İsrail’deki Arap vekiller hükümet kurması için Gantz’ı destekliyor

Tel Aviv’de bir sokak (AP)
Tel Aviv’de bir sokak (AP)
TT

İsrail’deki Arap vekiller hükümet kurması için Gantz’ı destekliyor

Tel Aviv’de bir sokak (AP)
Tel Aviv’de bir sokak (AP)

İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, yeni hükümeti kuracak ismi belirlemek amacıyla dünkü mesaisini tamamen son meclis seçiminde kazanan partilerin temsilcilerine ayırdı.
İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden Ortak Arap Listesi Bloku’nun milletvekilleri oy birliğiyle Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz’a destek verme kararı aldı.
Ortak Arap Listesi Bloku Başkanı Eymen Avde, “Biz, oldukça zor bir karar aldık. Gantz’a hükümeti kurması için gereken çoğunluğu fazlasıyla sağlayacağız. Şimdi partisindeki krizleri aşması için sıra Gantz’da. Artık Netanyahu ile birlik hükümeti kurmaya ihtiyacı yok” dedi.
Eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman’ın liderliğindeki İsrail Evimiz Partisi ile Sol Partiler Birliği’nin de yeşil ışık yakmasıyla birlikte 62 milletvekilinin desteğini alan Gantz mevcut durumda hükümeti kurmak için gereken sayıyı (61) sağladı. Böylece acil birlik hükümeti kurma çağrısı yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun hesapları bozuldu.
Ancak yine de Gantz’ın Ortak Arap Listesi Bloku ile hükümet kurması için ciddi engeller bulunuyor. Zira Gantz’ın liderliğindeki Mavi-Beyaz İttifakı çatısı altındaki birçok milletvekili Araplarla koalisyon yapılmasına karşı duruyor ve böyle bir hükümetin ilk ciddi sınavda düşeceğini savunuyor. Liberman da Mavi-Beyaz İttifakı ile Netanyahu’nun Likud Partisi arasında birlik hükümeti kurulması tercihinden yana. Liberman bu hükümetin şansının daha yüksek olacağını ve acil birlik hükümetinden daha güçlü olacağı görüşünü dile getirdi. Netanyahu ise bu öneriye karşı kendi başkanlığında bir birlik hükümeti kurma çağrısında bulundu. Mevcut tabloya göre hükümeti kurma yetkisinin Gantz’a verilmesi gerekiyor. Bunun gerçekleşmesi halinde Gantz’ın 49 gün içinde hükümeti kurması gerekiyor. Gantz bu süreçte sağcı partiler arasında bir çözülme meydana getirip buradaki milletvekillerini desteğini almak isteyecektir.
Mevcut tablo Ortak Arap Listesi Bloku’nun Gantz üzerinde görüş birliği sağlaması ve Liberman’ın Netanyahu’ya karşı keskin bir tavır almasının ardından oluştu. 3 milletvekiline sahip Arap Balad Partisi ise daha önce Araplarla yan yana poz vermekten kaçındığı için Gantz’a destek verilmesine karşı duruyordu. Balad da son olarak çoğunluğun görüşüne uyarak Gantz’a destek vermeye karar verdiğini bildirdi. Nitekim Balad’ın desteğinden önce Araplar 12 milletvekili sınırında kalıyordu.
Ortak Arap Listesi Bloku Meclis Grup Başkanı Ahmed et-Tıybi, yaptığı açıklamada, “Yeni durum, İsrailli siyasetçilerin gözlerini açmalarını ve Arapların artık karar alma sürecine ortak olmasına alışmalarını gerektiriyor” dedi.
Ortak Arap Listesi Bloku Başkanı Eymen Avde, Likud Partisi öncülüğündeki bir aşırı sağcı hükümet yerine merkez sol hükümeti tercih ettiklerini söyledi.

Avde, Gantz ile birtakım meseleler üzerinde anlaştıklarını belirterek, bunları şöyle sıraladı;
- Arap vatandaşların hakları noktasında tam eşitliği sağlamak için açık ve zamanı belli bir plan geliştirilmesi.
- Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin meşru yönetimiyle barış sürecinin başlatılması.
- Arap toplumu içinde şiddet ve suçla mücadele için ciddi bir plan ortaya konulması.
- Araplara ait ruhsatsız evlerin yıkılmasını öngören "planlama ve inşa" yasasının iptal edilmesi. Bu evlere çözüm olarak yasal düzenlemeler yapılarak ruhsat verilmesi.
- Resmiyette tanınmayan bedevi köylerin İsrail Devleti tarafından meşruiyetinin tanınması.
Avde’nin belirttiğine göre, Gantz ayrıca, muhalefette kalsa bile Ortak Arap Listesi Bloku’nun bu taleplerini gerçekleştirme yolundaki mücadelesine destek sunma sözü verdi.
Gantz ile Ortak Arap Listesi Bloku arasındaki işbirliğine öfkelenen Netanyahu, Gantz’ı ‘teröristlerin ve terör yandaşlarının desteğini almak’la suçladı.
Netanyahu, açıklamasında, “Mavi-Beyaz İttifakı Başkanı’na (Gantz) koronavirüs krizinden çıkmak için görev süresi 6 ay olan acil birlik hükümetine katılma önerisinde bulundum ama o yüz kızartıcı partizan işleriyle meşguldü” ifadelerini kullandı.
 
Netanayu açıklamasının devamında şunları söyledi;
“Zaman ve yapı açısından eşit olarak değişen bir ulusal birlik hükümetinin kurulmasını düşünmeye hazırım. Bu birlik hükümetinde, önümüzdeki iki yıl içinde hükümetin başkanlığını üstlenmeye devam edeceğim. Seçim sonuçları da bunu söylüyor. Gantz bununla ilgilenmezse, kabul etmeme hakkı var. O vakit benim başkanlığımda ve Gantz’ın da yer alacağı bir acil birlik hükümeti kurmayı önerdim.”
Netanyahu, Gantz’a bir araya gelme ve ciddi müzakereler yürütme çağrısında bulunurken, diğer Yahudi partilerden de bu müzakerelere katılmalarını talep etti.
Gantz, Netanyahu’nun açıklamalarına yanıt olarak Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Netanyahu, İsrail vatandaşlarını aldatma. Birlik isteyen kişi duruşmasını gece saat 01.00’a ertelemez ve acil birlik planını basına servis etmez. Bilakis bunun için müzakere heyetini görüşme için gönderir” diye yazdı.
İsrail Evimiz Partisi Başkanı Liberman ise Netanyahu’nun ‘acil birlik hükümeti’ konusunda gerçekçi olması halinde bunun iki büyük grup tarafından yani Mavi-Beyaz İttifakı ile Likud Partisi eliyle kurulması gerektiğini söyledi.

 


Rus denizaltı, Britanya sularında gezinmiş

Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)
Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)
TT

Rus denizaltı, Britanya sularında gezinmiş

Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)
Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)

Britanya çevresindeki kritik sualtı altyapısını haritalayan casus geminin yanında bir Rus denizaltının görevlendirildiği ortaya çıktı.

Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı (MoD), olayın fotoğrafını kamuoyuyla paylaştı. Fotoğrafta, resmi olarak Rus araştırma gemisi diye tanımlanan ve Britanya'yla İrlanda arasındaki doğalgaz boru hattını incelediği bildirilen Yantar'ı bir denizaltının takip ettiği görülüyor. Eşlik eden denizaltının Rusya tarafından özellikle sabotaj için inşa edilmiş denizaltılardan biri olup olmadığı net değil.

Geçen yıl kasımda İrlanda Denizi'nde Yantar'ı takip eden bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopteri ve yakınlarda yüzeye çıkmış bir Britanya denizaltısı da fotoğrafta görülebiliyor.

Sunday Times'a göre, bunun Rus denizaltılarının Yantar'a Britanya Adaları'na yakın sularda eşlik ettiği birkaç operasyondan biri olduğuna inanılıyor.

Kraliyet Donanması Komutanı General Sör Gwyn Jenkins bu ay, son iki yılda "Britanya sularındaki Rus ihlallerinde yüzde 30'luk artış" olduğunu söylemişti.

Bu faaliyetin en belirgin şekilde Birleşik Krallık (BK) sularının yakınında faaliyet gösteren Yantar gibi casus gemilerinin varlığında görüldüğünü belirten yetkili, "Beni en çok endişelendiren şey, dalgaların altında olup bitenler" uyarısında bulundu.

