Lübnan’da koronavirüs kaynaklı üçüncü ölüm

Beyrut’taki Refik Hariri ÜniVersitesi Hastanesi’nin acil girişi önünde duran iki kadın (AP)
Beyrut’taki Refik Hariri ÜniVersitesi Hastanesi’nin acil girişi önünde duran iki kadın (AP)
TT

Lübnan’da koronavirüs kaynaklı üçüncü ölüm

Beyrut’taki Refik Hariri ÜniVersitesi Hastanesi’nin acil girişi önünde duran iki kadın (AP)
Beyrut’taki Refik Hariri ÜniVersitesi Hastanesi’nin acil girişi önünde duran iki kadın (AP)

Lübnan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısının 3’e yükseldiğini duyurdu.
Ulusal Medya Ajansı'na göre, Biblos (Cebil) şehrindeki bir hastanede kanser hastası olarak tedavi gören ve virüs bulaşmış bir kişinin hayatını kaybettiği aktarıldı.
DPA’nın haberine göre, Lübnan Sağlık Bakanlığı dün, 61 vakanın bulunduğu ülkede virüs sebebiyle iki kişinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
Lübnan Başbakanı Hasan Diyab, ülkedeki koronavirüsün yayılmasını sınırlamak için İtalya, Güney Kore, Çin ve İran’a olan seferlerin askıya alındığını ve yurtdışındaki Lübnanlılara ülkeye dönmeleri için 4 gün süre verildiğini söyledi.
Başbakan düzenlenen basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada, Lübnan’da koronavirüs sebebiyle ölümlerin yaşanmasının ardından virüsün yayılmasını durdurmak için sıkı önlemler aldıklarına dikkati çekti.
Diyab, Fransa, Mısır, Suriye, Irak, İspanya, İngiltere ve Almanya’dan gelenlerin ülkeye alınmamasına karar verildiğini belirterek, yurtdışındaki Lübnanlıların ülkeye dönmeleri için 4 gün süre verildiğini hatırlattı.
Lübnan Başbakanı ayrıca, alışveriş ve restoranlar gibi yerlerin kapatılması gibi bir dizi önlemlerin alınabileceğinin de altını çizdi.



Suriye İçişleri Bakanlığı, "dışarıyla bağlantılı terör ve suç hücrelerinin" dağıtıldığını duyurdu

Suriye güvenlik güçleri Şam'da devriye geziyor (AP)
Suriye güvenlik güçleri Şam'da devriye geziyor (AP)
TT

Suriye İçişleri Bakanlığı, "dışarıyla bağlantılı terör ve suç hücrelerinin" dağıtıldığını duyurdu

Suriye güvenlik güçleri Şam'da devriye geziyor (AP)
Suriye güvenlik güçleri Şam'da devriye geziyor (AP)

Suriye İçişleri Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, Lazkiye ilinde "dışarıyla bağlantılı terörist ve suç hücrelerinin" başarıyla dağıtıldığını ve tutuklandığını duyurdu.

Bakanlık açıklamasında, eski rejime bağlı grupların, hayati önem taşıyan ve hükümete ait alanları hedef alan "terör eylemleri", sistematik cinayet ve adam kaçırma eylemleri gerçekleştirerek Lazkiye'deki güvenliği istikrarsızlaştırmaya çalıştığını belirtti.

Açıklamada, İç Güvenlik Komutanlığı'nın "vilayet sakinlerinin güvenliğini ve devletin bütünlüğünü tehdit etmeye cesaret eden herkese karşı tüm yasal yolları kullanarak mücadele etme" kararlılığını vurguladı..


‘Gazze Görev Gücü’... Filistinli gruplar arasındaki ‘anlaşmalar’ görev gücünün konuşlandırılmasını hızlandıracak mı?

Gazze Şeridi'ndeki yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı çadırlar (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı çadırlar (AFP)
TT

‘Gazze Görev Gücü’... Filistinli gruplar arasındaki ‘anlaşmalar’ görev gücünün konuşlandırılmasını hızlandıracak mı?

Gazze Şeridi'ndeki yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı çadırlar (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı çadırlar (AFP)

Gazze Şeridi’nde istikrarı yeniden tesis etmeyi amaçlayan uluslararası güç, önemine dair uzlaşıların artmasıyla birlikte yeni bir aşamaya giriyor. Bu durum, güçlerin katılımını öngören ateşkes anlaşmasının uygulanmasıyla eş zamanlı gerçekleşiyor. Bu süreçte Filistin tarafı, söz konusu güçlerin Gazze’nin içinde değil, sınırlarında konuşlanması şartını öne sürerken; İsrail tarafı ise Türkiye’nin bu güce katılımını ‘veto’ ediyor.

Mısır ve ABD’nin, bu gücün Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararıyla onaylanmasının önemini vurguladığı belirtilirken, Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, Filistinli gruplar arasındaki uzlaşının bu gücün konuşlandırılmasını hızlandırabileceğini ifade ediyor. Ancak bu gücün konuşlandırılması, İsrail’in muhtemel engelleriyle karşılaşarak bir süre ertelenebilir. Buna karşılık, gücün bir an önce konuşlandırılmasını destekleyen ve Arap bakışına yakın olan Amerikan tutumu bu konuda belirleyici olacaktır. Öte yandan, gelecekte görevlerini başarıyla yerine getirip getiremeyeceği konusunda farklı görüşler bulunuyor.

