Buteflika’nın bazı bakanlarına yolsuzluk suçlamasıyla dava açıldı

Abdülmelik Sellal- Hüda Ferun- Nureddin Butarfa
Abdülmelik Sellal- Hüda Ferun- Nureddin Butarfa
TT

Buteflika’nın bazı bakanlarına yolsuzluk suçlamasıyla dava açıldı

Abdülmelik Sellal- Hüda Ferun- Nureddin Butarfa
Abdülmelik Sellal- Hüda Ferun- Nureddin Butarfa

Cezayir savcılığı, eski Başbakan Abdülmelik Sellal’ın ve eski bakanların yolsuzlukla suçlandıklarını ve dosyalarının -üst düzey yetkilileri görevde bulundukları süre boyunca yaşananlardan dolayı yargılayan- yüksek mahkemeye sevk edildiğini bildirdi.
Başkentteki Temyiz Mahkemesi Başsavcısı dün yaptığı açıklamada, rüşvet, kamu parasını zimmetine geçirme ve kara para aklama ile ilgili dosyaların yargıtay başsavcısına teslim edildiğini söyledi. Ayrıca açıklamada, eski Başbakan Abdülmelik Sellal, eski Posta, Enformasyon ve İletişim Teknolojileri Bakanı Hüda Ferun, eski Enerji Bakanı Nureddin Butarfa, eski Yatırım Bakanı Hamid Tammar ve eski Ticaret Bakanı Muhammed bin Muradi gibi isimlerin dosya kapsamında isimlerinin geçtiği belirtildi. Bu isimler birçok davada adı geçen eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın emri altında çalıştılar. Bir kısmı ise Buteflika’nın kardeşi ve eski baş danışmanı Said Buteflika’ya yakınlığıyla biliniyor.
Açıklamaya göre suçlamalar genel itibariyle Kanadalı ve ABD’li şirketlerle bayındırlık, sulama, inşaat ve temel tesisler alanlarında yapılan anlaşmalarla ilgili. Bu isimler, rüşvet ve maddi imtiyaz karşılığında bu projeleri yürütmek için yasadışı kolaylıklar sağlamakla itham ediliyor.
Öte yandan Sidi Muhammed Mahkemesi, Demokratik ve Sosyal Birlik Partisi Başkanı Kerim Tabu hakkında verilen karar hakkında açıklamada bulundu. Kerim Tabu, mahkeme tarafından ulusal birliğe zarar vermekle itham edildi ve ‘şiddete teşvik’ suçundan ise beraat etti. Altı ay boyunca tutuklu yargılanan Tabu hakkında verilen hapis cezası, yaklaşık olarak bu süreye denk geliyor. Tabu, bu ayın 26'sında serbest bırakılacak.
Tabu’nun savunma heyeti sözcüsü Avukat Mustafa Buşaşi, karar öncesinde yaptığı açıklamada aklın ve yasaların Tabu’nun kendisine yöneltilen tüm suçlamalardan beraat etmesini gerektirdiğini ifade etmişti. Ayrıca Tabu’nun siyasi bir kişilik olduğunu belirten Buşaşi, ordunun siyasete müdahalesine dair yorum yaptığını ve bunun onun yapmış olduğu siyasetin doğasının bir gereği olduğuna dikkat çekmişti.
Tabu, duruşma sırasında ‘ordu komutanlığına yönelik eleştirilerde bulunmakla siyasi bir aktör olarak görevini yerine getirmekte olduğunu’ söyledi. Mahkemeye, anayasal olarak siyasete girmesi yasaklanan bir ordu yetkilisi hakkında yorum yapmanın ülkede suç sayılıp sayılmadığına ilişkin soru yönelten Tabu, ayrıca gözaltında tutulduğu sırada işkence gördüğünü dile getirdi.
Yazar ve aktivist Necib Belhimer, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımda, “Kerim Tabu 26 Mart'ta ailesine geri dönecek, fakat özgür olamayacak. İnsanlarla iletişimden yoksun bırakılacak, herhangi bir açıklamada bulunamayacak veya herhangi bir faaliyete katılamayacak. Geçici tahliye şartları doğrultusunda adli gözetim altında bulunacak. Tabu geçen haftaki duruşması sırasında bu duruma değindi ve siyasi haklarından mahrum bir şekilde hayat sürmektense hapishanede kalmayı tercih ettiğini dile getirdi. Görünen o ki ‘siyasi bir idam’ cezasıyla karşı karşıyayız. Bu sadece Tabu’nun yahut ev hapsinde tutulan İslamcı lider Ahmed bin Muhammed'in savaşı değil. Bilakis Cezayirlilerin savaşıdır” ifadelerini kullandı.



Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
TT

Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)

Şam'ın güneydoğusundaki Ceramana’nın nüfusunun bir kısmını Dürzi mezhebine mensup vatandaşlar oluşturuyor. Şarku'l Avsat dün şehre yaptığı gezide, bölgenin normal ve sakin bir hayat sürdüğüne tanık oldu.

Bu sakinliğe, Suveyda vilayetinde Dürzi militanlar ile Bedevi aşiretler arasında meydana gelen olaylar nedeniyle Sünni nüfusun çoğunlukta olduğu komşu kasaba ve köylerde yaşayanların tepkisinden çekinen bölge sakinlerinin girişlerdeki kontrol noktalarının ve gözetimin arttırılması yönündeki taleplerine Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'nin verdiği yanıt eşlik ediyor.

Ceramana'nın kuzey girişinde, semt merkezine giden araçların hareketi dün öğleden sonra normal görünürken, giriş kontrol noktasında duran bir İç Güvenlik Güçleri görevlisi bölgedeki durumun ‘istikrarlı ve tamamen sakin’ olduğunu doğruladı. Şarku'l Avsat muhabiri Ceramana'nın merkezine giden yolu takip etmekte tereddüt ederken, görevli şöyle dedi: “Bir şeyden mi korkuyorsunuz? İçeride hiçbir gerginlik yok. İçeri girin.”

İç Güvenlik Güçleri görevlisi, geçtiğimiz pazar günü Suriye'nin güneyinde Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda vilayetinde kanlı olayların patlak vermesinden bu yana Ceramana'da ‘bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda Dürzi gencin Suveyda'daki gelişmeleri protesto etmek için gösteri yapması ve hemen dağıtılması’ dışında kayda değer bir olay yaşanmadığını bildirdi.

) Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)

Dört ana yolun tali bulvarlara açıldığı şehir merkezindeki el-Kerame Meydanı'na ulaştığımızda dükkanların çoğu açıktı, ancak araç ve yaya hareketliliği oldukça zayıf görünüyordu. Kuruyemiş ve şekerleme satan bir dükkânın sahibi bu durumu bugünün cuma ve resmî tatil olmasına bağladı ve ‘normal günlerde daha fazla yoğunluk olduğunu’ vurguladı.

Bölgedeki güvenlik durumuyla ilgili resmi bir güvence işareti olarak, mağaza ve kafelerin iş yaptığı tüm ana yollarda İç Güvenlik Güçleri personeli konuşlandırılmadı. Ancak Ceramana'nın girişlerindeki kontrol noktalarında konuşlanan güvenlik personeli, hem giriş hem de çıkış yollarındaki araçları kapsamlı bir şekilde denetliyor.

Bölgedeki Dürzi toplumundan bir aktivist, Ceramana'daki durumun ‘Suveyda'daki olaylar başladığından beri sakin olduğunu ve herhangi bir değişiklik olmadığını’ doğruladı. Aktivist, “Hükümet birimleri her zamanki gibi çalışmalarına devam ediyor. İç Güvenlik Güçleri, güvenlik, istikrar ve sivil barışı koruma görevlerini yerine getiriyor” ifadelerini kullandı.

Şarku'l Avsat'a konuşan aktivist, aşılmaması gereken kırmızı çizgiler olduğunu, Ceramana'nın Doğu Guta'nın komşusu olduğunu, Şam ile ilişkilerin iyi ve etkili olması gerektiğini, ayrıca kent ve çevresinde iç barışın korunmasına bağlı kalınması gerektiğini belirtti.

Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)

Aktivist, ‘Suveyda'daki ihlallerin faillerinin sorumlu tutulması ve vilayetteki sivillere yardım ulaştırmak için insani yardım geçişlerinin açılması talepleri’ olduğunu belirtti. Aktivist, ‘bölgenin komşu kasaba ve köylerden herhangi bir tacize maruz kalmadığını ve Suveyda'daki olayların patlak vermesinden bu yana herhangi bir iç sorun yaşanmadığını’ vurguladı.

Bir başka yerel kaynak ise ‘semt sakinlerinin herhangi bir çatışma ya da anlaşmazlıktan uzak durmak istediklerini, çünkü Ceramana'nın devletin bir parçası olduğunu’ vurgulayarak, “Bu bölgeyi korumak devletin sorumluluğudur ve semt sakinleri de bu konuda devlete yardımcı olmaktadır” dedi.

Ancak kaynak Şarku’l Avsat'a ‘bazı sakinlerin Suveyda'da yaşananlar ışığında banliyönün komşu kasabalardan taciz ya da saldırılara maruz kalacağına dair korkuları olduğunu’ gizlemedi. Kaynak, “Bu korkulara yanıt veren, bölgenin girişlerine ek kontrol noktaları kuran ve kontrol noktaları ile banliyö çevresinde gözetimi artıran İç Güvenlik Güçleri ile iletişim halindeyiz” şeklinde konuştu.

İdari olarak Rif Şam'ın bir parçası olan ve Şam'ın merkezine yaklaşık beş kilometre uzaklıkta bulunan Ceramana, 1990'ların sonunda kentsel bir rönesansa tanıklık etti.

Yerel tahminlere göre 2011 başlarında Beşşar Esed rejimine karşı Suriye devriminin patlak vermesinden önce nüfusu 600 bin civarındaydı ve çoğunluğu Dürzi ve Hıristiyanlardan oluşuyordu.

Savaş yıllarında çatışmalara sahne olan tüm Suriye vilayetlerinden yüz binlerce yerinden edilmiş insana sığınak görevi gören bölgenin nüfusu, 14 yıl süren iç savaş boyunca önemli ölçüde arttı. Bazı sakinlerinin tahminlerine göre şu anda Ceramana’nın nüfusu yaklaşık iki milyon.

Ceramana'ya yönelik büyük göç dalgalarından sonra, nüfus tüm vilayetlerin, milliyetlerin, dinlerin ve mezheplerin bir karışımı haline geldi.

Silahlı muhalif gruplar Kasım 2024'ün sonlarında ülkenin kuzeybatısında Saldırganlığı Caydırma Operasyonu'nu başlatıp Şam'a yaklaşırken, Ceramana halkı eski başkan Hafız Esed'in heykelini devirdi ve Beşşar Esed rejimi 8 Aralık'ta düştü.

Ancak Ceramana, 28 Nisan'da İslam'a hakaret içeren bir ses kaydının dolaşıma girmesinin ardından çok sayıda kişinin ölümüne yol açan şiddet olaylarına sahne oldu.

Suriyeli yetkililer o dönem, yerel aktörler ve ileri gelenlerle yaptıkları anlaşmalar çerçevesinde Ceramana'da kontrollerini genişletmeyi ve güvenlik ve istikrarı yeniden sağlamayı başardılar.