Geçen hafta Sör Gwyn, Rusya'nın GUGI diye bilinen seçkin derin denizaltı birimine yaptığı yatırımı yenilediği konusunda uyarıda bulunmuştu. BK, Rusya'nın sualtı istihbarat toplama operasyonlarının geliştirilmesine öncülük eden Rus askeri teşkilatına bu yıl haziranda yaptırım uygulamıştı.

Savunma Bakanlığı Sözcüsü şunları söyledi:

Savunma Bakanı'nın da söylediği gibi, Başkan Putin'e mesajımız açık: Sizi görüyoruz, ne yaptığınızı biliyoruz ve bu ülkeyi korumak için güçlü bir şekilde harekete geçmekten çekinmeyeceğiz. Rusya'nın hem BK'ye hem de müttefiklerimize ait denizaltı kablolarını, ağlarını ve boru hatlarını haritalama girişimlerini de içeren tehdidinin son derece farkındayız ve bu tehditlerle doğrudan mücadele ediyoruz. Bu nedenle başbakan, Soğuk Savaş'tan bu yana en büyük sürekli savunma harcaması artışını açıkladı; bu artış, Nisan 2027'den itibaren GSYİH'nin yüzde 2,5'ine kadar harcama taahhüdünü ve ekonomik ve mali koşullar elverdiği takdirde bir sonraki parlamentoda GSYİH'nin yüzde 3'üne kadar harcama yapma hedefini içeriyor. Ayrıca, Rusya rejimi altındaki bireylere, kuruluşlara ve gemilere karşı 900 yeni yaptırım uyguladık ve ileri seviye denizaltısavar teknolojisinin geliştirilmesini ve konuşlandırılmasını hızlandırdık.

BK hükümeti, otonom gemileri, yapay zeka destekli sensörleri, savaş gemilerini ve uçakları entegre ederek kritik denizaltı altyapısını gelişen zorluklara karşı korumayı amaçlayan Atlantik Kalesi programının, BK ve NATO için Kuzey Atlantik'i güvence altına alarak Rusya'nın gelişen denizaltı gücünün tehdidine karşı koymaya katkı sunacağına inanıyor.

Independent Türkçe


Trump'la görüşmeye Gazze için alternatif planla giden Netanyahu'nun hedefinde İran var

ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı  (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı  (AFP)
TT

Trump'la görüşmeye Gazze için alternatif planla giden Netanyahu'nun hedefinde İran var

ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı  (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı  (AFP)

Miami’deki Mar-a-Lago’da pazartesi günü yapılması planlanan Donald Trump– Binyamin Netanyahu görüşmesi öncesi İsrail’de kulisler hareketlenirken, siyasi kaynaklar bu zirveyi Netanyahu’nun siyasi kaderini şekillendirecek bir dönüm noktası olarak tanımlıyor. Ancak görüşmenin, Netanyahu’nun Beyaz Saray’ın Gazze planını hayata geçirme konusundaki ivmesini frenleme çabalarını da gündeme taşıması bekleniyor.

Taraflar arasında öncelikler konusunda ciddi bir görüş ayrılığı olduğu belirtiliyor. İsrailli siyasi kaynaklar, “Walla” sitesine yaptıkları değerlendirmede, “ABD yönetimi Netanyahu’dan rahatsız ve onu Trump’ın planını engellemekle suçluyor. Buna karşın Trump, Netanyahu’ya olan güvenini koruyor, onu kolluyor ve azarlamak yerine uzlaşma arayışında olacak. Trump, görüşmenin merkezine Gazze’yi koyarken, Netanyahu öncelikleri değiştirerek gündemi İran’la başlatmak istiyor” ifadelerini kullandı.

İsrailli yetkililer, Netanyahu’nun “İran’a yönelik, özellikle İsrail-ABD ortak bir saldırısının, gelecekteki nükleer anlaşma açısından daha iyi sonuçlar doğuracağı ve hatta Tahran’daki rejimi sarsabileceği” görüşünü savunduğunu aktarıyor.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Ahronot gazetesinden aktardığı habere göre İran, Trump’ın girişimlerini boşa çıkarmak amacıyla Hizbullah ve Hamas’a büyük yatırımlar yapıyor. Gazete, bu örgütlerin silahsızlanmayı reddetmesinin Devrim Muhafızları’nın teşvikiyle gerçekleştiğini ileri sürüyor.

Gazze planında değişiklik arayışı

Aynı kaynaklara göre Netanyahu, Gazze dosyasını soğutmayı hedefleyen bir yol haritası önermeye hazırlanıyor. Bu planın, Trump’ın Gazze planını hayata geçirme konusundaki “görünen aceleciliğini” durdurmayı, süreci yavaşlatmayı ve hatta Beyaz Saray’da çizilen yol haritasının yerine İsrail önceliklerini esas alan yeni bir plan koymayı amaçladığı belirtiliyor.

“Maariv” gazetesine göre Trump’a sunulması planlanan İsrail önerisi, Hamas’ın fiilen silahsızlanmasına kadar Gazze Şeridi’nin yüzde 75’ine varan bir alan üzerinde İsrail kontrolü öngörüyor. İsrail’in mevcut anlaşmalar kapsamında şu anda Gazze’nin yüzde 53’ünü kontrol ettiği, son bir ayda bu oranı yüzde 58’e çıkardığı ifade ediliyor.

h
ABD Başkanı Donald Trump'ın planına göre Gazze Şeridi'nden çekilme aşamalarının haritası (Beyaz Saray)

Trump ise Gazze konusunda farklı bir yaklaşım benimsiyor. ABD Başkanı, Gazze’de ilerleme sağlanmasının İran’ı izole edeceğini ve diplomatik sürece yönelteceğini düşünüyor. İsrail değerlendirmelerine göre Trump, silahsızlanma sürecini zamana yayılan bir aşama olarak görüyor ve derhal ikinci aşamaya geçilmesini, yeniden imar sürecine odaklanılmasını istiyor. Bu çerçevede İsrail’den engel çıkarmamasını ve Gazze’de yeni bir çekilmeye hazırlanmasını talep ediyor.

Bu nedenle, Yediot Ahronot Netanyahu’nun, Trump’ın taleplerinin savaşta elde edilen kazanımları aşındıracağı endişesini taşıyan İsrail ordusunu da sürece dâhil ettiğini yazıyor. Netanyahu’nun, “ileri ve önleyici savunmayı da içeren yeni bir güvenlik doktrininin” merkezde yer almasını isteyeceği ve bu yaklaşım için ABD’den siyasi ve askeri destek talep edeceği belirtiliyor. Gazeteye göre Netanyahu ayrıca, Trump çevresinde etkili olan Türkiye ve Katar’ın nüfuzunu dengelemeye çalışacak.

Çatışma endişesi ve temkinli yaklaşım

Netanyahu, bu önerilerin Trump ve ekibiyle ciddi tartışmalara, hatta bir krize yol açabileceğinin farkında. Gazetenin stratejik işler muhabiri Ron Ben-Yişay, İsrail liderliğinin Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında Beyaz Saray’da yaşanan “küçük düşürücü” karşılaşmayı hatırladığını ve Trump’ın Netanyahu’ya karşı da ani bir tutum değişikliğine giderek İsrail’i “nankörlükle” suçlayabileceğinden endişe duyduğunu yazıyor.

csdfvgh
Trump ve Netanyahu, 29 Eylül 2025’te Beyaz Saray’daki basın toplantısının sonunda tokalaşırken (AFP)

Haberde, İsrail tarafının son derece temkinli davranmak zorunda olduğunun farkında olduğu vurgulanırken, Netanyahu’nun ikili ilişkiler kapsamında birçok talebi bulunduğu belirtiliyor. Bunlar arasında, önümüzdeki yılları kapsayan çok yıllı güvenlik yardımı planı çerçevesinde İsrail’in niteliksel askeri üstünlüğünün korunması ve bölge ülkelerine gelişmiş silah satışlarına kısıtlamalar getirilmesi de yer alıyor.

