İstanbul'un barajları son 10 yılın ikinci en düşük seviyesinde

İstanbul'un barajları son 10 yılın ikinci en düşük seviyesinde
TT

İstanbul'un barajları son 10 yılın ikinci en düşük seviyesinde

İstanbul'un barajları son 10 yılın ikinci en düşük seviyesinde

İstanbul’daki barajların doluluk oranları, son 10 yıldaki ikinci en düşük seviyeye geriledi. 2019 yılı Mart ayında yüzde 93,15 olan doluluk oranı bu yıl yüzde 64,16’ya kadar düştü. Son on yıldaki en düşük seviye ise 2014 yılında yüzde 28,89 olarak ölçülmüştü. Öte yandan İstanbul’daki barajların doluluk oranlarının son 10 yıldaki ikinci en düşük seviyede olmasının aksine Ömerli Barajı’nın doluluk oranının geçtiğimiz yıla göre yükseldiği görüldü. Ömerli Barajı’nın son durumu havadan görüntülendi.
İstanbul'daki barajların doluluk oranları, geçtiğimiz son 10 yılın ikinci en düşük seviyesine geriledi. 2019'un Mart ayı ölçümlerine göre yüzde 93,15 olan doluluk oranları, bu sene Mart ayı itibariyle yüzde 64,16'ya kadar düştü. Son 10 yılda ölçülen en düşük oran yüzde 28,89 ile 2014 yılına aitken, en yüksek oranın yüzde 93,35 ile 2015 yılı Mart ayında ölçüldüğü görüldü.
İstanbul'daki tüm barajların oranları ele alındığında geçtiğimiz yıla göre düşüş görülürken, Ömerli Barajı'nın oranlarında yükselme olduğu görüldü. 2019 yılı Mart ayında yüzde 88,87 olarak ölçülen doluluk oranı, bu sene Mart ayı itibariyle yüzde 96,21 olarak kayıtlara geçti.
Ömerli Barajı'nın son durumu drone ile havadan görüntülendi.

 


Bilim insanları: Uzun yaşam için belirleyici organ beyin

Beynin biyolojik yaşı, ölüm ve hastalık riskleri açısından en güçlü tahmini sunuyor (Unsplash)
Beynin biyolojik yaşı, ölüm ve hastalık riskleri açısından en güçlü tahmini sunuyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları: Uzun yaşam için belirleyici organ beyin

Beynin biyolojik yaşı, ölüm ve hastalık riskleri açısından en güçlü tahmini sunuyor (Unsplash)
Beynin biyolojik yaşı, ölüm ve hastalık riskleri açısından en güçlü tahmini sunuyor (Unsplash)

Bilim insanları bir kişinin ne kadar yaşayacağını öngörmede açık ara en iyi tahminin beyin yaşı üzerinden yapıldığını tespit etti. 

Kaliforniya'daki Stanford Üniversitesi'nden araştırmacılar, Birleşik Krallık'taki yaklaşık 45 bin yetişkinden alınan kan örneklerini yeni bir yöntemle analiz ederek en az 3 bin proteinin seviyelerini ölçtü. 

Araştırmacılar beyin, kalp, akciğer, karaciğer ve bağışıklık sistemi gibi vücudun farklı bölümlerindeki bu proteinler yoluyla, belirli bir organ sisteminin biyolojik yaşını, yani ne kadar yıprandığını hesapladı.

Bir organın protein analizi, kişinin kronolojik yaşından kayda değer derece farklı olduğunda bu organ "aşırı yaşlı" ya da "aşırı genç" diye sınıflandırıldı.

Bu şekilde 11 organ sistemini ve dokuyu inceleyen bilim insanları, sağlık sonuçlarını en iyi öngören yapının beyin olduğu sonucuna vardı.

Bulguları hakemli dergi Nature Medicine'da bugün (9 Temmuz) yayımlanan çalışmada aşırı yaşlı beyne sahip katılımcılara 10 yıl içinde Alzheimer teşhisi konma olasılığının, genç beyne sahip aynı yaştaki katılımcılara göre 12 kat daha fazla olduğu bulundu.

15 yıl içinde herhangi bir nedenden ölüm riski yaşlı beyinlerde yüzde 182 artarken, genç beyinler ölüm oranında yüzde 40'lık bir azalmayla ilişkilendirildi.

Çalışmanın başyazarı Tony Wyss-Coray, "Beyin uzun yaşamın bekçisi" diyerek ekliyor: 

Eğer bir kişinin yaşlı bir beyni varsa ölüm olasılığı artar. Genç bir beyni varsa muhtemelen daha uzun yaşar.

Araştırmacılar beyinden sonraki en önemli faktörün bağışıklık sistemi olduğunu saptadı. 17 yıllık takip süresi boyunca normal yaşta beyin ve bağışıklık sistemi olan katılımcıların yaklaşık yüzde 8'i, genç beyin ve bağışıklık sistemine sahip kişilerinse sadece yüzde 4'ü hayatını kaybetti. 

Bilim insanları beyin ve diğer organların biyolojik yaşlarına göre değerlendirilmesinin tıpta yeni bir çağı başlatabileceğini söylüyor. Organların biyolojik yaşının erken teşhis aracı olarak kullanılması umuluyor.

Basel Üniversitesi'nden çalışmada yer almayan Heike Bischoff-Ferrari, "Kan bazlı organ yaşı saatleri, günümüz tıbbında kullandığımız önlemlerden çok daha önce, yapısal değişiklikler ortaya çıkmadan yüksek hastalık riskine işaret edebilir ve önleyici tedavinin çok daha etkili olmasını sağlayabilir" diyor.

Wyss-Coray de bunun "tıbbın geleceği" olduğunu söyleyerek ekliyor: 

Bugün doktora bir yeriniz ağrıdığı için gidiyorsunuz ve onlar da sorunu anlamak için muayene ediyor. Biz hastalık tedavisinden önleyici sağlık bakımına geçmeye ve insanlar belirli organlarında hastalık yaşamadan önce müdahale etmeye çalışıyoruz.

Ekip yeni çalışmada geliştirdikleri testi ticarileştirmeyi ve iki ila üç yıl içinde kullanıma sunmayı amaçlıyor. Bu test muhtemelen ilk başta beyin, kalp ve bağışıklık sistemi gibi kilit organların yaşını hesaplamak için kullanılacak.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Financial Times, Nature Medicine