ABD, Sudan’da barış anlaşmasının başarısız olma ihtimalini değerlendiriyor

ABD, Sudan’da barış anlaşmasının başarısız olma ihtimalini değerlendiriyor
TT

ABD, Sudan’da barış anlaşmasının başarısız olma ihtimalini değerlendiriyor

ABD, Sudan’da barış anlaşmasının başarısız olma ihtimalini değerlendiriyor

Batılı uzman ve diplomatlar, Güney Sudan’daki son barış anlaşmasının ülkedeki kanlı çatışmayı durdurmayı başaramayabileceği konusunda uyardı. Durum bu Doğu Afrika ülkesindeki şiddet döngüsüne son verme konusunda şüphelere yol açtı.
ABD’li yetkililer, barış anlaşmasının başarısız olma ihtimaline karşı çeşitli seçenekleri ele aldı. Söz konusu seçenekler arasında Devlet Başkanı Mayardit Salva Kiir hükümetini tanımaktan vazgeçilmesi de var. Foreign Policy dergisine göre Salva Kiir ve Başyardımcısı Riek Machar arasından imzalanan ve ülkedeki iç savaşı sonlandırmak için güç paylaşımı formülünü destekleyen anlaşmayı takip eden uzmanlar, söz konusu anlaşmanın birçok kez başarısız olduğuna dikkat çekti. Uzmanlar, bu anlaşmanın ülkenin uluslararası başarı öyküsünden kronik diplomatik felakete kadarki duruma ışık tuttuğu görüşünde.
ABD dış politikasına yönelik yayın yapan derginin geçen perşembe günü yayımlanan sayısında dış politika konusunda önde gelen Avrupalı ​​diplomatlardan birinin görüşüne yer verdi. Söz konusu diplomat ‘Güney Sudan’da hiçbir şeyin gerçekten değişmediğine’ vurgu yaptı. Diplomat ayrıca Salva Kiir ve Machar’ın vaatlerini yerine getirmesi halinde dahi ülkenin geçmişindeki şiddetin ve yolsuzluğun devam etmesine engel olunamayacağına işaret etti.
Dergi, Batılı yetkililerin barış anlaşmasının temellerine şüpheyle yaklaştığına dikkat çekerek anlaşmanın, başarısız olması halinde barış için başka bir yol bulma stratejisine dayanmadığını iddia etti. ABD'deki Barış Enstitüsü ile çalışan Güney Sudan'daki Birleşmiş Milletler Uzmanlar Grubu Eski Başkanı Payton Knopf, “Birkaç kez başarısız olan güç paylaşımı anlaşmasının başarısını öne sürmek için hiçbir neden yok” dedi.
Foreign Policy uzmanları ve diplomatlar, kaynaklara erişim ve araziler konusundaki anlaşmazlıkların da aralarında bulunduğu çatışmanın temel nedenlerinin halen devam ettiği görüşünde. Uzmanlar bu nedenlerden dolayı şiddet döngüsünün sona ermesini beklemediklerine işarette bulundu. Birleşmiş Milletler'e göre bu durum yaklaşık 4 milyon insanı evini terk ederek komşu ülkelere kaçmak zorunda bıraktı.



Birleşmiş Milletler: Operasyonların başlamasından bu yana Gazze'de ABD tarafından işletilen yardım konvoylarının yakınında 613 Filistinli öldürüldü

Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
TT

Birleşmiş Milletler: Operasyonların başlamasından bu yana Gazze'de ABD tarafından işletilen yardım konvoylarının yakınında 613 Filistinli öldürüldü

Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), İsrail destekli bir Amerikan örgütünün mayıs ayı sonunda faaliyetlerine başlamasından bu yana, Gazze'de insani yardım konvoyları ve yardım dağıtım merkezlerinin yakınında 613 kişinin öldüğünü tespit etti.

UNHCR sözcüsü Ravina Shamdasani, komisyonun herhangi bir tarafı cinayetlerden sorumlu tutamayacağını söyledi. Ancak Shamdasani, “İsrail ordusunun Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından işletilen dağıtım noktalarına ulaşmaya çalışan Filistinlileri bombaladığının ve ateş ettiğinin açık olduğunu” söyledi.

Görsel kaldırıldı.Filistinliler, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim koridoru üzerinden ulaştırılacak insani yardımları almaya gidiyor 3 Temmuz 2025 (AP)

Shamdasani, “Cinayetlerin kaçının (Gazze İnsani Yardım Örgütü) tesislerinde, kaçının konvoyların yakınında meydana geldiğinin henüz belli olmadığını” belirtti.

Gazetecilere konuşan Shamdasani, rakamların 27 Mayıs'tan 27 Haziran'a kadar olan dönemi kapsadığını ve o tarihten bu yana “başka olayların da yaşandığını” söyledi. Bu bilgileri BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin (OHCHR) durumla ilgili bir iç raporuna dayandırdığını ifade etti.

Shamdasani. standart denetimler yoluyla derlenen rakamların muhtemelen resmin tamamını ortaya koymadığını ve “BM ekiplerinin bölgelere erişememesi nedeniyle, burada neler olup bittiğini asla tam olarak bilemeyebileceğimizi” söyledi.