Bölgesel başlıklarda ise Türk meselesinin de Mar-a-Lago’daki görüşmede gündeme gelmesi bekleniyor. Netanyahu’nun, Gazze’de ve Suriye’nin orta ve güney kesimlerinde Türkiye’nin askeri varlığına İsrail’de geniş bir karşıtlık bulunduğunu savunacağı, bu varlığın İsrail’in güvenlik tehditlerini bertaraf etme kabiliyetini sınırladığını ileri süreceği belirtiliyor. Ancak Trump’ın bu konuda farklı bir tutum sergileyebileceği ve Netanyahu’nun muhalefetini yumuşatmak zorunda kalabileceği değerlendiriliyor.

İsrailli yorumculara göre Trump, Mar-a-Lago zirvesinde Netanyahu’dan, seçim yılı olması nedeniyle İsrail’deki sağ tabanı rahatsız edebilecek tavizler isteyebilir. Bu nedenle Netanyahu’nun her başlıkta sert bir pazarlık yürütmesi bekleniyor. İsrail basınına göre bu görüşme, Netanyahu için Florida sahillerinde “rahat bir gezinti” olmayacak.


Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud: Ortadoğu’daki çatışmanın topraklarımıza sıçramasına izin vermeyeceğiz

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (SONNA)
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (SONNA)
TT

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud: Ortadoğu’daki çatışmanın topraklarımıza sıçramasına izin vermeyeceğiz

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (SONNA)
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (SONNA)

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Somaliland’ı bağımsız bir devlet olarak tanıma kararının ‘kabul edilemez bir adım, uluslararası normların ihlali ve ülkenin bağımsızlığına açık bir saldırı’ olduğunu söyledi.

İsrail, cuma günü tek taraflı olarak ilan edilen Somaliland’ı ‘bağımsız egemen devlet’ olarak resmen tanıyan ilk ülke oldu.

Bu karar, bölgesel dinamikleri yeniden şekillendirecek, Somali'nin uzun süredir devam eden ayrılıkçılığa karşı muhalefetini sınayacak ve Tel Aviv'e Afrika kıtasının en uzun deniz sınırına sahip ülkede, hassas Afrika Boynuzu bölgesinde bir dayanak noktası oluşturacak.

Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Mahmud, parlamentoda yaptığı konuşmada, ‘Ortadoğu’daki çatışmanın ülkemize taşınmasını’ reddettiğini belirterek “Birliği sağlamak için Somaliland ile diyalog konusunda kararlıyız” dedi. Şeyh Mahmud, ülkesinin, saldırıların başlatılabileceği askeri üslerin kurulmasını kabul etmeyeceğini vurguladı.

Arap Birliği'nin olağanüstü toplantısı

Öte yandan Somali'nin Kahire Büyükelçisi ve Arap Birliği (AL) Daimi Temsilcisi Ali Abdi Avari bugün, Tel Aviv’in Somaliland’ı tanımasına atıfla, İsrail'in Filistin halkını topraklarından zorla çıkarmak amacıyla Somali'deki ayrılıkçı bir oluşumu desteklediğini söyledi.

j6y
Hargeisa Savaş Anıtı önünde Somaliland bayrağı taşıyan bir genç (AFP)

Avari, Arap Birliği’nin acil toplantısında “Somali, Filistinlileri topraklarından çıkarmaya yönelik hiçbir girişime taraf olmayacak” dedi.

Bu planları engellemek ve İsrail'in aleni emellerine karşı durmak için çalışacaklarını belirten Avari, İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararının ‘tüm Arap ulusal güvenliğini ve Kızıldeniz'deki seyrüseferi etkileyen doğrudan bir saldırı’ olduğunu vurguladı.

Birleşmiş Millerler Güvenlik Konseyi (BMGK), İsrail'in Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanımasıyla ilgili olarak pazartesi günü acil bir toplantı düzenleyecek.

Avari, toplantı öncesinde, çoğu Müslüman olan 21 ülke dün geç saatlerde ortak bir bildiri yayınlayarak İsrail'in kararının ‘Afrika Boynuzu'ndaki barış ve güvenlik’ ile daha geniş kapsamda Kızıldeniz bölgesi üzerinde ‘ciddi yansımaları’ olacağı konusunda uyarıda bulundu.

Somali'nin kuzeyinde bulunan ve çoğunluğu Müslümanlardan oluşan nüfusu birkaç milyonu bulan Somaliland, otuz yılı aşkın bir süredir fiilen bağımsız bir bölge.