Suudi Arabistan umre ve Mescid-i Nebevi ziyaretlerini askıya aldı

Mescid-i Haram tavaf alanı (AP)
Mescid-i Haram tavaf alanı (AP)
TT

Suudi Arabistan umre ve Mescid-i Nebevi ziyaretlerini askıya aldı

Mescid-i Haram tavaf alanı (AP)
Mescid-i Haram tavaf alanı (AP)

Koronavirüs (COVID-19) salgınının Suudi Arabistan’da ülke çapında yayılmasını engellemek adına alınan önlemler iki katına çıkarıldı.
Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ülkede ikamet edenlerin umre ve Mescid-i Nebevi ziyaretlerinin geçici olarak durdurulduğu bildirildi. Aynı saatlerde Suudi Arabistan Sağlık Bakanı Dr. Tevfik er-Rabia yeni tip koronavirüs (COVID-19) bulaşan Suudi Arabistan vatandaşının durumunun stabil olduğu ve onunla temasa geçen 70 kişinin de yetkililer tarafından izlendiğini duyurdu.
Umre ziyaretlerini geçici olarak durdurma kararı, Suudi Arabistan'ın umre ve Mescid-i Nevi ziyaretleri için yabancı ülkelerden gelenlerin giriş vizelerinin askıya alınma kararının bir parçası olarak geldi. Bu çerçevede kararın sürekli olarak gözden geçirilmesi ve bu kararın alınmasının arkasındaki sebeplerin kaybolmasıyla uygulamanın da kaldırılacağı belirtildi.
Suudi Arabistan İçişleri’nde görevli olan bir kaynak, gösterilen küresel çabaları ve başta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) olmak üzere uluslararası örgütlerin yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınını önleme, kontrol altına alma ve yok etme adına gösterdiği kararlılığı desteklemek adına Suudi Arabistan’ın Umre ve Mescid-i Nebevi’ye yabancı ülkelerden yapılan ziyaretleri geçici olarak durdurduğunu belirtti. Bunun yanı sıra koronavirüsü tehlikesinin ciddi boyutlara ulaştığı ülkelerden gelen turistlerin giriş vizelerinin ve Suudi Arabistan ile Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi ülkelerin vatandaşlarının ülkeye giriş çıkışlarda ulusal kimlik kartı kullanması da askıya alındı. Yeni tip koronavirüs hakkında son gelişmeleri takip eden ilgili komisyonun tavsiyeleri doğrultusunda Suudi Arabistan vatandaşlarının da umre ve Mescid-i Nevi ziyaretleri geçici olarak durduruldu. Bu çerçevede kararın sürekli olarak gözden geçirilmesi ve bu kararın alınmasının arkasındaki sebeplerin ortadan kalkmasıyla uygulamanın da kaldırılması şartı koşuldu.
Bu sırada Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakan Yardımcısı Dr. Abdulfettah Maşşat yaptığı açıklamada Suudi Arabistan hükümetinin ülkedeki misafirlerin güvenliğini ve emniyetini sağlamak istediğini ve bu güvenliğin en önemli unsurlarından birinin sağlık olduğunu belirtti. Bölgede ve dünyanın çeşitli yerlerinde yayılan salgın sebebiyle virüsün Mekke ve Medine’ye gelmesini engellemek için tedbir amaçlı umre ziyaretlerinin askıya alındığını ve bu kararın geçici olduğunu belirtti. Aynı zamanda virüs hakkındaki gelişmelerin sürekli olarak incelendiği ve ilgili komiteler tarafından virüsün yayılma hızının gözden geçirildiği bilgisini verdi.
Maşşat Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda umre yapan bazı kişilerin yolculuklarında herhangi bir gecikme yaşanması durumuna karşılık otelde 7 bin yatak sağlandığını ifade ederek bu kişiler için kapsamlı bir güvenlik girişimi başlatıldığını söyledi. Ayrıca Suudi Arabistan’da umre yapan kişi sayısının yaklaşık 292 bin kişi olduğuna dikkat çekti.
Meşşat Hac ve Umre Bakanlığının özellikle umre yapanların uçuş tarihlerine göre ülkeden ayrıldığından emin olma ve Mescid-i Haram'da veya havaalanlarında oluşabilecek gecikmeler ve izdiham ile başa çıkma konusunda üstlendiği merkezi rolünü sürdürdüğünü belirtti.
Bunun sağlanması için Medine'deki Kral Abdülaziz Uluslararası Havalimanı ile Prens Muhammed bin Abdülaziz Havalimanı ve Mekke arasında entegre halinde çalışan elektronik bir izleme ağı oluşturuldu.
Suudi Arabistan vatandaşlarının umre ziyaretlerinin geçici olarak askıya alınması kararı, Suudi Arabistan hükümetinin yeni tip koronavirüsün yayılmasını önlemek için sürekli olarak aldığı tedbirler arasında gelen tedbir amaçlı kararlardan biri olarak görülüyor. Sirkülasyon halinde devam eden büyük bir insan kalabalığını ağırlayan iki kutsal camide virüsün yayılmasını engellenmek adına alınan karar, burada bulunan insanların güvence altına alınması konusunda büyük bir önem taşıyor. Suudi Arabistan Hükümeti’nin virüsün Suudi Arabistan Krallığı içerisinde yayılmasını önlemek adına aldığı tedbirler ile uyumlu olan ve gösterilen çabaların devamı niteliğinde olan bu karar, vatandaşların ve sakinlerin güvenliğine yönelik yüksek bir koruma sağlamayı hedefliyor.
