Yemen’deki aşiret büyükleri Husilerin hedef tahtasında

Sana’da silahlı bir Husi topluluğu (AP)
Sana’da silahlı bir Husi topluluğu (AP)
TT

Yemen’deki aşiret büyükleri Husilerin hedef tahtasında

Sana’da silahlı bir Husi topluluğu (AP)
Sana’da silahlı bir Husi topluluğu (AP)

Husiler, Yemen’de meşru iktidarı devirdiklerinden beri geçen 5 yıl boyunca gözlerini aşiret büyüklerine dikti ve gerek zorla gerekse de kutuplaştırarak ve toplumsal rollerini ortadan kaldırarak Yemen’deki savaşta onları yakıt olarak kullanıyor.
Sana’daki aşiret kaynaklarının aktardığına göre Husi milisleri son zamanlarda başkentteki ve kontrolleri altında bulunan diğer bölgelerdeki aşiret büyüklerini yeniden hedef almaya başladı. Husilerin ansızın Sana ve çevresinde aşiret büyüklerine yönelik tutuklama operasyonlarına başladığını belirten kaynaklar, bu kimselerin evlerinin basıldığını ve tutuklanarak gizli gözaltı merkezlerine götürüldüklerini söyledi.
Kaynakların aktardığına göre bu tutuklamalar, Sana’daki önde gelen darbeci liderlerin kendilerine bağlı olan diğer kabileler ile yaptıkları görüşmeler sırasında bir dizi aşiret büyüğünü milislere savaşçı, yiyecek ve para sağlamamakla suçlamalarının ardından geldi. Tutuklamaların bir diğer sebebi ise bu kimselerin hala eski Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in partisine olan bağlılıklarıydı.
Husi milisleri bir hafta önce başkentin kuzeyinde yer alan Hemdan bölgesinde onlarca aşiret büyüğünü hedef aldı ve onlardan bazısını kaçırdı. Kaynaklara göre 18 askeri araçtaki milisler, bir dizi eve baskın düzenledi ve aralarında yaşlıların da bulunduğu 40 kişiyi kaçırarak onları bilinmeyen bir yere götürdü. Bölge sakinlerinin ifadelerine göre milisler, kaçırdıkları kimseleri ‘Marib'teki hükümet güçleri arasında kendi bölgelerinden bir askerin öldürülmesi sonrasında başsağlığı dilemekle’ suçladılar.
Şarku’l Avsat’a konuşan bölge sakinleri, milislerin asıl amaçlarının bölgeye baskın yapmak ve buradaki sakinleri tutuklamak olduğunu dile getirerek, milislerin bu şekilde kabileleri aşağılamak ve onları dize getirmek istediklerini belirtti.
Kaynakların aktardığına göre Hemdan’dan kaçırılanlar arasında, Şeyh Ahmed Mesaid, Şeyh Ali Ahsen el-Berevi, Hac Ahsen Nasır Ali, Hac Ali Muhammed Makbel, Muhsin Ali Ahmed, Ali Hamoud Salih, Muhammed Hamid Ganem, İbrahim Muhammed Ahmed, Ali Muhammed Ahmed, Zeynelabidin Ali Muhammed Ahmed, Muhammed Muhammed Hüseyin Ayed ve Nebil Ahsen Ali el-Yezidi gibi isimler vardı.
Husiler meşru hükümete darbe yaptıklarından ve başkent dahil olmak üzere bir dizi şehri ele geçirmelerinden bu yana çeşitli sınıfları ve topluluklarıyla Yemenlileri aşağıladılar ve onları dize getirmeye çalıştılar. Bu bağlamda sivillere yönelik işledikleri ihlaller bununla da kalmadı. İran tarafından desteklenen darbeci milisler, başkent Sana başta olmak üzere kontrolleri altında bulunan şehirlerde yaşayan onlarca kabile büyüğüne karşı saldırı, tutuklama, tasfiye ve kaçırma gibi çeşitli operasyonlar gerçekleştirdi. Husiler darbeden bu yana kendilerinin projesine dahil olmayı reddeden Haşid ve Bakil kabilelerinin büyüklerini zorunlu ikamete icbar ettiler. Diğer kabile liderlerini ise sıkı bir denetime tabi tutarak silahlı kimselerin onlara eşlik etmelerini engellediler.
Yakın tarihli bir Yemen raporuna göre milisler, 2019 yılı içerisinde çoğunluğu darbe sırasında kendisine destek olan 22'den fazla aşiret liderinin evine baskın düzenledi, onları kaçırdı ve tasfiye etti. Bunun yanı sıra onlarca kabile liderinin ve kendilerine eşlik eden kimselerin suikastlara, baskınlara, saldırılara ve tasfiyelere maruz kaldığının kaydedildiği raporda, sadece 2019 yılı içerisinde 2014 yılının sonunda Husi milisleri için darbenin önünü açan 12 aşiret liderinin tasfiye edildiği belirtildi.
Hükümete ait ‘es-sevre.net’ internet sitesi tarafından yayınlanan raporda, söz konusu ihlaller kapsamında 5 aşiret liderinin kaçırıldığı, 3 evin bombalandığı, 2 eve baskın düzenlendiği, bunun yanı sıra geçen yıl Temmuz ayında Şeyh Sultan Muhammed el-Varuri de dahil olmak üzere aşiret liderlerinden 6’sının öldürüldüğü kaydedildi.
Husiler çeşitli yöntemlerle sivilleri hedef alarak onları tasfiye ediyor. Bu yöntemlerden ön plana çıkanı ise vatandaşlar ve kendisine bağlı olan aşiret liderleri arasında korku salmak için aşağılayıcı bir şekilde bu kişileri tasfiye etmektir.
Husiler geçen yıl, kendi kontrolleri altında bulunan alanlarda çok sayıda cinayet işlemelerine rağmen bunlar içinden en tuhaf olanı aşiret liderlerinden birini kullanarak bir diğerinden kurtulmasıdır. Nitekim geçen Temmuz ayında Şeyh Muhammed eş-Şetevi ile Şeyh Mücahid Kuşeyra’ya olan buydu. Husilerin her iki aşiret büyüğü arasında sorunlar çıkarmasının ardından Şeyh Kuşeyra, Şeyh eş-Şetevi’yi öldürdü. Şeyh Kuşeyra’nın Şeyh eş-Şetevi’yi öldürmesi, Şeyh Kuşeyra’dan kurtulmak için milislere bir bahane oldu.



Trump'a yakın aşırı sağcılar, Barrack'ın Suriye dosyasından uzaklaştırılmasını sağlar mı?

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
TT

Trump'a yakın aşırı sağcılar, Barrack'ın Suriye dosyasından uzaklaştırılmasını sağlar mı?

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)

Medyada yer alan, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın Suriye ve Lübnan dosyalarını takip etme görevinden alınabileceği yönündeki haberler “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” atasözünü hatırlatıyor.

Sosyal medya platformlarında son birkaç saat içinde ABD Başkanı Donald Trump'ın en büyük destekçilerinden biri olan sağcı cumhuriyetçi medya mensubu ve aktivist Laura Loomer'ın, Barrack'ın Suriye'deki görevinden alınmasını talep ettiği paylaşımları dolaşıma girdi.

dsv
Barrack, Lübnan’ın başkenti Beyrut'taki hükümet merkezinde açıklama yaparken (AFP)

Spekülasyonlar Barrack'ın Suriye'deki rolünün ötesine geçerek Lübnan'daki rolünü de kapsarken, ABD Dışişleri Bakanlığı Donald Trump, onu Lübnan dosyasından uzaklaştırmayı planladığı iddialarını yalanladı. Trump, Barrack’ın Suriye dosyasındaki sorumluluğuna ise değinmedi.

Loomer, “Trump yönetiminin denetim krizi sadece çalışanlarla sınırlı değil, ABD büyükelçilerine de uzanıyor” başlıklı uzun bir paylaşımda milyarder emlakçı, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın, ‘İslam'ın dış çıkarlarını Amerikan değerlerinin üzerinde tutması ve ABD'nin Ortadoğu'daki itibarını zedeleyen cihatçı şiddeti açıkça desteklemesi’ nedeniyle giderek daha yoğun bir şekilde incelemeye maruz kaldığını yazdı.

cvs
Trump ve Şara, Suudi Arabistan'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (AP)

Haber ajansı Associated Press (AP) cumartesi günü yayınladığı bir haberde, Başkan Trump'ın sosyal medyada tanınan sağcı provokatör Laura Loomer'ın yönetimindeki karar alma sürecindeki etkisini küçümsese de Loomer'ın öfkesini çeken Trump yönetimi yetkililerinin listesinin giderek uzadığını ve bu yetkililerin kısa sürede başkan tarafından görevden alındığını vurguladı.

Loomer, Barrack’ı geleneksel diplomatik veya güvenlik niteliklerinden yoksun olarak nitelendirerek, her ne kadar deneyimli bir bağış toplayıcı, politikacı ve bölge ülkeleriyle iyi ilişkilere sahip olsa da bu deneyiminin onu Suriye gibi çalkantılı bir ülkede ABD'nin politikalarını uygulamaya uygun hale getirmediğini belirttiği uzun paylaşımında “Barrack'ın felaket getiren ataması, Ortadoğu'da cihatçıların yayılmasını sağladı” dedi.

vfghty
Sağcı aktivist Laura Loomer, geçtiğimiz haziran ayında ABD Kongre Binası önünde (Getty)

Barrack'ın 2021 yılında Adalet Bakanlığı tarafından dış finansal ve siyasi bağlantıları nedeniyle sorgulandığını ve suçlandığını hatırlatan Loomer, “(Barrack) her ne kadar beraat etse de bu olay onun yöntemlerini ortaya çıkardı” ifadelerini kullandı. Loomer, bu bilgiyi, eski bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisinden aldığını söyledi.

Barrack'ın yolsuzluk iddialarıyla dolu bir geçmişi olduğunu belirten Loomer, onun mali faaliyetlerinin ülkesinin politikalarının uygulanmasıyla çelişip çelişmediğini sorguladı. Barrack'ın Ankara Büyükelçisi olarak görev yaptığı sırada ABD politikasını Türkiye'nin çıkarlarıyla uyumlu hale getirmesi, Müslüman Kardeşler gibi İslamcı grupları koruması da dahil olmak üzere bazı eylemlerinin büyük öfkeye neden olduğunu söyleyen Loomer, bu tür eylemlerin ‘İsrail gibi ABD müttefiklerini ihanete uğrattığını ve cihatçıların yayılmasını önleme çabalarını baltaladığını’ söyledi.

dsdfrgt
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, İstanbul'da ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. Görüşmeye Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani de katıldı (EPA)

ABD'nin ulusal güvenlik çıkarları için Tom Barrack'ın diplomatik görevinden derhal alınması gerektiğini öne süren Loomer, Trump yönetiminin birçok üyesinin Barrack'ı bir dost, hatta bağışçı olarak gördüğünü anladığını ekleyerek, “O halde büyükelçi olmak yerine, yine bir dost ve bağışçı olmaya devam etsin” ifadelerini kullandı.

Barrack'ın tüm diplomatik ve danışmanlık görevlerinden alınmasıyla başlayan bir mekanizma ile hareket edilmesi çağrısında bulunan Loomer, ardından, Yabancı Temsilciler Kayıt Yasası’nın (FARA) ihlali, adaletin engellenmesi ve terörizme maddi destek sağlama suçlarının soruşturulması için özel bir soruşturmacı atanmasını istedi.

Şimdiye kadar bu yorumların Barrack'ın geleceğini nasıl etkileyeceğine dair kesin tahminler yürütülmese de Barrack'ın Lübnan dosyasında üstlendiği rol, ABD’nin yeni Beyrut Büyükelçisi Michel İsa'nın, 1 Eylül'e kadar yaz tatiline giren Senato tarafından adaylığı onaylandıktan sonra göreve başlamasıyla sona erebilir. Başkan Trump'a çok yakın bir isim olan Büyükelçi İsa, Trump’la doğrudan iletişim halinde olduğundan Lübnan'a özel bir elçi atanmasına gerek kalmayacak ve bu görevi büyükelçi üstlenecek.