Afgan yetkililer: Eşref Gani, Taliban üyesi mahkumların serbest bırakılmasını kabul etti

Seçim sonrası zaferini ilan eden Eşref Gani yemin töreni düzenledi (AFP)
Seçim sonrası zaferini ilan eden Eşref Gani yemin töreni düzenledi (AFP)
TT

Afgan yetkililer: Eşref Gani, Taliban üyesi mahkumların serbest bırakılmasını kabul etti

Seçim sonrası zaferini ilan eden Eşref Gani yemin töreni düzenledi (AFP)
Seçim sonrası zaferini ilan eden Eşref Gani yemin töreni düzenledi (AFP)

Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin Taliban üyesi en az bin mahkumun bu hafta serbest bırakılmasına dair kararname çıkaracağı belirtildi.
Reuters’ın 5 farklı kaynağa dayandırdığı haberinde, Gani’den gelecek hamlenin Afgan hükümetiyle Taliban arasında doğrudan görüşmelerin başlamasına kapı aralayacağına dikkat çekildi.
ABD’yle Taliban arasında varılan mutabakata göre Kabil yönetiminin elindeki Taliban üyesi 5 bin mahkuma karşılık, örgütün tuttuğu yaklaşık bin mahkumun takas edilmesine dair madde Gani'nin ciddi itirazlarıyla karşılaşmış, Afgan lider “üst düzey garantiler verilmediği sürece” bu takasa izin vermeyeceklerini vurgulamıştı.
Ancak Gani’nin yemin töreninden sonra yaptığı konuşmada, Taliban’ın Afgan hükümetiyle görüşmelere başlamak için şart koştuğu mahkumların serbest bırakılmasına dair kararnameyi bugün itibarıyla çıkaracağı kaydedildi.
Reuters’a değerlendirmelerde bulunan kaynaklar, Gani’nin yapacağı duyuruyla 52 yaş üstü ve tutukluluk süresinin sonuna yaklaşanlar öncelikli olmak üzere bin kadar mahkumun salıverilmesini onaylayacağını söyledi.
Üst düzey bir yetkili, “Genç Taliban üyeleri bu aşamada serbest bırakılmayacak. Salıverileceklerin sayısı bin ila bin 800 arasında değişebilir” dedi.

Afgan liderin neden fikir değiştirdiği tartışılıyor
Gani’nin sözcüsü konuyla ilgili açıklama yapmayı reddederken, Afgan hükümetinin halkla ilişkilerden sorumlu genel müdürü Vahid Ömer ise “Bu konuda yakında bir kararname çıkarılacaktır” demekle yetindi.Öte yandan bir zamanlar üst düzey görevde bulunmuş bir yetkiliyse Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Kabil yönetiminin kararının, Gani’nin yemin törenine Halilzad’ın katılması karşılığında ödediği bir “bedel” olduğunu öne sürdü.
Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandığı açıklanan Gani pazartesi günü NATO’nun Afganistan’daki komutanı Scott Miller’la ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad’ın da katıldığı törende ikinci dönem için yemin etmişti.
Seçime hile karıştırıldığını ileri sürerek asıl galibin kendisi olduğunu savunan İcra Kurulu Başkanı Abdullah Abdullah ise Sepidar Köşkü'nde başka bir yemin töreni düzenlemişti.
Gani hükümetini tanımadıklarını ifade eden Abdullah, Taliban’la barış görüşmelerine başlamak için ön şartlarının olmadığını vurgulamıştı.
Seçimin başlıca rakiplerinin ayrı ayrı yaptığı zafer ilanları iki lider arasındaki kavganın dozunu artırırken, ABD-Taliban anlaşmasının maddeleri arasında yer alan Afganlar arası barış görüşmeleri çabalarına da gölge düşürme ihtimali taşıyor.

ABD askerlerinin geri çekilmesi için takvim başladı
Katar’ın başkenti Doha’da ABD’yle Taliban arasında varılan mutabakat, Amerikan güçlerinin ve NATO birliklerinin yaklaşık 19 yıldır süren savaşın ardından Afganistan’dan çekmesini öngörüyor.
ABD'nin bugünden başlayarak asker sayısını 135 günde 8 bin 600'e çekeceğine duyuran anlaşmada, "Amerika Birleşik Devletleri, müttefikleri ve Koalisyon, kalan dokuz buçuk (9,5) ay içinde Afganistan'da kalan tüm güçlerin geri çekilmesini tamamlayacaktır" deniyor.

Anlaşmada 10 Mart’ta başlayan kritik süreçle ilgili bir diğer maddedeyse şu ifadeler yer alıyor:
"Amerika Birleşik Devletleri, tüm ilgili tarafların koordinasyonu ve onayıyla güven arttırıcı tedbir olarak savaş mahkumlarını ve siyasi mahkumları süratle serbest bırakma planı üzerinde, tüm ilgili taraflarla birlikte hemen çalışmaya başlamayı taahhüt etmektedir. Amerika Birleşik Devletleri tarafından devlet olarak tanınmayan ve Taliban olarak bilinen Afganistan İslam Emirliği'nden beş bin (5000) kadar mahkum ve diğer taraftan bin (1000) kadar mahkum, Afgan müzakerelerin ilk günü olan, Hicri Kameri takvimde 15 Recep 1441'e, Hicri Şemsi takvimde 20 Hut 1398'e karşılık gelen 10 Mart 2020'ye kadar serbest bırakılacaktır. İlgili taraflar, geriye kalan tüm mahkumları da müteakip üç ay süresince serbest bırakma amacını taşımaktadır. Amerika Birleşik Devletleri, bu hedefi yerine getirmeyi taahhüt etmektedir. Amerika Birleşik Devletleri tarafından devlet olarak tanınmayan ve Taliban olarak bilinen Afganistan İslam Emirliği, serbest bırakılan mahkumlarının, bu anlaşmada belirtilen yükümlülüklere bağlı kalacağını ve böylece Amerika Birleşik Devletleri'nin ve müttefiklerinin güvenliğine karşı tehdit oluşturmayacağını taahhüt etmektedir."



Pakistan, 10 Mayıs'ı "zafer günü" ilan etti

Pakistan yönetimindeki Keşmir'de yer alan Neelum Vadisi'nin Jura bölgesindeki insanlar 10 Mayıs 2025'te, Hindistan bombardımanı nedeniyle hasar gören evlerinin enkazını kaldırıyor (AFP)
Pakistan yönetimindeki Keşmir'de yer alan Neelum Vadisi'nin Jura bölgesindeki insanlar 10 Mayıs 2025'te, Hindistan bombardımanı nedeniyle hasar gören evlerinin enkazını kaldırıyor (AFP)
TT

Pakistan, 10 Mayıs'ı "zafer günü" ilan etti

Pakistan yönetimindeki Keşmir'de yer alan Neelum Vadisi'nin Jura bölgesindeki insanlar 10 Mayıs 2025'te, Hindistan bombardımanı nedeniyle hasar gören evlerinin enkazını kaldırıyor (AFP)
Pakistan yönetimindeki Keşmir'de yer alan Neelum Vadisi'nin Jura bölgesindeki insanlar 10 Mayıs 2025'te, Hindistan bombardımanı nedeniyle hasar gören evlerinin enkazını kaldırıyor (AFP)

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, ülkenin Hindistan'a karşı yürüttüğü son askeri operasyonun "başarısının" her yıl 10 Mayıs'ta kutlanacağını açıkladı.

Yerel medyanın aktardığına göre Şerif, Youm-e-Marka-e-Hak ya da Hakikat Savaşı Günü'nün ülke genelinde "ulusal dayanışma coşkusu ve tutkusuyla" kutlanacağını söyledi.

Cuma günü Pakistan'ın, "savunma cephesinde muhteşem başarılar elde eden" silahlı kuvvetlere saygılarını sunacağını ve "Allah'ın önünde şükranla eğileceğini" söyleyen başbakan, ülkenin ilerlemesi için o gün özel dualar edileceğini de ekledi.

Hindistan ve Pakistan geçen hafta 4 gün boyunca, onlarca yıldır yaşanan en yoğun çatışmalara girmiş ve hafta sonu ateşkes sağlanmadan önce en az 70 kişi hayatını kaybetmişti.

Çatışma, Hindistan'ın geçen çarşamba günü Pakistan'daki militanlara ait olduğu iddia edilen 9 sığınağı bir gecede vurmasının ardından başlamıştı. "Sindoor Operasyonu" diye adlandırılan hava saldırıları, 22 Nisan'da Keşmir'de düzenlenen bir terör saldırısında çoğu Hindu turistler olmak üzere 26 kişinin öldürülmesine misilleme amacıyla gerçekleştirilmişti.

Yeni Delhi, Pakistan'ı katliamı gerçekleştiren silahlı kişileri desteklemekle suçlamıştı. İslamabad ise suçlamaları reddederek bağımsız bir soruşturma istemişti.

Saldırının ardından iki ülke birbirlerinin diplomatlarını sınır dışı etmiş, vizeleri askıya almış ve hava sahalarıyla kara sınırlarını kapatmıştı. Hindistan ayrıca nehir sularının paylaşımına ilişkin kritik bir anlaşmayı da askıya almıştı.

Hindistan'ın saldırıları gerilimi askeri bir çatışmaya dönüştürürken, iki taraf da huzursuz Keşmir bölgesindeki fiili sınır boyunca karşılıklı yoğun ateş açmış ve askeri tesislere füze ve drone saldırıları düzenlemişti.

Hindistan ordusu gece gerçekleştirdiği saldırılarda 100'e yakın militanı ve fiili sınır boyunca devam eden operasyonlarda da Pakistan silahlı kuvvetlerinden 35-40 personeli öldürdüğünü iddia etmişti.

Pakistan ordusu salı günü yaptığı açıklamada Hindistan'la yaşanan çatışmada 11 asker ve 40 sivilin öldüğünü duyurdu. Pakistanlı bir bakan geçen hafta, silahlı kuvvetlerinin 40-50 Hint askerini öldürdüğünü öne sürmüştü.

Görsel kaldırıldı.
Keşmir'in Kotmaira köyündeki bir köylü, Pakistan topçu ateşi nedeniyle hasar gören bir evin önünde duruyor (AFP)

Hem Hindistan hem de Pakistan, 125'ten fazla uçağın katıldığı ve II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük hava muharebesi olduğu bildirilen it dalaşında birbirlerinin savaş uçaklarını düşürdüklerini iddia etmişti.

Ayrıca iki ülke de ABD Başkanı Donald Trump'ın cumartesi öğleden sonra ateşkes ilan etmesinin ardından durdurulan çatışmalarda zafer kazandığını savunmuştu.

Pakistan ordusu pazar günü yaptığı açıklamada Hindistan'ın iddia ettiği gibi ateşkes talebinde bulunmadıklarını ve ateşkes isteyen tarafın Hindistan olduğunu dile getirmişti.

Pakistan, Hindistan'ın sınır ötesine drone'lar göndererek ateşkesi ihlal ettiği suçlamasını da reddetmişti. İslamabad pazartesi günü yaptığı açıklamada Hindistan'ın Keşmir sınırında "kışkırtılmadan" bombardımana başvurarak ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini ve bir sivili öldürdüğünü söylemişti.

Independent Türkçe