Diğer taraftan Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı tarafından dün gece yapılan açıklamada Bahreyn üzerinden İran’dan Suudi Arabistan’a geçen Suudi Arabistan vatandaşı bir kişiye virüs bulaştığı doğrulandı böylece ülkede görülen koronavirüs vakasının ikiye çıktığı duyuruldu. Suudi Arabistan sınır kapısında daha önce İran'da bulunduğunu belirtmeyen hastanın Suudi Arabistan’da geçtiğimiz günlerden duyurulan ilk koronavirüs vakası ile birlikte seyahat ettiği bildirildi.
Bakanlık hastanın şu an hastanede karantina altına alınmış durumda olduğunu, kendisine gereken ilginin gösterildiği ve onaylanmış prosedürlere uygun olarak sağlık hizmeti aldığını bildirdi. Ayrıca hastanın temas ettiği herkesin tespit edilip karantina altına alındığını ve bu kişilerden alınan örneklerin incelenmek üzere Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’ne (CDC) gönderildiğini ve inceleme biter bitmez tüm sonuçların açıklanacağını söyleyerek vatandaşlara olayın kontrol altında olduğunu belirtti. Bunun yanında bilgilerin resmi kaynaklardan alınması ve söylentilere kulak asılmaması gerektiğini vurgulayarak virüs ile ilgili herhangi bir bilgi almak isteyen kişilerin 937 numaralı çağrı merkezi ile iletişime geçmeleri çağrısında bulundu.
Buna ek olarak Suudi Arabistan Sağlık Bakanı Dr. Tevfik er-Rabia Bahreyn üzerinden İran’dan Suudi Arabistan’a gelen ilk koronavirüs vakasının durumunun stabil olduğunu, hastanelerden birinde karantina altında tutulduğunu ve durumunun yakından takip edildiğini belirtti.
Devletin 17 farklı kurumundan oluşan Koronavirüs İzleme Komitesi'nin her gün yapılan rutin toplantısının ardından açıklama yapan Dr. Rabia, virüs bulaşan kişiyle temas eden 70 kişinin tespit edilip önlem amaçlı karantina altına alındığını ve bu kişilerden örnekler alındığını söyledi. Alınan örneklerin 51’inin incelendiği ve sonuçların negatif çıktığını, diğer kişilerin sonuçlarının çıkmasının ise beklendiğini ifade etti.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanı, sağlıklarını güvence altına almak ve hiçbir virüs belirtisinin görülmediğinden emin olmak için iki hafta boyunca bu kişilerin sağlık durumlarının izleneceğini belirtti. Buna ek olarak, Suudi Arabistan KİK ülkeleri vatandaşlarının seyahat etmek için ulusal kimlik kartlarının kullanımının askıya alınmasına yönelik bir karar aldı ve KİK ülkelerinin vatandaşlarının Krallık'a gelmeden önce seyahat ettikleri ülkelerin ilgili makamlar tarafından Suudi Arabistan sınırlarında kontrol edilmesi için pasaport kullanımına geri dönmüştü. Suudi Arabistan'a gelen tüm yolcuların ülkeye giriş yapmalarından on beş gün önce Çin Halk Cumhuriyeti veya İran'da bulunup bulunmadıklarını pasaport yetkililerine bildirmeleri gerektiği çağrısında bulundu ve söz konusu karar virüse karşı alınan diğer önlemlerin içerisinde yer alıyordu.
Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi İşlerinden Sorumlu Genel Başkanı Şeyh Dr. Abdurrahman es-Sudeysi, geçici bir önlem olarak Suudi Arabistan vatandaşlarının umre ziyaretlerinin durdurulmasına yönelik verilen kararın “İslam Şeriatı kurallarına uygun ve mantıklı bir karar” olduğunu söyledi. Sudeysi “Bu karar, feraset sahibi hükümetin, iki kutsal caminin sağlık, emniyet ve güvenliğinin sağlanması konusunda gösterdiği çabaların bir göstergesi olarak gelmiştir. Ayrıca insan hayatının ve ihtiyaçlarının korunmasına öncelik veren İslam Şeriatı’na uygun olarak başarılı ve mantıklı bir önlem sayılan uygulama, mübarek ülkenin hükümeti tarafından atılan şaşırtıcı olmayan bir adım.” dedi.
Dr. Sudeysi “Suudi Arabistan hükümeti, iki kutsal cami ve orayı ziyaret edenler için ne çaba göstermekten ne de hizmet etmekten kaçınıyor. Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’ye Kral ve Veliaht Prens tarafından doğrudan, büyük bir ilgi gösteriliyor” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda bu doğrultuda alınan önlemlerden bahseden Sudeysi “Yüzeyleri, yerleri ve halıları dezenfekte etmek için pompalı sprey cihazları sağlanıyor. Kapı girişlerinde, meydanlarda ve namaz kılınan yerlerde el için dezenfektanlar dağıtılıyor.
Halılar denetlenip yıkama makineleri sürekli dezenfekte ediliyor ve Mescid-i Haram’daki halılar devamlı hızlı bir şekilde değiştiriliyor.
Gerekli acil yıkamalara ek olarak genel halı yıkama sayısının altıya çıkarılmasının yanı sıra tuvaletlerin temizlenme sayısı da altıya çıkarıldı. Zemzem suyu depolarının temizlenmesi, koruyucu tabanların ve kullanılmış bardakların değiştirilmesi gibi önlemler sürekli olarak devam edecek” ifadelerini kullandı.



