DEAŞ’tan üyelerine koronavirüs talimatı: Avrupa’dan uzak durun, seyahatten kaçının

Reuters
Reuters
TT

DEAŞ’tan üyelerine koronavirüs talimatı: Avrupa’dan uzak durun, seyahatten kaçının

Reuters
Reuters

Avrupa’nın farklı noktalarını hedef almaları için militanlarına çağrıda bulunan terör örgütü DEAŞ, koronavirüs nedeniyle destekçilerinin Avrupa'dan uzaklaşmalarını istedi. Örgüt, bugün üyelerine “salgının var olduğu topraklardan uzak durma” talimatı verdi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), koronavirüsün şuandaki merkez üssünün Avrupa olduğunu açıklamıştı. El-Nabaa’nın haberine göre, bunun ardından DEAŞ, esner veya hapşırırken ağzı kapama, elleri düzenli olarak yıkama, Avrupa’ya seyahatten kaçınma gibi hususların bulunduğu “yasal direktifler” yayınladı.  
Bu direktifler kapsamında, virüse yakalanan DEAŞ üyelerinin virüsün yayılmaması için yerlerinde kalması, sağlıklı olanların ise salgının yoğun olduğu topraklara adım atmaması gerektiğine değinildi. Bu salgının “Allah’ın azabı olduğu, kendi kendine değil de Allah’ın iradesi altında gerçekleştiği” de vurgulandı.  
Diğer yandan, Fransa tarafından Cumartesi günü yapılan açıklamada, salgınla mücadelede kafe, mağaza, restoran ve sinemaların kapatılması gibi yeni tedbirler alındığı duyuruldu. Fransa Başbakanı Edouard Philippe, alınan bu prosedürlerin gıda dükkanları, eczane ve benzin istasyonlarını kapsamadığını açıkladı. Toplu taşımaya ara verilmeyeceğini belirten Philippe, vatandaşlardan bunları kısıtlı kullanmalarını talep etti. Aynı zamanda bireylerin yalnızca temel ihtiyaçlarını satın almak, hafif bir spor yapmak ya da seçimlerde oy kullanmak için dışarı çıkmalarını istedi. Önceden de binden fazla kişinin toplanmasını yasaklayan ve büyük spor müsabakalarını donduran Fransız hükümeti, okul ve üniversitelerin de kapatıldığını duyurdu.
İngiltere, vatandaşlarını öksüren veya soğuk algınlığı görülen kişilerden uzak durmaya çağırırken İran ise salgına yakalananların 10 bini aştığını açıkladı. İran’ın Kum şehrinde uydu ile çekilmiş mezar fotoğrafları, salgının tehlikesini ortaya koyuyor. Diğer yandan Suriye’de herhangi bir vaka belirtilmedi, hükümetin ülkenin sadece bir kısmını kontrol etmesi nedeniyle vakaların izlenemediği endişeleri ise sürüyor.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP