Libya’da siyasi çözüm çabaları devam ediyor

LUO Komutanı Mareşal Halife Hafter’in yandaşları, Libya’nın doğusunda bulunan sahil kenti Bingazi’de bir gösteriye katıldı (AFP)
LUO Komutanı Mareşal Halife Hafter’in yandaşları, Libya’nın doğusunda bulunan sahil kenti Bingazi’de bir gösteriye katıldı (AFP)
TT

Libya’da siyasi çözüm çabaları devam ediyor

LUO Komutanı Mareşal Halife Hafter’in yandaşları, Libya’nın doğusunda bulunan sahil kenti Bingazi’de bir gösteriye katıldı (AFP)
LUO Komutanı Mareşal Halife Hafter’in yandaşları, Libya’nın doğusunda bulunan sahil kenti Bingazi’de bir gösteriye katıldı (AFP)

Zayed Hediyye
Libya’nın batısındaki savaş alanlarında kısmi sükûnet hakim olurken, Libya krizinin kulisleri de kırılgan barışı, kalıcı ve istikrarlı bir hale dönüştüren siyasi bir çıkış yolu bulmak için, son iki gündür diplomatik faaliyetlerde yoğunluk yaşanıyor.
Askeri komutan Mareşal Halife Hafter ve Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac, siyasi çözüm yolunda yeni girişimler hususunda uluslararası yetkililere danışmak amacıyla ters yönlere hareket etti.
Avrupa kıtasının kuzeyine yönelen Hafter, önce Paris’e ardından da Berlin’e gitti. İki ülkenin liderleriyle bir araya geldi. Serrac ise, Güney Afrika cumhurbaşkanı ile görüşmek ve Birleşmiş Millerler (BM) Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame’nin istifasından önce karmaşık hale gelen Libya krizini tartışmak amacıyla Başkent Pretorya’ya yöneldi.
 
Paris, petrol pompalamak için baskı yapıyor
Libya Ulusal Ordusu (LUO) komutanı, Avrupa turuna geçen pazartesi günü Fransa’nın başkenti Paris ziyaretiyle başladı. Hafter, ziyareti sırasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ile bir araya geldi.
Ziyareti sonrasına başta Le Monde gazetesi olmak üzere Fransız basın kaynakları, Hafter ve Macron arasında ele alınan en önemli noktalara dikkati çekti. Elysee, yaptığı açıklamada, “Bir saat süren toplantı, ateşkes meselesi ve petrol limanlarının kapatılması da dahil Libya’daki son gelişmelere değindi” ifadelerini kullandı.
Açıklamaya göre Mareşal Hafter, Trablus milislerinin ateşkese uyması ve onu ihlal etmemesi şartıyla ateşkes imzalamaya hazır olduğuna dikkati çekti.
Toplantıda, petrol limanlarının kapatılması meselesi de ele alınırken, Elysee’den  yapılan açıklamada Macron’un, “Tüm Libyalılar, petrol gelirlerinden faydalanmalıdır” ifadelerine yer verilidi.
Paris ve diğer Avrupa başkentleri de çatışmanın uluslararası hale gelmesinden endişe ederken Fransa Cumhurbaşkanı ise ülkeyi kaostan kurtarmak için siyasi sürece yoğunlaştı. Macron, ‘ülkesinin, başta terörist milisler, silah kaçakçıları ve yasadışı göçmen kaçakçıları olmak üzere silahlı grupların büyümesine ilişkin korkusunu’ dile getirdi.
 
Ara çözüm
Le Monde gazetesine göre toplantı sırasında, Libya Merkez Bankası’ndan uzak bir şekilde, gelir dağılımında ciddi bir vizyonun sunulmasının yanı sıra, petrol limanları üzerindeki kuşatmanın kaldırılmasını öngören bir Fransız çözümü ortaya koyuldu.
Gazete, Elysee’in çözümünü ‘ara bir çözüm’ olarak nitelendirirken, bu girişim uyarınca gelirlerin, Trablus Merkez Bankası’ndan geçmeden, Libya bölgeleri arasında eşit dağıtılacağını ifade etti.
Ordu tarafından kontrol edilen bölgelerdeki Libya kabileleri, petrol ihracat limanlarının kapatılmasını, Trablus’taki merkez Bankası aracılığıyla UMH’nin faaliyetlerine bağladı. Zira kabileler,  Libya’ya gönderilen yabancı paralı askerlerin maaşlarının, petrol gelirlerinden ödendiğine dikkati çekti.
Ziyarete ilişkin herhangi bir basın açıklaması yapılmaması ise gözlerden kaçmadı. Fransa Cumhurbaşkanlığı, haber ajanslarını ‘LUO komutanının, bir şartla ateşkes imzalamaya hazır olduğu’ hususunda bilgilendirirken aktarılana göre, ‘diğer tarafın bu anlaşmaya saygı duyması’ şart koşuldu.
Libyalı bir gazeteci olan Sıddık el-Varfali, “Paris’in ana hedefi Hafter’i Elysee’ye davet etmek. İki aydır kapalı olan petrol limanlarını açmak için Hafter’e baskı yapıyor. Çünkü bu durum, Libya petrolüne yaptığı büyük yatırımlar nedeniyle kendi çıkarlarına doğrudan zarar veriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre Varfali, “Libya’ya silah ambargosunun takibi amacıyla Akdeniz’deki Avrupa askeri hareketliliğine ilişkin konuşmanın, ziyaretin ana odağı olduğu doğru. Ancak ziyaretten sonraki sızıntılar, tam tersini gösterdi” dedi.
 
Siyasi süreci canlandırmak
Öte yandan Libya Temsilciler Meclisi üyesi İsam el-Cihani, “Hafter’in Paris ziyareti, Libya’daki siyasi süreci canlandırmayı amaçlaması dolayısıyla önemliydi” ifadelerini kullandı.
Cihani, yaptığı basın açıklamasında “Toplantıda, Libya’daki ateşkesin sürdürülebilirliği ve herkesin, şu anda savaş için seferber olması ele alındı” dedi. İsam el-Cihani ayrıca, siyasi bir çözüme sahip olmanın, olası askeri gelişmelerden önce geldiğini ifade etti.
 
Paris’ten Berlin’e
Hafter, Paris ziyareti sonrasında Berlin’e yönelirken, burada da geçen salı günü Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya geldi.
Ziyaretten sonra bir bildiri yayınlayan Almanya hükümeti, Merkel’in LUO komutanına ‘Libya çatışmasının askeri bir çözümünün olmadığı ve bu nedenle ateşkesin ve siyasi süreçte ilerlemenin gerekli olduğu’ bilgisi verdiğine dikkati çekti.
LUO’dan Almanya hükümetinin ifadeleri hakkında, herhangi bir açıklama gelmezken, orduya yakın bazı kaynaklar ise, “İki taraf arasındaki görüşmeler, silah ambargosu ve Libya’ya savaşçıların gönderilmesi de dahil olmak üzere ateşkes ve Libya konulu Berlin Konferansı sonuçlarına odaklandı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Tobruk merkezli Libya Temsilciler Meclisi Ulusal Savunma Güvenlik Komitesi Başkanı Talal el-Mihub, “Mareşal Halife Hafter’in Fransa ve Almanya ziyaretleri, ‘önerilen çözüm yollarıyla’ ilgilidir” dedi.
Mihub, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, “Uluslararası toplum, Libya’ya yapılan terörist transferinin farkında” derken, ziyaretin de Libya arenasındaki tüm gelişmelere odaklandığını vurguladı.
Hafter’in ateşkes anlaşmasını imzalama olasılığına da değinen Talal el-Mihub, “Ordunun önceden ortaya koyduğu koşullar hala değişmedi. Daha önce açıklanan şartlar yerine getirilirse ateşkes imzalamak için bir adım atılabilir” dedi.
 
Serrac, Güney Afrika’da
Öte yandan Serrac, hükümetinden bir heyetle geçen salı günü Güney Afrika’ya ziyarette bulundu. UMH’ye yakın medya organları, “Başkan, Güney Afrika Devlet Başkanı ve Afrika Birliği (AfB) dönem başkanı Cyril Ramaphosa ile Libya krizinin etkilerini ele aldı” ifadelerini kullandı.
Aktarılana göre görüşme sırasında, Libya krizinin ‘başkent Trablus’a karşı silahlı bir düşmanlığa’ dönüştüğü ve ülkenin totaliter bir yönetime kavuşmasının amaçlandığı ifade edildi. Aynı şekilde Serrac, “Libya halkı, demokratik ve sivil bir devlet kurma hakkına sahiptir” dedi.
Diğer taraftan Ramaphosa ise, Libya işlerine dış müdahalenin olumsuz etkilerine karşı uyarırken, Libya’da barışın sağlanmasının, Birlik Başkanı olarak önceliklerinden biri olduğuna dikkati çekti.
Devlet Başkanı, “Ülkenin çıkarı barışı sağlamak, siyasi bir çözümü sağlamak ve askeri çatışmayı durdurmaktan yanadır” dedi.
 
ABD- Afrika işbirliği
Serrac’ın Güney Afrika ziyaretiyle eş zamanlı olarak ABD, ‘BM’nin öncülük ettiği Libya çatışmasının çözüm çabalarını desteklemek amacıyla, AfB’nin yeni başkanı olarak Güney Afrika ile birlikte çalışmak istediğini’ açıkladı.
ABD’nin Libya Büyükelçiliği, “Büyükelçisi Richard Norland ve ABD’nin Güney Afrika Büyükelçiliği Başkan Yardımcısı Ian McCurry, başkent Pretorya’da Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği İdaresi temsilcileriyle bir toplantı düzenledi” diyerek, toplantının ‘verimli’ geçtiğine dikkati çekti.

 


Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
TT

Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği Aksa Tufanı operasyonunda yakınlarını kaybedenler, Filistinli örgütün kara para aklamasını sağladığı gerekçesiyle kripto devi Binance'e dava açtı.

306 ABD vatandaşının açtığı ve pazartesi günü kamuoyuyla paylaşılan davada, Hamas'ın saldırısında hayatını kaybeden, yaralanan veya rehin alınan kişilerin yakınları Binance'in yaptırımları deldiğini savunuyor. 

Davacılar, kripto borsasının Hamas, Hizbullah, Filistin İslami Cihad Örgütü ve İran Devrim Muhafızları'nın platform üzerinden 1 milyar dolardan fazla para transferi yapmasına göz yumduğunu iddia ediyor. 

Bu tutarın en az 50 milyon dolarının Gazze savaşını başlatan 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından transfer edildiği belirtiliyor. 

ABD'nin Kuzey Dakota eyaletinde açılan davada, sözkonusu örgütlerin Binance'i kullanarak şüpheli hesaplar üzerinden kara para akladığı ileri sürülüyor. Bu örgütlerin hepsi ABD'nin yaptırım listesinde yer alıyor. 

Şikayette "CZ" diye de anılan Çinli iş insanı Changpeng Zhao'nun kurduğu kripto borsasına dair şu ifadeler yer alıyor: 

Binance yasadışı faaliyetler için kasıtlı olarak bir sığınak şeklinde faaliyet gösteriyor. Bugüne dek Binance'in temel iş modelini anlamlı biçimde değiştirdiğine dair hiçbir gösterge yok.

Şirketin açıklamasında davanın detaylarına ilişkin yorum yapılmazken "uluslararası alanda tanınan yaptırım yasalarına tam olarak uyulduğu" savunuldu. 

Kasım 2023'te ABD Adalet Bakanlığı, kara para aklamayı önleme ve yaptırım yasalarının ihlali nedeniyle Binance'le 4,3 milyar dolarlık bir uzlaşmaya varmıştı. Bu rekor tutar şirket tarafından kurumsal olarak ödendi. CZ ise aynı anlaşma kapsamında CEO'luk görevinden ayrılmış ve şirketten bağımsız olarak 50 milyon dolarlık kişisel para cezasını ödemeyi kabul etmişti.

Amerika'da yürütülen ceza yargılamasının ardından Zhao'ya gerekli kara para aklama kontrollerini uygulamadığı gerekçesiyle 4 ay hapis cezası verildi ve iş insanı bu cezasını tamamen çekerek tahliye edildi. Geçen ay ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan af kararıyla da yeniden CEO'luğa dönmesi önündeki engeller kaldırılmış oldu.

Independent Türkçe, Times of Israel, Reuter


BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
TT

BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın bölgenin ekonomisini mahvettiğini ve Filistin topraklarının ‘bekasını’ tehdit ettiğini belirterek, uluslararası ‘acil’ müdahale çağrısında bulundu.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayınlanan yeni bir raporda, Gazze'nin yeniden inşasının maliyetinin 70 milyar doları aşacağı ve onlarca yıl sürebileceğini belirtildi. Raporda, savaş ve ablukanın ‘Filistin ekonomisinde eşi benzeri görülmemiş bir çöküşe’ neden olduğu uyarısında bulunuldu.

Askeri operasyonların hayatta kalmanın her temel unsurunu önemli ölçüde zayıflattığı ifade edilen raporda, “Gazze Şeridi, gıdadan barınmaya ve sağlık hizmetlerine kadar insan eliyle yaratılmış bir uçuruma itildi” denildi.

Sistematik bir şekilde devam eden yıkımın, Gazze'nin kendini yaşayabilir bir alan ve toplum olarak yeniden inşa etme yeteneğini zedelediği belirtilen raporda, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas ve diğer Filistinli silahlı grupların İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 221 kişi ölürken İsrail, Gazze Şeridi’ne  iki yıl süren yıkıcı bir savaş başlattı.

cdvfgthy
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na geri dönen yerinden edilmiş Filistinlilerin görüldüğü havadan çekilmiş bir fotoğraf (AFP)

BM’nin güvenilir kabul ettiği Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre İsrail, Hamas'ın saldırısına misilleme olarak Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava ve kara saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 69 bin 756 Filistinliyi öldürdü.

Savaş, Gazze Şeridi'nde büyük yıkıma ve BM’nin bazı bölgelerde kıtlık ilan etmesine neden olan bir insani krize yol açtı.

UNCTAD raporuna göre Gazze Şeridi'ndeki yıkımın boyutu, ard arda ekonomik, insani, çevresel ve sosyal krizleri tetikleyerek, bölgenin gelişme düzeyindeki düşüşü tam bir yıkıma dönüştürdü.

Raporda, çift haneli büyüme ve önemli dış yardım desteğine rağmen, Gazze'nin 7 Ekim 2023 öncesi refah düzeyine geri dönmesinin onlarca yıl sürebileceği vurgulandı.

UNCTAD, koordineli uluslararası yardım, havale işlemlerinin yeniden başlatılması ve ticaret, hareket ve yatırım kısıtlamalarını hafifletmeye yönelik önlemleri bir araya getiren kapsamlı bir kurtarma planı çağrısında bulundu.

Gazze halkı ‘ciddi ve çok boyutlu bir yoksullukla’ karşı karşıya kalırken, UNCTAD, Gazze'deki her bireye yenilenebilir ve koşulsuz aylık nakit transferi sağlayan kapsamlı bir acil temel gelir programının başlatılmasını istedi.

Raporda, Gazze ekonomisinin 2023-2024 döneminde yüzde 87 oranında küçüldüğü ve kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) 161 dolar gibi cüzi bir rakama gerilediği, bu rakamın da küresel olarak en düşük oranlardan biri olduğu belirtildi.

Öte yandan Batı Şeria'da durum o kadar vahim olmasa da raporda ‘şiddet, Yahudi yerleşim birimlerinin inşasındaki hız ve işçi hareketliliğine getirilen kısıtlamaların’ buranın ekonomisini vurduğu ve UNCTAD'ın verileri kaydetmeye başladığı 1972 yılından bu yana en kötü ekonomik gerilemeye yol açtığı ifade edildi.


Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
TT

Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinin Mevasi bölgesinde, bugün (Salı) sabah saatlerinde etkili olan yoğun yağışlar sonucu çok sayıda sığınmacı çadırı sular altında kaldı.

d
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş kişiler için kurulan geçici kampta, Filistinli çocuklar yağmurdan korunmaya çalışıyor (AFP)

Filistin Haber Ajansı WAFA bölgede çok sayıda çadırın yağmur suları nedeniyle zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini bildirdi. Kurtarma ekipleri su baskınından etkilenen çadır alanlarına müdahalelerini çeşitli noktalarda sürdürüyor.

csdfrg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta, yağmur sonrası eşyalarını düzenleyen Filistinli bir aile (AFP)

Gazze Şeridi genelinde şiddetli sağanak yağış ve fırtınalarla birlikte sığınmacı kamplarında ek olumsuzluklara yol açmaktadır.

Öte yandan, 15 Kasım’da meydana gelen yağışlar sırasında da binlerce çadırın su baskını nedeniyle zarar görmüştü.

sd
Filistinliler, sular altında kalan sokaklardan, eşek arabalarıyla geçiyor (DPA)