Arap Birliği'nden Mısır'a Nahda Barajı desteği

Nahda Barajı
Nahda Barajı
TT

Arap Birliği'nden Mısır'a Nahda Barajı desteği

Nahda Barajı
Nahda Barajı

Kahire ve Addis Ababa arasındaki ‘Nahda Barajı’ ile ilgili tutum geriliminin aleni bir şekilde yükselmesinin ardından Arap ülkeleri, Mısır’a; Etiyopya ve Sudanla gerçekleştirdiği müzakerelerdeki pozisyon nedeniyle yasal destek verdi.
Kahire’de gerçekleştirilen Arap Birliği toplantılarına katılan Arap ülkelerinin dışişleri bakanları, dün Mısır ve Sudan’ın Nil sularındaki tarihi haklarına halel getirilmesi veya çıkarlarına zarar verilmesinin reddedildiğini ifade etti. Mısır Ulusal İnsan Hakları Konseyi ve Kemet Boutros Ghali Barış ve Bilgi Vakfı tarafından yayınlanan iki açıklamada Nil sularının Mısır için ‘hayati gerekliliğine’ vurgu yapıldı.
Geçtiğimiz birkaç gün, Etiyopya’nın geçen ayın sonlarında Nahda Barajı konusunda anlaşmaya varılması için Washington önderliğinde gerçekleştirilen müzakere oturumuna katılmamasının ardından Kahire ve Addis Ababa arasında bir tırmanışa sahne oldu. Söz konusu ülkelerin geçtiğimiz Şubat ayının sonlarında Etiyopya’nın inşa ettiği barajın doldurulması ve işletilmesi ile ilgili nihai bir anlaşmaya varılması bekleniyordu.
Arap Dışişleri Bakanları tarafından yapılan ortak açıklamada Mısır ve Sudan’ın su güvenliğinin, Arap ulusal güvenliğinin ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulandı.  Birliğe üye devletler, Etiyopya ile barajın doldurulması ve işletilmesiyle ilgili adil ve dengeli bir anlaşmaya varılmaması sonucunda Nil nehrinden pay sahibi olan iki ülkenin karşı karşıya kaldığı risk ve tehditlere karşı dayanışma içinde olduklarını ifade etti.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, geçtiğimiz Salı günü yaptığı açıklamada, ülkesinin Nil havzası ülkelerinden herhangi birinin çıkarlarının etkilenmesi olasılığını kabul etmeyeceğini vurgulayarak, anlaşma olmaksızın gerçekleştirilecek herhangi bir tek taraflı Etiyopya eylemi konusunda uyarıda bulundu. Öte yandan Etiyopya Dışişleri Bakanı Gedu Andargachew, Mısır’ın uyarısını reddederek, bunun ilişkileri yok edecek bir adımdan başka bir şey olmadığına dikkat çekti. Ayrıca ABD’yi Mısır lehine taraf tutmakla suçladı.
Arap Dışişleri Bakanları, ayrıca Etiyopya’nın Nahda Barajı rezervuarını kapsamlı bir anlaşma olmaksızın doldurulması ve işletilmesini kapsayan tek taraflı adımların reddedildiğinin altını çizdi. Bu durumun doğrudan tehdit nedeniyle Mısır ve Sudan’ın 2015 yılında Mısır, Sudan ve Etiyopya arasında imzalanan İlkeler Bildirgesi Anlaşmasının önemli bir ihlalini oluşturduğu ifade edildi.
Etiyopya, yıllardır mustarip olduğu elektrik üretimi için su kaynaklarını geliştirme ve kullanma hakkını savunurken, Mısır, barajın ana su kaynağı olan Nil suyu üzerindeki payına zarar vermesinden korkuyor. Mısır, Nil’den yıllık 55,5 milyar metreküp su alıyor ve bunu ‘tarihsel hakkı’ olarak niteliyor.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.