Hacılara kutsal mekânlarda hizmet veren ‘akıllı teknolojiler’

Akıllı saat, acil bir durumda hızlı yanıt verebilmek için hacı adayının coğrafi konumunu doğru bir şekilde belirlemek gibi çeşitli görevleri yerine getiriyor. (Şarku’l Avsat)
Akıllı saat, acil bir durumda hızlı yanıt verebilmek için hacı adayının coğrafi konumunu doğru bir şekilde belirlemek gibi çeşitli görevleri yerine getiriyor. (Şarku’l Avsat)
TT

Hacılara kutsal mekânlarda hizmet veren ‘akıllı teknolojiler’

Akıllı saat, acil bir durumda hızlı yanıt verebilmek için hacı adayının coğrafi konumunu doğru bir şekilde belirlemek gibi çeşitli görevleri yerine getiriyor. (Şarku’l Avsat)
Akıllı saat, acil bir durumda hızlı yanıt verebilmek için hacı adayının coğrafi konumunu doğru bir şekilde belirlemek gibi çeşitli görevleri yerine getiriyor. (Şarku’l Avsat)

İbrahim el Kureşi

Kutsal mekânlarda, inanç yolculukları sırasında hacılara en iyi hizmeti sunmak için yapay zekâ teknolojileriyle ilgili birçok girişim var. Bunlar arasında akıllı saatler, modern teknolojiyle donatılmış kameralar aracılığıyla ‘vücut dilini’ analiz ederek hacıların memnuniyetini ölçen cihazlar, interaktif ekranlar ve sorulara yanıt veren ‘robotlar’ da yer alıyor.

Tur şirketlerinden biri tarafından bu yılki Hac sezonunda ilk kez uygulanan ‘akıllı saat’ uygulaması, hacıların herhangi bir yerden yardım talep etmesini sağlayan elektronik bir devreye bağlı bir yanıt düğmesi sağlarken, interaktif ekranlar hacıların geri bildirim ve şikayetlerini iletmelerini sağlıyor. Robotlar genel sorulara yanıt verirken, son teknoloji ürünü kameralar aracılığıyla vücut dili analizi kullanılarak hacının memnuniyeti ölçülüyor.

İkram ed-Dayf’ın CEO yardımcısı Dr. Adil el-Cuheni, hacılara hizmette yapay zekâ kullanımının şirket olarak üzerinde çalıştıkları önceliklerden biri olduğunu söyledi. İlk aşamada bu yılki Hac'da Tunus'tan gelen 260'tan fazla hacı adayına dağıtılan akıllı saatlerin, kaybolma olgusunu azaltmak için tam coğrafi konumu bilmenin yanı sıra acil bir durumda nerede olurlarsa olsunlar yardım istemek için hızlı bir yanıt düğmesi sağlama özelliğine sahip olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat'a özel bir röportaj veren el-Cuheni, akıllı saatin hacıların yaşamsal belirtilerinin tespit edilmesini sağlayan bir elektronik devreye bağlı olduğunu ve herhangi bir sağlık sorunu ortaya çıktığında, doğrudan hacıların adının ve coğrafi konumunun tanımlandığı ekranda bir alarmın belirdiğini, böylece destek ekiplerinin dakikalar içinde kendisine gittiğini ve hızlı yanıt düğmesinden talep etmese bile ona bakım sağladığını açıkladı.

Misafir hizmetleri departmanında mevcut olan çoklu rollere ek olarak hacılara hizmet vermek için kullanılan interaktif ekranlar (Şarku’l Avsat)Misafir hizmetleri departmanında mevcut olan çoklu rollere ek olarak hacılara hizmet vermek için kullanılan interaktif ekranlar (Şarku’l Avsat)

Saatteki modern teknolojinin hacıların güzergahının gerçek zamanlı olarak izlenmesine olanak tanıdığını ve Cemerat'a giden rotadan sapanların tespit edilmesini sağladığını belirtti.

El-Cuheni, saatin pil ömrünün kesintisiz 10 saat olduğunu ve pil bittiğinde saatin hacı adayının bulunduğu son konumda göründüğünü açıkladı. Saatin, şirketin ekranında her hacının hayati göstergeleri hakkında ayrıntılı bir rapor sunduğunu, basınç, nabız ve sıcaklık ölçümlerini ve durumun normal olup olmadığını veya hacıya bakım sağlamak için yanlarında bulunan destek kuruluşları tarafından müdahale edilmesi gerekip gerekmediğini gösterdiğini belirtti.

Rehlat W Menafe Dijital Dönüşüm Direktörü Bera Haşifati, beden dili analizi yoluyla hacıların memnuniyetini ölçme girişiminin, yapay zekâ kameraları aracılığıyla konuklara sunulan hizmetlerin kalitesini iyileştirme ve memnuniyetlerini değerlendirme çalışmaları bağlamında geldiğini söyledi.

Bir dizi alanda bulunan robotların misyonunun ise bir misafir hizmetleri çalışanı olarak hareket etmek olduğunu belirten Haşifati, interaktif ekranların rolünün, hacıların Mina'daki ikametgahlarından, geri bildirimlerinin dikkate alınacağı izleme ekibi aracılığıyla soru sormalarını veya şikayetlerini iletmelerini sağlamak olduğunu açıkladı.

Rehlat W Menafe CEO'su Muhammed el-Huzami, Hac'da yapay zekâ kullanımının lojistik hizmetleri geliştirmenin yanı sıra gerçek zamanlı veri analizi ve ortaya çıkan zorluklara hızlı bir şekilde yanıt vererek herkes için sorunsuz ve güvenli bir Hac deneyimi sağlamak için bir fırsat olduğunu söyledi. El-Huzami, dünya çapında 3 kıtada 10 ülkeden yaklaşık 100 bin hacıya hizmet verdiklerini belirtti.