Fas’ta koronavarirüs kaynaklı ilk ölüm gerçekleşirken, ülkedeki vaka sayısı 3’e çıktı

Fas’ta koronavarirüs kaynaklı ilk ölüm gerçekleşirken, ülkedeki vaka sayısı 3’e çıktı
TT

Fas’ta koronavarirüs kaynaklı ilk ölüm gerçekleşirken, ülkedeki vaka sayısı 3’e çıktı

Fas’ta koronavarirüs kaynaklı ilk ölüm gerçekleşirken, ülkedeki vaka sayısı 3’e çıktı

Fas Sağlık Bakanlığı, ülkede yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ilk ölümün gerçekleştiğini duyurdu. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Kasablanka kentinde solumun sorunu, kalp ve damar rahatsızlıkları gibi kronik hastalıkları olan 89 yaşındaki Faslı bir kadının yaşamını yitirdiği ifade edildi.
Bakanlığın açıklamasında, uzman ekip tarafından gözetim altında tutulan hastanın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı aktarıldı. İlk ölüm vakası, geçtiğimiz cumartesi günü Marakeş'e gelen Fransız bir turistte Kovid-19 görüldüğü ve ülkedeki vaka sayısının 3'e yükseldiğinin bildirilmesinden sonra geldi.
Bu bağlamda Fas hükümeti, Avrupa ülkelerinde gitgide yayılan virüs sebebiyle bir sonraki duyuruya kadar İtalya’ya olan uçuşları askıya aldı. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Fransız bir turistte görülen virüs sebebiyle ülkeden vaka sayısının 3’e çıktığı belirtilerek, turistte Pazar günü hastalığın semptomlarının görüldüğü ve yapılan testlerin artından pozitif sonuç aldıkları bildirildi.
Bakanlık, hastanın hali hazırda Marakeş’te karantina altında tutulduğu ve durumun stabil olduğunu aktardı. Ulusal sağlık önlemlerinin belirlenen standartlara uygun olduğunu açıklayan bakanlık, kamuoyunun tüm gelişmelerden haberdar edileceğini kaydetti.
Sağlık Bakanlığı, 63 potansiyel vakada laboratuvar testlerinin yapıldıktan sonra sonuçların negatif çıktığını bildirdi. Ateş ve solunum zorluğu gibi durumlarda hastaneye başvurulması gerektiği belirtilen açıklamada, seyahat eden kişilerin 14 gün içerisinde karantina altında tutulmaları gerektiği aktarıldı.

Tunus’ta koronavirüs önlemleri
Diğer yandan Tunus, Kovid-19 yayılmasını önlemek amacıyla İtalya'yla olan tüm vapur seferlerini ve başkent Roma dışındaki kentlerden yapılan uçuşları durdurdu. Virüs yayılmasını önlemek için güçlü önlemlerin alındığı ülkede, Avrupa ülkelerine yapılan uçuşların iptal edildiğine dair bir karar henüz alınmadı.
Tunuslu yetkililer, 26 Şubat’tan bu yana İtalya’dan gelen tüm yolcularla ilgili dosyaları açtı. Bahsi geçen tarih İtalya’dan gelen kimselerde virüsün görüldüğü tarih.
Tunus Eğitim Bakanlığı, 13 Mart’tan 15 Mart’a kadar tüm eğitim kurumlarında bahar tatilinin başladığını duyurdu. Alınan bu karar iki milyonu aşkın öğrencisi olan eğitim kurumlarında virüsün yayılmasını önleme amacı taşıyor.
Bu bağlamda Tunus Kültür Bakanlığı, 4 Nisan’da yapılması planlanan Tunus Uluslararası Kitap Fuarı’nı erteleme kararı alırken, fuarın muhtemelen Kasım ayından düzenleneceğini duyurdu.
Tunus’ta sağlık makamlarının onaylanmış 5 vakanın ardından koronavirüs önlemleri sıkılaştırırken, yaklaşık 2 bin şüpheli kişi kendisini karantinaya aldı. Tunus, virüsün yayılmasını önlemek için katı önlemler alırken, Sağlık Bakanı Abdullatif el-Mekki basına yaptığı açıklamada, uzman ekip tarafından gerçekleştirilen testler sonucu vakalarda artış yaşanabileceğini belirtti. Ayrıca Tunus Sağlık Bakanlığı’na bağlık Temel Sağlık Müdürü ise, Tunus’ta virüs salgının düşük seviyede olduğunu söyleyerek, Tunuslulara güven veren bir açıklama yaptı.



Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)

Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin anayasal sınırlar içinde, en fazla üç ay içinde yeni hükümeti kurma sürecinde karşılaştığı karmaşıklıklar göz önüne alındığında, "çerçeve" güçlerine yakın üst düzey bir yetkili, yeni hükümete eski bir başbakanın liderlik etmesi olasılığını dışlamıyor.

Yetkili, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Şii güçlerin "özellikle mevcut ve beklenen yerel ve bölgesel zorluklar göz önüne alındığında, ülkenin en üst düzey yürütme pozisyonunu üstlenecek deneyimli bir isim istediklerini" söyledi. Yetkili, "Koordinasyon Çerçevesi içindeki güçlerin, daha önce başbakanlık yapmış olan Nuri el-Maliki, Muhammed es-Sudani, Haydar el-İbadi veya Mustafa el-Kazımi gibi isimlerden birini ve daha az ölçüde, Ekim protestolarının ardından görevinden alınan Adil Abdul-Mehdi'yi seçebileceği" olasılığını da dışlamadı.


Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)

Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından dün, Güney Litani bölgesinde ordunun planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler için düzenlenen saha gezisi sırasında, Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, ordunun temel amacının istikrarı sağlamak olduğunu vurguladı.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre General Heykel, ‘ordunun birincil hedefinin istikrarı sağlamak olduğunu, ancak İsrail'in Lübnan topraklarını işgalinin devam ettiğini ve saldırıların sürdüğünü’ belirtti.

General Heykel, ‘gezinin amacının, ordunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı ve ateşkes anlaşmasını uygulamaya ve sınırlı imkanlarına rağmen kendisine verilen görevleri yerine getirmeye kararlı olduğunu teyit etmesi olduğunu’ belirtti.

Katılımcıları bizzat karşılayarak, ‘Lübnan’a gösterdikleri ilgi nedeniyle temsil ettikleri kardeş ve dost ülkelere minnettarlığını’ dile getiren General Heykel, ‘halkın, Lübnan toplumunun tüm bileşenleri gibi orduya güvendiğini’ belirtti.

Gezi sırasında, ordunun Lübnan’ın çeşitli bölgelerindeki görevleri, Güney Litani bölgesindeki genel durum ve BM Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL) ile iş birliği ilişkilerinin yanı sıra Düşmanlıkların Durdurulması Anlaşması İzleme Komitesi (Mekanizma) ile koordineli olarak ordunun bu bölgedeki planının ilk aşamasının uygulanması hakkında da bilgi verildi.


İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun dün Beytüllahim'in güneydoğusundaki Tuqu' kasabasında düzenlediği bir baskın sırasında 16 yaşındaki bir Filistinli çocuğu vurarak öldürdüğünü açıkladı. Bu olay, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da son dönemde yaşanan şiddet dalgasındaki son olaylardan biri oldu.

Resmi Filistin haber ajansı WAFA, Tuqu' kasaba meclisi başkanının, İsrail güçlerinin dün gece kasaba merkezinde toplanıp "ayrım gözetmeksizin" ateş açmasının ardından çocuğun vurulduğunu söylediğini belirtti.

Ajans, ordunun Ammar Yasir Sabah adlı çocuğu göğsünden gerçek mermiyle vurduğunu ve çocuğun hastaneye kaldırıldığını, ancak hayatını kaybettiğini ifade etti.

Batı Şeria'da şiddet bu yıl ve Ekim 2023'te başlayan iki yıllık Gazze Şeridi savaşından bu yana tırmanmıştır. İsrail yerleşimcilerinin Filistinlilere yönelik saldırıları keskin bir şekilde artarken, ordu hareket özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları sıkılaştırdı ve birçok şehirde büyük çaplı baskınlar düzenledi. Birleşmiş Milletler'e göre 7 Ekim 2023 ile 14 Kasım 2025 tarihleri ​​arasında Batı Şeria'da 1000'den fazla Filistinli öldürüldü.

 İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)

Aynı dönemde Batı Şeria'da 59 İsrailli öldürüldü. Şarku’l Avsat’ın Resmi Filistin verilerinden aktardığına  göre bu yıl Batı Şeria'da, İsrail güçleri tarafından öldürülenler arasında 53 Filistinli çocuk da bulunuyor.

Batı Şeria'da yaklaşık 2,7 milyon Filistinli, İsrail askeri işgali altında sınırlı bir özerklik içinde yaşıyor. Yüz binlerce İsrailli de buraya yerleşmiş durumda.

Uluslararası toplumun büyük çoğunluğu, İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği topraklara inşa edilen yerleşimleri yasadışı olarak kabul ediyor ve BM Güvenlik Konseyi'nin çeşitli kararları, İsrail'i tüm yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çağırdı. İsrail, yerleşimlerin yasadışı olduğunu reddediyor ve toprakla olan dini ve tarihi bağlarını gerekçe gösteriyor. İsrail güçleri mülteci kamplarını boşaltarak binlerce Filistinliyi evlerinden zorla çıkardı ve Batı Şeria'daki bazı şehirlerde on yıllardır varlığını sürdürüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, geçen kasım ayında İsrail'i Batı Şeria'daki zorla tahliyeler olarak nitelendirdiği eylemler nedeniyle savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçladı.