Fransız Devrimi'nde son nefesine kadar kadın haklarını savunan Gouze'nin trajik sonu

Marie Gouze'un temsili tablosu
Marie Gouze'un temsili tablosu
TT

Fransız Devrimi'nde son nefesine kadar kadın haklarını savunan Gouze'nin trajik sonu

Marie Gouze'un temsili tablosu
Marie Gouze'un temsili tablosu

Fransız Devrimi konuşulduğu zaman, devrimin ilk yıllarında önemli rolleri sayesinde, George Danton, Camille Desmoulins, Maximilien Robespierre ve Jean-Paul Marat gibi isimler akla gelir. Ancak bu devrimde sadece erkekler değil kadınlar da önemli rol oynamıştı. Başarıları sayedinde bazı kadınlar tarih kitaplarında isimlerini altın harflerle yazmıştı. Bunların en önemlisi de, diğer devrimin liderleri gibi trajik bir sonu olan ve Olympmpe de Gouges olarak bilinen yazar ve siyasi aktivist Marie Gouze'dir.

Gouze'ye ait temsili çizim
Marie Gouze, 7 Mayıs 1748'de Fansa’nın Montauban bölgesinde dünyaya geldi. 16 yaşında evlendi ancak iki yıl sonra eşi ölünce yalnız kaldı. Ardından Paris’e gidip burada hırslarını destekleyen zengin bir adamla tanıştı.
Ayrıca, 15. Louis ve 16. Louis döneminde Louis-Sébastien Mercier gibi birçok aydın ve edebiyatçıyla tanışarak ‘devrimci’ kişiliğe sahip oldu.

Louis-Sébastien Mercier
1785 yılında, Fransa’daki kölelik ve Afrikalıların sömürülmesi hakkında eleştirel tiyatro oyunları yazdı.
1788'de, kölelere insan gibi muamele edilmesi gerektiğini savunarak "Société des amis des noirs"in (Siyah Arkadaşlar Derneği) bir üyesi oldu. Aynı dönemde, kadın haklarını savundu ve küçük kızların zorla evlendirilmesini eleştirip Fransız toplumunda kadınlara daha iyi davranılmasını talep etti.
Fransız Devrimi'nin patlak vermesiyle Gouze, çabalarını iki katına çıkarıp bütün insanların cinsiyetlerinin, ten rengilerinin farklılıklarına rağmen eşitliğin sağlanmasını istedi.
Fransa’da yayınlanan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’ne karşı Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirisi yayınladı. Kadınların da kürsüde söz hakkın sahip olabileceğini savundu.
Kadınların siyasi yaşamdan tamamen dışlandığı bir ortamda Marie Gouze, Fransız kadın haklarını şiddetle savundu. Gösterdiği çabalar sayesinde kadın-erkek arasında miras eşitsizliği çözüldü, kadınlara birçok medeni hak verildi. Bununla birlikte, evli kadınların kendi isteğiyle boşanabilmesi hakkı tanındı.
Ancak bütün bu gelişmeler uzun sürmedi. 1793 yılında itibaren tüm bu haklar yavaş yavaş ortadan kayboluyordu. Kadın dernekleri kapatıldı. Kadınların Ulusal Meclis oturumlarına katılmaları ve sokaklarda toplanması engellendi. Napolyon Bonapart döneminde ise boşanma hakkı dışında bütün kadın hakları kaldırılıp sadece erkeklere Fransız Ailesine karşı otorite olma hakkı verildi.
Maximilien Robespierre Kamu Güvenliği Komitesi liderliğindeki dönem, Gouze için trajik bir son demekti. Daha önce Anayasal Monarşi'yi desteklemesi, cumhuriyete muhalif olması, komite kararlarını reddetmesi nedeniyle tutuklandı.

Maximilien Robespierre
Robespierre tarafından avukat talep etme hakkı elinden alınan Gouze mahkemede kendini savunamadı.
Mahkemede, Gouze’un giyotinle idam edilmesine karar verildi. İdam günü darağacına getirilen Gouze’nin son sözleri ise şu oldu:
"Vatan evlatları, idamımın intikamını alın"

Gouze hakkında verilen idam kararının belgesi
Böylece, Gouze, 3 Kasım 1793'te eski Kraliçe Marie Antoinette'den sonra Fransız Devrimi sırasında idam edilen ikinci kadın olarak kayıtlara geçti.

 


Gişe alev aldı: Yeni korku filmi ikinci haftasında da zirvede

Günahkarlar, geçmişlerinden kaçmaya çalışan ikiz kardeşlerin, memleketlerine dönüşlerinde karşılaştığı karanlıkla yüzleşmelerini konu ediniyor (Warner Bros)
Günahkarlar, geçmişlerinden kaçmaya çalışan ikiz kardeşlerin, memleketlerine dönüşlerinde karşılaştığı karanlıkla yüzleşmelerini konu ediniyor (Warner Bros)
TT

Gişe alev aldı: Yeni korku filmi ikinci haftasında da zirvede

Günahkarlar, geçmişlerinden kaçmaya çalışan ikiz kardeşlerin, memleketlerine dönüşlerinde karşılaştığı karanlıkla yüzleşmelerini konu ediniyor (Warner Bros)
Günahkarlar, geçmişlerinden kaçmaya çalışan ikiz kardeşlerin, memleketlerine dönüşlerinde karşılaştığı karanlıkla yüzleşmelerini konu ediniyor (Warner Bros)

Hafta sonu gişe rakamları adeta alev aldı. Bilet satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 100'den fazla artış gösterdi.

Bu yükselişin başrolünde, Michael B. Jordan'ın başrolünü üstlendiği Ryan Coogler imzalı Günahkarlar (Sinners) var. İkinci hafta sonunda The Accountant 2'yle zirve mücadelesi vermesi ve 20 ila 25 milyon dolarlık kazanç elde etmesi beklenen film, tüm beklentileri aşarak 42 ila 44 milyon dolarlık bir hafta sonu hasılatına doğru ilerliyor. Rakip stüdyolar ise daha yüksek rakama ulaşacağını öngörüyor. Günahkarlar, sadece cuma günü 13 milyon dolar kazandı.

Coogler'ın kariyerinin en iyi eleştirilerini alan film, ağızdan ağıza yayılan övgüler sayesinde yükselişini sürdürüyor. Filmin bugün itibarıyla 10 günlük toplam hasılatının 120 milyon dolara yaklaşması bekleniyor. 

Geçen hafta sonu 48 milyon dolarla açılış yapan Günahkarlar'da başroldeki Jordan'a Hailee Steinfeld, Miles Caton, Jack O'Connell, Wunmi Mosaku ve Delroy Lindo gibi isimler eşlik ediyor.

1932'de Mississippi Deltası'nda geçen film, Michael B. Jordan'ın canlandırdığı ikiz kardeşlerin, yeni bir başlangıç yapmak için memleketlerine dönmelerinin ardından doğaüstü bir varlıkla yüzleşmelerini konu alıyor. 

Rocky dünyasını 2015'te Creed'le yeniden canlandıran Coogler, Black Panther serisiyle de başarı göstermişti. 

Gișede hareketliliğe katkıda bulunan diğer yapımlar arasında Ben Affleck ve yönetmen Gavin O'Connor'ı yeniden bir araya getiren yeni aksiyon filmi The Accountant 2 ve Disney'in 20. yılına özel yeniden gösterime soktuğu Yıldız Savaşları: Bölüm III - Sith'in İntikamı (Star Wars: Episode III – Revenge of the Sith) da yer alıyor. 4. hafta sonuna giren Bir Minecraft Filmi (A Minecraft Movie) de listede üst sıralardaki yerini koruyor. Bu üç filmin hafta sonu sıralaması ise yarın netlik kazanacak.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety