İhvan’ın Libya kolundan, ABD’ye Rusya’ya müdahale et çağrısı

Kahire/Cemmal Cevher
Kahire/Cemmal Cevher
TT

İhvan’ın Libya kolundan, ABD’ye Rusya’ya müdahale et çağrısı

Kahire/Cemmal Cevher
Kahire/Cemmal Cevher

Yabancı savaşçıların Trablus’a akını devam ederken Libya’daki İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) örgütü ve Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) bağlı Libya İslami Mücadele Grubu (Libyan Islamic Fighting Group - LIFG) ile temsil edilen siyasal İslam akımı bayrağı altındaki güçler, Rusya’nın bölgedeki müdahalesine karşı ABD’nin ülkedeki nüfuzunu genişletmesi hakkında konuşmakla meşgul. Geçmişte ABD ile birlikte çalışmaya karşı çıkma edebiyatı yaptıklarını gözden kaçıran bu kuvvetler, resmi ve bireysel düzeylerde, bu yönde ilerlemeye çalıştı.
Libya-Amerikan Konseyi Başkanı ve İhvan-ı Müslimin liderlerinden Dr. İsam Umeyş, UMH’ye dünya çapındaki diplomatik faaliyetlerini arttırma çağrısında bulunarak siyasi çözüm yönelimini harekete geçirme talebinde bulundu. Öte yandan ABD’nin, Rusya’nın Trablus’taki savaş rolünü kısıtlamakla ilgilendiğine dikkat çekti. Dr. Umeyş bir süredir Ankara ve Doha’da bulunan yetkililerle görüşerek Trablus’taki savaşta askeri dengenin sağlanması için ABD’nin bir role sahip olması gerektiğinin altını çizdi.
Trablus hükümeti, Libya Ulusal Ordusu’nu (LUO) Rus Wagner şirketinin ‘paralı askerlerinden’ yardım almakla suçluyor. Geçtiğimiz yıl 4 Nisan’da patlak veren savaş neredeyse birinci yılını tamamlamak üzere. Ancak LUO bu iddiaları reddederek UMH’nin Türkiye’ye bağlı Suriyeli milislerden oluşan yabancı savaşçıların gelişinin üzerini örtmeyi hedeflediğini bildirdi.
Libya’da bir sivil aktivist olan Yarub el-Beraki, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada İhvan ve müttefiklerinin eski rolleri ve yönetim üzerindeki etkilerini yeniden kazanmaya çalıştıklarına dikkat çekti. Bunun da Trablusgarp’taki Rus varlığını abartma yoluyla gerçekleştirildiğine işaret etti. Batılı ülkelerinin kendileri için güvenilir bir ortak olarak sunmaya çalıştıklarını belirtti. Bunu Libya'daki çıkarlarını koruyabilmek ve uluslararası dengeyi sağlamak için (Ulusal Ordu) karşısında bir baskı kartı olarak kullanılabileceklerine işarette bulundu.
UMH İçişleri Bakabı Fethi Başağa, geçtiğimiz ayında sonlarında ABD’yi ülkenin batısında bir askeri üs kurmaya çağırmıştı. Daha sonra Bloomberg'e yaptığı açıklamada, hükümetinin ABD’ye Libya'da askeri üs kurmayı önerdiğini söyledi. Beraki bunu uluslararası toplumu hâlâ güce sahip olduklarına ikna etme çalışmaları olduğunu bu çabaların aldatmaca olduğunu ifade etti.



İsrail medyası: İsrail'in askerlerini çekme konusunda taviz vermesinin ardından Gazze görüşmelerinde ilerleme kaydedildi

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
TT

İsrail medyası: İsrail'in askerlerini çekme konusunda taviz vermesinin ardından Gazze görüşmelerinde ilerleme kaydedildi

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)

Jerusalem Post gazetesi, İsrail'in ek tavizler içeren yeni çekilme haritaları sunmasının ardından Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmelerinde önemli bir ilerleme kaydedildiğini bildirdi.

Gazete, Mısırlı ve Katarlı arabuluculara sunulan yeni haritalara göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile Refah arasındaki Morag Koridoru’nun kontrolünü fiilen bıraktığını belirtti.

Gazeteye konuşan bir kaynak, “Şu anda odak noktası Morag Koridoru değil, Refah bölgesindeki İsrail varlığıdır. Bu, mevcut tartışmalarda odak noktası olan konu” ifadelerini kullandı.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı dün erken saatlerde, Mısır ve Katar'ın arabuluculuk çabaları ve Gazze Şeridi'ndeki ateşkes müzakerelerinde anlaşmazlık konusu olan maddeler üzerinde bir çözüme yaklaşıldığı konusunda iyimserlik olduğunu duyurdu.

İsrail, şu anda tartışılan 60 günlük ateşkes süresince Gazze Şeridi'ndeki varlığını önemli ölçüde azaltmayı kabul etti. Arap bir diplomat ve arabuluculuk çabalarına katılan bir kaynak, Times of Israel gazetesine verdikleri demeçte, bu tavır değişikliğinin önümüzdeki günlerde bir anlaşmaya varılmasına kapı açtığını ifade etti.

Kaynaklar, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un baskısı üzerine İsrail'in, ateşkes süresince Gazze Şeridi'nden kısmi çekilme konusunda en katı taleplerinden vazgeçmeyi kabul ettiğini belirtti. Kaynaklar, Witkoff'un baskısı sayesinde İsrail'in sunduğu yeni haritalarda, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus şehirlerini ayıran Morag Koridoru’nda kalmasının öngörülmediğini de bildirdi.

İsrail ayrıca, Gazze Şeridi sakinlerinin bir araya getirilip güvenlik taramasından geçirileceği ve bölgeden ayrılmalarının engelleneceği tartışmalı bir ‘insani yardım şehri’ kurmayı umduğu Refah'taki varlığını azaltmayı da kabul etti.

Arap diplomat, İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilme konusundaki güncellenmiş önerisinin, İsrail'in ‘insani yardım şehri’ planını uygulama yeteneğini engelleyeceğini söylüyor.

Müzakerelere katılan kaynağa göre, arabulucular şu anda Doha'da Hamas müzakerecileriyle bir araya gelerek İsrail'in en son haritalarını inceliyorlar. Kaynak, bu haritaların Hamas'ın İsrail ordusunun 2 Mart'ta önceki ateşkesin çökmesinden önce işgal ettiği konumlara çekilmesi talebiyle büyük ölçüde uyumlu olduğunu belirtti.

Bu arada Hamas, İsrail'in kalıcı ateşkes taahhüdü talebinden vazgeçmeye hazır olduğunu; bunun karşılığında ABD Başkanı Donald Trump'ın, taraflar kalıcı ateşkes konusunda anlaşmaya varana kadar ateşkesin devam edeceğini kişisel olarak garanti etmesini istedi.

Hamas'ın kalıcı ateşkes talebinden vazgeçmesi ve İsrail'in geri çekilme kapsamından taviz vermesi ile arabulucular, Doha'da devam eden görüşmelerdeki en zorlu engellerin aşıldığına inanıyor. Bununla birlikte, Arap diplomat, tarafların insani yardım dağıtım mekanizmaları ve iki aylık ateşkes süresince serbest bırakılacak Filistinli mahkûmların sayısı ve kimlikleri konusunda anlaşmaya varmaları gerektiğini belirtiyor. Buna karşılık, on İsrailli esir canlı olarak serbest bırakılacak ve öldürülen on sekiz esirin cesetleri teslim edilecek.