Erdoğan İdlib’de ‘ilerlerken’ Hafter Şam’da ‘geziniyor’

Libya’nın Şam Büyükelçiliğine dün bayrak çekildi (AFP)
Libya’nın Şam Büyükelçiliğine dün bayrak çekildi (AFP)
TT

Erdoğan İdlib’de ‘ilerlerken’ Hafter Şam’da ‘geziniyor’

Libya’nın Şam Büyükelçiliğine dün bayrak çekildi (AFP)
Libya’nın Şam Büyükelçiliğine dün bayrak çekildi (AFP)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Halife Hafter'in dün Şam'a yaptığı gizli ziyaret, Bingazi'deki geçiş hükümeti ile Suriye hükümeti arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına zemin hazırladı. Bir diğer gizli ziyaret ise Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil’in geçtiğimiz haftanın ortalarında Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı Ali Memluk'un ofisine yaptığı ziyaretti.
Gizli hedef, Türkiye'nin Suriye ve Libya olmak üzere birçok alandaki rolüne karşı çabalarını koordine etmekti. Hatta Kahire, Demokratik Suriye Meclisi (DSM) için bir ofis açtı. DSM ile siyasi bir diyalog başlatan Kahire, Memluk ve Kamil arasında daha önce açıktan ve gizli olarak yapılan karşılıklı ziyaretler çerçevesinde Şam ile Kürtler arasında ‘arabuluculuk’ yaptı. Bu da ‘Ankara ile karşı karşıya’ gelinmesine yol açtı.
Suriye hükümeti ve Hafter arasındaki ilişki yıllar öncesine dayanıyor.  Hatta Hafter’in bazı aile üyeleri, tıpkı Muammer Kaddafi'nin akrabaları ve torunları gibi Suriye’nin başkenti Şam’da yaşıyorlar.
İlişkiler zaman içinde kişisel boyuttan askeri ve istihbarat koordinasyonu ve siyasi işbirliğine kadar uzandı. LUO lideri, Ocak ayının sonlarında Atina'daki müzakerelerle birlikte Şam’a gizli bir ziyaret gerçekleştirdi. Edinilen bilgilere göre Hafter'in askeri ve güvenlik yetkilileriyle görüştüğüne inanılan ‘Suriye programı’, ikili ilişkiler kurmaya ve Türkiye'ye karşı koordinasyon ve işbirliği kanalları açmaya yönelikti.
Bu program ayrıca, Trablus'ta Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçlere karşı  LUO’ya destek için askeri, güvenlik ve savaş uzmanlarının yanı sıra Rusya ile birlikte özellikle Doğu Guta’da rejim güçlerin kontrolünü ele geçirdiği bölgelerden Suriyeli savaşçıların gönderilmesi konusunun ele alınmasını içeriyordu. Rusya merkezli özel paralı asker şirketi Wagner Grubu’nun, Libya'daki savaş alanına ekipman ve mühimmat taşımak için Hmeymim Hava Üssü’nü kullanması konusu da masadaydı.
Bu girişimin; Hafter, Şam ve Moskova’dan Ankara’nın rolüne ve binlerce Suriyelinin UMH’ye sadık güçlere destek için gönderilmesine verilmiş bir yanıt olduğu söylenebilir. Bu arada Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR)  birkaç gün önce Libya’ya gelen yaklaşık 5 bin Suriyeli savaşçının 117’sinin öldürüldüğünü bildirmişti.
 
Diplomatik atılım
Hafter'in açıktan ziyaretinin ‘başarısı’, Hafter ‘hükümetinin’ 2012 yılında kapatılan Libya’nın Şam Büyükelçiliğinin yeniden açılmasını sağlaması oldu. Aralarında Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile Şam’da bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Abdurrahman el-Ahiraş, Dışişleri ve Uluslararası Yardımlaşma Bakanı Abdulhadi el-Huveyc'in bulunduğu geçiş hükümeti temsilcilerinin katılımıyla büyükelçilik binasına ‘Kaddafi bayrağı’ değil, ‘devrim bayrağı’ çekildi. Törende Şam yönetiminden Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdad da yer aldı.
Hafter’in güvenlik güçleriyle yaptığı toplantıda gizlice söylenenler Mikdad tarafından büyükelçiliğin açılışında açıkça şöyle dile getirildi;
Bu, Suriye ve Libya'da başlattığımız savaşın, teröre ve terörizmi destekleyenlere karşı bir mücadele olduğunun itirafıdır.
Öte yandan Libya ve Suriye’nin ‘tek savaşa’ ve ‘tek düşmana’ sahip olduğunu vurgulayan Huveyc, “Bu bir Doğu veya Batı büyükelçiliği değildir. Libya'nın birliğine inanıyoruz. Rakibimiz ve düşmanımız, ülkeyi sömürgecilere satanlardır” diye konuştu.
2015’ten bu yana Libya’daki doğu ve batı şeklinde iki ayrı yönetimin birbiriyle çatıştığı biliniyor. Bu yönetimler, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Trablus merkezli UMH ile ülkenin doğusunda kurulan, Bingazi merkezli ve Hafter tarafından temsil edilen bir geçiş hükümetidir. Uzmanların, özellikle Arap Baharı’ndan sonra iki dosya arasında çok fazla karşılaştırma yaptıkları da biliniyor. Suriyeli muhalifler, 2011 yılında hava koruması ve yabancı askeri müdahale ile İdlib'de ‘Bingazi modelini’ uygulamaya çalıştılar. Fakat son zamanlarda Libya'nın ‘Suriye modeline’ dönüşebileceğiyle ilgili uyarılar ortaya çıktı. Ancak kesin olan şey, Libya ve Suriye’nin bölgesel-uluslararası bir çatışma için ‘tek bir sahneye’ dönüşeceğidir. Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin’in çöken Trablus ateşkesinin ardından İdlib ateşkesine sponsor olması dikkat çekiciydi.
 
Arap ülkeleri arasına dönüş
Arap Birliği, 2011 yılında Şam’ın üyeliğini askıya aldı. Aynı zamanda birçok ülke Şam’daki büyükelçiliklerini de kapattı. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn, 7 yıllık aranın ardından Aralık 2018'de büyükelçiliklerini yeniden açtı.
Türkiye'nin Suriye’deki askerî harekâtları veya Suriye topraklarının derinlerine ‘ilerleyişi’ ile birlite, Arap devletlerinin Şam’a yaklaşma veya Ankara’dan uzaklaşmasına neden olduğunun farkına varıldı. Türkiye’nin bu adımları Arap ülkeleri arasında, İran’ın rolüne eşit ve daha fazla endişeye neden oluyor.
Birkaç gün önce Arap Birliği'nin Bakanlar Konseyi, Türkiye'nin Arap ülkelerindeki askeri varlığını kınadı ve Türk birliklerinin tüm Arap ülkelerinden çekilmesini istedi.
Tüm bunlar, Cezayir'de yapılması planlanan Arap Birliği zirvesi öncesinde olduğu gibi şimdi de büyük önem taşıyor. Edinilen bilgilere göre Cezayir yönetimi, bir takım nedenlerden ötürü bu ayın sonunda yapılması planlanan zirvenin Haziran sonuna ertelenmesini uygun gördü. Ancak Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt’ın açıklamalarına göre Arap-Arap ve Arap-Suriye istişarelerinin ardından gelen en önemli şey ‘Şam'ın Arap Birliği’ne geri dönmesini sağlayacak bir atılım için zemin sağlama arayışıdır’. Bununla birlikte Ebu Gayt, İdlib savaşının kaderinin bunu etkileyip etkilemeyeceğini açıkça söylemedi.
Öte yandan Şam, geri aldığı bölgelerdeki kontrolünü derinleştirmeye çalışıyor. Rusya böylece Arap ülkelerini ‘Suriye'nin Arap ailesine geri dönmesi için uygun zemin olduğuna’ ikna edebilir. Diğer yandan Ankara, bunu önlemek için (Suriye’nin topraklarına) binlerce asker, tank ve askeri araç konuşlandırmaya devam ediyor.
Türkiye’nin ‘Fırat Kalkanı’, ‘Zeytin Dalı’ ve ‘Barış Pınarı’ harekâtlarının ardından ‘Bahar Kalkanı Harekat’ındaki ilerleyişi, ‘Arap rolünün meşrulaştırılması’ ve yaklaşan zirveden önce veya zirve sırasında bir karar alınması umuduyla Arap ülkelerini gizliden veya açıktan Şam’a yönelmeye itiyor.
Ancak arzular ve imkanlar arasındaki denge, Washington'ın konumu ile ilişkilidir. Arap Birliği zirvesi, Suriye ile ‘siyasi normalleşmenin’ yanı sıra Suriye’nin yeniden inşasında kamu veya özel sektörden gelen herhangi bir katkıyı kısıtlayan ya da engelleyen bir yaptırım paketi olan ve Haziran ayı ortalarında uygulanmaya başlanması beklenen ‘Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası’ ile aynı zamana denk gelecek. Ayrıca Fırat'ın doğusunun geleceği, ABD askerlerinin varlığı ve Şam ve Washington'un müttefiki Kürt Öz Yönetimi arasındaki diyalogun başlaması beklentilerinin yanı sıra Arapların Kürtleri şu anda dondurulmuş olan siyasi sürece tanıtmak üzere Kahire'de Suriyeli muhaliflerle bir konferans düzenleme çabalarıyla da bağlantılıdır.

