye hükümetiyle müzakere masasına oturulması
2- Kürtler arasındaki anlaşmazlıkların çözümü
3- Birleştirici bir siyasi söylemin oluşturulması (ittifakların Suriyeli muhalif grupları da kapsayacak şekilde genişletilmesi)
4- Bölgesel ve uluslararası müdahalelerin olduğu bir ortamda izole edilen bölgelerin idaresi.
Şam yönetimi geçen ayın başında Rusya’nın arabuluculuğunda Kürtlerle siyasi diyaloğun başlatılması ve Fırat’ın doğusundaki bölgelerin geleceğinin ele alınması için Ortak Yüksek Komite’nin kurulmasına yeşil ışık yakmıştı.
Şarku’l Avsat’a konuşan Müslim, Suriye hükümetinin ‘askeri çözüm beklentisi içerisinde olduğunu ve böylece tüm coğrafyayı askeri seçenekle kontrol altına almayı istediğini’ belirterek, Şam yönetimiyle herhangi resmi bir toplantı gerçekleştirmediklerini söyledi.
Müslim, “Rejim askeri zihniyete bağlı kalıyor. Ülkeyi 2011 öncesi merkezi yönetime geri döndürmeyi istiyor. Bugün Suriye’de yaşanan tüm değişimleri görmezden geliyor. Öz yönetim tecrübesini ve olumlu yönlerini tanımak istemiyor” ifadelerini kullandı.
Müslim, Kürt gruplar arasındaki diyalog hakkında, “Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Kobani’nin geçtiğimiz yılın sonlarında Kürtlerin bir araya gelmesi için başlattığı girişim olumluydu ve ortak çalışma için uygun zemin hazırladı. Biz, bunu memnuniyetle karşıladık. Buna bağlı olduğumuzu ve ciddi bir şekilde geliştirilmesinin yanında olduğumuzu ilan ettik” diye konuştu.
Suriye Kürt Ulusal Konseyi'nin (ENKS) ile PYD arasında resmi görüşmeler henüz başlamadı. Suriyeli Kürtler arasındaki ihtilafların giderilmesi yönünde bölgesel ve uluslararası çağrıların olmasına rağmen ENKS, böyle bir adımın atılabilmesi için iki taraf arasında güven ortamının tesis edilmesini ve bu kapsamda Konsey üyesi kayıp 9 siyasetçinin akıbetinin ortaya çıkarılmasını talep ediyor.
Müslim, “ENKS yöneticilerini ve tüm Kürt partileri toplanmaya, bir tavır belirlemeye ve Kürt halkının çıkarlarını parti ve otorite çıkarlarının üstünde tutmaya çağırıyorum” dedi.
Müslim, önümüzdeki günlerde bir tarafta Kürtler arasında diğer tarafta Suriye ulusal grupları arasında anlaşma yapılması için toplantı düzenleyeceklerini belirterek, “Kürtler arasında birlik olması gerektiği yönündeki tüm çağrılara yanıt olarak, ortak bir Kürt zeminin oluşturulması ve toplantıların başarıya ulaşması için uygun iklim ve koşulları yaratmak için çalışıyoruz” dedi.
PYD, Suriyeli muhalif güçlerle siyasi ittifak alanını genişletmeye çalışıyor. Müslim, Şam’da faaliyet gösteren yasal muhalif partiler, Ulusal Koordinasyon Heyeti ve Moskova ile Kahire platformlarıyla çalışmaya açık olduklarını söyledi.
Müslim, Ankara’nın vesayeti altında faaliyet gösterdikleri için ENKS ile bir yakınlaşmanın olmasını uzak bir ihtimal olarak gördüğüne işaret ederek, “Afrin, Serekaniye (Rasulayn), Tel Abyad ve kuzeydeki şehirler halen ENKS’ye bağlı gruplar tarafından işgal altında” ifadelerini kullandı.
Müslim, “Suriye Geçici Hükümeti’ne bağlı askeri gruplar, Türk ordusunun koruması ve şemsiyesi altında orada bulunan halkımıza karşı etnik temizlik politikaları uyguluyor” dedi.
Kürtlerin bölgedeki tüm bileşenlerle, Arap, Süryani, Asuri, Türkmen ve Çerkezlerle ittifakının olduğunu ve öz yönetim şemsiyesi altında birlikte çalıştığını söyleyen Müslim, “Bu toprakların DEAŞ teröründen kurtarılması için hepsi mücadele verdi ve öz yönetim aracılığıyla gerçek bir demokratik örneklik teşkil ettiler” diye konuştu.
Müslim, PYD temsilcilerinin Suriye kriziyle ilgili tüm uluslararası diyaloglara katılmasını talep etti.
1976 doğumlu Enver Müslim, 2000 yılında Halep Üniversitesi’nde hukuk eğitimini tamamlayarak avukatlık mesleğine adım attı. 2002’de Özgürlük ve Adalet Örgütü’nün kurucu kadrosunda yer aldı. 2005’in sonlarına doğru PYD’ye üye oldu. 2011’de Suriye’de protestoların patlak verdiği dönemde gözaltına alındı. Müslim, doğum yeri olan Ayn el-Arab’da (Kobani) 2015’te savaşın bitmesinin ardından burada kurduğu yerel meclise 2 yıl boyunca başkanlık yaptı. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ilanı sonrasında 2018’in başlarında Suriye'nin kuzeydoğusundaki Fırat Bölgesi başkanlığına getirildi.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.