9 Ekim'de İsrail ve Hamas tarafından onaylanan ve ertesi gün yürürlüğe giren Trump'ın 20 maddelik planı, Gazze Şeridi'nde ‘derhal konuşlandırılacak geçici bir uluslararası istikrar gücü’ kurulmasını öngörüyor.

Bu bağlamda, Filistinli grupların Kahire'de günlerce süren görüşmelerin ardından gerçekleştirdiği toplantı, ‘Gazze Şeridi genelinde güvenlik ve istikrarın sağlanması için gerekli tüm önlemlerin alınması’ kararıyla sona erdi.

Katılımcı gruplar, ‘ateşkesi izlemek üzere oluşturulacak geçici BM gücüyle ilgili bir BM kararının çıkarılmasının önemini vurguladı ve tüm Filistinli güçlerin ve grupların ulusal bir strateji üzerinde anlaşmak için acilen bir araya gelmesi çağrısında bulundu.’

Bu, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati'nin son günlerde yaptıkları açıklamalarda yineledikleri, gücün BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanması yönündeki Mısır'ın talebiyle uyumlu. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, cuma günü İsrail'i ziyareti sırasında bu talebi yineledi. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Rubio, “Washington, bazı ülkelerin talebi üzerine bu güç için BM'den yetki isteyebilir” dedi.

xsdfr
Gazze şehrinin ez-Zeytun mahallesinde, yerinden edilmiş ailelerin sığındığı hasarlı bir caminin önünde oynayan Filistinli çocuklar (AFP)

Filistinli siyasi analist Dr. Abdulmehdi Mutava, uluslararası güçlerin şu anda iki farklı bakış açısına sahip olduğunu düşünüyor. Birincisi, Arap ve Avrupa yaklaşımı: Bu görüş, söz konusu gücün belirli görevlerle sınırlı, iç çatışmalara karışmayan bir BM gücüne dönüştürülmesini istiyor. Ayrıca, İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırmasını engellemeyi ve güvenliği sağlamak üzere Filistinli polis güçlerini eğitmeyi hedefliyor. İkinci görüş ise öncelikle İsrail tarafından savunuluyor; bu yaklaşım, söz konusu gücün silahsızlanma ve tünellerin ortadan kaldırılması yetkilerini içermesini, ancak uluslararası (BM) nitelikte olmamasını istiyor.

İsrail uzmanı Dr. Said Ukkaşe, Mısır'ın öncülüğündeki Filistin anlaşmalarının, özellikle de ABD'nin bu güçleri konuşlandırma isteği ile birlikte, ‘uluslararası güçlerin oluşumunu hızlandırabileceğini ve bu güçlerin yakında uluslararası alanda kabul göreceğini’ düşünüyor.

Bu hamleye gösterilen hoşgörü, Filistinlilerin çekinceleriyle karşılanıyor. El Fetih tarafından dün yapılan açıklamada, “Herhangi bir uluslararası güç, eğer var olacaksa, Gazze Şeridi’nin içinde değil, sınırda bulunmalıdır” denildi. Açıklamada ayrıca, bu gücün Filistin egemenliğine ya da resmî kurumlarının rolüne zarar vermeyecek şekilde, BM Güvenlik Konseyi’nden açık ve belirli bir yetkiyle hareket etmesi gerektiği vurgulandı.

Rubio cuma günü yaptığı açıklamada, ‘uluslararası güç’ konusuna ilişkin yeni bir engel ortaya koydu. Birçok ülkenin görev gücüne katılmaya hazır olduğunu belirtirken, ‘bu gücün, İsrail’in kabul edeceği ülkelerden oluşması gerektiğini’ vurguladı. Rubio, İsrail’in bu gücün oluşumuna dair veto hakkına sahip olacağını ve özellikle Türkiye’nin katılımına karşı çıkabileceğini de açıkladı. Bu açıklama, yaklaşık iki yıl önce başlayan Gazze savaşından bu yana iki taraf arasında süregelen derin anlaşmazlıklara işaret ediyor.

dfrgt
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, cuma günü İsrail'in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'ni ziyaretinde askerlerle konuştu. (AP)

Bu engeller ve gelişmelerin ortasında Mısır, ‘Gazze anlaşmasının şartlarının tam olarak uygulanmasının önemini’ yineledi. Bu gelişme, Abdulati'nin Romanya Dışişleri Bakanı Oana Toiu ile yaptığı görüşme sırasında gerçekleşti. Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın bugün yaptığı açıklamaya göre söz konusu görüşme, Mısır Dışişleri Bakanı'nın Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen Mısır-Avrupa Birliği (AB) zirvesine katılımının bir parçası olarak gerçekleşti.

Ukkaşe’ye göre, genellikle faaliyet alanında BM güçlerinin bulunmasını tercih etmeyen İsrail, bu kez de söz konusu güçlerin konuşlanmasını geciktirmeye çalışabilir. Özellikle bu güçler bir BM Barış Gücü statüsü kazanacaksa böyle bir tutum sergileyebilir. Ukkaşe, Mısır’ın yürüttüğü diplomatik girişimler arasında Amerikan tutumunun bu konuda belirleyici olabileceğini ve Washington isterse bu güçlerin konuşlandırılmasının hızlanabileceğini ifade ediyor.

Filistin Yönetimi'nin bu anlaşmanın oluşumunu engelleme yetkisi olmadığını vurgulayan Ukkaşe, ancak Filistin Yönetimi'nin, gelecekte kendisine engel teşkil etmemesi için Gazze Şeridi'ne yabancı güçlerin kabul edilmesinin getireceği utançtan kaçınmak için tutumunu sürdürdüğünü belirtti. Ukkaşe, özellikle silahsızlanma konusunda henüz çözülmemiş büyük sorunlar olduğu için, bu güçlerin başarıdan çok engellerle karşılaşacağını tahmin ediyor.

Mutava, Washington'un bu engeller konusunda son sözü söyleyeceğini ve Arapların tarafına eğilip anlaşmanın şartlarına uygun olarak bu uluslararası güçleri oluşturmaya çalışacağını düşünüyor.


Trump Katar'a teşekkür etti ve Hamas’ı ölen İsrailli rehinelerin cesetlerini iade etmeye devam etmeye çağırdı

ABD Başkanı Donald Trump, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ve Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir araya geldi (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ve Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir araya geldi (Reuters)
TT

Trump Katar'a teşekkür etti ve Hamas’ı ölen İsrailli rehinelerin cesetlerini iade etmeye devam etmeye çağırdı

ABD Başkanı Donald Trump, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ve Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir araya geldi (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ve Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir araya geldi (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada Katar'a teşekkür ederken ABD’nin ‘büyük bir müttefiki’ olduğunu söyledi. Trump, Hamas'a Gazze Şeridi'nde ölen İsrailli rehinelerin cesetlerini iade etmeye devam etmesi çağrısında bulundu.

Hamas'ın Gazze'deki eylemlerini yakından takip ettiğini belirten Trump, Hamas’ın Gazze Şeridi'nde tuttuğu İsrailli rehinelerin cesetlerinin iadesini hızlandırması çağrısında bulundu. Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda “Önümüzdeki 48 saat içinde ne yapacaklarını görelim” ifadelerini kullandı.

Hamas'ın rehinelerin cesetlerini iade etmemesi halinde barış sürecine dahil olan diğer ülkelerin harekete geçeceğini ifade eden ABD Başkanı, bazı cesetlere ulaşmanın zor olduğunu, ancak diğerlerinin ‘şu anda iade edilebileceğini’ belirtti.

Trump dün sabah saatlerinde yaptığı açıklamada Katar'ın ülkesinin ‘büyük bir müttefiki’ olduğunu söyledi. Katar Haber Ajansı QNA’nın aktardığına göre Trump, “Katar Devleti'ne şükranlarımızı sunuyoruz. Artık daha güvenli bir Ortadoğu'ya sahibiz ve bunun böyle kalmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) Zirvesi'nin gerçekleştirileceği Malezya'ya gitmek üzere bindiği Air Force One uçağı, yakıt ikmali için Katar'daki Al-Udeid Hava Üssü'ne iniş yaptığı sırada Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ve Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ABD Başkanı'nı uçağında ziyaret etti.

Trump, İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nde imzalanan ateşkes anlaşmasına atıfla Katar'ın Ortadoğu’daki barış sürecinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.

ABD Başkanı, Gazze'de konuşlandırılacak istikrarı sağlama gücü liderlerinin seçilmesi için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Ortadoğu’da barışın kalıcı olması gerektiğini vurguladı.

Beyaz Saray’dan bir yetkili dün sabah Trump'ın ASEAN Zirvesi'ne katılmak üzere Malezya'ya giderken Katar'da mola vereceğini ve bu sırada Katar Emiri ve Başbakan ile görüşeceğini duyurmuştu.

Reuters’ın aktardığına göre aynı yetkili, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Trump'a Katar'da katılacağını söyledi.

Rubio ise, ABD yetkililerinin Gazze Şeridi'nde çokuluslu bir gücün kurulmasını onaylaması beklenen bir Birleşmiş Milletler (BM) kararı veya uluslararası anlaşma için öneriler aldıklarını belirterek, bu konunun bugün Katar'da görüşüleceğini kaydetti.

ABD Dışişleri Bakanı, İsrail’den Katar’a doğru gitmek üzere bindiği uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Birçok ülke, finansal olarak, personel olarak veya her ikisiyle birlikte olmak üzere bir düzeyde katılım gösterme konusunda ilgi duyduğunu ifade etti. Bunun için ya bir BM kararının alınması ya da uluslararası bir anlaşmaya varılması gerekiyor, çünkü bu ülkelerin kendi anayasaları bunu zorunlu kılıyor.”

Rubio, “Yani, bu detaylı plan üzerinde çalışan bir ekibimiz var” diye ekledi.