 


Irak'ta bir alışveriş merkezinde çıkan yangında yaklaşık 60 kişi hayatını kaybetti

TT

Irak'ta bir alışveriş merkezinde çıkan yangında yaklaşık 60 kişi hayatını kaybetti

Yanmış binanın dışından bir fotoğraf... 17 Temmuz 2025 (AFP)
Yanmış binanın dışından bir fotoğraf... 17 Temmuz 2025 (AFP)

Irak İçişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamaya göre, Bağdat'ın 170 km güneydoğusundaki Vasıt vilayetinin merkezinde beş katlı bir ticaret merkezinde çıkan yangında 61 kişi hayatını kaybetti.

Irak televizyonlarında yer alan haberlere göre Kut kentindeki alışveriş merkezinde çıkan yangında yaşamını yitirenlerin sayısı 77'ye yükseldi.

Vasıt vilayetindeki yerel yetkililer daha önce kentteki bir alışveriş merkezinde gece çıkan yangında yaklaşık 50 kişinin hayatını kaybettiğini ve yaralandığını açıklamıştı.

ukılo
Irak Sivil Savunma İdaresi ekipleri, Kut yangınını söndürmeye ve mahsur kalan vatandaşları kurtarmaya çalışıyor. (INA)

Şarku’l Avsat’ın Irak Haber Ajansı’ndan (INA) aktardığına göre Vali Muhammed Cemil el-Meyyahi yaptığı açıklamada, “Vasıt vilayetindeki büyük bir ticaret merkezinde meydana gelen trajik yangında şehit olan ve yaralananların sayısı yaklaşık 50 kişiye ulaştı” ifadelerini kullandı.

3 günlük yas ilan edildi

Eyalette 3 günlük yas ilan edildiğini belirten Vali, ‘ilgili makamların yangının nedenlerini araştırmaya devam ettiğini ve ilk sonuçların 48 saat içinde açıklanacağını’ kaydetti.

Vali, “Yerel makamlar olayla ilgili olarak bina sahibi ve alışveriş merkezi hakkında yasal işlem başlattı” dedi.

Kut'taki bir AFP muhabiri, ilk raporların yangının altı katlı binanın birinci katında çıktığını ve büyüyerek son kata kadar yayıldığını gösterdiğini belirtti.

AFP muhabiri, şehirdeki bir hastanede yanmış cesetler gördüğünü, hastanenin sabah saat 4’e kadar yaralı taşıyan ambulanslarla dolu olduğunu ifade etti.

Çoğu zaman güvenlik standartlarının göz ardı edildiği ülkede son yangın dün geç saatlerde çıktı. Raporlara göre yangın, 5 katlı binada bulunan Corniche Hipermarket’in birinci katında çıktıktan sonra tüm binaya yayıldı. Yangının nedeni henüz bilinmiyor, ancak kurtulanlardan biri AFP'ye yaptığı açıklamada bir klimanın patladığını söyledi.

ıdfgbh
Yangında hayatını kaybeden kurbanların cenaze töreninden... 17 Temmuz 2025. (Reuters)

51 yaşındaki Ali Kazım, alışveriş merkezi ile kurbanların nakledildiği hastane arasında gidip geldi ve kaybolan akrabasını, eşini ve üç çocuğunu aradı. Alışveriş merkezinde, kurtarma ekipleri enkaz altında kurbanları ararken, bir ambulans da yakınlarda bekliyordu. Akrabasının cep telefonunun olayın başından beri kapalı olduğunu söyleyen Kazım, “Ailesi dünden beri ona ulaşmaya çalışıyor ama başaramıyor. Onlara ne olduğunu bilmiyoruz” dedi. AFP muhabiri olay yerinde yangının kontrol altına alındığını, ancak binanın cephesinin kül olduğunu bildirdi. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Bu acı yangın, çoğu yoğun duman nedeniyle boğularak hayatını kaybeden 61 masum vatandaşın hayatına mal oldu. Bunların arasında kimliği bilinmeyen 14 yanmış ceset de bulunuyor” denildi.

kıloşp
Yangında hayatını kaybedenlerin cenaze törenine katılan yakınları... 17 Temmuz 2025 (Reuters)

“Kaçamadık”

INA daha sonra bir sağlıkçı kaynaktan ‘kurbanların sayısının 63 ölü ve 40 yaralı olduğunu’ aktardı. AFP’ye konuşan bir sağlıkçı kaynak, kimliği belirlenemeyen çok sayıda ceset olduğunu doğruladı. İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, sivil savunma ekiplerinin restoran ve süpermarket bulunan binada mahsur kalan ‘45'ten fazla kişiyi’ kurtardığını belirtti. AFP muhabiri, adli tıp kurumunda sevdikleri hakkında bilgi almak için bekleyen kurbanların yakınlarını gördüğünü bildirdi. Bazıları yıkılmıştı. Yerde oturan bir adamın kendine vurup bağırdığı görüldü. 50'li yaşlarında bir doktor olan Nasır el-Kureyşi, yangında 5 aile ferdini kaybettiğini söyledi. AFP’ye konuşan el-Kureyşi, “Başımıza bir felaket geldi... Evdeki elektrik kesintilerinden kaçmak için akşam yemeği yemek üzere alışveriş merkezine gittik... İkinci katta bir klima patladı, ardından yangın çıktı ve kaçamadık.”

Gevşek güvenlik kuralları

45 yaşındaki Mutaz Kerim, üç akrabasının kayıp olduğunu öğrendikten sonra gece yarısı alışveriş merkezine koştu. Saatler sonra, ikisinin cesetleri yanmış haldeyken kimliklerini tespit etti. Bunlardan biri, üç gün önce bu alışveriş merkezinde çalışmaya başlamıştı. Adli tıp kurumunun önünde, kayıp olan üçüncü akrabası hakkında bilgi almak için beklerken öfkeyle şöyle dedi: “Yangınları söndürmek için bir sistem yok.”

df bgfr
Yanmış binanın dışından bir fotoğraf... 17 Temmuz 2025 (AFP)

Son günlerde sıcaklıkların yükselmesi ile Irak'ın çeşitli bölgelerinde mağaza ve depolarda yangınlar çıktı.

Petrol kaynakları açısından zengin olan Irak'ta, özellikle inşaat ve ulaştırma sektörlerinde güvenlik kurallarına çoğu zaman uyulmuyor. Ayrıca ülke, on yıllardır süren çatışmaların sonucu olarak çökmüş bir altyapıya sahip ve bu da sık sık yangınların ve diğer ölümcül felaketlerin meydana gelmesine neden oluyor.

Eylül 2023'te, Irak'ın kuzeyindeki Kerkük’te bir düğün salonu yangını çıktı ve 134 kişi hayatını kaybetti. Yetkililer, yangının havai fişekler ve yanıcı inşaat malzemeleri nedeniyle çıktığını bildirdi.